XveY Oluşturma zamanı: Nisan 19, 2012 Paylaş Oluşturma zamanı: Nisan 19, 2012 Selam arkadaşlar, başlıkta da dediğim gibi bazen en büyük hikayeler kendi hayatımızdan çıkar. Şu anda kalbimde bastıramadığım, bastırmaya çalıştıkça daha da fazla acı çekeceğim duygularımı ve bu süreç içerisinde yaşadığım tüm olayları sizinle paylaşmak istiyorum. Hiçbir edebi değeri olduğunu sanmıyorum, sadece belki biraz anlattıkça içim rahatlar diye düşünerek yaşadıklarımı ve içimdeki duyguları paylaşmak istiyorum. Göreceğiniz gibi isim vermek istemediğimden X ben, kız da Y oluyor, gerisi ise aşağıdaki gibi "Yorucu bir günün ardından X uyanmıştı. Her zamankinin aksine hava kapalı ve yağmurluydu . Pencereden dışarıya bakan x sigarasını yaktı ve derin bir nefes çekti… Hava sanki onun iç dünyasını yansıtıyordu. Ağır ağır üzerini giyindi ve okula geç kalmasını umursamadan yavaşça yola koyuldu. Vermesi gereken sınavları, düşünmesi gereken şeyleri ve uğraşması gereken bir sürü şey olmasına rağmen hiçbir amacı yokmuşçasına kaldırımda elindeki sigarasıyla bir sağa bir sola savruluyordu. Okul neydi ki? Ona neler öğretebilirdi ki? Arzuladığı güç neydi? Dahası güç onun için ne demekti? Kendisi zaten çok güçlü biriydi ama bir o kadar da güçsüzdü. Sonuçta ne kadar büyük bir güce sahip olsan da o gücü kullanmak yerine bir kuyruğunu kıstırıp bir köşeye sığınırsan güçlü biri değilsindir. X’in aklında sadece Y vardı. Ne zaman, nerede, nasıl bir durumda olursa olsun aklında Y vardı. Herkesten daha güçlü olmayı arzuladığı o anlarda bile X’in tek zayıflığı Y idi. X okuluna gitti, geldi, arkadaşlarıyla zaman geçirdi, yüzüne sahte bir gülümsemeyle bir gece klübünde elindeki viskisiyle günü tam bitirmek üzereyken Y’ye olan duygularını bastıramadı. Arkadaşlarına “yarım saat kadar sonra gelirim” diyerek klüpten ayrıldı. Sigarası bitmişti, gidip 1 paket sigara aldı ve yürümeye başladı. Soluğu aldığında ise ağzında sigarasıyla gece saat 3 sularında Y’nin balkonunun önündeydi. Y’nin onun için ne kadar önemli olduğunu hatırladı, hayattaki beklentilerini yeniden düşündü ama yüzünde sabahkinin aksine sıcak ve kalpten bir gülümseme vardı. Anlamıştı ki Y’nin yanında olması ona yeterdi. Y ile konuşmak, birlikte zaman geçirmek, gülüşmek… Başka hiçbir isteği yoktu. Ne CEO olmayı ne de ailesindeki en güçlü erkek olmayı o kadar istiyordu. Tek istediği Y idi. O an tesadüfen Y’nin balkona çıkmasını ve bir an göz göze gelmeyi istedi, yaklaşık 1 saat kadar balkonun önünde oturdu. Y’nin ışığı açıktı, yarınki sınavına çalışıyordu. X ise aynı zamanda olur da Y kendisini öyle bir saatte balkonu önünde görürse nasıl bir tepki verir korkusuyla yavaşça oradan uzaklaşmaya başladı. Yarın ki sınavı için Y’ye başarılar dileyen içten bir iyi geceler mesajı attı ve tekrar arkadaşlarının yanına dönmüştü. O anda kararını verdi. Y’yi bu kadar seviyorken nasıl pes edebilirdi? Sonuna kadar mücadele etmeliydi, Y’ye onu ne kadar sevdiğini göstermeliydi. Artık X gerçekten gülüyordu. Kalbindeki keder yerini kararlılığa bırakmıştı. Gözleri eskisinden çok daha güçlü bakıyordu, mücadele edecekti. İnanıyordu ki gerçekten onu ne kadar sevdiğini gösterdiğinde hiçbir kız kimseyi reddetmezdi. Evet, o da Y’ye onu ne kadar sevdiğini gösterdiğinde Y sonunda onun hislerine karşılık verecekti. Ancak işin en zor kısmı da bu. Birisini ne kadar sevseniz de o kişiye sevginizi göstermek en zor iştir. Ve içinizdeki sevgiyi %100 göstermek ise imkansız gibi bir şeydir. Fakat X elinden geleni ardına koymayacaktı. Tek istediği Y ile birlikte yaşlanmaktı. Ceo olmasa da olurdu, genel müdür veya direktör olurdu. Ailesinin en büyüğü olmasına da gerek yoktu artık, kendi kendine yetecek az çok çevresine destek olabilecek güçte olsa yeterdi. Çünkü biliyordu ki mutlu olacaktı. Fakat yaklaşık 1 hafta kadar Y’yi göremeyecekti. Bu gecenin ardındaki gün; Y öğrenciliğin yanında amatör fotomodellik de yaptığından çekimler için 1 haftalığına amsterdam’a gidiyordu. X için o bir hafta 1 yıl gibi geçecekti. Sonuçta X’in spor bir aston martin’i de yoktu. Evet, Y’yi ingiltereden gelen bir arkadaşı yurttan alacaktı onunla birlikte amsterdam’a gideceklerdi. Çocuk ise altında aston martin’i olan İngiliz bir züppeydi ve Y ile bir haftalığına günahlar şehri amsterdam’a gideceklerdi. X’in kalbindeki korkuları ve endişeleri az çok anlayabildiğinizi düşünüyorum. Varlık durumları iyi olsa da X için henüz bir üniversite öğrencisiyken aston martin gibi bir arabaya sahip olmak imkansız gibi bir şey di. Kız ise fotomodellik bile yapıyordu ve çevresinde bu çocuk gibi bir sürü züppe daha vardı. Hafif de olsa eziklik yaşayan X, bir sigara daha yaktı ve içindeki emrah’ı bastırmaya çalıştı. Hala umudu vardı, ve aston martin’i olmasa da kalbindeki Y’ye olan saf ve temiz sevgisinin Y’yi etkilemeye yeteceğini düşünmeye çalıştı. Umudunu yitirmedi, elinden gelen her şeyi yapacaktı. Sadece bu 1 hafta Y’nin yokluğuna dayanması gerekiyordu…….." Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.