Kanser için?

Dedemin karaciğer kanseri olduğunu öğrendim bugün. Belki çok çocukça bir başlık gelecek size ama elim kolum bağlı gibi durmak bana kötü geliyor ve beni üzüyor. Ne yapabilirim? Öneriniz var mı? Nasıl bir yol izlemeliyim?

geçmiş olsun mksubzero üzüldüm... ısırgan otunu önermişlerdi kardeşime... kan kanseriydi o... doktoruna sorduğumuzda; ilaçlarının içinde de var. siz de sürekli ısırgan içirirseniz bu sefer fazla gelir demişti. kanserde en önemli şey; hastanın moralinin yüksek olması. O dönemde kardeşim çocuk olduğu için bunu sağlamak daha kolaydı sanırım bizim için... Morali yüksek olduğu için kurtulduğunu düşünüyorum ben... Geçmiş olsun tekrar

Çok üzüldüm, umarım bir an önce sağlığına kavuşur. Bilgi sahibi değilim ama hastalıklarda en önemli şey moraldir. Torunlar dedelerin neşe sebebidir. Bu sebeple iyi hissetmesini sağlayabilirsiniz kendisini.

Çok geçmiş olsun.

Dedemin karaciğer kanseri olduğunu öğrendim bugün. Belki çok çocukça bir başlık gelecek size ama elim kolum bağlı gibi durmak bana kötü geliyor ve beni üzüyor. Ne yapabilirim? Öneriniz var mı? Nasıl bir yol izlemeliyim?

Çok geçmiş olsun.. Benimde çevremde çok fazla kanser hastası var size bir kaç tavsiye yazacağım

Dedeniz yakın zamanda kemoterapiye başlayacaktır veya radyoterapi.. Yaş sıkıntısı dolayısı ile kemoterapinin etkilerini fazlası ile yaşaması muhtemel..

Enoant : eczanelerden özellikle getirtilen bir üzüm şurubu var yalnızca Ukrayna'nın bir kasabasında yetişen üzümlerden yapılıyor. 1 şişe üzüm şurubu yaklaşık 150 kg üzüme denk geliyor. Sabah akşam 1 çorba kaşığı tüketirse kemoterapinin etkilerini neredeyse hiç yaşamayacağını göreceksiniz ki biz faydasını çok gördük ismini nettende araştırabilirsiniz. Yalnızca eczanelerde satılır. Başka yerlerde satışa sunulanları lütfen almayın.

Arı sütü ve Arı Poleni : Özetle yazayım işçi arılar kraliçelerini daha uzun yaşatmak adına onu arı sütü ile beslerler. Bir işçi arı 6 ay, kraliçe ise 6 yıl yaşar Bu yüzden arı sütü çok kıymetli bir ek besindir. Aynı şekilde Arı polenide öyledir..

Karakovan veya Kestane balı : çok faydalıdır. 1 çorba kaşığı balın içine 1 çay kaşığı zerdeçal, 1 çay kaşığı çörek otu (çekilmiş),1 çay kaşığı polen, 1 çay kaşığı toz zencefil (karaciğerin en sevdiğidir) , 1 çay kaşığı çekilmiş siyah üzüm çekirdeğini karıştırıp aynı şekilde sabah akşam verirseniz kısa zamanda dedenizin bağışıklığının güçlendiğini göreceksiniz.

Maddi durumunuz kaldırırsa kuzu karaciğeri çok faydalıdır.. ızgara yapabilirsiniz.

bol bol soğan ve sarımsak inanılmaz faydalı.. her yemekte soğanı bölün 2 ye başlayın yemeye.. siz yerseniz dedenizde yer.

Aynı zamanda Solgar'ın Astragalus : uzak doğuda yetişen dikenli bir bitkinin kökünden yapılan bir ilaç.. antioksidan

ve Solgar'ın Shark liver oil complex bu da sadece norveçte derinlikliklerde yaşayan bir köpekbalığının karaciğer hapıdır.. müthiş etkili özelliklede karaciğere..

Asitli içecekler hele de kola asla kullanmayın.. ISIRGAN OTU ASLA kullanmayın... ne tohumunu ne de kendisini..

moral evet en çokta o önemli.. gerekirse hastalığını söylemeyin dedecim kist varmış tedavi yapacaklar dersiniz.. -ki biz öyle yapıyoruz :/

Yazdıklarımın hepsi kocakarı reçetesi değil, ek besin ve bağışıklığı destekleyicidir.. Bu yazdıklarımı ek besin olarak kullanabilir miyiz ? diye doktorunuza da danışabilirsiniz. Karşı çıkmayacaktır

Moralinizi bozmayın.. Sizin moralinizin bozulması direkt olarak dedenize yansıyacaktır. Ne yazık ki tiyatro dönecek uzun bir dönem evde.. Ama inanın atlatacaksınız.. Akrabalarımın yarısı bu hastalıktan vefad etti atlatanlarda oldu tabiii ki.. sakın umutsuzluğa kapılmayın. Asıl ozaman kaybedersiniz.

Çok geçmiş olsun.. Acil şifalar dilerim

Şekerli şeyler tüketemez ne yazık ki çünkü şeker hastası. Ben ona ışık gönderme çalışması da yapmayı düşünüyorum kardeşimle. Dedem 85 yaşında, aslında yaşayacağını yaşamıştır belki de. Ancak bir insanın 2 ay sonra öleceğini bilmek çok ağır geliyor. Onun kurtulmasını gerçekten istiyorum. Onun haberi yok. Bu da bizim işimizi kolaylaştıracaktır. Huzursuz aslında oldukça, onu biraz daha mutlu hissettirmeye çalışacağım. Gözleri şeker hastalığı yüzünden görmeyen ve iyice yıpranmış olan bu ağaca, yanında olduğunu hissettirmeye çalışacağım. Yorum yapan ve yardımcı olmaya çalışan arkadaşlarım, teşekkür ederim. Umarım bunu da atlatacağım. Başka tavsiyesi olanlar da yazarlarsa iyi olur.

ne yazılabilir ki inanın sizi çok iyi anlıyorum Eğer evrensel enerjilerle birşeyler yapmak istiyorsanız Reiki öneririm.. Reiki'yi disiplinli bir şekilde çalışmak dedenizi çok rahatlatacaktır.. Eğer Reiki insiyeniz yoksa ve 2 ay süreniz kalmışsa o zaman işe yaramayabilir çünkü sizin arınmanız da araya girecektir..

Shaman şifa çalışmaları çok önemli aynı zamanda da çok etkilidir.

Doğal taşlardan ametist'i temizleyip, yüklerseniz dedenizi çok rahatlatacaktır..

Ayrıca Sandal ağacı tütsüsü inanılmaz rahatlatıcı bir etkisi vardır.. Dedeler ve ninelerde çok severler tütsüleri

Şeker hastaları için özel yapılan pastalar ve şekerlemelerden alabilirsiniz dedenize çok mutlu olacaktır bence

Notlarıma birkez daha bakacağım işe yarar bişiler daha bulursam paylaşırım hemen..

Teşekkür ederim. Her birinizin yazdığını ayrı ayrı değerlendirdiğime gerçekten emin olabilirsiniz.

Northice, size de geçmiş olsun... Keşke yazdıklarınızı kardeşimin hastalığı döneminde okumuş olsaydım... Kanserli hücreler için "ölüm öpücüğü" diye bir şey vardı... Üzerinden çok uzun zaman geçtiği için ve biyoloji konusunda hiç bilgim olmadığından tam hatırlamıyorum ancak hatırladığım kadarıyla alyuvarlar ya da akyuvarlar (hangisinin görevi bozulmuş hücreleri temizlemekse, o) kanserli hücreler gizlendiği için onun bozuk olduğunu anlamıyorlarmış. Ancak benim fikrimce bu tamamen moralle ilgili olarak, aniden saklanan bozuk hücreyi fark edip onu ölüm öpücüğü ile yok edebiliyormuş. Son anda bile olabilen bu olaya odaklanmanız işe yarayabilir diye umuyorum. Konuyla ilgili internette bir bilgi bulabilirsem paylaşacağım.

---------

... Hücre ölümleri her zaman intihar biçiminde gerçekleşmez, bazen cinayet/bilerek öldürme biçiminde gelişir olaylar. Bunun en çarpıcı örneği, bağışıklık sistemine ait hücre öldürücü T-lenfositleri (cytotoxic T-cells) tarafından gerçekleştirilenidir. Vücudumuzdaki her hücreyi devamlı gözleyen bu hücreler, aynı bedenden (self) ve normal olan hücrelere dokunmazlar. İçinde virüs ya da bozuk bir gen barındıran hücreler, bütün olaylar hücrenin içinde gelişse bile, anormal durumu dışarıya bildirme yeteneğine sahiptirler. Bunun için, virüs ya da bozuk gen tarafından sentezlenen proteinler kullanılır. Hücre bu proteinleri keserek elde ettiği küçük bir molekülü (oligopeptid), özel bir taşıyıcı proteinle (MHC class I and class II antigens) hücre zarına gönderir. Bir çeşit imdat bayrağı görevi yapan bu sistemle, yukarıda sözünü ettiğimiz T lenfositleri işareti tanır ve birbirini tamamlayan iki yöntemle hedef hücreyi öldürür. Birinci yöntemle, T hücresi, üzerinde depoladığı zehirli bir proteini (granzim) hedef hücreye enjekte eder. Hedef hücredeki proteinleri parçalama özelliğine sahip bu zehirli protein, bir çeşit öldürücü mermi görevi yapar. Diğer sistemde ise hedef hücre, üzerinde 'öl' emrini bekleyen alıcı bir protein (fas) aracılığı ile ölür. T hücresinin duvarında beliren (aktive olan) bir başka molekül (fas ligand), alıcı proteinle temasa geçip, 'öl' emrini verir ve fas proteini bu emri hücrenin içine gönderir. Cellat görevi yapan T hücrelerinin bu 'ölüm öpücüğü' insanı bulaşıcı hastalıklara ve kansere karşı koruyan en etkin yöntemdir.

Kanserli hücrelere bazen ölümsüz/ölümsüzleşmiş (immortalized) de dendiği olur. Bu hücreler, ayakta kalmayı yeğleyen, intiharı sevmeyen, 'öl' emrini dinlemeyen hücrelerdir. Bu özellik de yine genetik bozukluklara bağlıdır. Bazı kanserli hücreler ölmeyi engelleyen proteinlerin (örneğin bcl2 proteini) sentezini artırmışlardır, bazıları hücre zarına işaret göndermeyerek cellat görevi yapan T hücrelerinden saklanırlar, bazıları da 'ölüm öpücüğü'ne aldırmazlar, yaşamaya devam ederler. ...

Mehmet Öztürk

Prof.Dr., Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji BölümüKaynak: http://www.genetikbilimi.com/genbilim/kotuhabergenlerde.htm

Vay be AurorA, neler varmış öyle. Bu arada benim bu konu hakkında verebileceğim bir tavsiye yok, sadece geçmiş olsun dilemek için yorum yapıyorum. Acil şifalar.

Mümkünse oksijeni bol olan yüksek alanlara taşının bir süreliğine. Kuzey karadeniz bunun için ideal bir bölge. Ayrıca istediği herkes de yanında olsun mutlaka.

Tıbbi olarak kanserin bir çaresi yok. Ayrılık gerekiyorsa olacaktır malesef. Ama burada şu önemli, ölümün ne olduğunu iyi anlaman gerek. Ölüm insanın bedeninden kurtulmasıdır. Tıpkı kelebeğin kozadan çıkışı gibi.

Acil şifalar diliyorum kardeşim.

İsveç şurubu, arı sütü ve kayısı çekirdeği öneririm ve tabi ki moral Kayısı çekirdeğiyle beslenen uygarlıklarda kansere hiç yakalanılmamıştır. İsveç şurubu da yine çok faydalıdır bunu bulan adam 100 küsür (tam hatırlamıyorum) yaşına kadar yaşamış ölümüyse attan düşerek olmuş. Umarım iyileşir

işveç şurubunu bende duymuştum evet..

Annemler "tedavi etmeyebiliriz" diyorlar. Benim yapabileceğim tek şey enerji göndermek kardeşimle sanırım... Ve O'nun yanında olmak...

Dedenin moralini yüksek tutmaya çalışın.Beslenmesine çok dikkat etmesi lazım.Bol bol meyve,sebze yemesi lazım!

Benim dedemde sigaradan dolayı akciğer kanseriydi.Radyoterapiden çıkıp sigara içip tekrar giriyodu.

Ama söyliyim senin yapabileceğin tek şey dedene moral vermek.

Kanser için düzenli Turmeric curcumin...

Bulamazsınız ama thc yağı...

Ve üzeri bir şekilde örtülen theranekron D6 (alkol çözeltisinde tarantula zehri (tarantula cubensis) Ama bunu da bulamazsınız... Fakat yine de bulunabilir...

Düzenli vitamin C. Demir ve vitamin D.

>>> http://www.gnoxis.com/en-onemli-40-vitamin-ve-mineral-saptandi-6638.html?highlight=Mineral

Bor’un İnsan Sağlığı ve Beslenme Üzerine Etkisi >>> https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/541284

Ve... >>> http://www.gnoxis.com/vagus-siniri-ve-butunleyici-diger-linkler-64833.html#post942217

On 5/11/2012 at 8:08 PM, AurorA said:

geçmiş olsun mksubzero üzüldüm... ısırgan otunu önermişlerdi kardeşime... kan kanseriydi o... doktoruna sorduğumuzda; ilaçlarının içinde de var. siz de sürekli ısırgan içirirseniz bu sefer fazla gelir demişti. kanserde en önemli şey; hastanın moralinin yüksek olması. O dönemde kardeşim çocuk olduğu için bunu sağlamak daha kolaydı sanırım bizim için... Morali yüksek olduğu için kurtulduğunu düşünüyorum ben... Geçmiş olsun tekrar

Kan kanseri tedavisi mümkün mü kemik iliği nakli olmadan

On 5/11/2012 at 7:56 PM, mksubzero349 said:

Dedemin karaciğer kanseri olduğunu öğrendim bugün. Belki çok çocukça bir başlık gelecek size ama elim kolum bağlı gibi durmak bana kötü geliyor ve beni üzüyor. Ne yapabilirim? Öneriniz var mı? Nasıl bir yol izlemeliyim?

Kardeşim umarın deden yaşıyordur. 9 yıl sonrasından geliyorum yeni gelişmeler var mı?

16.08.2021 - 21:36 tarihinde, phoenix34 yazdı:

Kan kanseri tedavisi mümkün mü kemik iliği nakli olmadan

Evet mümkün. Kortizon tedavisi uygulanmıştı 2000'lerde... İlik nakli artık son çare olarak görülüyor diye biliyorum.