Bir teorim var

"Sayhaten"in korkunç ses dalgası olduğunu nereden uydurdun hocam sen? Sayha "ses", Sayhaten "gürültü" yada "bağırma" anlamına gelir. Kur-an'da saptırılan çok fazla şey var. Herkes işine geldiği gibi yorumluyor. Bilim ne zaman birşey bulsa o din kitaplarında yazıyor oluyor zaten. Ama nedense hep bilim keşfettikten sonra oluyor bu. Hiçbir sefer de din kitaplarının bilimden önce birşey bulduğunu görmedim bugüne kadar. Nasa filan yapıyor bir tek bunları. Onlarda açıklamaz ne de olsa kafirler...

 

 

Neyse konuya gelelim. Matrix sistemine çok uyan bir teori aslında. Ortak bilinç sistemi + düşüncelerle yaşam. Acı, açlık, duygular gibi kavramları ne yapacağız o zaman. Hadi beynin tetiklemesi diyelim. Ama bu gibi şeyleri yapmadığımız zaman ölebiliyoruz da?

Bunun nedeni insanın ta kendisi,bu algıyla ilgili ve bu bazı insanların Yaratıcıyı reddetmesiyle ilgili bu onlara kanıttır ve başka bir örnekte verebilirim çok ta bilindik.

[h=3]ALAK SURESİ

AYET 2

[/h] O, insanı bir kan pıhtısından yarattı.

Bunun nedeni insanın ta kendisi,bu algıyla ilgili ve bu bazı insanların Yaratıcıyı reddetmesiyle ilgili bu onlara kanıttır ve başka bir örnekte verebilirim çok ta bilindik.

ALAK SURESİ

AYET 2

 

O, insanı bir kan pıhtısından yarattı.

Neyin kanıtı kardeşim kafanıza göre yorumladığınız herşey kanıt oluyor anasını satim. Kanıt filan değil bana göre. Çünkü sen işine geldiği gibi yorumluyorsun. Hatta sende değil bu cümle ilk kez Kadiri Tarikatı denilen bir tarikatten çıkmıştır. Bana başkasının kafasıyla iş yapma. İnternetten copy paste yaptığın repliklerle olmuyor bu işler. Aç adam gibi oku ondan sonra çık karşıma.

Gelelim verdiğin ikinci örneğe. Alak suresinde bahsedilen ayet. "Halekal-insâne min alak" Burada kan pıhtısıyla ilgili bir durum yoktur bu bir. Alak kelimesinin anlamı bazı çevirilerde "alaka" yani "kan" kelimesinin çoğulu olarak kullanılmış ve kan pıhtısı olarak sunulmuş, ancak bazı çevirilerde de "alâka" yani "ilahi aşk" kelimesinin kökeni olarak aşk anlamında kullanıldığı belirtilmiş. Net bir çevirisi yok. Hadi oldu da senin dediğin gibi kan pıhtısı çıktı diyelim.

Be zeki kardeşim. Sen bir spermden mi yoksa kan pıhtısından mı çıktın ortaya?

İşinize gelmeyen her açıklamayı "bunlar Ateistlerin işi" diye yaftalamaktan vazgeçin artık. O çok fazla örnek sunduğun Kur-an'ı kaç kere açıp okudun acaba merak ediyorum. Eğer açıp okumaya yeltenseydin böyle internet sitesi alıntılarıyla cevap vermek zorunda kalmaz, sıkıştığın yerde de yaratıcıyı reddedene kanıttır deyip çekilmezdin köşeye.

Neyse konuyu dağıttım iyice. Ama cevap vermeden dayanamıyorum böyle arkadaşlara.

Neyin kanıtı kardeşim kafanıza göre yorumladığınız herşey kanıt oluyor anasını satim. Kanıt filan değil bana göre. Çünkü sen işine geldiği gibi yorumluyorsun. Hatta sende değil bu cümle ilk kez Kadiri Tarikatı denilen bir tarikatten çıkmıştır. Bana başkasının kafasıyla iş yapma. İnternetten copy paste yaptığın repliklerle olmuyor bu işler. Aç adam gibi oku ondan sonra çık karşıma.

 

Gelelim verdiğin ikinci örneğe. Alak suresinde bahsedilen ayet. "Halekal-insâne min alak" Burada kan pıhtısıyla ilgili bir durum yoktur bu bir. Alak kelimesinin anlamı bazı çevirilerde "alaka" yani "kan" kelimesinin çoğulu olarak kullanılmış ve kan pıhtısı olarak sunulmuş, ancak bazı çevirilerde de "alâka" yani "ilahi aşk" kelimesinin kökeni olarak aşk anlamında kullanıldığı belirtilmiş. Net bir çevirisi yok. Hadi oldu da senin dediğin gibi kan pıhtısı çıktı diyelim.

 

Be zeki kardeşim. Sen bir spermden mi yoksa kan pıhtısından mı çıktın ortaya?

 

İşinize gelmeyen her açıklamayı "bunlar Ateistlerin işi" diye yaftalamaktan vazgeçin artık. O çok fazla örnek sunduğun Kur-an'ı kaç kere açıp okudun acaba merak ediyorum. Eğer açıp okumaya yeltenseydin böyle internet sitesi alıntılarıyla cevap vermek zorunda kalmaz, sıkıştığın yerde de yaratıcıyı reddedene kanıttır deyip çekilmezdin köşeye.

 

Neyse konuyu dağıttım iyice. Ama cevap vermeden dayanamıyorum böyle arkadaşlara.

İstediğin gibi düşün sen,böylesine düşünen biriyle artık tartışmam zaten ama sana karışamam elbette fikirlerin senin onlara kimse karışamaz,sana sadece son bir sözüm var:

''Doğrusu Biz onu akıl erdiresiniz diye apaçık bir Kur'an olarak indirdik.''

YUSUF SÛRESİ

Bak güzel kardeşim. Bende sana şunu söylüyorum her zaman söyledim ama almadı kafası kimsenin. İnanç konularında hiçbirşeyin %100 doğruluğu yoktur. Bir kitapta yazıyor, bir taşa kazınmış, biri tarafından söylenmiş her ne olursa olsun kimse de inanmak zorunda değildir. Doğrusu budur diye illa diretir ve dayatırsan alırsın cevabını.

Böylesine düşünen biri dediğin adam sana karşında kanıtlarını sunuyor. Bana internet sitelerinden aldığın ayet çevirileriyle değil, kendi okuduğun bildiğin konularla gel.

bilim ve din yan yana olmaz diyen arkadaş kendine zaman makinası bulup mümkünse ya orta çağa geri gitsin yada söylesin biletini keseyimde vatikana gidip yaşasın zira çok saçma konuşuyor

Cümlenden de belli bildiklerin..herneyse uzatmanın pek bir manası yok.

"Bilimi sorgulayabilirsin, dini sorgulayamazsın." cidden uzatmayın artık, sıkıcı.

Adenn ile Havva insanların bütünlüğünü ve sahip oldukları ortak erdennleri anlatan ğüsel bir hikayedir

okuduğun kitap ı bilnnennekle psikoloji bilinni "insan alısının çok çabuk değişebileceğini açıklannış ilk bilinn dalıdır

cennet ve cehennenn konusuna ğelince sennavi dinlerin pasarlanna çalışnnasıdır

kişinin alğısına ğöre değiştiği için toplulara ve dolayısıyla bu ğörecelik kitaplara kadar yansınnıştır

bana hiçbir süre için ğerçekci ğelnneniştir tanrının yarattığına karşı büyük sevği duyduklarına cehennennde bu kadar suledeceği bana daha çok cennet (ödül) cehennenn (cesa) olarak halk önünde yüksek yer tutanların işine ğeldiği ğibi kullandıkları araçlar olnnuşlardır

kinnse kusura kalnnasın klavye her tuşa bassnnıyor:(

---------

Toplam 31 sonuçtan 31 ile 31 arasındakiler gösteriliyor

Cümlenden de belli bildiklerin..herneyse uzatmanın pek bir manası yok.

 

"Bilimi sorgulayabilirsin, dini sorgulayamazsın." cidden uzatmayın artık, sıkıcı.

Katılıyorum.

Cümlenden de belli bildiklerin..herneyse uzatmanın pek bir manası yok.

 

"Bilimi sorgulayabilirsin, dini sorgulayamazsın." cidden uzatmayın artık, sıkıcı.

Nasıl böyle dersin? Bilimi sorgulayabilirsin diye? Bilimin verdiği her cevap kesin doğrudur, doğru kabul edilir. Ayrıca tabii ki sorgulayabilirsin bilimi çünkü bu yüzden adı bilim. Ancak dini sorgulayamazsın demek nasıl bir at gözlüğü takmaktır anlam veremedim bu sözüne.

felsefe görüosan bilirdn felsefeye görede bilim sorgulnır din sorgulanamaz

Bilime aykırı teorini devirmek için söylemiyorum ama fizik kurallarına ne diyeceksin

Güzel Teori beğendim Bu arada fizik kurallarını öpeyim blackodesssa'ya selamlar...

Sanırım bahsettiğin şey solipsizm anlayışıyla örtüşüyor. Evrende var olan tek şey aklımızdır ve gerçeklik aklımız ölçüsünde şekillenir.

Cümlenden de belli bildiklerin..herneyse uzatmanın pek bir manası yok.

"Bilimi sorgulayabilirsin, dini sorgulayamazsın." cidden uzatmayın artık, sıkıcı.

Bilimsel teoriler aksi ispat edilene kadar doğrudur. Nesnel olarak bir noktaya kadar sorgulanabilir.

Kişi yaşamını inşa ederken sorgulamalı ve öğrenmelidir. İnanç da yaşamın bir parçası olduğundan ve sadece bireysel yaşanabilecek bir olgu olduğundan; kendinize en uygun olan şeyler seçilmeli, size yanlış gelen şeyler ayıklanılmalıdır. Din dediğimiz ise kitle imha silahıdır, ezbercilik yaratır.

Öncelikle yanlış yere açtıysam özür dilerim.Bu konunun bu başlıkla ilgili olacağını düşünüyorum.Neyse direk olaya geçicem.

Psikoloji sınavımızda çıkacak olan hipnozcu adlı bi kitap okuyodum az önce ve hemen bi fikrim geldi

O da şöyle: Çevremizde gördüğümüz her şey aslında bizim beynimizin bir oyunu olabilir.Şu an bu bilgisayar hiç olmayabilir.Onun gibi.Biz neyi nasıl beynimizde algılıyorsak o şekilde gerçekleşebilir.Belki dünya farklı bir gezegendir.Hatta gezegen bile olmayabilir.Çevremizde gördüğümüz her şey beynimizin içinde oluşan tanımlardan ibaret olabilir diyorum ben.Ama herkes de nasıl olur da ortak olabilir? diye sorduğumda şöyle bişey düşündüm:

-Benim inancıma göre-Cennete de ortak özellikler var bu dünyayla ilgili.Mesela dağ çimen çayır kuşlar böcekler vs vs.Nasıl benzediğine dair bir fikrim var.

Adem ve Havva cennetten atılmıştı.Dünyaya gelmişlerdi.Onlar cenneti görmüştü yani.Başka bir yerin nasıl olduğunu bilmedikleri için akıllarında olan sadece cennet vardı.Bu dünyayı da orası gibi düşündüler.Sonra ağaçlar şekillendi,bugünkü dünya oluştu.Nesiller boyu dünyanın varlığı ve şekli aktarımı devam etti diye düşünüyorum.Acaba böyle bir ihtimal olabilir mi? Yoksa saçmalamış mıyım? Tabi sadece bi düşünce

Kuantum teorisini bir araştır istersen.

Yani aslında bence demek istediğin dünya matrixdeki gibi sadece bizim gördüğüm bir şey olabilir çoğu felseciye göre bu mümkün insan beyni neyi nasıl algılarsa vucudu öyle tepki verir.

Ya tanrı bizi Genjitsuya aldıysa ? Bütün bu yaşadığımızı sandığımız uzun zaman ( milyonlarca yıl ) ona çok daha kısa gelirdi. İğne deliğinden develer geçebilirdi. ve hiç birşey bize mantıksız gelmezdi , genjitsuda olduğumuzu bilmediğimiz sürece.

ciddi şaka gibisiniz. inanmakla (şartlanmış bir zihnin direkt "dini inanç" çağrışımına kapılmasını engellemek için örnek vereyim : "denizkızlarının gerçekliğine inanıyorum." demek de inanç eksenli bir yargıdır.) bilmek arasındaki farkı biraz düşünmek lazım galiba. bir de kafamızdan çıkan her çözümsüz ya da -müş gibi gelen fikri felsefe başlığından uzak tutarsak "saçmalamış olabilirim,doğru yer mi ? gibi kaygılardan ve hatta "felsefe zaten saçmalamaktır" gibi komikliklerden uzak dururuz gibime geliyor..şahsi fikrim bu,herkes gibi hassasiyetlerim var ve saygı d(uyulmasını) bekliyorum,malum trend bu.)

Görme,işitme,dokunma,tatma hepside dediğin gibi olmamıştır bence.

Ama sonuçta bir ihtimal kimse bilemez kanıtlayamaz.Mitler geldi aklıma ne desen kanıtlanamıyor .

Ayrıca ilk insan önce ruhtu ruhda da dokunma tatma duyusu olmayacağına göre teorin çürüdü tabi ki islam üzerinden yapmasan da olur konuyu.

Devrik cümleler için üzgünüm şiir ile uğraşıyorum