enerji iletimi

bir insan başka bir insana negatif veyada pozitif enerji iletebilirmi? ve iletirse nasıl iletir?

Evet bende tam bu aralar buna benzer birşeyi araştırıyordum. Tanıdığımız bir insana kendi enerjimizi nasıl gönderebiliriz? Reiki'yi biliyorum ama reiki de elle temas gerekiyor yanlış bilmiyorsam, ben temas etmeden atıyorum 100metre uzaktaki birine enerji göndermek istiyorum. Mümkün mü? Böyle birşeyi nasıl yapabilirim?

Mümkün evet bizzat kullandığım bir tekniktir en önemlisi karşıdakinin rızası olmasıdır almakta mümkündür vermekte herşey sizin tecrübenize bağlıdır teknikler kişiden kişiye değişir ben göbek kısmındaki çakraları bağlayarak yapıyorum bu işi ama eğlence olsun diye yapılmaz reikiyede benzemez aradaki kurulan bağı koparamazsanız birsüre kendinizi halsiz hissedebilirsiniz eğer verici tarafsanız

hellking298 tekniğini biraz açıklar mısın? Bu konuda yardıma ihtiyacım var.

Bir de; kurulan bağı koparamazsın demişsin; yani sürekli bizden karşıya enerji akışı mı gerçekleşecek?

Ve rızasını almazsam olmaz mı, ya da rızasını almadan göndermeye çalışsam ne olur? Enerjimi göndermek istediğim kişi son zamanlarda aşırı yoruluyor ve çok halsiz, ihtiyacı olduğunu düşünüyorum ama direkt "Ben sana enerji göndermek istiyorum izin verirmisin?" tarzı birşey söylesem ne boş işlerle uğraşıyorsun tarzı garip bir tepki verebilecek bir kişi kendisi

Sorularım ve isteklerim biraz fazla oldu ama yardımcı olabilirsen çok sevinirim

Nasıl teknikler yapılırken en önemlisi inançsa karşıdakininde inancı önemlidir bir birlik işidir bu aradaki bağın kopmasına gelirsem kendiliğinden kopuyor uyku anında zaten o kendin koparamazsan ve ben rızasını almadan gönderilebileceğini sanmıyorum çünki iki tarafında kanallarını açması gerekir mesela belli konsantrasyon duruşları vardır ben karşımdaki insana aramızda 70 km falan var mesela en son yaptığım kişiyle ellerini birleştirip yukarı doğru tutmasını ve gözlerini kapatıp beklemesini söyledim anlattım enerjini alıcam dedim ve belli bir konsantrasyon sonucu aldım fakat dediğim gibi çocuk oyuncağı hadi tekniği öğrendim yapalım işi değil bunlar ben 7 senedir ilgileniyorum paranormal olaylarla ciddi manada yapamayabilirsin ve önemli olan karşıdakinin senin yaptığın sırada ne hissettiğidir benim söylediğimde birşeyler hissettiğinde 10 saniye sonra bana geri yaz demek oldu teknik böyle önemli olan yol kurmak falan ayrıntılı iş

Anladım, bu durumda önce o kişiyle konuşup onu bir güzel ikna edeyim, işi sağlama alayım Paranormal varlıklarla veya büyü vs. şeylerle ilgilenmesem de uzun bir süredir düzenli meditasyon yapan biriyim, o yüzden enerjimi odaklayıp göndermeyi az çok başarabileceğimi düşünüyorum. Tam olarak kullandığın teknik nasıl onu anlatabilir misin?

herşey güzelde karşıdakinin rızasını alma olayı kötü. Mesela ben birine kötü bi enerji iletmek istedim diyelim ona " sana kötü enerji iletmek istiyorum rızan varmı" diye soramayacağım için rızasını alma konusu olmaz. ya mesela hastalanması için ona kötü enerji göndermek istedim, bunu nasıl yapacam? ve bunu benim yaptığımdan haberi olmayacak şekilde.

sakın ama sakın göbekten bağ kurup enerji göndermeye çalışmayın arkadaşlar, napıyorsunuz siz... bu kadar yanlış ve kusura bakmayn ama cahilce bir teknik olabilir mi! Tam tersine bizler göbeklerden oluşmuş (ki bu bağlar zaten günlük hayatta oluşur, dünyevi bağ denir buna) bağları kesmeye uğraşırız çünkü bu bağlar sadece ve sadece ruhsal ağırlık yaratır. Doğrudur bu şekilde göbekten bağ oluşturarak enerji aktarımı yapabilirsiniz ama sadece istediğiniz enerji değil aynı zamanda gereksiz ve ağır enerjiler hatta karmalar dahi bu bağ vasıtasıyla siz geçer ve bu da sizin auranızı dejenere ediğ, enerji bedenlerinizin kirlenmesine neden olur. Sakın sizinle göbekten bağ kurmak isteyen insanların laflarına inanıp buna izin vermeyin, bu da ikinci yapılacak hatadır. Başkasının enerjisini almak (ya da çalmak) bir o kadar tehlikelidir çünkü bu da auranın kendi enerji üretme mekanizmasını bozarak kişiyi huzursuz ve güçsüz hale getirir. Sakın bu tekniği kullanmayın... Bu gözü kapalı bir şekilde ameliyat yapmaktan farksızdır ve iki taraflı zarar verir....

Peki gerekli bilgiyi öğrenip doğru düzgün bu yolda yürüyen bir insan nasıl enerji aktarır veya nasıl enerji kazanır

Öncelikle parazit gibi başkalarının enerjisini almaya çalışmak yerine, enerjiyi doğadan ve evrenden alırız. Bunun için "ki enerjisi" veya "prana" denilen evrendeki enerjiyi taç çakradan çeker vücutta ki ki kanallarını dolandıracak yöntemler uygularız ki böylece evrenden enerjiyi almış oluruz. Aynı şekilde taç çakra üzerinden (pranik tüpü hizalayarak) vücuda "ışık" şeklinde enerji çektiğimizi imgeleyerekte bu ki enerjisini alıp enerjiyi yükseltebiliriz. Enerjiyi dengelemek için toprakla irtibata geiçp "topraklanma" meditasyonunu kullanırız. Onun dışında doğanın elementlerinden de meditasyonlar yardımıyla enerji alabilirsiniz... Bu yöntemler oldukça basit ve kesinlikle başkalarının enerjisini almaktan çok daha güvenilir ve güçlü tekniklerdir.

Başkasına enerji aktarımı reiki'de ikinci seviyede uzaklık sembolü ile öğrenilir (uzağa reiki gönderme) Ama reiki bilmiyorsanız bunu "imajinasyonun gücüyle" yapabilirsiniz. Bu biyoenerjinizi göndermek değil, düşünce enerjisinizi odaklayarak olur. Bunun için üç aşama vardır;

1-Kişiden mümkün değilse yüksek benliğinden izin al. (Yüksek benlikten izin reiki'de de mevcuttur. ....'nın yüksek benliğinden bu enerji aktarımı için iizn alıyorum, hayrına değilse evrene aksın" diyin.

2-Eğer reiki kullanmıyorsanız istediğiniz enerjiyi kişiye odaklamak için kişiyi çok net zihninizde canlandırabilirsiniz. Kızılderililerinde dediği gibi kişiyi ne kadar net bir şekilde zihninizde canlandırırsanız, o kadar güçlü bir şekilde kişiyi şifalandırabilirsiniz. Yani çok net bir şekilde o kişiyi imajine etmek en kritik noktadır.

3-Kişiyi hayal ettikten sonra evrenden ona doğru istenilen renkte enerjinin aktığını imgelemelisiniz. BUna renk terapisi de denir. Özellikle şifa ise yeşil, huzur veya enerjisini arttırmka isitoyr ya da korunmasını istiyorsanız mavi renkli enerji imgelemelisiniz. Kendi enerjinizi odaklamaya çalışmayın sadece o kişiyi imgeleyin ve o kişinin üzerine aurasından gerekli enerjinin aktığını tüm aurasını ve vücudunu doldurduğunu imgeleyin. En nihayetinde uzun bir süre o renk enerjiyle kişinin parladığını görün. Eğer düzenli meditasyon yapıoyrsanız renklerin gücünden yararlanarak enerji aktarımının ne kadar etkili olduğunu göreceksiniz.

-Bu enerji aktarımında kuvars kristali kullanmak işinizi kolaylaştırır. Bunun için ucu sivri kuvars kristaller tercih edilir.

Yine de bu tür enerji aktarımları için mümkünse reiki gibi bir sisteme inisiye olmanızı öneririm. İkinci seviyeinde uzaktan enerji gönderimi ve daha fazlasını öğrenebilirsiniz.

Sirius, yaptığın bu detaylı açıklama için çok teşekkürler!

sakın ama sakın göbekten bağ kurup enerji göndermeye çalışmayın arkadaşlar, napıyorsunuz siz... bu kadar yanlış ve kusura bakmayn ama cahilce bir teknik olabilir mi! Tam tersine bizler göbeklerden oluşmuş (ki bu bağlar zaten günlük hayatta oluşur, dünyevi bağ denir buna) bağları kesmeye uğraşırız çünkü bu bağlar sadece ve sadece ruhsal ağırlık yaratır. Doğrudur bu şekilde göbekten bağ oluşturarak enerji aktarımı yapabilirsiniz ama sadece istediğiniz enerji değil aynı zamanda gereksiz ve ağır enerjiler hatta karmalar dahi bu bağ vasıtasıyla siz geçer ve bu da sizin auranızı dejenere ediğ, enerji bedenlerinizin kirlenmesine neden olur. Sakın sizinle göbekten bağ kurmak isteyen insanların laflarına inanıp buna izin vermeyin, bu da ikinci yapılacak hatadır. Başkasının enerjisini almak (ya da çalmak) bir o kadar tehlikelidir çünkü bu da auranın kendi enerji üretme mekanizmasını bozarak kişiyi huzursuz ve güçsüz hale getirir. Sakın bu tekniği kullanmayın... Bu gözü kapalı bir şekilde ameliyat yapmaktan farksızdır ve iki taraflı zarar verir....

 

Peki gerekli bilgiyi öğrenip doğru düzgün bu yolda yürüyen bir insan nasıl enerji aktarır veya nasıl enerji kazanır

Öncelikle parazit gibi başkalarının enerjisini almaya çalışmak yerine, enerjiyi doğadan ve evrenden alırız. Bunun için "ki enerjisi" veya "prana" denilen evrendeki enerjiyi taç çakradan çeker vücutta ki ki kanallarını dolandıracak yöntemler uygularız ki böylece evrenden enerjiyi almış oluruz. Aynı şekilde taç çakra üzerinden (pranik tüpü hizalayarak) vücuda "ışık" şeklinde enerji çektiğimizi imgeleyerekte bu ki enerjisini alıp enerjiyi yükseltebiliriz. Enerjiyi dengelemek için toprakla irtibata geiçp "topraklanma" meditasyonunu kullanırız. Onun dışında doğanın elementlerinden de meditasyonlar yardımıyla enerji alabilirsiniz... Bu yöntemler oldukça basit ve kesinlikle başkalarının enerjisini almaktan çok daha güvenilir ve güçlü tekniklerdir.

 

Başkasına enerji aktarımı reiki'de ikinci seviyede uzaklık sembolü ile öğrenilir (uzağa reiki gönderme) Ama reiki bilmiyorsanız bunu "imajinasyonun gücüyle" yapabilirsiniz. Bu biyoenerjinizi göndermek değil, düşünce enerjisinizi odaklayarak olur. Bunun için üç aşama vardır;

 

1-Kişiden mümkün değilse yüksek benliğinden izin al. (Yüksek benlikten izin reiki'de de mevcuttur. ....'nın yüksek benliğinden bu enerji aktarımı için iizn alıyorum, hayrına değilse evrene aksın" diyin.

2-Eğer reiki kullanmıyorsanız istediğiniz enerjiyi kişiye odaklamak için kişiyi çok net zihninizde canlandırabilirsiniz. Kızılderililerinde dediği gibi kişiyi ne kadar net bir şekilde zihninizde canlandırırsanız, o kadar güçlü bir şekilde kişiyi şifalandırabilirsiniz. Yani çok net bir şekilde o kişiyi imajine etmek en kritik noktadır.

3-Kişiyi hayal ettikten sonra evrenden ona doğru istenilen renkte enerjinin aktığını imgelemelisiniz. BUna renk terapisi de denir. Özellikle şifa ise yeşil, huzur veya enerjisini arttırmka isitoyr ya da korunmasını istiyorsanız mavi renkli enerji imgelemelisiniz. Kendi enerjinizi odaklamaya çalışmayın sadece o kişiyi imgeleyin ve o kişinin üzerine aurasından gerekli enerjinin aktığını tüm aurasını ve vücudunu doldurduğunu imgeleyin. En nihayetinde uzun bir süre o renk enerjiyle kişinin parladığını görün. Eğer düzenli meditasyon yapıoyrsanız renklerin gücünden yararlanarak enerji aktarımının ne kadar etkili olduğunu göreceksiniz.

 

-Bu enerji aktarımında kuvars kristali kullanmak işinizi kolaylaştırır. Bunun için ucu sivri kuvars kristaller tercih edilir.

 

Yine de bu tür enerji aktarımları için mümkünse reiki gibi bir sisteme inisiye olmanızı öneririm. İkinci seviyeinde uzaktan enerji gönderimi ve daha fazlasını öğrenebilirsiniz.

Yaptığın açıklama için bende teşekkür ediyorum ve evet haklısın ben normalde asla yapmam enerji alımı başkasından fakat bir seferinde zorunlu kalmıştım ve biryerlerden okuyarak geliştirmiyorum ben tekniklerimi o yüzden göbekten bağlamayı tercih ettim orası bana uygun geldi ve gerekli şekilde ayıklayabilirim neyin gelip gelmiyeceğini o sırada enerjiyi almamış olsaydın çok daha kötü durumlarda olabilirdim zaten arkadaşa söylediğim gibi ha diye olcak birşey değil herkesin yöntemi farklıdır belli bir tecrübeye sahip olmak gerekir kaç senedir uğraşıyorum bu işlerle bunları belirttim seninde açıklaman iyi oldu çok teşekkürler ben açıkça yazamamıştım kafam biraz doluydu o sırada

Aslında bazen gözümüzün önünde olanları özellikle bir tutam normal bilincin dışına çıkan konularda hep bulutlarda veya ulaşılması zor yerlerde arıyoruz. Kova çağının karakteristik özelliği olsa gerek.

Enerji iletiminin mümkün olup olmamasını sordun. Mümkündür. Hatta sanıldığından daha basit bir şeydir. Bilgisayarınızdaki mp3lerden birini açın ve kulak kabartın, dinleyin, bakın neler oluyor. Bu kadar basit.

Göbek bağıyla enerji aktarmak yerine iki insan arasında gerçek bir iletişimi başlatan olgu olan Empati kurmayı denesek. Tehlikesizdir üstelik. Ayrıca farkederseniz girdiği ortamın enerjisini rahatlıkla değiştirebilen, çok acayip ve son derece kendiliğindenmiş gibi olan bir zihin kontrolü yöntemiyle kanınızı daha tek bakış ile kaynatan insanlar bu Empati olayında ustadırlar. Hele hele bebekler... Yerim ben onları.

Reiki şifacılarında gözlemlediğim bir unsur ise bir kere Reiki enerjisine uyumlandıktan sonra Empati yeteneklerinin şahlanması. Hatta ve hatta kişisel deneyimlerim iki Reiki uygulayıcısı ruhani konularda veya Reiki hakkında birbirleriyle konuştukları sırada; duyusal, düşünsel veya duygusal olarak aynı şeyleri yoğun bir şekilde yaşadıklarını ve hissettiklerini gördüm. Bu empati ile çok yakından alakalı bir şey. Çünkü "Düşünceler, duygular, duyular herşeyden önce Enerji (Prana) yapısında cisimlerdir.", ki bu bilgiyi bilmeniz Empati veya Müzik veya sanat gibi olağan şeylerin Enerji Kontrolü konusunda ne kadar önemli örnekler olduğunu anlamanızı kolaylaştırır.

Olaylara bunların ışığında baktığınız taktirde, bulutlarda arayıp işi zorlaştırmak anlamsız... Ama yine de devam ediyorum, hiç bir şey eksik kalmasın.

Birisine negatif veya pozitif enerji göndermeniz için illede izin almanıza gerek yok. Pozitif enerji gönderirken Üstbenlikten izin almak makul bir önhazırlıktır. Ki bu çok subtil bir olgudur. Reiki gibi Enerjiler Alıcı kişinin kendi sözlü rızasına rağmen Alıcıya akmayabilir.

Ama birisine Negatif enerji gönderirken izin almak abes. Küfür ederken ahlakımızdan başka kimseden izin almayız, ahlakımız bozuk ise dümdüz gideriz.

Bizden çıkan enerji eninde sonunda bize bir şekilde geri döner. Eğer kaldırabilecekseniz sorumluluğu, istediğiniz kadar Negatif enerji gönderin. Karma etkilerinden de kaçılabilir, gayet rahatlıkla, eninde sonunda hesabı kapatmanız gerekir ama, icraya kalmamak lazım. Bu tamamen ahlak anlayışı ile alakalı.

Enerji iletmek, Aktif bir enerji kontrolüdür ve bu hususda biraz ileri bir aşamadır. Ama depresif bir insan her zaman (ne yaptığını bilip bilmemesi önemli değil) Enerji Hırsızıdır. İlgi de bir enerjidir... Eğer bir bilim ve sanat olarak bunu öğrenmek istiyorsanız, Yoga'nın daha çok mental konularıyla ilgilenen Raja Yoga'yı öğrenmeniz gerekiyor. Raja Yoga'ya göre Enerji kontrolü Yoga'nın Pranayama koluyla yakından alakalıdır. Günümüzde her yerde bulunan Hatha Yoga veya "Acayip Acayip Yogalar" gibi Yoga'nın sadece fiziksel beden ile ilgilenen türleri Pranayama'ya sadece Nefes Kontrolü muamelesi yapar, dikkat edin. İsmi üzerinde Prana (Enerji) + Yama (Kontrol). Bunlar sadece temel ilkeler. Bahsedebileceğim bir çok şey var ama şu an için daha fazlasına gerek yok.

sadece şu noktaya değinmek istiyorum, reiki bütünün hayrına akan bir enerji olmasına rağmen biz karşıdakinin "iradesine" saygı gösterdiğimizi ima etmek için yine de ya sözlü ya da yüksek benlikten izin alırız... İzin almadan şifalandırmaya çalışmak sadece büyük bir kibir örneğidir lakin ne olursa olsun izin almak onun varoluşuna duyduğumuz saygıyı anlatır. İşte bu açıdan izin almak çok önemlidir.

Bunun dışında "bütünün hayrına" demek oldukça önemli. Çünkü biz şifa sürecinde biliriz ki her hastalık kötü, her şifalandırma çabası da iyi değildir... Bazı şeyler bizim tekamülümüze uygun hareket halinde olduğu için bazen bir hastalık onlarca yıllık tekamüle bedeldir ve bütünün hayrına kişinin o hastalığı yaşaması gerekir. İşte bu durumlarda zorla o kişiyi şifalandırmaya çalışmak, o kişinin öğreneceği dersi engellemek demektir ki bu da kişinin karmasını üstlenmek ve o kişiye kötülük yapmak anlamına gelir. Hatta bu yüzden bazı hindu gelenekleri şifanın tehlikeli olduğunu dahi söylerler. Hal böyle olunca, biz her ne kadar pozitif eylem yaptığımızı sansakta, aslında arka plandaki ilahi düzeni göremediğimzi için, farkında olmadan hasar veriyor olabiliriz. Bu durumda farkında olmadan "negatif" bir tesirde bulunabiliriz. O yüzden özellikle reiki gibi bir sistem dışında enerji göndermeye çalışma sırasında, pozitif etkide bulunduğumuzu düşünebiliriz ama bu tür şifalandırma ve şifalandırmaya dayalı enerji gönderme işlemlerinde, izin almamız elzemdir. Hem saygımızı dile getirmek anlamına gelir hem de o kişinin hayrına değilse o kişiye zarar vermemizi engelleyecektir. Çünkü niyet enerji göndermenin temeli ve kilit noktasıdır. İşte bu yüzden izin alma kısmı oldukça önemli.... Zaten negatif enerji gönderimini bilinçli yapacak kişilere söyleyebileceğimiz bir laf yok. Onlara da "her enerji muhakkak çıktığı kaynağa geri döner" evrensel yasasını (cadılık deyimiyle 3 kat yasası) hatırlatabiliriz ancak

İkinci olarak Reiki ve empati gözlemeniz çok doğru... Usui Sensei Reiki'nin mucizevi işleyişinden bahsederken üç faktörden bahseder;

1-Ellerden çok manyetik enerji, ellerin gücü

2-Reiki yani evrensel ilahi-bilinçli yaşam enerjisinin ta kendisi

3-Sevginin şifalandırıcı gücü

Burada sevginin gücünden bahseder ve reiki yaparken karşıdaki kim olursa olsun ona karşı yoğun bir sevgi hissetmemiz gerektiğinden bahseder. Bu insan sevgisi de empatiyle hatta empatinin ötesindeki kavramlarla alakalıdır. Şifanın en önemli kaynaklarından birinin bu olduğu yadsınamaz zaten =)

Eğer derinleştirmek gerekirse derinleştirelim. Özellikle Reiki bir enerji sistemi olarak konumuza örnek olmak için çok uygun. Ancak inisiyasyon faktörü hızlı gitmemek konusunda beni uyarıyor.

Usui Sensei'nin Reiki öğretisinde temel "5 Reiki Prensibi"dir. Bunun ardından 3 adet sütun gelir, bunlar da öğretinin gövdesini oluşturur. "Gassho, Reiji-Ho, Chiryo" (sırayla: Birleşen İki-el, Reiki Yöntemleri, Tedavi). Buraya kadar her şey ortada. Bu temel ve yapı külliyen yıkılmadığı sürece uygulamaya kişisel fikirlerin karışması özellikle Reiki gibi bir sistemde kaçınılamaz. Sirius'un bahsettiği "üst-benlikten izin isteme" uygulaması aslında Reiji-ho kısmına giriyor. Bu uygulamalara neden aramak gerekirse milyonlarcası bulunur, hepsi de kişiseldir. Kendi kişisel fikirlerimden bahsetmeden önce bir kaç şeyden bahsetmem gerekir;

Her öğreti, özellikle dünyaya masterdan öğrenciye bir inisiyasyon biçiminde yayılmış maneviyatla ve tekamül ile ilgili bir öğreti dışı katkı veya çıkarmalar ile gelenekten sapmaya müsaittir. Bu yüzden kendi inisiyasyonuma dayanmadan, kaynak olarak Reiki - Dr. Mikao Usui'nin Özgün Reiki El Kitabı (Dr. Mikao Usui & Frank Arjava Petter, Okyanus Yayınları) adlı kitabı kullanarak bir alıntı yapıyorum.

Chiryo (tedavi) Reiji (kendini adamak, teslim olmak) ve Gassho'ya (meditasyon duruşu / tavır) dayanır. Ancak düşüncelerimiz ve duygularımızın oluşturduğu önyargı olmadan kendimizi adayabildiğimizde evrensel yaşam enerjisi için bir vasıta olabiliriz.

Gördüğüm kadarıyla özgün öğretide, üstbenlikten izin istemek yerine kendini adama ve teslim olma gibi ifadeler kullanılıyor. Açıkçası Reiki tedavisi sırasında şifacı aracıdan başka bir şey değildir, şifayı yapan Reiki'nin kendisidir. Akması gereken yere akar. Ama;

Reiki'nin Reiji-ho/Teslimiyet sütunu söz konusu olduğunda "Niyeti öz bir biçimde ifade eden bir dua" kuşkusuz iyi bir seçimdir; Çünkü üstbenlik ise birisi için neyin iyi olduğunu herkesten iyi bilir, kendimizi rahatlıkla üstbenliğe teslim edebiliriz. Genel eğilim üstbenlikten izin isteme yönünde, ki bu 1. seviye inisiyasyonlardan önce bile master tarafından öğrenciye söylenir. Ama pek anlatılmaz. Yine de alıntıladığım kitapta, ilgili kısımlarda, eğer kişi 2. seviye Reiki uyumlaması aldıysa tedaviye başlamadan önce 3. sembolü (uzaktan şifa) kullanmasını tavsiye etmekte. ("Ne geçmiş, ne şimdi, ne gelecek" yaygın olarak bilinen çevirisi olsa da aslında başka bir çeviri daha vardır "Doğru düşünce, yaşamın/mevcudiyetin özüdür")

Ayrıca:

Bir evin su tesisatını, isterseniz kaynak suyuna bağlayın eğer borular kirliyse, su kirli akar.

Düşünceler de az önceki mesajımda bahsettiğim gibi enerji yapısındadır. Bir bireyin Zihni yani Enerji Bedeni genelde vücuduna yaygın ve biraz da dışarı taşmaktadır. Bu yüzden bütün düşüncelerimiz, enerji üzerimizden akarken araya karışabilir. Reiki elbette en saf en uygun haliyle gidecektir ama bizim düşünce tortularımız da araya karışabilir. Bu durumda akış sırasında oluşabilecek engelleri kaldırmak için hem gündelik çalışmalarımızla hem de uygulama öncesinde bazı şeyler yapmamız uygun oluyor.

Durum böyle olduğu zaman, bir kanal olarak görevimizde haliyle zayıflıyoruz. Bu aynı 2012 yılında 1998 yılındaki gibi Dial-Up modemle internete bağlanmak gibi. Eğer şifacının; düzenli meditasyonunu, çakra dengelemesini yapan, saygılı ve pozitif bir insan olduğu varsayılırsa, Reiki çerçevesinde zaten bu tip konuları didikleyip büyüyü bozmaya pek gerek yoktur.

Aynı şekilde birisine herhangi bir şekilde pozitif enerji göndermenin özünde de aynı bahsettiğimiz şeyler geçerlidir.