sidar Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2015 Hayır hayır ne muhalefeti, kafama yattığı sürece her şey kabulüm. Ama yeter ki kafama yatsın. Ve yine ufkumu genişlettin. Keşke seninle sanalda veya gerçek hayatta konuşma şansım olsaydı. Özel mesaj atıyorum onu da cevaplamıyorsun ki. . Ufuk çizgisi genişleyemez lethal , Asc ile dc arasına sıkışmak zorundadır , Yaptım gene boş espriyi . Ya sen yazdığında dolu zamanıma geliyorsun hep . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lethal Perfection Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2015 . Ufuk çizgisi genişleyemez lethal , Asc ile dc arasına sıkışmak zorundadır , Yaptım gene boş espriyi . Ya sen yazdığında dolu zamanıma geliyorsun hep . Zaten görmezden gelmek isteyeceğini pek zannetmiyorum senin. Ama çok konuşan insanlarda pek bir sıkıcı olur, kendimden biliyorum. Haklısın. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Witch Of Rain Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2015 Dile getirmek isteyip getiremediklerimi ozetleyen Sidar'a tesekkur etmekle beraber, farkli bakis acisi ile ufkumu genisleten Lethal'e mutesekkirim efendim. Şeytan benim, dağılın. :D Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lethal Perfection Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2015 Dile getirmek isteyip getiremediklerimi ozetleyen Sidar'a tesekkur etmekle beraber, farkli bakis acisi ile ufkumu genisleten Lethal'e mutesekkirim efendim. Şeytan benim, dağılın. :D Ufku genişleyen genişleyene, her yay bunlar Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
GOZ Yanıtlama zamanı: Nisan 5, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 5, 2015 Tüm genellemelerin yanlış olması gibi, yukarıda Oğlak adına yapılan genellemelerin tek bir tanesi dahi bana ve tanıdığım Oğlak'lara uymuyor. Uzun bir süre de bir Yay ile birlikteydim ona da o Yay tanımlaması uymuyor. Ama tabi burada asıl mevzu insanın şeytanı hangi sıfatlara layık gördüğü. Zira bence Şeytan bir Ateş grubu burcu ile tanımlanacak olsa Koç, bir Toprak grubu burcu ile tanımlanacak olsa Oğlak burcu olurdu. Hava ve su ile ilişkilendiremiyorum şeytanı nedense. Özellikle Oğlak'ı 'özgüvensiz' diye tanımlayan isterse en baba astrolog olsun kapışırım. Özgüvensiz bir insan ne okul ne kariyer hayatında ne de sosyal ilişkilerinde başarılı olamaz ve Oğlak'ların %80'i kariyer sahibi insanlardır. Bir de, astrolojide burçların temel belli başlı özellikleri var buraya kadar okey. Fakat insanlar, toplum ve insan psikolojisi yaşanılan Coğrafya'dan tut, yaşanılan yüzyıl'dan, daha bir çok çevresel etkenden vs değişirler. İnsan sabit kalmaz, bu yüzden insanın burcunu da belli başlı kriterlere göre sabitlemek çok saçma geliyor bana. Ben Oğlak'ım ama Ruhum Koç, kalbim Akrep mesela. Şartlar, şartlar, şartlar... Neyse Lethal'im, boynuzlarımızı Yay'a kaptırmaya hiç niyetimiz yok haberin ola. Toprak grubundan bir burcun şeytanı temsil edebilmesi bence imkansız. Toprak grubu sabittir, zor değişir. Ateş grubuysa adını aldığı ateş gibi dönüştüren ve farklılaştıran bir elementtir. Toprak grubu itaatkar, azimli, sabırlı, maddeye ve güce bağımlıdır. Ateş grubu gururlu, dediğim dedik, asi insanlardır. Toprak grubu insanları statükonun devamını ve güvenli bir yaşamı severler. Toprak grubu insanı sembolize eder. Semavi dinlerdeki ateş grubu da Şeytan'ı sembolize eder. Ateş grubu sürekli zirveye talip olur. Şeytan son derece zeki ve bilgilidir. Gururlu ve yüksek egoludur. Ateş elementi insanları da lider tabiatlı, aşırı gururlu, egoları yüksek, öfkeli ve sabırsızlardır. Hep merkezde olmayı isterler ve itaat yetenekleri zayıftır. Aksine herkesin kendilerine tabi olmasını isterler. Hızlı ve keskin zekaları vardır. Prometheus'un ateşi tanrılardan çalıp insanların hizmetine sunması alegorisinde olduğu gibi ateş hep bilgiyi sembolize etmiştir. Toprak grubundan insanlar zenginlik, güzellik, güvenlik ararlar ve bunları riske atacak işlere kalkışmazlar. Yani Şeytan'ın ateş grubundan bir burç, insanın da toprak grubundan bir burç olması gerekir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Nisan 5, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 5, 2015 Dediğin ateş elementinin baskın tarafları koç burcunda var özellikle goz .Peygamberlerin haritalarında da ateş elementi çok düşüktür zaten ,Evet dediğin gibi elemental olarak şeytanı ateş temsil eder . Ama burç olarak oğlak temsil eder , Bunun sebebi biraz da mitolojideki yönetici gezegeni kronos yani satürndür . Ezoterik astrolojiye göre gezegenler satürnden aşağıya dizilirler . Yani sınanma ve denenme aleminin giriş kapısında ve en tepede satürn vardır .Bu gezegen ;Kısıtlanmayı ,Engelleri ,Kompleksleri ve bunlardan dolayı artan hırsları temsil eder . Şeytanda ademe hürmet etmediği için isyan çıkarmıştır , Yani adem yaratılınca ateş yönü baskın çıkmış ve kendisini ilah yerine koymuştur . Bu da bir komplek belirtisidir , Kronos babası uranosu hadım etmiştir iktidar için. Oğlak burcunun yönü negatiftir ve dişi bir burçdur , Ama ateş elementi burçlarının yönüde pozitiftir ve eril burçlardır ... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Nisan 5, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 5, 2015 Aslında demek istediğim şeytan bir düşmüş melektir . Adem yaratılınca yani içinde 4 elementi de barındıran ve aynı anda tanrının zekasından da pay alan bir varlık . Ademi görünce ve secde etmesi gerekince ,Aşağılık duygusu ve komplekse kapılmış ve ateş elementinden yaratıldığı için çok müsait bir şekilde kibirlenmiştir . Ama ademden önce o ateşli haliyle kendisinden ve mevkisinden memnun ve tanrıdan müteşekkür bir şekilde yaşayan bir melekti şeytan . Önemli olan insanın ; Aşağılık ,Hınç ve yoksulluk duygularına kapıldığı zaman şeytanileşmeye başladığıdır . Ve bu olguyu fonksiyonel olarak temsil eden gezegen satürndür , Hatta o yüzden bu aleme giriş kapısıda çıkış kapısıda satürndür . Bu alemden çıkış yapmadan insanın kötü huyları yok olmayacaktır . Yani tanrı insanı cennete layık görmek için içine şeytanın tohumlarını serpiştirdiği bu alemde denemektedir . O yüzden insanlarıda derece derece birbirinden üstün yaratmıştır . Herkes kişisel ,Zihinsel ve maddi anlamda eşit olsa , Şeytanın vasfı yerle bir olur . ... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
stigma diabolis Yanıtlama zamanı: Nisan 5, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 5, 2015 peki kuzey ay düğümünün hayatımızdaki konumu nedir ne derece üzerinizde etkili olabilir haritaya tesiri nedir ? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Nisan 5, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 5, 2015 peki kuzey ay düğümünün hayatımızdaki konumu nedir ne derece üzerinizde etkili olabilir haritaya tesiri nedir ?. Ne alaka la kuzey ay düğümü stig . başka bir konuda sor bunu , Astroloji soru ve cevap bölümümü açsak ne yapsak . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
stigma diabolis Yanıtlama zamanı: Nisan 5, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 5, 2015 bu konu güncel diye buraya sordum alakalı değilmi ben alaka kurdum da Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Nisan 5, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 5, 2015 Ateş ,İrade gücünün temsilidir onu iki şekilde kullanırsınız ; İlki içsel psikolojik çatışmalarınızla baş etmek ve nefsinizin kötü arzularına göğüs germek böylece karanlığa ışık tutmuş olursunuz . İkincisi bu güç ile kendinizi bütün ihtiyaçlardan ve insanların hakkından üstün görürsünüz böylece yanan ateşi iyice körüklersiniz ve arkanıza aldığınız karanlık gölgeyi büyüterek zifiri karanlığa çevirirsiniz . İnsanın yaratılışı bütün elementlere hakim olacak ve yön verecek bir şekilde yaratılmıştır . Seçim ve irade sizin . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Ekim 26, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 26, 2015 OĞLAK BURCU … Zodyak’ın Gönülsüz Peygamberleri 19 Votes Martin Luther KING JR. Zaman ve Mekan’ın Efendisi Satürn iki burcu yönetir; Oğlak ve klasik astrolojiye göre Kova… Sonradan Kova’ya Uranüs’ü yakıştırmışlardır. Oğlak ise Satürn’ün has evladı olarak kalmıştır. Bir insan, herşeyi başkalarından daha ciddiye alıyor – zaten ciddiye almayanları da anlamıyor – dünyanın yükünü sırtına vurmuş da ne kadar ağır geldiğini çaktırmak istemiyormuş gibi çatık kaşlı ve mesafeli duruyor ve bacak kadar çocukken bile, gözlerinin derinlerinde ”yaşlı biri” oturuyorsa, illaki bir yerine Oğlaklık kaçmıştır Ayar verenleri ”Sınır Koyan” Satürn olduğu için, Oğlaklar da kendilerini bir şekilde sınırlamaya ya da onlara konulan sınırlara uymaya diğer burçlardan biraz daha fazla yatkınlık gösterirler. Bunun nedeni daima bir hedeflerinin olmasıdır. Önüne bir hedef koyamayan Oğlak, paso depresyondadır Hedefi olan Oğlak ise tam bir seferberlik halinde… Toprak grubunun öncüsü olduğu için, daima tırmanmayı düşündüğü bir zirve ve genellikle bu zirvenin başka insanları da etkileyen bir kapsama alanı vardır. Kendisi de bir Oğlak olan Martin Luther King bu yaklaşımı veciz bir biçimde dile getirmiştir; ”Uçamıyorsan koş, koşamıyorsan yürü, yürüyemiyorsan sürün… Ama asla yerinde sayma!” Statü ve sorumlulukları, insanın ele güne verdiği kartviziti, şu dünyanın bize baktığı yerden ne kadar ”ehemmiyet” sahibi olduğumuzu belirleyen her bir göstergeyi simgeleyen 10’uncu ev, Oğlak’ın doğal yeri kabul edilir. Oğlaklar da ”mühim” işler yapmak ve ”yetki sahibi” olmak üzere burada olduklarına dair bir iç kabul ile yaşarlar… Ne gariptir ki hayat onları, kendilerini değil sorumluluklarını ”mühimsemeye” ve aldıkları yetkiler vesilesiyle ”hükmeden” değil ”hizmet eden” olmaya yönlendirir. OĞLAK Olmak… Oğlak deyince, benim aklıma hep Paulo Coelho’nun Beşinci Dağ romanındaki ”gönülsüz peygamber” teması gelir. Açıkçası biraz sinameki olmaya yatkın bir tabiatları olduğu için, iyice olgunlaşıp tatları gelmeden peygamber kadar sevecen olmayabilirler )) Ama hemen hepsi ”Atlas Psikozu” yaşayan fanilerdir! Sorumluluk duygusu onların insanlarla ilişkilerine temel oluşturan faktördür. Bir görev üstlendikleri zaman, arı gibi çalışır ve kendilerini hiç olmadığı kadar dinamik hissederler. Genellikle mutfakta olmayı arzu eder ve içlerine gömülerek çalışmayı severler ama organizasyonel yeteneklerini kullanmak zorunda kalacakları durumlarla sıkça karşılaşırlar. En kıymet verdikleri şey çözüm bulmaktır! Çünki onlar genellikle karar almak zorunda kaldıkları konumlarda yaşarlar. İnsiyatifli davranma yeteneklerinin parladığı durumlar, herkesin halinden memnun olduğu, işlerin tıkırında, hayatın tatlı, şarabın bol, kadınların neşeli, erkeklerin cömert oldukları dönemler değildir… Öyle zamanlarda, azcık kenarda kalır, ve genellikle olan bitenin içinden baş veren tehdit filizlerinin büyümesini endişeyle seyrederler. Onların sahneye çıktıkları zamanlar, herkesin paniğe kapıldığı ya da amaçlarından umudu kestiği şaşkınlık ya da yıkım anlarıdır. Çünki Oğlaklar kaybedilen zamanın ve yaşanan yıkımın çaresinin yeniden başlamak, korkunun çaresinin ise dirayet yani ”her şeye rağmen” yapmak olduğunu gayet iyi bilirler. Yaşamını evrenin doğasını çözümlemeye adamış ve ”herşeye rağmen” yapmaya örnek olmuş bir kişinin, Stephen Hawking‘in Oğlak olduğunu söylesem, belki daha açıklayıcı olur. Körler alfabesini bulmuş olan Louis Braille de bir Oğlaktır. Oğlak’ın eksikliğe tahammülü yoktur. İnsani zaaflarına kendini rahatça bırakan ve kusurlu işlerin üstünü örterek yutturmaya çalışan insanları anlayamaz. Yapılan işleri ve insanları yargılamak ve her şeyin nasıl ”daha iyi” yapılabileceği hakkında bir fikir sahibi olmak, toplum içinde pek de sevilmeyen insanlar olmalarına neden olan bir Oğlak alışkanlığıdır. Ödünsüz olmakla övünür ama bu tavrı Oğlak’ı fazlasıyla katı ve anlayışsız bir hale de getirebilir! Yargısız ve tarafsız olmayı ve onaylamadığı kişilerle de uzlaşmayı, mutlaka öğrenmesi gerekir. Aksi takdirde üstlendiği görevlere ihanet eder bir konuma düşmekle yüz yüze kalacaktır! Zaman içerisinde bu konuda aşama kaydetseler de, insan ilişkileri Oğlakların en iyi konulardan biri değildir. Özellikle ilk gençlik yıllarını atlatana kadar sosyal açıdan cazibeli bir profil çizmeyi bir türlü beceremezler. Uzaktan bakılınca biraz anlaşılmaz ve kolay yaklaşılmaz insanlar gibi görünebilirler. Kendilerini açığa vurmayı pek istemeyen bir yapıları vardır. Karar alırken yalnız olmayı, yöntemleri ve önceliklerini kimseyle tartışmamayı tercih ederler. Müdahale edilmek en hoşlanmadıkları şeydir. Bu nedenle, duygularını belli etmez, kendilerini görünmez bir örtü altında tutmayı tercih ederler. Özellikle de sorunlu oldukları zamanlarda kendi köşelerine çekilir ve zayıf yanlarını dışa vurmamaya çalışırlar. Bütün bunlardan hareketle , ”sosyal kelebek’ kumaşından yapılmamış olduklarını söylemek pek yanlış olmaz Ama aslında insan ilişkilerine çok ihtiyaç duyar ve birilerinin bu hassasiyetlerini fark edip onlara üste gitmeyen, talepsiz bir şefkat göstermesini arzu ederler. Gerçekten yakınlarına aldıkları insanlara karşı ise, son derece sahiplenici ve cömert bir tavırları vardır. ”Yapamam” sözcüğü lugatlarından silinmiş gibidir. Kendilerinden talep edilen bir şeyi yapmamak diye bir düşünce onlar için neredeyse aykırıdır. Bu nedenle, genellikle hoşlanmadıkları şeyleri bile görev duyguları yüzünden yerine getirmeye çalışırlar. Bazı Oğlakların, insanlara karşı çok kalın bir maske takınmalarının temelinde de suistimal edilme korkusu vardır. Çok fazla suistimal edilen bir Oğlak’ın da katı hatta basbayağı zalim olmaya yatkınlığı vardır… Oğlakların maddiyatçı oldukları söylenir. Ama bu harcama tutkusundan ziyade, ellerinin altında erişebilecekleri birçok kaynak olduğunu bilmek ihtiyacındandır. Oğlak mahrumiyet içinde yükselen insanların burcudur. Bu nedenle Oğlaklar eriştikleri konumu iyi kullanmaya ve elde ettikleri kaynaklara tam anlamıyla hakim olmaya odaklanırlar. Hoşlandıkları şeyler de, kişiliklerini yansıtır; ihtiyaçlarına uygun, dayanıklı, kalıcı, ince bir kişisel vurgu taşıyan ama abartı ve gösterişe kaçmayan ve onların son derece rafine olan haz anlayışlarına birebir oturan şeyleri severler. İstedikleri zaman kendilerini birçok şeyden mahrum bırakabilirler ama,özenle pişirilmiş yemeklerin, özellikle tatlı yiyeceklerin, güzel kokuların, ipek, kadife, doğal pamuk, deri gibi doğal dokulu malzemelerin, tercihan özel tasarımlı masif eşyalar, granit veya doğal tahta zeminlerle döşenmiş, geniş alanlı, yüksek tavanlı, ve bir biçimde göğün genişliğini görebildikleri evlerin de daima cazibesine kapılırlar. OĞLAK ve Kariyer ; Oğlaklar çözüm bulmaya odaklıdırlar. Ellerine geçen kaynakları sahiplenir ve onları yaratıcı bir biçimde kullanmayı çok önemserler. Bankerlik, yatırım danışmanlığı, haritanın diğer unsurları da destekliyorsa, cerrahlık, akademisyenlik, mühendislik temelli tasarımlar, onlar için biçilmiş kaftandır. Elle tutulur kazanımlar üretmekten büyük keyif alırlar. Bir proje tasarlamaktan ve onun her bileşeni ile inceden inceye ilgilenmekten mutluluk duyar, yaratıcı bir sürece girdikleri zaman, yorulmak nedir bilmez ve adeta bu yoğunluktan aldıkları keyifle tazelenirler. Yaptıkları şeylerin fonksiyonalite ve estetik mükemmelliğin ideal bir bileşeni olmasını arzu ederler. Bu nedenle de ilgilendikleri konuları bütünleyen birçok bileşene hakim olmaya çalışırlar. Sosyolog, matematikçi ve filozof gibi birçok kimliği bir arada taşıyan Auguste Comte, filozof, matematikçi ve fiizk kuramcısı Isaac Newton, politikacı, bilimadamı ve yazar kimlikleri ile tanınan Benjamin Frankin, müziğin insan gelişimi üzerindeki etkisi konusundaki araştırmaları ile de bilinen ve farklı dallarda ön plana çıkan birçok ismin eğitmeni olan manevi lider Gurdjiyef, Pulitzer ödüllü bir yazar olmasının yanısıra, sağcı politik kanadın temsilcilerinden biri ve Malabar Çiftliği olarak bilinen tarım projesinin sahibi olan Louis Bromfield, kimyager, doktor ve araştırmacı Louis Pasteur, filozof, doktor, hümanist ve müzisyen Albert Schweitzer, birden fazla alana birden ilgi duyan ve elini attığı herşeyde mükemmeli hedefleyen Oğlaklara tipik bir örnektir. Oğlak’a duymusuz muygusuz derler ama… durgun sular derin akar! Oğlaklar arasında, eserleri kadar kült haline gelen kişilikleri ile de bilinen yazarlar vardır; ‘Ermiş” gibi kısa ancak derin içerikleri ile bilinen kitapların yazarı olan ve kitaplarında kendi illüstrasyonlarını kullanan Halil Cibran, politik etkinliği ile bilinen Nobel ödüllü şair ve yazar Rudyard Kipling, Gotik edebiyatın babası Edgar Allen Poe, altın avcılığı, çiftçilik gibi girişimleri ve politik kimliğiyle de ön plana çıkan efsanevi yazar Jack London, biyokimya profesörü olmasına karşın, uzaybilim, antropoloji, tarih, gizemcilik gibi birçok unsuru birleştiren kurgu-bilim romanları ile tanınan Isaac Asimov, yazar ve entellektüel birikimi ve akademisyen kimliği ile edebiyat dünyasında ayrı bir yer alan Umberto Eco, Gönülçelen romanı ve Zen-Budizme olan tutkusu ve münzevi yaşam tarzı ile tanınan J. D. Salinger, bilim kurgunun ilahlarından J.R. Tolkien, dünya çapında best-seller olan Japon yazar Murakami Haruki, bir devrimci ile eşcinselin hücre arkadaşlığını anlatığı eşsiz romanı ”Örümcek Kadının Öpücüğü” ile tanınan Manuel Puig, en çarpıcı örneklerdir. Pozisyonlanmak ve hizmet ettiği amaçları gerçekleştirerek gücünü pekiştirmek Oğlak’ın iyi yaptığı bir iştir! Çin devriminin lideri Mao Tze Thung, Pakistan özgürlük mücadelesinin önderi Muhammed Ali Cinnah ve Pakistan’ın ünlü lideri Butto, İrlandalı politikacı ve filozof Edmund Burke, İtalyan Rönesansının ünlü liderlerinden Lorenzo de Medici, Mısır’ın güçlü lideri Enver Sedat, ünlü askeri lider George Marshall, ülkelerinin kaderlerinde önemli roller üstlenmiş liderlerdir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Ekim 26, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 26, 2015 Otoriteye saygı duymak kadar, her durumda otorite kurabilmek, otoriteyi sorgulayabilmek ve zor bir davayı güç odakları karşısında savunabilmek de Oğlak’a özgü bir yetenektir. Ünlü insan hakları savunucusu ve hukukçu Salmon Chase, Meksika Devrim lideri Venustiano Carranza, politika figürleri karşısındaki etkin tavrıyla ün salan gazeteci Christiane Amanpour, bir kadın olarak toplum içindeki pozisyonlarını dert eden ve kadının politik ve sosyal haklarını almasında etkin olan – Carrie Chapman, Alva Belmont, Emily Green, Simone de Beauvoir, Susan Sonntag gibi – birçok feminist aktivist Oğlaktır. Müzisyen kimliği kadar aktivist kişiliği ile de bilinen Joan Baez, savaş karşıtı kimliği ile tanınan Joseph Bly da birer Oğlaktırlar. İktidarı herşeye rağmen korumaya çalışmak ve bu amaçla baskıcı olabilmek ise, Oğlak’ın gölgesidir! Siyahlara karşı baskıcı tavrı ile bilinen Güney Afrikalı politikacı P.W. Botha, Nazi lideri Herman Göring, demokrasiye geçişi desteklemiş olmasına karşın hakkında pek çok sakıncalı iddia bulunan İspanya Kralı Juan Carlos, diktatör Fulgencio Battista, ünlü organize suç lideri Al Capone, birçok politik manevraya adı karışan hırslı Madame de Pompadour, adı skandallarla anlan Richard Nixon böyle Oğlaklardır Oğlaklar arasından ünlü yatırımcılar, tasarımcılar ve endüstri liderleri de çıkmıştır; Howard Hughes, Conrad Hilton, Charles Goodyear, William Harley, Sandford Fleming, Aristotle Onasis, Helena Rubinstein, Elizabeth Arden, Vidal Sassoon, bunlardan bir kaçıdır. Zorluklar karşısında direnç göstermek konusundaki yetenekleri ile bilinen Oğlaklar, dünya şampiyonu boksörler çıkartmıştır )) Dünya ağır sıklet şampiyonu Muhammed Ali kadar, nefes kesen ve bitmek bilmeyen maçlarını yaptığı ezeli rakibi Fraizier, George Foreman, Roy Jones Jr. birer Oğlaktırlar. Golfçü Tiger Woods, basketbolcu Ozzie Smith gibi farklı spor dallarında ün kazanmış Oğlaklar da vardır. Sanattan uzak insanlar olduklarını zannedenler çok yanılır. Haritasındaki bileşenler tarafından sanat yolunda yürümek için desteklenmiş olan Oğlaklar, seçtikleri alanın en iyileri arasına girerler. Birkaç örnek size daha iyi fikir verir; Elvis Presley, Joan Baez, efsanevi trompetçi Chet Baker, Rod Stewart (evet Yükselen Terazi’nin de cazibesiyle), Janis Joplin (Yükselen Kovanın sıradışılığı ile), Dolly Parton (evettt koyuna adına veren o ”nefes kesici” ağırlıklarıyla!), Disko Kraliçesi Donna Summer, Jimmy Page, Şeytani Anti-Star Marilyn Manson, kült ingiliz popçu David Bowie, Sade, bunların en bilinenleridir. Kamera Oğlak’ı sever. Zira kemik yapıları düzgündür… Ava Gardner, soğuk sarışın konseptinin zirvesi Marlene Dietrich, Kate Moss, Vanessa Paradise, Gary Grant, Carla Bruni, kamera ile sevişen Oğlaklara örnektir. Ama yetenekleri ve azimleri çoğu kez fiziklerinin ötesine geçer! Faye Dunaway, Diane Keaton, Anthony Hopkins, Robert Duvall, Kevin Costner, Gerard Depardieu, Ralph Fiennes, Mel Gibson, Denzel Washington, Nicholas Cage gibi uzuun bir liste verilebilir Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Ekim 26, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 26, 2015 OĞLAK ve İlişkiler Çocukluklarının çok rahat ortamlarda geçtiği söylenemez. Genellikle sert bir ebeveyn ya da bir biçimde iletişim eksikliği ya da ihmal edilmişlik hissi yaşadıkları ailelerde büyürler. Bu da onları hayat içinde farklı deneyimler geçirip olgunlaştıkları aşamaya kadar aile kavramına karşı biraz çekimser yapabilir. Bu nedenle genellikle de geç evlenmeyi ve kendilerini toplumsal alanda var etmeyi severler. İleri yaşlara geldiklerinde ise, belirli bir süre kendi tercihleriyle uzak durdukları aile üyelerinin ihtiyaçları, birer görev olarak üstlerine kalabilir. Popüler bir gençten ziyade, hayatın ciddiyetini erken kavrayan insanlar olmak gibi bir gelişme çizgisi gösterdikleri için, aşkı ve cinselliği akranlarından biraz daha geç tanıyabilirler. Bedenleriyle barışmak ve aşkta ne istediklerini çözümlemek için de biraz zaman harcamaları gerekecektir. Ama sonuçta bütün toprak burçları gibi, tensel yanları ağır basan insanlardır ve yaşadıkları ilişkilerde mutlaka fiziksel uyumu yakalamayı isteyecek, hatta onlar için aşkla cinsel uyumun bir hayli yakın kavramlar olduğunu düşüneceklerdir. Öte yandan, salt cinselliğe dayalı kısa maceralar yerine, tatminkar bir alışveriş içinde oldukları düzenli partnerleri her zaman tercih ederler. Hazza çok zaman ayırmadıklarından, sadece hoşnut olmak için yaptıkları birşeyin vereceği tatmini riske atmak istemezler. Bu nedenle de, kaliteli ve belli bir süreklilik arzeden ilişkiler onlara daha iyi gelir. Partner seçiminde üzerlerine fazla gelen insanlara teslim olmak yerine, onların yavaş yavaş ısınıp kapıyı açmasını beklemeyi bilen insanları daha cazip bulabilirler. Saygı görmemek, oldu bittiye getirilmek, hazır olmadığı seçimlere sürüklenmek onları son derece tedirgin eder. Ama birlikte oldukları kişinin onların kişiliğine ve özsaygılarına zarar vermeyecek şekilde davranacağına inanırlarsa, her açıdan çok cömert ve yaratıcı bir sevgili olabilirler. Uzun süreli ilişkilerinde, ya kendileri ne ihtiyacı olan ve biraz bağımlılığa yatkın ya da onlara bir şey katabilecek olgunlukta görünen insanlara doğru çekilirler. Kendilerinin de dahil oldukları Toprak grubundan Boğa, onlar için ideal bir partnerdir. Herşeye karışan ve kimseyi beğenmeyen Başaklarla – niyeyse – gizli iktidar mücadelelerine girmeleri mümkündür )) Diğer Oğlaklarla ise birbirlerine saygı ve güven duysalar da – yükselen ve ay burçlarının yarattığı ekstra cazibeler olmadıkça – aşk menziline giremedikleri bilinir. Su grubuna doğal bir zaafları vardır; Akrepler ve Balıklarla tensel, Yengeçlerle yoğun duygusal bağlar kurarlar. Ateş grubundan kişilerle uzun ilişkiler yaşamak, haritasında Ateş yükseleni ya da en azından Ateş grubunda Ay’ı olmayan bir Oğlak için bir hayli güçtür. Ama bu aşık olmayacaklarını göstermez )) Koçlar ile meydan okumalarla dolu ama çok alevli ilişkiler yaşayabilirler. Yaylar ile aralarında anlaşılması zor bir çekim vardır. Aslanlarla birbirlerine tahammül etmeleri ise biraz daha zor olabilir. Hava grubu ile ilişkileri ilginçtir; Eğer ortak yaşam amaçları çerçevesinde birleşebilirlerse, Terazilerle de demir ve betondan evlilikler kurabilirler. Fakat, birbirlerinden ne bekledikleri konusunda mutlaka açık olmaları gerekir. İkizler ile birbirlerinin çekim alanına bir girer bir çıkarlar )) Ne seninle ne sensiz denilen türden ilişkiler yaşamaları mümkündür. Kovalar ile ateşlenir ama prensipler üzerinde tartışmaktan sevişmeye fırsat bulamayabilirler! Eğer, kendi kanatlarının altına giren ya da tam tersi idol haline getirip kanatlarının altına girdikleri ilk insanla evlenmeye kalkmazlarsa, evliliğin hayat planlarına ortalamaya göre daha geç bir dönemde girmesi mümkündür. Zaten erken evlenen Oğlakların da, ayrılıkla biten ya da kolay baş edilmeyecek zorluklarla yürütülen bir ilk evlilikleri olduğu sıkça görülmüştür. Çocuklarını iyi yetiştirmek, onları ihtiyaç duyabilecekleri her türlü olanakla donatmak ister, yeteneklerinin ortaya çıkmasına destek olurlar. Kendilerine sunulmamış olan konforlu yaşam ve gelişme ortamları çocuklarına sağlamaktan zevk duyar, onları bahçelerinde büyüyen bir ağaç gibi keyifle izleyerek ve özenerek büyütmek için gayret gösterirler. Ama her çabadan olduğu gibi bundan da sonuç almayı önemsediklerini belirtmek gerekir. Kendi doğalarının çok tersi yönde eğilimleri olan çocuklara ebeveynlik etmek de, onların gelişme planlarının bir parçasıdır! Oğlakların, yargılamadan destek olmak, disiplini hoşgörüsüzlüğe, şefkati zaafa çevirmemeyi öğrenmek için, çocuk yetişmek kadar yararlı bir deneyimleri olamaz. Çocuklarını istedikleri gibi yoğuramadıkları için başarısızlık olarak görmek, umdukları gibi gitmeyen ebeveyn-çocuk ilişkilerinden, kendi kontrolleri altına daha rahat giren iş dünyasına kaçmak gibi kısa yolları tercih etmeleri, sadece yollarını uzatacak ve ileride göze almaları gereken sorun miktarını arttıracaktır… OĞLAK ve Sağlık Oğlakların cilt sorunları yaşadıkları bilinir. Egzama ve diğer döküntülü deri hastalıklarına meyillidirler. Genelde sert yüz çizgileri vardır ve alınları erken kırışır. Dişleri de kolay çürür ve bir çoğunun farkına varmadan dişlerini gıcırdatmaya yatkınlıkları vardır. Bedenlerinin pek kıymetini bilmez, fazla yorar, hoyratça kullanırlar. Çoğu kez, sinirlerine aşırı yüklenmelerinin doğal bir sonucu olan gastrit ve ülser sorunları, atlas komplekslerinin bir sonucu olan eklem romatizmaları ve yetememe endişesinin doğurduğu astım krizleri ile birlikte yaşamaları gerekir. OĞLAK’ın Yolu ”Koşulsuz Sevgi” denilince ilk akla gelen burç Oğlak değildir )) Hatta yöneticisi duyguları temsil eden Ay olan Yengeç’in tam karşısına konumlandığı için Oğlak’ı soğuk bulan, hatta ”En Güzel Duyguların Katili” olarak görenler de vardır! Oğlaklar, duygusal eğilimlerini kontrol altına almaları ve zaaflarına eslim olmaktan hoşlanmamaları, sevgi yerine görev anlayışını ön plana koymaları ile bilinirler. Ancak Oğlak, kendini toplum önünde güçlü kılmaya ve özel hayattaki eksikliğini iş hayatıyla gidermeye çalışırken, evren de onu adeta hizmet temelli yakın ilişkilere doğru çeker gibidir. Bekledikleri sevgiyi bulmak yerine, ”rağmen-sevmek” zorunda kalır, şefkat duymayı ve göstermeyi kabul etmek konusunda önemli deneyimler yaşarlar. Manevi hayat ilk gençlik yıllarında çok üzerinde düşünmedikleri ve sadece genel geçer pratiklerle uyguladıkları birşey olabilir. Ama yıllar geçtikçe, hayat onlara inançlarını pekiştirmeyi öğretecek ve inandıklarını hayata geçirmek gereğini hatırlatacaktır… Değer verdiği her şeyi yürünebilir bir yol, elle tutulabilir bir hizmet, kullanılabilir bir yapı haline getirmek, Oğlak için kaçınılmaz bir ihtiyaçtır! Bu eğilimini iman ile bütünleştirdiğinde ve asıl hedefi ”merkezi memnun etmek” olduğunda, içindeki sevecenliği ve ışığı açığa çıkartabilir. Hep biraz melankolik olan ve arayışı bir türlü bitmek bilmeyen Oğlak, hayat amacını ve gerçek doyumu ancak SAHİP’ini bulunca bulacaktır… 60’ların ruhunu en özü bozulmamış şekilde temsil eden ve üzerine yıllar boyunca yeni katlar inşa edilecek toplumsal kazanımların temelini atan büyük bir hareketi başlatan Dr. Martin Luther King, imanı kendisine rehber eden ve tevazuyu kaybetmeden üstlendiği yol göstericiliği, hayatını adadığı bir hizmete çeviren Oğlaklara en iyi örnektir! Karakteri çok tartışma götüren ama dişlerini kaybettikten sonra, takma dişle bile büyüleyici bir biçimde çaldığı trompetiyle ve kendine özgü vokaliyle herkesi büyüleyen ”Beter Oğlak” Chet Baker’dan bir I AM A FOOL TO WANT YOU gitmez mi Oğlak kardeşlerime… VALLA GİDER https://www.youtube.com/watch?v=f2qfo1j68WM.. ALINTIDIR..... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
tugse Yanıtlama zamanı: Ekim 27, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 27, 2015 eşim oğlak benden iyi kimse bilemez sanırım. başkasına lafını geçiremez sen sözde en sevdiği kişi isen seni iplememeye yada ezmeye kalkar(tırslak olmasına rağmen buna cürret eder yani)duyguların açıklayabileceği durumlarda apışıp kalır.hep küçük emrah gibi her şeyi olsa dahi " babam yok benim, benim hiç bisikletim olmadı ki" modundadır. özellikle sıkışınca yaptığı saçmalıkları haklı göstermek adına. çocuk gibi yapma dediğiniz ne varsa daha çok yapar.yap dediğinizi de emir almam ben deyip gururlanıp yapmaz. koç etkisi ile dünyaya anlık şeyler için kendini yamultana kadar çalışan biri, boğa etkisi ile zevk sefaya para ayıran hoş sohbet ve bunu çıkarları için kullanan, ikizler etkisiyle belirsiz kararsız, kendine acıyan. yengeç etkisi ile sürekli ikilemde kalmış dünyanın yükünü çekerken nazının geçtiklerinin burnundan getiren. aslan etkisiyle çalışıp klas prestij peşinde olan kendi becerisi ile gurur duyan(bazen fazla despot), başak etkisi ile mazoşizme yönelip,sürekli çemkiren, terazi etkisi ile hamaratlığını sosyal alanda ve sanat alanında kullanan gizli gizli tembellik yapan lafla insanları yola getirmeye çalışan, akrep etkisi ile doğuştan ajan gibi çalışan yorucu bir iş temposundan sonra depresyona giren, yay etkisi ile dağ taş yaldır yaldır gezen yada felsefe ve öğretmenlikte çığır açan, kova etkisi ile uçuk kaçık fikirleri olup insanların geleneksel olmalarını isteyip böyle oldukları için onlardan sıkılan, terelelliye bağlayıp bi de abuk hallerini haklı çıkarmaya çalışan ,balık etkisi ile ya sanat alanında ilerleyen yada tam ev insanı olan (yalnız bunalırsa bunalımı üstünden kolay kolay atamaz alkolün dibine vurabilir). tipler mevcut ne olursa olsun ben buna da şükür diyorum.bazı içinden çıkan arızaları bilmem ama enazından satürn gibi onları hizaya sokacak gezegenleri var. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
GOZ Yanıtlama zamanı: Ekim 27, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 27, 2015 Çok açıklayıcı bir yazı olmuş, teşekkürler Benim gözlemlerime göre oğlaklara bir şeyi yapamayacağı söylenirse ne kadar zor olursa olsun onu yapar. Yani o kadar hırslıdır ve azimlidir ki yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Ama çok dikkat etmeleri gereken bir şey var: Onlar gizli saklı işleri, sinsiliği sevmezler ve net olmayı severler ama hayatta bazen de sinsi olmak lazım. Birine açıkça saldırmasınlar, politik davranmaya çalışsınlar. Eğer karşılarındaki sinsi biriyse zararlı çıkarlar. Özellikle bu sinsi kişi yengeç gibi tehlikeli bir düşmansa peşinde oldukları şeyi yengece kaptırabilirler. Kendilerini tutsunlar. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lethal Perfection Yanıtlama zamanı: Ekim 28, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 28, 2015 Yükselen Oğlak ve Kova veya yükselende Satürn etkiliğinin bulunması kişiye "İdolleşmiş" bir yüz kazandırır. İtici ve soğuk bulunsa da bu kişiler bir önder veya bir örnek insan olarak algılanırlar. Bu kişilerin sorgulanabileceği insanların aklına gelmez, konuşmaları ve başarıları olağanüstü bir şekilde üstündür ve bu insanların yanlış yapmayacağına çok derinden inanılır. Çünkü bu insanlar kişilere bilinçaltından gelen "Ben yetkin ve üstün bir biriyim" imajını canlandırır ve bu insanların doğal bir lider olduğu kabul edilir. Bunun etkileri çoğu zaman iyi olmayabilir. Bu kişilerin çevrelerini istemeden bir rekabete sürüklemeye ve kendisini göstermek isteyenlerin hedefi olmasına neden olabilir. Bu zamanla bir önlem almamış olan yükseleni satürnyen olan kişinin birden çevreden uzaklaştırılmasına ve kişinin kendisini kötü hissetmesine neden olabilir. Son zamanlarda futbolun hem karizmatik hem hırslı hem de oldukça yetenekli ismi olarak kabul edilen Cristiano Ronaldo yükselen oğlak kişiliklere bir örnektir. Bununla beraber Venüs'ün yükselende bıraktığı cazibeyi Satürn'de göremezsiniz. Zira yükselendeki Venüs kendi görüntüsüyle oldukça ilgilenen ve buna takıntılı bir kişiliği simgeler. Ancak doğal olarak Satürnyen bir etkinliğin yükselende olması kişinin doğal olarak biçimli bir yüze ve doğal bir karizmaya, zarafete sahip olmasını sağlar. Her ne kadar kişi bunun tam tersine inansa da... Oğlak kişilik olarak ne kadar disiplinli ve münzevi olarak bilinse de aslında kendi içerisinde bir hipomanik çocuğu disipline sokup aslen o çocuğun isteklerine çareler bulmak istemektedir. Kendisini büyük işler başaran biri olarak görmek ister, sürekli olarak yanlış yerlerde var olduğunu düşünür. 12. evinin Yay olmasının etkisiyle aslında Yay burcunun hiçbir şeyden keyif alamaz hallerini, büyük bir organizasyonda söz sahibi olma isteğini ve ahlaki değere verdiği önemin daha yoğun bir biçimde oğlakta bulunduğunu fark edebiliriz. Oğlak aslen Yay burcunun eyleme geçmiş halidir diyorum ben. Yay burcunda elde edilmiş engin bilgelik oğlak burcunda ürün koymaktadır. Ve elbette Oğlak toplumsal alanda ürün koyar. 2. ev her ne kadar kişisel maddi kaynaklar olarak bilinse de ben daha çok kişinin hangi alanda kendisini gösterdiği konu hakkında çok iyi fikir verir. Oğlak'ın ikinci evi Kova'dır, toplumu etkiler ve toplumun sempatisine oynar. Ancak bu şekilde Oğlak kendisini rahatlatma ve bir şeylerden keyif alma eğilimdedir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Moterda Olisya Yanıtlama zamanı: Ekim 28, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 28, 2015 Ah annem de oğlak.. En yakın zamanda balık burcu hakkında da bir yazı bekliyorum sidar ^^ Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Ekim 28, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 28, 2015 Ah annem de oğlak.. En yakın zamanda balık burcu hakkında da bir yazı bekliyorum sidar ^^ O şerefi lethale verelim , Bakalım neler çıkacak . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Moterda Olisya Yanıtlama zamanı: Ekim 28, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 28, 2015 O şerefi lethale verelim , Bakalım neler çıkacak . Ahah tabiki lethal yazsa da olur onun da kalemini beğeniyorum.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lethal Perfection Yanıtlama zamanı: Ekim 28, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 28, 2015 Ahah tabiki lethal yazsa da olur onun da kalemini beğeniyorum.. Teşekkürler ikinize de. Uzun bir süreler boyunca Balık hakkında bir takım şeyler düşündüm, kendim anlamaya çalıştım. Üşengeçliğim geçince bir şeyler yazmaktan mutluluk duyarım, ama üşengeçliğim geçsin. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
stigma diabolis Yanıtlama zamanı: Ekim 29, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 29, 2015 oğlak burcu çalışkanlığıyla bilinir ama kanımca en tembeli de oğlaktan cıkıyor sanırı oğlak yükselen oğlak olup tembellikte çığır açmış olanı da var Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lethal Perfection Yanıtlama zamanı: Ekim 29, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 29, 2015 oğlak burcu çalışkanlığıyla bilinir ama kanımca en tembeli de oğlaktan cıkıyor sanırı oğlak yükselen oğlak olup tembellikte çığır açmış olanı da var Balık ve Yengeç arasında fazlasıyla fark sıralayabilirim, ancak kimileri "İkisi de ağlak duygusal işte" diye birbirine karıştırır. Aynısı Oğlak ve Başak içinde geçerli. Bütün kaynaklarda ikisi de çalışkan, başarılı ve ciddi sorunlarla başa çıkmaya çalışan burçlar olarak geçer ancak aralarında azımsanmayacak kadar fark vardır. Oğlak, uğruna savaşılacak bir hedef görmediği zaman tembel bir burçtur ve zaten Oğlak'ın yetişme, olgunlaşma dönemi çalışmadığı zamanlardır. Çalışmadığı zaman kendi içerisindeki hırpalayıcı karanlığa direnmesi gerekir. Başaktaki doğuştan gelen çalışkanlık Oğlakta yoktur, sonradan çalışması gerektiğini bunu en sonunda bunun kurtuluşa giden bir yol olduğunu görünce anlar. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
tugse Yanıtlama zamanı: Ekim 29, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 29, 2015 oğlak yükselen kova yada yükselen kovalarla da yazı olabilir lethalden çevremde çok yükselen kova var. yükselen akrep olmama rağmen en çok anlaştığım yükselen. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
damlasurer Yanıtlama zamanı: Ekim 29, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 29, 2015 Ben oğlak yükselen oğlak/kova (sınırda) olan biri olarak katılıyorum mesela asker çok olmak istiyordum bir bayan olarak olamama rağmen kendimi asker olarak hissederim. Hep bi lider, yol gösterici rolünde olmuşumdur ama köşeme çekilip tek başıma zırladığımda Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.