AurorA Oluşturma zamanı: Mart 14, 2012 Paylaş Oluşturma zamanı: Mart 14, 2012 Sümer'de Dilmun adında saf, temiz, parlak Tanrıların yaşadığı bir ülke var. Hastalık ve ölüm bilinmeyen yaşam ülkesi. Fakat orada su yok, Su Tanrısı, Güneş tanrısı'na yerden su çıkararak orasını tatlı su ile doldurmasını söylüyor. Güneş Tanrısı söyleneni yapıyor. Böylece Dilmun meyve bahçeleri, tarlaları ve çayırları ile Tanrıların bahçesi haline geliyor. Bu cennet bahçesinde Yer Tanrıçası 8 bitki yetiştiriyor. Bu ağaçlar meyvelenince Bilgelik Tanrısı Enki her birinden tadıyor. Buna Yer Tanrıçası çok kızıyor. Tanrıyı ölümle lanetleyerek ortadan yok oluyor. Bilgelik Tanrısı çok ağır hastalanıyor. Diğer Tanrılar büyük güçlüklerle Yer Tanrıçasını bularak Bilgelik Tanrısını iyi etmesi için ona yalvarıyorlar. Tanrıça, Tanrının 8 bitkiye karşı hasta olan 8 orfanı için birer Tanrı yaratıyor. İlginç olan, yaratılan Tanrılardan beşi Tanrıça (bu doktorlukta ilk uzmanlaşmayı da göstermesi açısından önemli). Hasta olan organlardan biri kaburga. Onu iyi eden Tanrıça'nın adı "kaburganın hanımı" anlamına gelen Ninti'dir. Bu kelimede Nin hanım, ti kaburgadır. Ti'nin bir anlamı da hayattır. Eğer ikinci anlamıyla tercüme edersek, Tanrıçanın adı "hayatın hanımı" olur. Bu hikaye Tevrat'ta da var (Tekvin 2:5-23.) "Ve henüz yerde bir kır fidanı yoktu ve bir kır otu henüz bitmemişti; çünkü Rab Allah yerin üzerine yağmur yağdırmamıştı ve toprağı işlemek için adamı yoktu ve yerden buğu yükseldi ve bütün toprağı suladı. Ve Rab Allah yerin toprağından Adamı yaptı ve onun burnuna hayat nefesini üfledi ve adam yaşayan can oldu. Ve Rab Allah şarka doğru Aden'de bir bahçe dikti ve Adam'ı oraya koydu ve Rab Allah görünüşü güzel ve yenilmesi iyi olan her ağacı ve bahçenin ortasına da hayat ağacını, iyilik ve kötülüğü bilme ağacını yerden bitirdi ve bahçeyi sulamak için Aden'den bir ırmak çıktı ve oradan bölünerek dört kol oldu. (Yazar Notu:Bunlardan ikisi Dicle ve Fırat) ve Rab Allah baksın ve onu korusun diye Adam'ı oraya koydu ve Rab Allah Adam'a, 'bahçenin her ağacından ye, fakat iyilik, kötülük bilme ağacından yemeyeceksin, yersen ölürsün' dedi. Ve Rab Allah Adam'ı yalnız bırakmamak için bütün hayvanları topraktan yaptı ve onlara ad koymak için Adam'ı getirdi. Fakat Adam yalnız idi. Rab Adam'a derin bir uyku verdi, onun kaburga kemiklerinden birini aldı, ondan bir kadın yaptı ve onu adama getirdi ve adam dedi: Şimdi bu benim kemiklerimden kemik ve etimden ettir, buna nisa denilecek." Bundan sonra yılanın kadını kandırarak yasak meyveyi yedirdiği ve bahçede olan Allah ile konuşmaları geliyor. Allah yılanı lanetliyor. Allah, Adem (Y.N.:burada Adam yerine Adem deniliyor)* ve karısına giymeleri için kaftan yapıyor. Kadını ağrılı çok çocuk yapması ve Adem'i de tpraklarda uğraşması ile cezalandırarak onları Aden bahçesinden kovuyor. Buraya kadar nedense karısının adı verilmemiş. Ancak 4. babın başında karısının adının Havva olduğu ve Habil, Kain'i doğurduğu yazılı. Görüldüğü gibi Tevrat'ta (bap 1:27) yaratılışın altıncı ve son gününde Allah insanı erkek ve dişi yaratmış olduğu halde, Adam'ı tekrar yerin toprağından, eşini de onun kaburgasından yaratıyor. Buna göre bap 2:4:23'te anlatılanlar, Sümer hikayesinden alınmadır. Kur'anda bu konu çok yüzeysel ve çeşitli surelerde parça parça anlatılıyor. Sure sırası ile; Bakara Suresi, ayet 31: "Allah Adem'e her şeyin ismini öğretti." Bakara Suresi, ayet 32: "'Ey Adem! Eşyanın isimlerini meleklere anlat!' dedi." Bakara Suresi, ayet 35-37: "'Ey Adem! Eşin ve sen cennette kal, orada olanlardan istediğiniz yerden bol bol yiyin, yalnız şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz' dedik. Şeytan orada ikisini de ayarttı, onları bulundukları yerden çıkarttı. Onlara 'birbirinize düşman olarak inin, yeryüzünde bir müddet için yerleşip geçineceksiniz' dedik. Adem Rabbinden emirler aldı, onları yerine getirdi, Rabbi de bunun üzerine tövbesini kabul etti." A'raf Suresi, ayet 19-26: "'Ey Adem! Sen ve eşin cennette kalın ve istediğiniz yerden yiyin, yalnız şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz.' Şeytan ayıp yerlerini göstermek için onlaa fısıldadı: 'Rabbinizin sizi bu ağaçtan men etmesi, melek olmanız veya burada temelli kalmanızı önlemek içindir.' 'Doğrusu ben size öğüt verenlerdenim' diye ikisine yemin etti. Böylece onların yanılmalarını sağladı. Ağaçtan meyve tattıklarında kendilerinin ayıp yerlerini gördüler. Cennet yapraklarından onları örtmeye koyuldular. Rabbi onlara, 'ben sizi o ağaçtan men etmemiş miydim? Şeytanın size apaçık bir düşman olduğunu söylememiş miydim?' diye seslendi. Her ikisi 'Rabbimiz kendimize yazık ettik, bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen biz kaybedenlerden oluruz' dediler. 'Birbirinize düşman olarak inin, siz yeryüzünde bir müddet için yerleşip geçineceksiniz, orada yaşar, orada ölürsünüz, orada dirilirsiniz' dedi." Taha Suresi, ayet 115-112: "Ant olsun ki, biz daha önce Adem'e ahd vermiştik, fakat unuttu, onu azimli bulmadık. Meleklere 'Adem'e secde edin demiştik. İblis'ten başka hepsi secde etmiş, o çekinmişti. 'Ey Adem! Doğru bu, senin eşinin düşmanıdır, sakın cennetten çıkarmasın, yoksa bedbaht olursun. Doğrusu cennette ne acıkırsın, ne de çıplak kalırsın, orda ne susarsın ne de güneşin sıcağında kalırsın' dedik. Ama Şeytan ona vesvese verip, 'Ey Adem! Sana sonsuzluk ağacını ve sana çökmesi olmayan bir saltanatı göstereyim mi?' dedi. Bunun üzerine ikisi de o ağacın meyvesinden yedi, ayıp yerleri görünüverdi. Cennet yapraklarıyla örtünmeye koyuldular. Adem Rabbine başkaldırdı. Rabbi yine de onu seçip doğru yolu gösterdi." Görüldüğü gibi bu hikaye, Sümer ve Tevrat'ta birbirine oldukça paralel. İkisinde de bir Tanrı bahçesi, dikilmiş ağaçlar, bahçeden su çıkarılması, yasak meyvenin yenmesi, lanetlenme. Sümer'de kaburgayı iyi etmek için Tanrıça yaratılıyor; adı Kaburganın Hanımı. Hikaye Tevrat'a geçerken kadın kaburgadan yaratılmış ve adı Sümer'deki ikinci anlamı olan Hayatın Hanımı'nın (Yaşatan Kadın) İbranice karşılığı Havva olmuştur. Kur'an'da cennet bahçelerine ait değişik surelerde çeşitli ayetler var. Yasak ağacın "Sonsuzluk Ağacı" olduğu yalnız Taha Suresinin 20. ayetinde belirtilmiş. Cennetten yılan değil şeytan çıkartıyor ve ne Havva'nın adı, ne de kaburgadan yaratıldığı yazılı. İslam mitolojisinde Adem'in yaratılması ve cennetten kovulması daha değişik (Meydan Larousse, Adem). "Allah, Cebrail, Mikail, Azrail, İsrafil adlı meleklerine 7 kat yerden 7 avuç toprak getirmelerini emretti. Fakat yer yuvarlağı bu toprağı vermeye razı olmadı. Azrail toprağı zorla aldı. Allah bu toprak üzerine günlerce yağmur yağdırdı, onu yumuşattı, melekler yoğurdu. Ve Allah şekillendirdi. Adem 80 yıl şekilsiz toprak olarak, 120 yıl da ruhsuz bekledi. Şekil ve renk kazandıktan sonra meleklere, Adem'e secde etmesi emredildi. Bu emri yalnız şeytan dinlemedi. Bu yüzden cennetten kovuldu. Cennetteki iyiyi kötüden ayırmaya ölçü olan elma ağacından yemesi Adem'e yasak edilmişti. Cennetten kovulmasına kızan şeytan, yılan ile anlaşıp Adem ile Havva'yı yasak meyve yedirterek cennetten kovduruyor. Adem yaptığına pişman olarak yalvarıyor, Cebrail vasıtasıyla afedilip Mekke'de Arafat'a gönderiliyor. Orada Havva ile buluşuyor. Adem'e Mekke'yi yapması emrediliyor. Cebrail de Hac merasimini öğretiyor ve böylece insan nesli türüyor." Burada Havva'nın nasıl yaratıldığı bildirilmemiş. Görüldüğü gibi bu efsane ile Kur'an arasında oldukça büyük farklılık var. İlginç olan, insanın yaratılmasında Allah'a 4 melek yardımcı oluyor. Sümer'de de 4 önemli Tanrı. Burada cennette bulunan elma ağacı. Bu ağaç, Sümer efsanelerinde çok geçen, özellikle Aşk Tanrıçası ile ilgili bir ağaçtır. Kur'an'da bir defa bunun sonsuzluk ağacı olduğu yazılmış. Sümer'de yasak meyveyi, Bilgelik Tanrısı Enki'ye ikiyüzlü olan veziri İsimut veriyor. Bu işi Tevrat'ta yılan, Kur'an'da şeytan, bu efsanede iksii birden yapıyor. Burada Adem'in Allah tarafından addedilmesini Cebrail sağlıyor. Sümer'de Tanrıların yalvarması ile, Ana Tanrıça, Bilgelik Tanrısını iyi ediyor. Sümer'de Bilgelik Tanrısı Enki, insanlara, diğer Tanrılardan haber getiriyor. İslam'da aynı işi Cebrail yapıyor. Cebrail'in kudret sahibi olması, kemale eriştiricilik nitelikleri de (Meydan Larousse, Cebrail) Bilgelik Tanrısına uymaktadır. İslam efsanesinde Havva'nın nasıl yaratıldığı belirtilmemiş. -------------------- * Adem, Amoritcede Adamu, İbranicede Adam veya Ha-Adam; anlamı insan, daha doğrusu "kırmızı toprak". Daha geniş bilgi için I.M.Diakonoff, Father "Adam". AlfO Beiheft 19, s.16 vd. Kaynak: Kur'an, İncil ve Tevrat'ın Sümer'deki Kökeni - Muazzez İlmiye Çığ Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2012 Site içerisinde sümer mitolojisi ile dinler arası benzerlik konularını bir hayli paylaşmış , tam bir sümer hayranı ve sayın Muazzez ilmiye ÇIĞ hanımın sıkı bir takipçisi olarak herkese ama her kesimden herkese diyebilirim ki tüm bildiklerinizi unutup sümer mitolojisini / inancını inceleyin . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.