Topal Kırkayak Oluşturma zamanı: Mayıs 10, 2012 Paylaş Oluşturma zamanı: Mayıs 10, 2012 Her şey bende anlamını yitireli ne kadar olmuştu? Bir babanın oğlu olma durumundan dahi sıkılan kafamın içinde başlayan cümlelerin sonu, hayatına giren insanlardan bir kumpanya yaratan delinin karanlığıyla aynı amaçsızlığa varıyordu. Uçsuz bucaksız bir okyanusta gece vakti havayla buluşan balinanın gerçekliğini düşünürken odamdaydım, reklam kuşağı henüz başlamıştı... Anten koordinatlarını bozup balkona çıktım. Not alınacağını anlayınca korkup kaçan kelimeleri aklımda kalmaya ikna ederken farkettim onu. Dört ara sokağın buluştuğu, mahallemizi ana caddeye bağlayan son sokak lambasının altında duruyor ve bağırmaya hazırlanıyordu. Her zaman şehrin üstüne sinmesine alışılmış soğuk iç anadolu akşamı; nerden bilecekti o akşam şeytana değeceğini. Çocuğun ‘tanrınızı yendim’ haykırışı, antenlerin oda içindeki salınımlarında buldukları frekansa karıştı ve kulaklarımda ‘tanrınızı yendim, peşin fiyatına 4 taksitle’ ye dönüştü. Ve tekrar hışırtıya kesti. Şu tek cümle yetmişti hayatından sıkılan mahalleliyi cama, balkona çekmeye. Seyircisinin dikkatini çekmeyi başarmış bir başrol edasıyla devam etti çocuk tiradına. Sokak lambası göz kırptı. ‘sizi hayatta tuttuğunu sandığınız değerlerinizi ***tim, hepinizi başarısızlıklarınızdan dolayı kucaklamaya hazırım çünkü bu gece babalarınızı ***tim.’ Odamdaki açık tv, alkış niyetine hışırtıyla karışık ‘bu tarife başka tarife, 2000 dakika bedava konuşun’ sloganı fırlattı sahneye. Benden başka kimse kınamadı bu âdab bilmez seyirciyi. Ve çocuk devam etti. ‘bu gece hepinizi özgür kılacağım. Nüfus cüzdanlarınızdan isimlerinizi çaldım. Artık yıkabilirsiniz apartmanlarınızı.’ Bir kaç üniformalı gelmişti sokağın başına. Bu meydan okuyuşun bu kadar çabuk bitmesini istemiyordum. bu kendini bilmekten vazgeçenin etrafını çevireceklerini zannederken, onu es geçip bulunduğum binanın kapısından girdiler.. Tv, bir kez daha konuştu; ‘haftasonları migrosta halk gü..’ hışırtı kapı ziline karışıp beynime girdi. Yargılama hakkını nasıl ve nerden aldıklarını sormalı mıyım diye düşündüm. Ama haklılardı. Babamın cesedi kokmaya başlamış olmalıydı ve akşamdan beri reklamlarda kötü koku giderici reklamı çıkmamıştı. Bu sahnenin tek farkı; perdesinin, seyirci elinde olmasıydı. Ve izleyenlerin de perdeleri kapatmaya niyeti yoktu o gece. T.L. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mona Yanıtlama zamanı: Mayıs 10, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 10, 2012 Çok beğendim .( ikinci paragrafı ikiye bölebilirsin ) Etkileyici . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.