Jump to content

İmgeleme ile Dua Aynı Mıdır?


nevermore

Önerilen Mesajlar

İmgeleme dualarda da sık sık kullanılan bir yöntemdir. Dua edeceğimiz mekanlardaki ikonlar, şiirsellik, müzik ve ayinler bu amaca hizmet eder. Ancak imgeleme, dua kontekstinin dışında da etkili bir biçimde kullanılabilir. Bu içsel süreci imgeleme ya da dua olarak düşünmenin arasındaki tek fark daha üstün bir güçten, Tanrı'dan mı yoksa bilinçdışı zihninizden mi karşılık bekledi ğinizdir.

Şifayla ilgili olarak dua genellikle kutsal bir müdahale çağrısı olarak görülür. Halbuki diğer dua türleri daha etkili bili olabilir. Duadan yararlanan şifacıların çalışmaları, duanın getirilen belirlenmediği takdirde daha etkili olabileceğini göstermiştir. Örneğin şifa yeteneğine sahip olduğuna inanılan insanlardan verimliliği artırmaları için tohumlara dua etmesi istenmiştir. Şifacılar bir grup tohum için hızlı gelişme ve verimliliğe yönelik dualar etmiştir. İkinci tohum grubu için ise yalnızca "hayırlı olsun" şeklinde genel dualar edilmiştir. İkinci tohum grubu, ilkine oranda bütünüyle daha hızlı bir gelişme kaydetmiştir.

Şifa için dua ederken genellikle yaşadığımız bir şeyin mesela hastalığın son bulmasını isteriz ya da yaşadığımızı hissettiğimiz bir şeyin, mesela şifanın başlamasını dileriz. Bedenimizin yeniden tesis edilmesini ya da bütünlüğe geri dönmesi için dua ederiz. Hastalıktan önceki haline gelmesini dileriz. Aynı zamanda sofu bir kişi hastalığın Tanrı'nın isteği olduğuna ya da aslında varolmadığına inanması mümkündür. Bir tarafta kabul diğer tarafta direnç arasındaki bu belirgin çelişkiyi nasıl çözümleyebiliriz?

İmgeleme dünyasında da benzer bir çelişki mevcuttur. İmgeleme ve vizüalizasyonu şifa için kullanan insanlar da ikiye bölünmüştür. İmgelenenler konusunda çok spesifik olunması gerektiğine inananlar da vardır. Şifayı dileyip onun kendiliğinden gelişmesine izin vermeyi öngörenler de vardır. İnsanlardan bazıları imgelemenin evrene, bilinçdışı zihne ya da en azından bedene yapılan bir çağrı olduğuna inanır. İmgelemenin açık, güçlü, kesin ve ısrarlı bir biçimde yapılması halinde bedenin karşılık vereceği düşünülür. Bu tür insanlar imgelemenin çok spesifik olması gerektiğinde ısrarcıdır. Zihninizdeki sürecin kendi kontrolünüz altında gerçekleşmesini ve şifanın imgelediğiniz şekilde kaçınılmaz olarak gerçekleşeceğini öngörürler. Kaşıkları eğmesi ve psişik güçleri ile dünya çapında şöhrete kavuşan Uri Geller'in söylediği gibi: "Onu gerçekten de oluyormuş gibi olurken imgeleyin." Öte yandan imgelemeyi ya da vizüalizasyonu bir çeşit çağrı olarak algılayanlar da vardır. Olmasını istediğiniz şeyleri açık bir biçimde imgelediğinizde gerçekleşmesinin çok büyük ihtimal olsa bile garanti olmadığına inanırlar.

Dua ettiğinize mi yoksa basitçe imgeleme tekniğini mi kullandığınıza dair bu iki yaklaşımı karıştırabilmenin mümkün olduğuna inanıyorum. Hem dua hem de imgeleme için uygun olan "Rossman bahis dağılımı" yöntemini öneriyorum. Riskinizi böylelikle de en aza indirebilirsiniz. Dua ediyorsanız şöyle dua edebilirsiniz: "Ulu Tanrım, yaşamım boyunca bana sunduğun tüm nimetlerin için teşekkür ederim. Verdiğin sağlık için teşekkür ederim. Sunduğun yaşam için teşekkür ederim.Sana şükürler olsun. Eğer uygun görürsen lütfen ... (buraya duanızı, vizüalizasyonu ya da çağrıyı ekleyin)" İmgeleme tekniğini kullanıyorsanız aynı tutumu sergileyin: "Bunu gerçekleşmesini sağlayıp sağlayamayacağımı bilmiyorum. Ancak mümkünse bunun gerçekleşmesini istiyorum." Bir diğer ifadeyle size kalsaydı nasıl gerçekleşmesini istediğinizi imgeleyebilirsiniz. Sizin kararınıza bağlı değilse de kendi akışı içinde gerçekleşir.Bu yaklaşımın, arzuladığı sonuçlara ulaşmakta başarısızlığa uğramaktan korktu­ğu için imgeleme tekniği kullanmakta çekinen insanlar için çok faydalı olacağına inanıyorum. Şifa üzerinde ne kadar etkimizin olacağım bilemeyiz. Ancak sınırları zorlamadıkça bilebilmemiz de mümkün değildir.

İnancın tartışmakta olduğumuz bu boyutu, yüzyıllardır sürüp gitmekte olan özgür irade-determinizm kutuplaşmasından başka bir şey değildir. Pratik açıdan kişisel inancınıza göre değişir. Bu inanç eksenindeki konumunuzu belirleyin:

http://www.spiritualizm.com/kitap/kitapkapak2/kitapres/imgelemek-hayalgucu-uzerine-grafikler%20(4).jpg

Sola yakınsanız imgeleme, dua, vizüalizasyon ya da başka bir şeye ihtiyacınız yoktur. Çünkü her şeyin önceden belirlendiğine inanıyorsunuz. Bu inanç size bazı rahatlıklar sağlayabilir: a) hiçbir sorumluluğunuz yoktur ve b) hata yapma ihtimaliniz yoktur. Bu inancın olumsuz tarafı ise başınıza gelenler hakkında söyleyecek sözünüzün olmamasıdır. Gidişattan memnun olmadığınız takdirde kurban haline dönüşebilirsiniz.

Bu olasılığı düşünürseniz, muhtemelen kendinizi eksenin sol ucuna yerleştirmezsiniz. Kendinizi sağa yakın görüyorsanız düşüncelerinizi, zihninizi ve imgelemenizi sağlığınızı etkilemek için kullanmayı öğrenmek istemeniz gayet normaldir. Bu inanç sisteminin olumlu tarafları şunlardır: a) asla koşulların kurbanı olmazsınız ve b) büyük bir özgürlük hissedersiniz. Bu inancın olumsuz tarafı ise her şey için çok fazla sorumluluk hissetmenizdir.

Benim gibi eksenin ortalarında yer alıyorsanız çok yaygın olarak tekrarlanan Sabır Duasını öğrenmeniz gerekebilir: "Tanrım; değiştiremeyeceğim şeyleri kabul edebilmem için sabır; değiştirebileceğim şeyleri değiştirebilmem için cesaret; farkı görebilmem için bilgelik ver." İster ustalık, ister dua olarak kabul edin zihin/beden/ruh şifası ustalıklarını öğrenmek; kendi yararınıza kullanmak ve sonuçları görmek isteyebilirsiniz.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

''Hayal gücü bilgiden daha değerlidir''demiş Einstein.Dünyayı değiştiren kuramını,-nasıl buldunuz nasıl akıl ettiniz?-diye soranlara cevaben;sadece hayal ettim,bir ışık demetinin üzerine binip yolculuk etseydim acaba neler olurdu diye hayal ettim o kadar,demiş.Bin yılın dahisi böyle diyorsa hafife almamak lazım,iş teoriyi pratiğe dökmekte,galiba zor olan kısımda burası.Aslında düşüncenin,olumlu düşünmenin farklı bir varyantı,hayal etmek.Tabi bu arada hayalperestlikle karıştırmamak lazım.(TDK;imge:isim Zihinde tasarlanan ve gerçekleşmesi özlenen şey, hayal, hülya)

 

Şimdi yukardaki makaleyi okuyunca,oluşan aşinalığı farketmek bile güzel.Bildiğin bir şeyi dışarıdan farkedip tekrar farketmek,tekrardan bilmek.İç içe geçmiş kavramlar fakat hepsini ayrı ayrı görmek.

 

Farkettirdiğiniz için teşekkürler sayın nevermore..Ama böyle önemli bir bilginin forumda güncelliğini yitirmesi üzücü..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...