Jump to content

Beyin Kontrolü


cherar

Önerilen Mesajlar

BEYİN KONTROLÜ

 

 

 

Dünya istihbarat örgütlerinin karşı tarafı yönlendirmek için psikolojik operasyon yapabilmeleri en önemli hedefleridir. İstihbarat örgütleri özellikle CIA ve MOSSAD bu konuya büyük önem vermektedirler.

 

Bir Çin atasözü vardır,

 

"Yüz savaş kazanmak hüner değil, hüner savaşmadan güvenliği sağlamaktır."

 

İstihbarat örgütleribu konuya bilimsel olarak eğilmektedirler. Sürekli çalışmalarla yeni

yollar araştırmaktadırlar.

Bugün MOSSAD'ın CIA'dan daha başarılı operasyonlar yapmasının iki

nedeni vardır.

 

Birincisi, Tevrat'ta Musa Peygamber'e Kenan ilinde casusluk yapmasının emredilmesi.

 

İkincisi de, ideallerinin yüksek fakat güçlerinin az olması ve dünya bilim çevresinde önemli

etkinliklerinin olmasıdır.

 

TARİHTEN ÖRNEKLER

 

Bilinen ilk ve en önemli psikolojik operasyon örneği Hasan Sabbah'tır. Haşhaşi tarikatı da denilen bu örgütlenmede kişiler Haşhaşın etkin maddesi Eroinle keyif duygusuna ve cennet inancınaşartlandırılıyor. Hasan Sabbah'a itaat ederlerse hep böyle

yaşayacaklarına inandırılıyorlardı. Böylece intihar saldırılarını zevkle yapıyorlardı.

 

1937'de Stalin'in Halk mahkemelerinde dâvâlıların îtiraflarında bazı kimyasallar kullandığı bilinmektedir. Hatta Macaristan Kardinalinin de bulunduğu bir dâvâda dâvâlılar devlete karşı bir tutum aldıklarını birden itiraf etmişlerdi.

 

BU DURUM ETİK MİDİR ?

 

Kesinlikle değildir.

 

Mamafih, Dünya Af Örgütü 1992 yılında bir rapor neşretti.

 

Bu durum

 

"İnsanın zihni yetilerini bozmayı, yok etmeyi,

değiştirmeyi hedefleyen sorgulama prosedürü ahlâki suçtur"

 

denildi.Fiziksel işkence sınıflandırması kadar insanlık dışıdır." düşüncesi

benimsendi.

 

HANGİ YÖNTEMLER UYGULANIYOR?

 

Klasik yöntem; psikolojik faaliyet, propaganda ve beyin yıkama

yöntemidir.

 

En sık kullanılan yöntem; kimyasal maddeler kullanılarak kişinin

düşüncesini etkilemektir.

 

Son yıllarda üzerinde çalışan ve durulan yöntem ise elektronik

implantlar yerleştirilerek kişinin beynini uzaktan kumanda ile

yönetme çabalarıdır.

 

KİMYASAL YÖNTEMLER

 

Zihin kontrolü deneylerinde ilk kullanılan madde LSD idi.

 

LSD psikokimyasal bir maddedir. Alan kişide olağanüstü psikolojik

değişimler olur. Halüsinasyonlar görür, canlı, neşeli, güçlü duygu,

düşünme ve davranışlar içerisine girer.

 

Bu madde beynin önbölgesinde DOPAMİN isimli zevk maddesini aşırı salgılamaktadır. Bumaddeyi alan bir kişi inandığı konuda olağanüstü eylemler

gerçekleştirebilmektedir.

 

İkinci Dünya Savaşında hem Hitler hemAmerikan ordusu "Amphetamin" isimli uyarıcı kimyasalı kullanarakaskerlerin savaş gücünü arttırmayı hedeflemişlerdir. Hatta Hitlerin

milyonlarca psikoaktif madde kullanarak ordusunun hareket

kabiliyetini çok hızlı hâle getirdiği bilinmektedir.

 

İçkisine LSD veya uyuşturucu katan kişilerin kolay intihar ettiklerive kolay insan öldürdükleri bilinen gerçeklerdir.

 

Bu konu da ABD'de gönüllüler, siyahlar ve eşcinseller üzerinde ilginç deneyler yapılmıştır.

 

Deney yapılan kişilerde akılhastalıkları, yaşayanlarda da erken bunama, erken yaşlanma

gözlemlenmiştir. Bu konuda Dr. Armen Victorian'ın kitabında ilginç

kaynak ve bilgiler mevcuttur.

 

Kitabın ismi "İnsan Davranışının Manipülasyonu, Beyin Kontrolüdür." Bu kitap Timaş yayınları arasında tercüme edilerek yayınlanmıştır.

 

PSİKİYATRİDE TEDAVİ AMACIYLA KULLANILIYOR

 

Psikiyatrik uygulamada tanı ve tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır. Narkoanaliz olarak tanımlanan bu yöntemde kişiye damardan kısa süre etkili barbibüratlar verilir. Kişi uyku uyanıklık arası bir boyuttadır. Bilinçaltının üstündeki baskılar aralanır.

Kişiyle güven ilişkisi içinde psikoterapödik ilişki kurulabilirse bilinçaltı duygular, eğilimler, hatıralar, şartlanmalar ortayaçıkarılır.

 

İlaçlı hipnoz da denilebilen bu yöntem kişinin bilinçaltı çatışmalarını analiz edip onun tedavisini gerçekleştirmek için kullanılır.

 

HİPNOZLA BEYİN YIKAMAK MÜMKÜN MÜ?

 

Hipnoz bilimsel bir yöntemdir. Kişi hipnotik uykuya geçtiğinde vücut ve beyin uyur, fakat terapistle, kişi arasında seçici bir algılama alışverişi kanalı açılır. Böylece kişi yönlendirilir, düşünceleri, duyguları değiştirilebilir.

 

Psikiyatride hastalıklı düşünceleri yoketmek, sağlıklı düşünceler kazandırmak, ego gücünü arttırmak için bu yöntemi kullanıyoruz.

 

Her bilimsel yöntem gibi hipnozda gösteri malzemesi veya siyâsî amaçla kullanılabilir.

 

Hipnozda ilk şart iki tarafın birbirine güvenmesidir. Daha sonra konsantrasyon gücü artırılır, uygun telkinde bulunulan kişi geçmişine götürülebilir, beyni yıkanabilir, yanlış şeylere inandırılabilir.

 

Ancak kişiye hipnozda istemediği şeyi yaptıramazsınız. Bazı kişiler telkine çok yatkındır, kolaylıkla girerler. Fakat obsesif ve paranoid denilen güvensiz özelliği fazla

olan kişileri hipnotik transa geçirmek çok güçtür.

 

ELEKTROMANYETİK ETKİLEME

 

Evren "Radiant Enerji" denilen yayılan bir enerjiden oluşur, gözümüzle gördüğümüz spektrum bir dalga boyudur. Morötesi ve kızılötesi dalga boyları gözümüzle görülmez. Ancak röntgen filmlerinden, termal kameralara, yeraltı su havza haritalarına kadar

bir çok alanda kullanılır.

 

Her elektrik kaynağı bir radyasyon neşreder. Bazı radyasyonlar

iyonlama yaparak hücre ölümlerine yol açar. Hidrojen atomu frekansına uygun mikrodalga ile MR gibi beyin tomografileri çekilir. Mikrodalga fırınlarda ışınların camı geçerek tabak içindeki suyu buharlaştırdığını biliyoruz.

 

MİKRODALGA İLE BEYİN KONTROLÜ

 

Mikrodalga ile uzaktan gürültü hissi oluşturmak mümkündür.

 

Elektromanyetik ritmik vuruşlar kişinin başını elektrikli matkaplaoyulduğu hissi uyandırabilir. Çok düşük frekans da (VLF), iyonlamanın olmadığı bir radyoaktivite ile baş ağrısı, çınlama,sinirlilik, depresyon, hâfıza kaybı hatta panik duygusu

oluşturulabilir.

 

Radyasyonun diş dökülmesi, kan kanseri, sakat doğumlara neden olduğu yaptığı bilinmektedir. İyonlanmanın olduğu radyasyonlar X ışınları Radyum gibi kanser tedavisinde kanserli hücreleri öldürmek için kullanılır. Bu ışınları uzaktan yönetmek

mümkün olmamakta, fakat mikrodalga kaynağını 1-2 km. uzaktan bir

hedefe yöneltmek mümkün olabilmektedir.

 

Kötü niyetli kişilerin elinde korkunç bir silah haline dönebilen bir teknoloji insanlık

dışı amaçlarla kullanılırsa insanlığın sonu başlar.

 

ELEKTRONİK PARÇA YERLEŞTİRMEK MÜMKÜN MÜ?

 

İnsan davranışını kontrol etmek isteyenler hayvan deneylerinde bunu

gerçekleştirmişlerdir.

 

FM radyo kanalı ile sinyaller alabilen ve nakledebilen minyatür

elektrotlar hayvan kafasına yerleştiriliyor. Maymunda cinsel

saldırganlık, boğada âniden durma komutu verme deneyleri başarılı

oldu. Yunus balıkları yönetilebildi.

 

ABD'de beynin elektronik uyarılması zihinsel özürlülerde ve eşcinsellerde araştırılmıştır. James Olds isimli araştırmacı beynin hipotalamuş bölgesine elektronik implant yerleştirerek eşcinselleri kontrol etmeyi başardı. Hastalarda korku, heyecan, halüsinasyon

oluşturarak davranışlarını ödüllendirdi veya cezalandırdı.

 

Zihin özürlülere de benzer deneyler yapıldı. Bu çalışmalar çok

tartışıldı. Bilimin iyiliği değil hastanın iyiliği ön planda tutulması etik kuralına göre çalışmalar durduruldu.

 

FM radyo kanalında sinyaller alabilen ve nakledebilen bu uzaktan beyin elektronik uyarılması ateşli tartışmalara konu oldu. Hatta Fransa'da her doğan çocuğa kimliğini belirtir elektronik parça yerleştirerek ömür boyu nerede olup olmadığını izleyebiliriz tezi

bile ortaya atıldı.

 

İnsanın robot gibi tuşlarla kontrol edilmesi çok tehlikeli bir gelişmeydi.

 

Elektronik implantı (Stimoreceiver) bulan Dr. Delgado beynin amigdal ve hipokampus gibi alanlarını canlandırarak neşe, tuhaf duygu, renkli görüntü gözlemlediğini kayıt ederek kitabında açıkladı.

 

Radyohipnotik beyinlerarası kontrol projesi elektronik hipnoz yapmayı amaçlamaktadır. Bu projede kişiye istemediği şeyler yaptırmak mümkün hale gelecektir. Tuşlarla kontrol edilen insana ne yaptırılmaz ki!

 

YENİ BİLİMSEL GELİŞME:

 

Düşünce Teknolojisi

 

Bugün psikiyatride beynin ürettiği sinyalleri kaydederek beyin

fonksiyonel görüntülemesi yapılabilmektedir. Klasik EEG'nin

bilgisayar devriminden sonra analog sinyallerin sayısallaştırılması

ile beyin haritası çıkarılıyor.

 

Biz Memory Center Nöropsikiyatri Merkezinde bu sistemi kullanarak beynin hastalıklı çalışan alanlarını görüntüleyebiliyoruz. Tanı ve tedaviyi güçlendirmek için

işe yarayan bir yöntemdir. Hatta ilaç tedavisinin biyoyararlılığını

hasta izlerken görselleştirmiş oluyoruz.

 

TRANSKRANİYAL MANYETİK UYARIM

 

Elektromanyetik enerjinin tedâvide kullanımı yeni gelişmelerdendir.

TMU denilen bir yöntem ile Tedaviye dirençli depresyon, Obsesif

KOMPULSİF Bozukluk ve Şizofresi gibi ruhsal bozukluklarda ilaç

tedavisine bir üstünlük olarak dikkat çekmektedir.( Arch Gec-

Psyhiatry.1999; 56:300-311).

 

Evet beynin ön bölgesine elektromanyetik uyarı

vererek Depresyonu tedâvi etme projesi elektroşok tedavisine

alternatif olarak işe yarayacak gibi görünmektedir.

 

DUYU ÖTESİ ALGI

 

Birleşik Devletler parapiskolojik araştırmalara büyük bütçeler

ayırmaktadır. Beş duyuyu kullanmada insanın geçmiş, gelecek ve

şimdiki zaman hakkında bilgi edinmesi çok ilgi çeken bir konudur.

 

Telepati, Durugörü (Clair-voyance), Altıncı his de denilen bu algılama biçimi hakkında şu anda bilimsel çalışmalarda sağlam deliller yoktur.

 

Sesin, elektromanyetik frekansın, lazerin varlığı başka dalga boylarının varlığına kanıt olabilmektedirler. Zihni kontrol etmenin, ikizlerin, anne-çocuk arasındaki uzaktan duygusal etkilenmelerin nasıl olduğu henüz çözülemedi. Rüya laboratuvarlarında telepati yolu ile kavram ve imaj uyandırıldığının gözlemlenmesi elektronik psikiyatri açısından devrim niteliğindeki çalışmalardır.

 

Durugörü veya beden dışı sezgi denilen bir yöntemde de bazı denekler

odada gizlenmiş nesnelerin yerini tespit etmeyi başarabiliyorlar.

 

"Remote Viewing, remote sensing" denilen uzaktan görme ve hissetme özelliği olan insanların bunu nasıl başardıkları bilimsel ilgi alanına girmektedir. Uzaktan görüşün elektromanyetik işleyişi çözülebilirse insanlığın kaderi etkilenecektir.

 

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz insanın zihninin uzaktan kontrol edilmesi dünya için sosyal ve politik etkileri çok fazla oluşacağı gelişmeleri getirecektir..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Evet, cherar.. pek bi güzel olmus. Gerçi benim bildigim kadarı istihbarat teskilatları bir zamanlar bu konu üzerine fazla düsmüs -pşisik yetenekler üstüne- amma velakin bir basarı kaydedememis bunların olmadıgını benimsemis ve ilgi alanını baska yönlere çekmislerdi.. -belki yanlıs biliyorumdur(?) :confused:

 

aslında yazının cogu, kafa yapıp -kandırma/aldatma- sonrada kullanma olayı. "anladıgım" kadarı-ile.. pşisik degilde psikolojik bir yaklasım. ama sonlarda biraz paranormal görüşde ekleniyor. :( o yüzden şu benim bildigim(belkide bildigimi sandıgım-?-) seyi( ama neyi? :mad:) yazdm. ve nedense birde buna açıklama yaptım. :p

 

Herneyse.. güzel bir yazı olmus ;)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

BEYİN KONTROLÜ

 

 

 

Dünya istihbarat örgütlerinin karşı tarafı yönlendirmek için psikolojik operasyon yapabilmeleri en önemli hedefleridir. İstihbarat örgütleri özellikle CIA ve MOSSAD bu konuya büyük önem vermektedirler.

 

Bir Çin atasözü vardır,

 

"Yüz savaş kazanmak hüner değil, hüner savaşmadan güvenliği sağlamaktır."

 

İstihbarat örgütleribu konuya bilimsel olarak eğilmektedirler. Sürekli çalışmalarla yeni

yollar araştırmaktadırlar.

Bugün MOSSAD'ın CIA'dan daha başarılı operasyonlar yapmasının iki

nedeni vardır.

 

Birincisi, Tevrat'ta Musa Peygamber'e Kenan ilinde casusluk yapmasının emredilmesi.

 

İkincisi de, ideallerinin yüksek fakat güçlerinin az olması ve dünya bilim çevresinde önemli

etkinliklerinin olmasıdır.

 

TARİHTEN ÖRNEKLER

 

Bilinen ilk ve en önemli psikolojik operasyon örneği Hasan Sabbah'tır. Haşhaşi tarikatı da denilen bu örgütlenmede kişiler Haşhaşın etkin maddesi Eroinle keyif duygusuna ve cennet inancınaşartlandırılıyor. Hasan Sabbah'a itaat ederlerse hep böyle

yaşayacaklarına inandırılıyorlardı. Böylece intihar saldırılarını zevkle yapıyorlardı.

 

1937'de Stalin'in Halk mahkemelerinde dâvâlıların îtiraflarında bazı kimyasallar kullandığı bilinmektedir. Hatta Macaristan Kardinalinin de bulunduğu bir dâvâda dâvâlılar devlete karşı bir tutum aldıklarını birden itiraf etmişlerdi.

 

BU DURUM ETİK MİDİR ?

 

Kesinlikle değildir.

 

Mamafih, Dünya Af Örgütü 1992 yılında bir rapor neşretti.

 

Bu durum

 

"İnsanın zihni yetilerini bozmayı, yok etmeyi,

değiştirmeyi hedefleyen sorgulama prosedürü ahlâki suçtur"

 

denildi.Fiziksel işkence sınıflandırması kadar insanlık dışıdır." düşüncesi

benimsendi.

 

HANGİ YÖNTEMLER UYGULANIYOR?

 

Klasik yöntem; psikolojik faaliyet, propaganda ve beyin yıkama

yöntemidir.

 

En sık kullanılan yöntem; kimyasal maddeler kullanılarak kişinin

düşüncesini etkilemektir.

 

Son yıllarda üzerinde çalışan ve durulan yöntem ise elektronik

implantlar yerleştirilerek kişinin beynini uzaktan kumanda ile

yönetme çabalarıdır.

 

KİMYASAL YÖNTEMLER

 

Zihin kontrolü deneylerinde ilk kullanılan madde LSD idi.

 

LSD psikokimyasal bir maddedir. Alan kişide olağanüstü psikolojik

değişimler olur. Halüsinasyonlar görür, canlı, neşeli, güçlü duygu,

düşünme ve davranışlar içerisine girer.

 

Bu madde beynin önbölgesinde DOPAMİN isimli zevk maddesini aşırı salgılamaktadır. Bumaddeyi alan bir kişi inandığı konuda olağanüstü eylemler

gerçekleştirebilmektedir.

 

İkinci Dünya Savaşında hem Hitler hemAmerikan ordusu "Amphetamin" isimli uyarıcı kimyasalı kullanarakaskerlerin savaş gücünü arttırmayı hedeflemişlerdir. Hatta Hitlerin

milyonlarca psikoaktif madde kullanarak ordusunun hareket

kabiliyetini çok hızlı hâle getirdiği bilinmektedir.

 

İçkisine LSD veya uyuşturucu katan kişilerin kolay intihar ettiklerive kolay insan öldürdükleri bilinen gerçeklerdir.

 

Bu konu da ABD'de gönüllüler, siyahlar ve eşcinseller üzerinde ilginç deneyler yapılmıştır.

 

Deney yapılan kişilerde akılhastalıkları, yaşayanlarda da erken bunama, erken yaşlanma

gözlemlenmiştir. Bu konuda Dr. Armen Victorian'ın kitabında ilginç

kaynak ve bilgiler mevcuttur.

 

Kitabın ismi "İnsan Davranışının Manipülasyonu, Beyin Kontrolüdür." Bu kitap Timaş yayınları arasında tercüme edilerek yayınlanmıştır.

 

PSİKİYATRİDE TEDAVİ AMACIYLA KULLANILIYOR

 

Psikiyatrik uygulamada tanı ve tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır. Narkoanaliz olarak tanımlanan bu yöntemde kişiye damardan kısa süre etkili barbibüratlar verilir. Kişi uyku uyanıklık arası bir boyuttadır. Bilinçaltının üstündeki baskılar aralanır.

 

Kişiyle güven ilişkisi içinde psikoterapödik ilişki kurulabilirse bilinçaltı duygular, eğilimler, hatıralar, şartlanmalar ortayaçıkarılır.

 

İlaçlı hipnoz da denilebilen bu yöntem kişinin bilinçaltı çatışmalarını analiz edip onun tedavisini gerçekleştirmek için kullanılır.

 

HİPNOZLA BEYİN YIKAMAK MÜMKÜN MÜ?

 

Hipnoz bilimsel bir yöntemdir. Kişi hipnotik uykuya geçtiğinde vücut ve beyin uyur, fakat terapistle, kişi arasında seçici bir algılama alışverişi kanalı açılır. Böylece kişi yönlendirilir, düşünceleri, duyguları değiştirilebilir.

 

Psikiyatride hastalıklı düşünceleri yoketmek, sağlıklı düşünceler kazandırmak, ego gücünü arttırmak için bu yöntemi kullanıyoruz.

 

Her bilimsel yöntem gibi hipnozda gösteri malzemesi veya siyâsî amaçla kullanılabilir.

 

Hipnozda ilk şart iki tarafın birbirine güvenmesidir. Daha sonra konsantrasyon gücü artırılır, uygun telkinde bulunulan kişi geçmişine götürülebilir, beyni yıkanabilir, yanlış şeylere inandırılabilir.

 

Ancak kişiye hipnozda istemediği şeyi yaptıramazsınız. Bazı kişiler telkine çok yatkındır, kolaylıkla girerler. Fakat obsesif ve paranoid denilen güvensiz özelliği fazla

olan kişileri hipnotik transa geçirmek çok güçtür.

 

ELEKTROMANYETİK ETKİLEME

 

Evren "Radiant Enerji" denilen yayılan bir enerjiden oluşur, gözümüzle gördüğümüz spektrum bir dalga boyudur. Morötesi ve kızılötesi dalga boyları gözümüzle görülmez. Ancak röntgen filmlerinden, termal kameralara, yeraltı su havza haritalarına kadar

bir çok alanda kullanılır.

 

Her elektrik kaynağı bir radyasyon neşreder. Bazı radyasyonlar

iyonlama yaparak hücre ölümlerine yol açar. Hidrojen atomu frekansına uygun mikrodalga ile MR gibi beyin tomografileri çekilir. Mikrodalga fırınlarda ışınların camı geçerek tabak içindeki suyu buharlaştırdığını biliyoruz.

 

MİKRODALGA İLE BEYİN KONTROLÜ

 

Mikrodalga ile uzaktan gürültü hissi oluşturmak mümkündür.

 

Elektromanyetik ritmik vuruşlar kişinin başını elektrikli matkaplaoyulduğu hissi uyandırabilir. Çok düşük frekans da (VLF), iyonlamanın olmadığı bir radyoaktivite ile baş ağrısı, çınlama,sinirlilik, depresyon, hâfıza kaybı hatta panik duygusu

oluşturulabilir.

 

Radyasyonun diş dökülmesi, kan kanseri, sakat doğumlara neden olduğu yaptığı bilinmektedir. İyonlanmanın olduğu radyasyonlar X ışınları Radyum gibi kanser tedavisinde kanserli hücreleri öldürmek için kullanılır. Bu ışınları uzaktan yönetmek

mümkün olmamakta, fakat mikrodalga kaynağını 1-2 km. uzaktan bir

hedefe yöneltmek mümkün olabilmektedir.

 

Kötü niyetli kişilerin elinde korkunç bir silah haline dönebilen bir teknoloji insanlık

dışı amaçlarla kullanılırsa insanlığın sonu başlar.

 

ELEKTRONİK PARÇA YERLEŞTİRMEK MÜMKÜN MÜ?

 

İnsan davranışını kontrol etmek isteyenler hayvan deneylerinde bunu

gerçekleştirmişlerdir.

 

FM radyo kanalı ile sinyaller alabilen ve nakledebilen minyatür

elektrotlar hayvan kafasına yerleştiriliyor. Maymunda cinsel

saldırganlık, boğada âniden durma komutu verme deneyleri başarılı

oldu. Yunus balıkları yönetilebildi.

 

ABD'de beynin elektronik uyarılması zihinsel özürlülerde ve eşcinsellerde araştırılmıştır. James Olds isimli araştırmacı beynin hipotalamuş bölgesine elektronik implant yerleştirerek eşcinselleri kontrol etmeyi başardı. Hastalarda korku, heyecan, halüsinasyon

oluşturarak davranışlarını ödüllendirdi veya cezalandırdı.

 

Zihin özürlülere de benzer deneyler yapıldı. Bu çalışmalar çok

tartışıldı. Bilimin iyiliği değil hastanın iyiliği ön planda tutulması etik kuralına göre çalışmalar durduruldu.

 

FM radyo kanalında sinyaller alabilen ve nakledebilen bu uzaktan beyin elektronik uyarılması ateşli tartışmalara konu oldu. Hatta Fransa'da her doğan çocuğa kimliğini belirtir elektronik parça yerleştirerek ömür boyu nerede olup olmadığını izleyebiliriz tezi

bile ortaya atıldı.

 

İnsanın robot gibi tuşlarla kontrol edilmesi çok tehlikeli bir gelişmeydi.

 

Elektronik implantı (Stimoreceiver) bulan Dr. Delgado beynin amigdal ve hipokampus gibi alanlarını canlandırarak neşe, tuhaf duygu, renkli görüntü gözlemlediğini kayıt ederek kitabında açıkladı.

 

Radyohipnotik beyinlerarası kontrol projesi elektronik hipnoz yapmayı amaçlamaktadır. Bu projede kişiye istemediği şeyler yaptırmak mümkün hale gelecektir. Tuşlarla kontrol edilen insana ne yaptırılmaz ki!

 

YENİ BİLİMSEL GELİŞME:

 

Düşünce Teknolojisi

 

Bugün psikiyatride beynin ürettiği sinyalleri kaydederek beyin

fonksiyonel görüntülemesi yapılabilmektedir. Klasik EEG'nin

bilgisayar devriminden sonra analog sinyallerin sayısallaştırılması

ile beyin haritası çıkarılıyor.

 

Biz Memory Center Nöropsikiyatri Merkezinde bu sistemi kullanarak beynin hastalıklı çalışan alanlarını görüntüleyebiliyoruz. Tanı ve tedaviyi güçlendirmek için

işe yarayan bir yöntemdir. Hatta ilaç tedavisinin biyoyararlılığını

hasta izlerken görselleştirmiş oluyoruz.

 

TRANSKRANİYAL MANYETİK UYARIM

 

Elektromanyetik enerjinin tedâvide kullanımı yeni gelişmelerdendir.

TMU denilen bir yöntem ile Tedaviye dirençli depresyon, Obsesif

KOMPULSİF Bozukluk ve Şizofresi gibi ruhsal bozukluklarda ilaç

tedavisine bir üstünlük olarak dikkat çekmektedir.( Arch Gec-

Psyhiatry.1999; 56:300-311).

 

Evet beynin ön bölgesine elektromanyetik uyarı

vererek Depresyonu tedâvi etme projesi elektroşok tedavisine

alternatif olarak işe yarayacak gibi görünmektedir.

 

DUYU ÖTESİ ALGI

 

Birleşik Devletler parapiskolojik araştırmalara büyük bütçeler

ayırmaktadır. Beş duyuyu kullanmada insanın geçmiş, gelecek ve

şimdiki zaman hakkında bilgi edinmesi çok ilgi çeken bir konudur.

 

Telepati, Durugörü (Clair-voyance), Altıncı his de denilen bu algılama biçimi hakkında şu anda bilimsel çalışmalarda sağlam deliller yoktur.

 

Sesin, elektromanyetik frekansın, lazerin varlığı başka dalga boylarının varlığına kanıt olabilmektedirler. Zihni kontrol etmenin, ikizlerin, anne-çocuk arasındaki uzaktan duygusal etkilenmelerin nasıl olduğu henüz çözülemedi. Rüya laboratuvarlarında telepati yolu ile kavram ve imaj uyandırıldığının gözlemlenmesi elektronik psikiyatri açısından devrim niteliğindeki çalışmalardır.

 

Durugörü veya beden dışı sezgi denilen bir yöntemde de bazı denekler

odada gizlenmiş nesnelerin yerini tespit etmeyi başarabiliyorlar.

 

"Remote Viewing, remote sensing" denilen uzaktan görme ve hissetme özelliği olan insanların bunu nasıl başardıkları bilimsel ilgi alanına girmektedir. Uzaktan görüşün elektromanyetik işleyişi çözülebilirse insanlığın kaderi etkilenecektir.

 

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz insanın zihninin uzaktan kontrol edilmesi dünya için sosyal ve politik etkileri çok fazla oluşacağı gelişmeleri getirecektir..

 

ve HAARP teknolojisi.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...