Jump to content

Emperor


boggyhillocks

Önerilen Mesajlar

Empire of Emperor projesi, 1991 yılı baharında bateride Samoth, gitar ve vokallerde Ihsahn ve basta Mortiis tarafından hayata geçirildi. Grup daha sonra efsanevi bir nitelik taşıyacak olan "Wrath of The Tyrant" demosunu kaydetti ve elden ele dolaştırmaya başladı. Çalışma, bugün de anlaşmalı oldukları Candlelight Records’un dikkatini çekti ve bir anlaşma imzalandı.

 

Samoth’tan boşalan yere Bard Faust’un geçmesiyle şekillenen kadro, yılın sonunda çıkışı bir süre geciken "Emperor / Enslaved" split CD’sinin kendilerine ayrılan bölümünü kaydetmek için stüdyoya girdi. Mortiis’in de grubu bırakıp solo kariyerle yoluna devam etme kararı alması üzerine Tchort gruba dahil oldu. Basının tepkisi haklı olarak mükemmeldi ve 93 yazında Emperor bir kez daha, ama bu sefer ilk albümleri "In the Nightside Eclipse" üzerinde çalışmak üzere stüdyo çalışmalarına başladı.

 

Albüm 1994’ün başlarında yayınlandığında tüm dünyada büyük beğeni topladı. Gelen olumlu eleştirileri, edinilen sağlam bir hayran kitlesi tamamladı. Böylece hiç şüphesiz türlerinin en önemli icracıları arasına girdiler. Ancak daima çıkışları izleyen inişler, bu grup için de kendini gösterecekti. Arkalarında bıraktıkları bazı yasal karışıklıklar nedeniyle geçici olarak Samoth’u ve bir daha birlikte çalışmamak üzere Faust’u kaybedecektir. Tüm bu gelişmeler olurken Ihsahn, yeni sözler yazmaya ve yeni besteler yapmaya devam etmiş, kısa süre sonra özverisinin meyvelerini toplamayı başarmıştır.

 

Samoth’un geri dönüşü, yeni baterist Trym’in (eski Enslaved bateristi) bulunması ve Tchort’un yerine baslara Alven’in geçmesi ile tarihegeçmeyi hak edecek en kahramansı ve görkemli materyallerinin kemikleri şekillenmeye başlamıştı. 96’nın sonunda, tamamen hazırlanmış ve provalarını tamamlamış olarak stüdyoya geri döndüler. İlk olarak dönüşlerini anons etmek için "Reverence" E.P’sini ve 97’nin başlarında tarih boyunca yayınlanmış şüphesiz en hırslı ve önemli black metal ürünlerinden biri olan "Anthems To The Welkin At Dusk"ı yayınladılar. Kahramansı bir vahşiliğin albümü...

 

Basın da bu çalışmayı kısa sürede benimsedi ve ödüller birbiri ardına gelmeye başladı. İngiltere’nin Terrorizer ve U.S Metal Maniacs dergileri tarafından yılın albümü seçilen "Anthems To The Welkin At Dusk"ın ardından Emperor kampında yeniden hareketlenmeler başladı. Dynamo ve Milwaukee Metalfest’te sergilenen başarılı canlı performanslardan sonra grup, bass gitarist Alver ile yollarını ayırdı. Ancak Alver, canlı performanslarda topluluğu yalnız bırakmayacaktı. Alınan kararlar arasında stüdyoda tüm bass kısımlarını Ihsahn’ın çalacağı ve gelecekteki canlı performanslar için Alver’in yerine yeni birinin gruba dahil edileceği konuları da yer aldı.

 

1998’in Eylül ayında Candlelight, Emperor’ın geçmiş çalışmalarını içeren kataloğu yeniden yayınladı. Tüm albümler, yeni kapaklar ve bonus şarkılarla yenilendi. Emperor E.P’si şimdi bütün "Wrath of The Tyrant" demolarını, "In the Nightside�"ı, Bathory coverı "A Fine Day to Die"ı, Mercyful Fate klasiği "Gypsysi"yi, ve son olarak "Anthems In Longing Spirit", "Opus A Satana" ve "The Loss And Curse Of Reverence"ın canlı versiyonunu içeriyordu.

 

Mart 1999’da Emperor "IX Equilibrium"u piyasaya sürdü. Emperor bu sahada o kadar ilerlemişti ki onları sadece bir black metal grubu olarak değerlendirmek bile pek doğru değildi artık. Geleneksel metal köklerinin kullanımı, opera tarzı vokaller ve elbette ki markaları haline gelmiş senfonik riffleri ile belki de gelecek yıllarda piyasanın tamamını ele geçirecek kadar iyi hazırlanmış bir albüm kaydettiler.

 

Aynı yıl içinde Emperor Avrupa’yı ve Amerika’yı turladı. Ve "IX Equilibrium"un tüm uç noktadaki türler için ulaşılamaz bir zirve olarak durduğunu, London Astoria’da kaydedilmiş bir Emperor konseri bütünüyle kanıtlıyordu. "Emperial Live Ceremony" 2000 yılında yayınlandı ve milenyumun sonu için en şiddetli olay oldu. Önce kaset, sonra VHS ve iki yıl sonra da DVD olarak raflardaki yerini alan konser, black metal dinlemeyen birçok kişiyi bile etkilemeyi başarmıştı. Ihsahn gitar tekniği, Trym hayvani atakları, Charmand Grimloch’un sahne alanını daha öteye taşırcasına atmosfer yarattığı klavyesi ve Samoth’un eşsiz karizması ile insanların tüylerini diken diken ettiği konser, Emperor hayranları için iki çok güçlü duyguyu beraberinde getirmişti. Yaşadıkları inanılmaz coşkuyu kursaklarında bırakırcasına bir açıklamayla büyük üzüntü yaşadılar. Grup artık canlı performans sergilemeyecekti... Elemanlar; bu kararı, albüm çalışmalarına odaklanmak ve türünün en iyisi olma sorumluluğunu en doğru şekilde sırtlarında taşıyabilmek için aldıklarını belirttiler.

 

2000 yılında Emperor, grubun üretmiş olduğu her şeyi renkli bir sunumla içeren ve yalnız 3000 adet üretilen bir seti piyasaya sundu. "Emperial Vinyl Presentation" adını taşıyan çalışma, eşi benzeri olmayan mükemmel bir hikayenin kronolojisiydi...

 

Grup, 2001 yılında "Prometheus: The Dicipline of Fire and Demise" ile dinleyicilerine ulaştı. Son bombalarını ise aynı yıl "Empty" şarkısına video klip çekerek patlattılar.

 

Black metalin en önemli isimlerinden biri olan Emperor, 1993’te "Emperor", 1994’te "In The Nightshade Eclipse", 1995’te "Wrath of The Tyrant", 1997’de "Anthems To The Welkin At Dusk" ve "Reverence", 1998’de "Live In Frostland", 1999’da "IX Equilibrium", "Thorns Vs. Emperor Disk 1", "Thorns Vs. Emperor Disk 2", 2000’de "Emperial Live Ceremony" ve 2001’de "Prometheus: The Dicipline of Fire and Demise" ile uzun yıllar hayranlarına birbirinden kaliteli işler vermiş olmanın gururuyla varlığını sürdürüyor.

 

şu an için eklenti ekleyemediğime pek te üzüldüm..

--------------------

Emperor - Empty

Emperor - In the Wordless Chamber (Wacken 2006)

Emperor - An Elegy Of Icaros

Emperor - Thus Spake The NightSpirit

Emperor - Inno A Satana (Wacken 2006)

Emperor - Sworn

Emperor - I Am The Black Wizards (Wacken 2006)

Emperor - The Loss And Curse Of Reverence

Emperor - Curse You All Men!

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

True black Metal yapmadıkları halde tarzının dışına çıkıpta sevdiğim 2.grup senfonik blackde dıybılırız bız bu tarza ama sertlıkden taviz yok her albümde şüphesiz yine o nefret dolu rifflere sahipler.Sadece satanizm, din karşıtlığı savaş ölüm yıkım vb... öğeleri konu almamalarıda benim dikkatimi çekti adamlar doğa mitoloji mistiğe kendini vererek fark yaratmıştı ah ah.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...