nakreb Oluşturma zamanı: Nisan 2, 2012 Paylaş Oluşturma zamanı: Nisan 2, 2012 Asasabonsam (Batı Afrika) Demir dişlere ve insan görüntüsüne sahip varlık. Ormanda yaşar ve avlanır. Avını yakalamak için kanca şeklindeki ayaklarını kullanır. Aswang (?) Gündüz insan gece vampir olan çok güzel bir kız olarak tasvir edilir. Kan içeceği zaman büyük bir kuşa dönüşür ve kanı sivri ve içi boş dilini kurbanının boğazına saplayarak içer. Asema (Güney Afrika) Gündüzleri yaşlı biri görüntüsünde olan varlık geceleri mavi bir ışık kütlesine dönüşür ve avlanır. Baobban Sith (İskoçya) Kız karga veya kuzgun kılığına girebilen kötü perilerdir. Erkeklerin aklını başından alıp kanlarını içerler. Bas (Malezya) Genellikle domuz kanıyla beslenen bir varlıktır. Medeniyetten uzak durmayı tercih etse de zaman zaman insan kanıyla da beslendiği söylenir. Brahmaparusha (Hindistan) Kafasını çevreleyen bağırsaklar ve içinden kan içtiği kurukafa ile tasvir edilir. Chiang Shih (Çin) Bir ışık kütlesi larak tasvir edilen ve insan kanı içen ölülerdir. Cihuateteo (Aztec) Geceleri çocuklara saldıran bembeyaz bir tene sahip kadın görüntüsündeki varlık. Dearg-Du (İrlanda) Hakkında çok az şey bilinen bu varlıkları durdurmanın yolu mezarlarının üzerini çok ağır taşlarla kapatmaktır. Ekiminu (Assyrian) Yarı vampir yarı hayalet bir yaratıktır. Görünmez olabilirler ve insanlara saldırırlar. Ahşap silahla öldürülebildikleri söylenir. Kappa (?) Yeşil-sarı bir tene sahip yuvarlak gözlü çocuk görüntüsündeki varlık. Su kenarlarında suya yaklaşan canlıları içeri çekip tüm kanlarını anüslerinden içmek suretiyle beslenir. Kathakano (Crete) Lamia (Yunanistan) Yarı insan yarı hayvan görüntüsündeki varlık. Üst tarafı insanken alt kısmı çoğunlukla yılan formundadır. Kurbanlarını yer ve kanını içer. Lamiai (Libya) Küçük çocukların kanlarıyla beslenen bir varlık. Aynı zamanda genç erkekleri kendine çekebilmek için güzel kız formuna da girebilir. Langsuyar (Malezya) Ağaçlarda yaşayan ve çocukların kanını emen bir varlık. Lidérc (Macaristan) İnsan hayvan veya ışık görüntüsünde olabilen bir varlık. Loogaroo (Haiti) Şeytana götürdüğü kan karşılığında büyü gücüne sahip olan yaşlı kadın formundaki varlık. Bedeninden çıkarak ışık formunda dolaşabilme yeteneğine de sahiptir. Nosferatu (Slav) Mulo (Gypsy) Nora (Macaristan) Şiddetli bir biçimde ölüp intikam için geri dönen ölüler. Obur (Bulgaristan) Yüksek sesler çıkaran ve eşyaları yerinden oynatabilen kan içici bir varlık. Pelesit (Malezya) Genelde Polong ile birlikte hareket eden bir varlık. Penanggalan (?) Kafasını elinde taşıyan; yeni doğmuş bebeklerin ve annelerinin kanını emen kadın. Pisachas (Hindistan) Et yiyen öfkeli varlıklar. Polong (Malezya) 3 cm boyunda olup cadılara hizmet eden kadınlar. Cadıdan alınan günlük kan karşılığında hizmet ederler. Pontianak (Malezya) Baykuş görünümüne dönüşen yeni doğmuş çocuk. Rakshasa (Hindistan) Mezarlıkta yaşayan ve büyüler yapan iblisler olarak tasvir edilirler. Yarı insan - yarı hayvan olarak tasvir edilirler. Redcaps (İskoçya) Eski şatoları ve evleri ele geçiren ruh. Ele geçirdiği yerde kalan kişiyi rahatsız ettiği ve kanından almaya çalıştığı söylenir. Strigoi (Romanya) Succubus (dişi)/ Incubus(erkek) (Avrupa) Kurbanıyla cinsel ilişkiye girerek ilişki sırasında salgıladığı cinsel enerjiyle beslenen varlık. Evlere davetsiz olarak girer ve başka kişilerin görüntüsüne bürünebilir. Kurbanlarıyla genelde birden fazla kez ilişkiye girerler. Succubus'un kurbanı bu olayı bir rüya olarak deneyimler. Sukuyan (Trinidad) Geceleri bedenini bırakarak mavi bir ışık topu olarak gezinir. Yakalandığı takdirde bir hayvana dönüştüğü söylenir. Tenatz (Montenegro) Ölmüş insanların bedenlerini ele geçirip kontrol altına alan ruhlardır. Geceleri gezinip uyuyanların kanlarını içer. Mezarlara girip çıkmak için farelere dönüşebildikleri söylenir. Tlahuelpuchi (Aztec) Hayvanlara dönüşebilen ve kurbanlarının kanını içen kadın görüntüsündeki varlıktır. Genellikle hindi köpek ve kediye dönüştüğü söylenir. Upierczi (Polonya Rusya) Dillerinin altındaki iğneyle kurbanlarından geceleri kan emen vampir. Sadece yakılarak yok edilebilir; ve yakıldığında bedeni yok olmak yerine bir sürü küçük sürüngen ve kemirgene dönüşecek olan parçalara ayrılır. Yakma işleminden sonra ortaya çıkan bu hayvanlardan herhangi biri kaçarsa Upierczi'nin de serbest kalacağı ve intikam için geri geleceği söylenir. Ustrel (Bulgaristan) Cumartesi günü doğup baptizm işleminden önce ölen çocuklardır. Gömülmelerinin 9. gününde mezarından çıkıp civardaki koyunlara ve diğer hayvanlara saldırdıkları ve kanlarını içtikleri söylenir. Vetala (Hindistan) Betail olarak da bilinen bu varlık ölmüş insanların bedenlerini kontrol altına alan bir varlıktır. Vrykolakas (Yunanistan) Geceleri insanlara saldıran varlık; diğer kültürlerde Lampir (Boşnak) Vurvulak (Albanian) Upirina Vukodlak (Sırbistan) olarak da bilinir. Yara-ma-yha-who (Avusturalya) 1-15 metre boylarında kırmızı dişsiz kısa boylu büyük kafalı ve el-ayak parmakları ahtapot görüntüsünde olan insanımsı varlık. Ağaçlardan insanlar üzerine atlayıp el ve ayak parmaklarıyla kanlarını içtikleri söylenir. Yatu-Dhana (Hindistan) Raksha'ların artıklarıyla geçinen varlıklardır. (alıntıdır) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Xian Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2012 Türkiye'de yokmuş. Hiç şaşırmadım. Emeğine sağlık. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Northice Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2012 Türkiye'de yokmuş. Hiç şaşırmadım. Emeğine sağlık. Eskiden "gulyabani geliyo kaç kaç" diye çok korkuturlardı beni Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Xian Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2012 Eskiden "gulyabani geliyo kaç kaç" diye çok korkuturlardı beni Dur tahmin edeyim sende korkardın Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cemsit Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2012 Osmanlı döneminde yaygın olan vampir inancı vardı. Onlara göre vampirler ağaç kovuklarında gizlenirlerdi. Yakalanıp kafası denize atılarak öldürülürlerdi. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Xian Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2012 Ya pek inanamadım açıkçası :/ Çünkü bunu yazan hiçbir tarih kitabı görmedim zira bu gayet merak uyandırıcı bir konu Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Northice Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2012 Dur tahmin edeyim sende korkardın topu topu 5 yaşındasın sen olsan korkmazmıydın ? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nakreb Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2012 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2012 Türklerde Vampir İnancı, Cadı ve Hortlak Yaygın kanı Türk inanç ve kültür tarihinde vampir inancının olmadığı yolundadır. Aslında bu inançta bizim kültürümüze girmiştir. Yukarıda da belirttiğim gibi, Keltler'den sonra,kıtaya bu inancı getiren Türklerdir.Lakin folklorumuzda vampir adıyla değil,daha çok şamanlığın etkisiyle "hortlak" ve Fars kültürünün etkisiyle "cadı,cadu veya cazu" olarak dilimize ve kültürümüze girmiştir. İkisi de farklı kavramlardır ama vampirlik inancı ile ilintilidir. Ölen bir kişinin, mezarından çıkıp dolaşmasına "hortlaklık",bunu yapana ise "hortlak" denir. İnanışa göre yaşarken kötülük edenler, başkalarının ağız tadını kaçıranlar, arabozucu ve dedikoducu, geçimsiz insanların ölünce hortlayacağına inanılır. İnanışa göre hortlak çoğunlukla yaşlı kimselerden olur. Gömüldüğü gece mezarından kalkar.Peki neden yaşlılar? Çünkü eski Türklere göre eğer insan savaşta değil de yaşlılıkta ölürse onun Gök Tanrı tarafından Uçmag'a alınmayacağına inanılmıştır. Gene inanışlara göre hortlak gece mezardan kalkan, sırtında kefenle ortalıkta dolaşan bir yaşayan ölü'dür. Bunlar kızdıkları kimselere sataşırlar, hızlı koşarlar, ata binebilirler, silah kullanabilirler, insana kızabilirler, istediklerini döverler, sevdiklerini kaçırırlar, ev basarlar, yol keserler, sözün kısası tıpkı efsanelerde geçen vampirler gibidirler. İnanışa göre, mezarlık yakınlarından geçerken dua okumak hortlağın saldırısından korunmak için etkili bir yoldur. Söylentiler hortlakların genelde çirkin ve ürkütücü olduğunu, sırtında kefen ya da tabut taşıdığını söyler. Anadolu halk inançlarına göre bir kimsenin hortlaması uğursuz bir olaydır. Hortlayan kişinin ahiretten kovulduğuna inanılır. Hortlaklar dişide olur, erkekte. Kimi hortlaklar "hayvan" kılığında gezer, çoklukla ıssız kalmış evlerde, tekin olmayan yerlerde, mezarlıklarda bulunurlar. Görüldüğü üzere vampir inancı ile hortlak inancı arasında pek çok benzerlik vardır. Bir de gene bu inançla ilintili cadı inancı vardır. Cadı genellikle insanlar arasına dargınlık, kırgınlık sokan, eli günü bir birine düşüren, ortalık karıştırıcı, ara bozucu, boş boğaz kötü bir varlıktır Anadolu halk inanışlarına göre. Cinlerle, perilerle konuşabilir. Gizli nesnelerin yerini bilir.Korkulu ürpertili yerlerde gezer.Geceleri evlere girerek küçük çocukları kaçırır.Genç sevgililerin işine engel olur. Hortlak ve Cadı farklı şeylerdir. Hortlak, öldükten sonra, tabutuyla ve kefeniyle mezardan çıkanlara da bir yeryüzünde dolanan kimsedir. Cadı ise yer yüzünde yaşayan, kılık değiştiren yaşlı kadındır. Kötü cinlerin yaşadığı dağlarda, kırlarda,ormanlarda,su kıyılarında,göllerde,ev yıkıntılarında,dolaşır,Çocukları hastalar.Kadınları doğum yaparken öldürür.Cadı'nın elinde bir değnek vardır.Beli kambur,yüzü kırışıklarla dolu iğrenç bir koca karıdır.Gözleri oyuktur amam ışıl ışıldır. Anadolu inançlarında böyle iken Avrupa'da bambaşkadır cadı. Ortaçağ Avrupaİsında çok yaygın bir inanıştır. Papa 11.İnnocent, Avrupa'daki cadı olaylarını inceletmek üzere bir kurul oluşturmuştur. Bu kurulun hazırladığı rapor,15.yüzyılın inanç tarihi açısından çok önemli bir belge sayılır."Cadı Tokmağı"(lat.Malleus Maleficarum,1487) adlı bu rapora göre,aşırı cinsel istek duyan kimi yaşlı kadınların geceleri cadılık yaptığı yazılmıştır.Ayrıca bu yaşlı kadınların insanlar arasında yaşadıkları ve geceleri de cadılık yani yaşayan ölülük ettiği de bu raporda yazılmıştır.Cadılar hep büyücülerle karıştırılsa da kelime yanlış kullanılmıştır ama aslında cadı inancı vampir inancının bir uzantısıdır.Hristiyanlık tarihinde büyücü avları gibi cadı avları da ünlüydü.Hatta Avrupa'da bulunan engizisyon kayıtlarına göre cadılıkla suçlananlar büyücülükle suçlananlardan fazladır.Cadı sayılıp yakılanların sayısı milyonu aşmıştır.Hatta bir seferinde İspanya'da kadın,çocuk karışık otuz bin kişi yakılmıştır! Hristiyanlıkta bir insanın cadı olup olmadığını anlamak için ilginç metotlar uygulanmıştır. Mesela cadı olduğuna inanılan kişiler vaftiz suyuna atılır, batanların masum, batmayanların ise vaftiz suyunun onları kabul etmediği gerekçesi ile cadı sayıp yakarlarmış. Suyun kaldırma kuvvetinden haliyle bihaber olan papazlar yüzünden bu yöntemle pek çok masum ölmüştür. Cadı inancı ilk insandan günümüze dek süregelmiş bir inançtır. Mağara duvarlarında bulunan ilk cadı resimlerinin, milattan önce 30.000 yıllarından kalmadır. Bir ölümlünün nasıl cadı olabileceği ise ayrı bir inanç konusudur. Anadolu inançlarına göre eğer bir ölü, karanlık bir oda'da bekletilirse yalnız başına veya üstünden kedi atlarsa, hortlayıp cadı olacağına inanılır. Yaşıyor ise insan ya da köpek eti yiyerek de cadı olabilir. Cadılar inanışa göre toprak ve ceset yiyerek beslenirler. Gece mezarından çıkarak evlere girip yağ, bal, un gibi yiyecekleri birbirine karıştırır.Yatak,yorgan,şilte gibi şeyleri delik deşik edip dağıtır,insanların üzerine taş,toprak gibi şeyler atar.Cadıların bazı olağanüstü güçleri vardır.Bu güçlerini kullanarak insanlara istediğini yaptırır.Anadolu'daki Alkarısı (Albastı) inancıda bir tür cadı(vampir) inancıdır. Yozgat yöresinde ise Karakoncolos ya da Congoloz adlı bir tür cadıya inanılır. İnanışa göre bunlarla mücadele edilmezse giderek daha çok kötülük yapar, topuklarından kanını emerek çocukları öldürürler. Cadılarla ancak "cadıcı" denen kişiler mücadele edebilir. Çeşitli yöntemlerle cadıları yok ettiğine inanılan kişilere cadı denir. Cadıcı denen kişiler bir anlamda "ocaklı" sayılır. Cadıları kovmak için yapılan yöntemler, büyülü sözler ve dualar babadan oğula geçer. Cadıcılar cadıları kovmak için ilginç yöntemler uygularlar.Mesela bunlardan en çok uygulananı,Türklerin henüz şamanistken Çin'deki Wudan büyücü kültüründen aldıkları ve Anadoluya kadar taşıdıkları bir yöntem olan bir kağıda gerekli duayı yazıp yakmak ve sonra küllerini çevreye üflemek büyük parçaların gittiği yönde ana cadıların,küçük parçaların gittikleri yönde yavrularının bulunduğuna inanılır.Cadıcı sonra bu yönlere doğru uzunca bir şiş saplarmış gibi yapar ve böylece cadıları yok ettiğine inanılır.Aynı yöntem Çin'in Wudan bölgesinde uygulanır ama kılıçla. Batı Trakya Türklerinin yaygın bir inanışına göre cadılar cumartesileri mezarlarından çıkmazlar. Bu yüzden cadıcılar o günlerde cadıların mezarı üzerinde ateş yakarak onları etkisiz hale getirirler. Gene bu yöredeki yaygın inanışa göre cadıları öldürmenin en etkili yolu mezarı açıp, cesedi çıkarıp, karnına kazık çakmak ve yüreğini kaynar suda haşlamaktır. Buda etkili olmazsa cesetd tümüyle yakılır zira ateşin cadılara karşı en etkili silah olacağına inanılır Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Virtue Yanıtlama zamanı: Nisan 3, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 3, 2012 Kappa dan korktum bir an Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
golgotham Yanıtlama zamanı: Nisan 3, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 3, 2012 Vampirler aslında Tremer Ventrue Assamite Gangrel gibi Klanları vardır. World of darkness dünyası hatta bunlardan biraz bahseder de neyse farklı konular bunlar Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
witchedgirl Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2012 bunlar gerçekten harika:thumbsup: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.