Bilim ve Din Yan Yana Mı?

İnanç kalple alakalıdır bilim beyinle... Zıt olan iki şeyi aynı bünyede barındırmak mümkün değil bence... İkisi de aynı yere çıkan yollardır biri meraktan doğar biri sadakatten, biri kılıçtır biri kın...

Ayrıca yukarıda bir moderatörümüzün yazdığı bir yazı gözüme takıldı... Eski zamanlarda hiçbir şey dinle açıklanmıyordu bence sadece geçiştiriliyordu ve hala daha (bazı konularda dar görüşlüler tarafından) böyle yapılıyor... Dinler genel olarak açıklama yapmazlar zaten sadece yap derler, eğer ki merak yoluna girersen sadakat yolundan çıkıp o zaman "Neden" soruna cevap bulursun... Benim görüşüm dinlerin açıklama yapmamasının doğruluğu yönünde, her insan her şeyi kaldıramaz kişi bireysel olarak bunu yanlış bulabilir (dinlerin bulanıklığını) belki ama dinler geneli düşünmek zorundadırlar, bireyler dini... Öte yandan sadakat ve inanç bu dünyanın varoluşundan beri var aynı merak gibi... Dünyanın sonuna kadar ben dinlerin de varolacağına inanıyorum bilimin de... Her ne kadar sürekli akıllarda olmasa da en kötü anda cansız bir şeyin acımasız gerçeklerinden şuurlu bir varlığın desteğine sığınılıyor... Varolan duygular reddedilemiyor sonuçta...

:no:

Bilim genelde tanrıyı yok sayar o yüzden hayır

Neden Hz. Muhammed S.A.V. peygamber oldu da ben sen ya da başkası peygamber olmadı? Ya da neden son peygamber oldu da ondan sonra bir peygamber olmadı?

 

:no:

Saygısızlık..

1) Bigbang (Bitişiklikten ayrılma , büyük patlama)

Bilime göre: İlk kez 1920’lerde Rus kozmolog ve matematikçi Alexander Friedmann ve Belçikalı fizikçi papaz Georges Lemaître tarafından ortaya atılan, evrenin bir başlangıcı olduğunu varsayan teori.

Kuran-ı Kerim:O küfre sapanlar görmediler mi ki gökler ve yer bitişik idi, biz onları ayırdık. Her canlı şeyi sudan oluşturduk. Hâlâ iman etmeyecekler mi? '21.Enbiya 30.' (1400 yıl önce)

2) Alekadan (Embriyodan) oluşmamız

Bilime göre: Keşif 19.Yüzyıl

Kuran-ı Kerim: O, insanı bir alekadan (embriyodan) yarattı! -Alak suresi 2 (1400 yıl önce)

3) Spermden oluşmamız

Bilime göre: Bel kemiği ile kaburgalar arasındaki keselerden penis yoluyla dışarı atılan ve üremeyi sağlayan sıvı.Keşir 19.Yüzyıl

Kuran-ı Kerim: İnsan bir baksın, hangi şeyden yaratıldı. Dökülüp atılan bir sudan yaratıldı.Bel kemiği ile kaburgalar arasından çıkar. Şüphesiz (Allah), onu yeniden-döndürmeye güç yetirendir. (86 Tarık Suresi, 5-') (1400 yıl önce)

4) Dünya'nın,Ay'ın ve diğer gezegenlerin yörüngede olması

Bilime göre: Keşif 17. yüzyılın kavramsal ilerlemeleri aşama aşama yalnızca Dünya’nın Güneş’in etrafında döndüğü fikrinin değil aynı zamanda diğer gezegenlerin de Dünya’nın uyduğu aynı fiziksel kurallara uyduğu dolayısıyla da tinsel değil maddesel varlıklar olduğu fikirlerinin de Kabul edilmesini sağlamıştır.

Kuran-ı Kerim: "Geceyi, gündüzü, Güneş'i ve Ay'ı yaratan O'dur; her biri bir yörüngede yüzüp gidiyor. (Enbiya Suresi, 33) (1400 yıl önce)

5) Dünya'nın elipsoit şekilde olması

Bilime göre: Keşif 19.Yüzyıl

Kuran-ı Kerim: Ondan sonra yer küreyi eksenine göre eğip bir elipsoit haline getirerek yayıp döşedi.79:30 - Naziat Suresi 30. Ayet (1400 yıl önce)

6) Evrenin ve doğanın düzen zinciri

Bilime göre: Evrendeki bütün canlılar bir düzen için vardır özellikle hayvanlarda belirli bir zincir vardır.Keşif 20.yüzyıl.

Kuran-ı Kerim: Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında gece ile gündüzün ardarda gelişinde temiz akıl sahipleri için gerçekten ayetler vardır. Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki) "Rabbimiz, sen bunları boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru." (Al-i İmran, 190-191) (1400 yıl önce)

7) Dünya'nın oluşumu

Bilime göre: Keşif 19.yüzyıl. Dünya güneşten koptuğu zaman dönmeye başlar.içindeki volkanik patlamalar atmosferi gaz bulutlarıyla kaplar.Güneş ışınları ulaşamayınca dünya soğumaya girer ardından yeni patlamalar ile reaksiyon oluşur gaz bulutları atmosfer tabakasını oluşturur.

Kuran-ı Kerim:

8) Ay Işığı

Bilime Göre: Ay'ın 19.yüzyıla kadar kendi ışığı var sanılıyordu,19.yüzyıldan sonra yansıyan ışık olduğu öğrenildi.

Kuran-ı Kerim: Gökte burçları var eden, onların içinde bir çerağ (güneş) ve nurlu bir ay barındıran Allah, yüceler yücesidir. Furkan 25 / 61

Burada Ay ışığı için kullanılan münir vaya nur,yansıyan ışık manasına gelmektedir. (1400 yıl önce)

9) Tatlı ve tuzlu suyun birbirine karışmaması

Bilime göre: Keşif 20.Yüzyıl.

Kuran-ı Kerim: FURKAN 53. Birinin suyu tatlı ve susuzluğu giderici, diğerininki tuzlu ve acı iki denizi salıveren ve aralarına bir engel, aşılmaz bir sınır koyan O’dur. (1400 yıl önce)

10) Bitkilerin cinsiyetinin olması

Bilime Göre: Keşif 20.Yüzyıl

Kuran-ı Kerim: O, yeri size beşik yapan ve onda size yollar açan, gökten de su indirendir. Onunla biz çeşitli bitkilerden çiftler çıkardık. TÂHÂ 53 (1400 Yıl önce)

11) Dağların depremi engellemesi

Bilime Göre: Keşif 20.yüzyıl

Kuran-ı Kerim: Biz yeryüzünü bir beşik, dağları da onun için birer direk kılmadık mı? NEBE’ 78/6-7. (1400 yıl önce)

12) Ay'ın Dünya dışında Güneş'e de bağlı olması

Bilime göre: Keşif 20.Yüzyıl.Bu bilgiye göre Ay sadece Dünya değil ayrıca güneşinde yörüngesindedir ve Güneş e bağımlı olarak hareket eder.

Kuran-ı Kerim: Güneş ve Ay (yaratılışları ve yörüngelerindeki hareketleri), (astrofizik) hesaplarladır (hassas dengelerle dizayn edilmiştir). 55 / RAHMÂN - 5 (1400 yıl önce)

13) Dağların hareket etmesi

Bilime göre: Dağların sabit olmadığı 20.yüzyılda ortaya atılmış 21yüzyılın başlarında ise kesinlik kazanmıştır.

Kuran-ı Kerim: Ve dağı görürsün, onu hareketsiz sanırsın. O, bulut gibi hareket eder. Herşeyi sağlam yapan Allah'ın yaratmasıdır. Muhakkak ki O, yaptıklarınızdan haberdardır. NEML 88 (1400 Yıl önce)

14) Güneş'in sabit durup sadece kendi yörüngesinde hareket etmesi

Bilime Göre: Keşif 19.Yüzyıl.Bu incelemeye göre Güneş sadece kendi yörüngesinde hareket etmektedir.

Kuran-ı Kerim: Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu, mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah’ın takdiri (düzenlemesi)dir. Yasin 38 (1400 Yıl önce)

15) Evrenin genişlemesi

Bilime göre: Keşif 20.Yüzyıl.Bilime göre evren incelendiği zaman sürekli genişlediği ortaya çıkmıştır.

Kuran-ı Kerim: Göğü kendi ellerimizle biz kurduk ve biz (onu) elbette genişleticiyiz. ZARİYAT 47. (1400 Yıl önce)

16) Doğum evreleri

Bilime Göre: Keşif 20.Yüzyıl.Bilimin incelemelerine göre insan anne rahmindeyken 3 kat derinlikte embriyo iken çeşitli evrelerl geçirerek şekil bulmaya başlıyor.

Kuran-ı Kerim: Allah sizi bir tek nefisten (Âdem’den) yarattı, sonra ondan da eşini yarattı. Sizin için hayvanlardan sekiz eş meydana getirdi. Sizi de annelerinizin karınlarında üç katlı karanlık içinde çeşitli safhalardan geçirerek yaratıyor. İşte bu yaratıcı, Rabbiniz Allah’tır. Mülk O’nundur. O’ndan başka tanrı yoktur. Öyleyken nasıl oluyor da (O’na kulluktan) çevriliyorsunuz? Zümer 39:6 (1400 Yıl önce)

17) Yerin ve Göğün 7 kat olması

Bilime göre: yerin en altına veya göğün yukarısını 7 katman bulunur.Keşif 20.Yüzyıl

Kuran-ı Kerim: Allah O'dur ki yedi göğü ve yerden de onlar kadarını yarattı.Emir bunlar arasında iner ki Allah'ın her şeye kâdir olduğunu ve Allah'ın bilgisinin, her şeyi kuşattığını bilesiniz. Talak 12 (1400 Yıl önce)

18)Embriyonun gelişim safhaları.

Bilime göre: keşif 20. yüz yıl.

Kuran-ı Kerim:Andolsun, biz insanı, çamurdan (süzülmüş) bir özden yarattık.Sonra onu az bir su (meni) hâlinde sağlam bir karargâha (ana rahmine) yerleştirdik.Sonra nutfeyi kan pıhtısına çevirdik, kan pıhtısını bir çiğnemlik et yaptık, bir çiğnemlik etten kemikler yarattık, kemiklere de et giydirdik. Sonra onu başka bir yaratık yaptık: Biçim verenlerin en güzeli olan Allah ne uludur!(Mü'minun:12,13,14. ayetler.)

20) Kuran'ın Korunması

Bilime göre: 1400 yıllık Kuran şuan müzededir günümz kuran ile arasında fark yoktur.

Kuran-ı Kerim: “Hiç şüphesiz, zikri (Kuran’ı) Biz indirdik Biz; onun koruyucuları da gerçekten Biziz.” (Hicr Suresi, 9)

21) Rüzgarın yağmurda ve bitkilerde ki etkisi ayrıca yer altında suyu depolaması

Bilime göre: Keşif 20.Yüzyıl. Rüzgar yağmurun yağmasında ki etkenlerden birisidir ayrıca bitkilerde ki polenlerin taşınıp aşılanmasında yararlıdır.Ayrıca yer altı kaynaklarının birikmesinde etkendir.

Kuran-ı Kerim: Biz, rüzgârları aşılayıcı olarak gönderdik ve gökten bir su indirdik de onunla su ihtiyacınızı karşıladık. (Biz bunları yapmasaydık) siz onu (yeterli) suyu depolayamazdınız. HİCR 22 (1400 Yıl önce)

22) At ve eşeklerden daha hızlı ulaşım araçları (Araba,tren)

Bilime göre: Keşif 19.Yüzyıl ilk tren ve hızlı ulaşım araçları icad edilmeye başlandı.

Kuran-ı Kerim: Atları, katırları ve eşekleri binmeniz ve (gözlere) zinet olsun diye (yarattı). Allah şu anda bilemeyeceğiniz daha nice (nakil vasıtaları) yaratır. NAHL 8 (1400 Yıl önce) buradaki nakil vasıtlar o döneme göre düşünülemeyecek kadar hızlı araçlardır

23) Yıldızların kuzeyi göstermesi ve dağların depremleri önlemesi

Bilime göre: Keşif 18.Yüzyıl bir takım yıldızlar kuzeyi göstermekte ayrıca dağlar depremi engellemektedir.

Kuran-ı Kerim: Yeryüzünde, sarsılmayasınız diye, sabit dağlar, nehirler ve belki yolunuzu bulursunuz diye yollar ve işaretler meydana getirmiştir. Onlar yıldızla da yollarını bulurlar. NAHL 16/15-16. (1400 yıl önce)

24) Göğe yükseldikçe nefes darlığı yaşanması ve göğsün sıkışması

Bilime göre: Keşif 20.Yüzyıl. Uzaya çıkıldıkça basınçtan dolayı insanda nefes darlığı yaşanır,göğsü sıkışır.

Kuran-ı Kerim: Allah, kimi hidayete erdirmek isterse, onun göğsünü İslam'a açar; kimi saptırmak isterse, onun göğsünü, sanki göğe yükseliyormuş gibi dar ve sıkıntılı kılar. Allah, iman etmeyenlerin üstüne işte böyle pislik çökertir. (Enam Suresi, 125)

'İşte bu (Kur'an) da, bizim indirdiğimiz hayırlı ve faydalı bir öğüttür. Şimdi onu inkâr mı ediyorsunuz? 21 / ENBİYÂ - 50' -

Hazırlayan Mert Kocakaya..

Artık yapmayın şunu cidden...

Bir kere de bilim birşey bulduktan sonra değil de dinin gösterdiği birşeyi yaptırın bilime..

Bilim yapıyor, sonra diyorsunuz ki bak burda da yazıyor..Yazıyorsa neden ondan yola çıkarak birşeyler aramadın?Sadece okumak mı Kuran-ı Kerim'i , bırakın cidden.Ayıp; madem okuyorsunuz "Allah'ı ufak şeylerde aramayın.".

Artık yapmayın şunu cidden...

Bir kere de bilim birşey bulduktan sonra değil de dinin gösterdiği birşeyi yaptırın bilime..

 

Bilim yapıyor, sonra diyorsunuz ki bak burda da yazıyor..Yazıyorsa neden ondan yola çıkarak birşeyler aramadın?Sadece okumak mı Kuran-ı Kerim'i , bırakın cidden.Ayıp; madem okuyorsunuz "Allah'ı ufak şeylerde aramayın.".

Bulmadığını söylemediğini ne biliyorsun ? İmam-ı Ali ve Mevlana Celaleddin Rumi yi bir araştır..Mevlana neden dönmüş araştır.İmam-ı Ali'nin şiirlerini araştır.Sen yalnızca perdeyi görüyorsun..

İmam-ı Ali ve Celaleddin Rumi'yi araştırayım lakin ajanlarla ilgilenmiyorum.

Hakaretin dozu artıyor, muhabbetin tadı da kaçıyor.Sana sormalı.Sen nasıl emin olabiliyorsun bu kadar ? Seninki insan yazması her hangi bir bilimsel kanıtı yok ajanmış ? Kanıtla desem ? İnsanlar bir tek konu din olunca ve eğer önceden bu dinden girip çıkmışlarsa çok önyargılı olabiliyorlar.Hz. Muhammed (s.a.v.)'i görüp dine girmeyen var, iyi tamam saygı duyarım zaten seni dindar yapma çabasında da değilim.Bilim ve Din yan yana diyorum ve kanıt sürüyorum..Cevaplandırıyorum.Ama her söylediğimde kusur buluyorsun..Diyorum ki madem bilimle ilgilisin somut gerçeklikle ilgileniyorsun o zaman benim içinde somutlaştır bu gerçekliği ? Ajan ? Açıkla bir de kanıt gösterirsen süper olur.

Hakaret yok ortada, sadece seni kırmış olabilirim.Bunun için özür dilerim lakin benim görüşüm ajan olduğu yönünde.Kanıt konusunda; "Xentius , Gılgamış Tabletleri" araştır sonra yazanları bul.Ondan sonra Mevlana'nın sözlerine bak.Umarım "hak" konusunu bir daha düşünürsün, malum Mevlana yı sevdiğine göre..(önyargı böyle oluyor yani mevlana kötüdür diye önyargı yok, mevlana araştırılır neyi niçin yaptığı bilinemez lakin sonuç kötü ise ürünlerinin aktardığı fikirler de kötü oluyor.Belki ürün kelimesi yanlıştır, üretim olmadığı için..)

İnternetteki bilgiler çok yüzeysel ve %70'i yalan veya çarpıtılmış bilgi..Başka bir soru internetteki araştırmalara inanıyorsun - internette araştır demedim' deme sakın çünkü kaynak kitap v.s. adı vermedin direk araştır sözü geldi - ve konumuz kanıtlar ve gerçeklik iken pek olmadı bu..Şu var bazı ülkelerde Kur'an ın yazarı Hz. Muhammed (s.a.v.) olarak gösteriliyor..Yazar bölümüne adını yazıyorlar..Oysa öyle mi ? Okuyan da bilemez bunu..Anlayan bilir..İkra* demek oku demek olsa bile asıl anlamı anlamaktır..Okuduğunu anlamak..Alfabeyi biliyorum İngilizce okurum ama anlamam..Ee ne anlamı kaldı..Bence sen yüzeysel değil de derinlemesine araştır..Arapça değiştirilemez bir dil.Türkçe de yüz kelimesinin 3 anlamı olabilir ama arapça da bu olmaz..İnsanlar Kur'an ın sırlarını deşifre ediyorlar bazı matematiksel hesapları çözen dahiler müslüman oldular..Bilim ve Din yan yana.Kalıplaşmış Müslümanlığa karşıyım..Ancak araştıran ve irdeleyen bilir Bilim ve Din yan yana.Kumandanın nasıl çalıştığını herkes bilmez ama tuşlara basıp kullanmayı herkes biliyor..Derine inmek şart kavramak için ama.Böyle konular bu kadar yüzeysel tartışılmamalı aslında..

FallenGod yazdığın konuların hepsinin bir ters açıklaması var. Ancak 500 tane şey karaladığın için hepsine tek tek cevap vermek zor geldi açıkçası. Bırakın bu Adnan Oktar numaralarını artık.

Kısaca birkaç tanesine cevap vereyim. Pisagor sperm ve üreme ile ilgili şöyle bir açıklama yapmış zamanında;

Vücudun kaburga bölgesinden süzülerek gelen bir tür süptil buharın erkeğin eşeysel organında yoğunlaşmasıyla tohum (sperm) oluşur ve eşeysel çiftleşme sırasında dişi eşey organlarına iletilir. (Kur'an'dan 1100 yıl önce)

Alak suresiyle ilgili bir başka yerde yaptığım yorumu kopyalıyorum.

"Alak suresinde bahsedilen ayet. "Halekal-insâne min alak" Burada embriyo ilgili bir durum yoktur bu bir. Alak kelimesinin anlamı bazı çevirilerde "alaka" yani "kan" kelimesinin çoğulu olarak kullanılmış ve kan pıhtısı olarak sunulmuş, ancak bazı çevirilerde de "alâka" yani "ilahi aşk" kelimesinin kökeni olarak aşk anlamında kullanıldığı belirtilmiş."

Naziat suresi 30. Ayet: Bundan sonra yeryüzünü serip döşedi. "Senin söylediğin gibi elipsoit filan yok ortada?"

Güneş sabit değildir bu arada. Bir yörüngesi vardır. Bu yörüngeyi 200 250 milyon yılda tamamlar. Biraz yavaş ancak yinede galaksi içersinde bir dönüş istikameti vardır.

Kur'an korunuyor olsaydı siz bu şekilde ayetleri değiştirerek yazdığınızda ağzınızın totonuza dönmesi gerekirdi.

Ayrıca konu içerisinde yazdığın çok güzel birşey var. Birbirini yalanlayan iki ayet.

1- 13) Dağların hareket etmesi

Bilime göre: Dağların sabit olmadığı 20.yüzyılda ortaya atılmış 21yüzyılın başlarında ise kesinlik kazanmıştır.

Kuran-ı Kerim: Ve dağı görürsün, onu hareketsiz sanırsın. O, bulut gibi hareket eder. Herşeyi sağlam yapan Allah'ın yaratmasıdır. Muhakkak ki O, yaptıklarınızdan haberdardır. NEML 88 (1400 Yıl önce)

2- 23) Yıldızların kuzeyi göstermesi ve dağların depremleri önlemesi

Bilime göre: Keşif 18.Yüzyıl bir takım yıldızlar kuzeyi göstermekte ayrıca dağlar depremi engellemektedir.

Kuran-ı Kerim: Yeryüzünde, sarsılmayasınız diye, sabit dağlar, nehirler ve belki yolunuzu bulursunuz diye yollar ve işaretler meydana getirmiştir. Onlar yıldızla da yollarını bulurlar. NAHL 16/15-16. (1400 yıl önce)

Bir ayette dağların hareketinden bahsederken diğerinde sabit dağlardan bahsediyor. Bu bir çelişki değil midir?

Ayrıca bu konuyla ilgili Göktürklerden bir alıntı.

“Tengri, tag birle yerig basurdı”. Yani “Tanrı, dağ ile yeri bastırıp daha sağlam yaptı”. “Yeri basan, tutan dağdır; Halkı basan, tutan Handır!

Bu yazının Kur'an'dan kaç sene önce yazıldığını sen tahmin edersin artık. Göktürk sonuçta.

Son olarak klasik bir olay Tatlı su- Tuzlu su

Onunla ilgili konuyu zaten ilk sayfa da yazdım okuyabilirsin.

a

FallenGod yazdığın konuların hepsinin bir ters açıklaması var. Ancak 500 tane şey karaladığın için hepsine tek tek cevap vermek zor geldi açıkçası. Bırakın bu Adnan Oktar numaralarını artık.

 

Kısaca birkaç tanesine cevap vereyim. Pisagor sperm ve üreme ile ilgili şöyle bir açıklama yapmış zamanında;

 

Vücudun kaburga bölgesinden süzülerek gelen bir tür süptil buharın erkeğin eşeysel organında yoğunlaşmasıyla tohum (sperm) oluşur ve eşeysel çiftleşme sırasında dişi eşey organlarına iletilir. (Kur'an'dan 1100 yıl önce)

 

Alak suresiyle ilgili bir başka yerde yaptığım yorumu kopyalıyorum.

 

"Alak suresinde bahsedilen ayet. "Halekal-insâne min alak" Burada embriyo ilgili bir durum yoktur bu bir. Alak kelimesinin anlamı bazı çevirilerde "alaka" yani "kan" kelimesinin çoğulu olarak kullanılmış ve kan pıhtısı olarak sunulmuş, ancak bazı çevirilerde de "alâka" yani "ilahi aşk" kelimesinin kökeni olarak aşk anlamında kullanıldığı belirtilmiş."

 

 

Naziat suresi 30. Ayet: Bundan sonra yeryüzünü serip döşedi. "Senin söylediğin gibi elipsoit filan yok ortada?"

 

 

Güneş sabit değildir bu arada. Bir yörüngesi vardır. Bu yörüngeyi 200 250 milyon yılda tamamlar. Biraz yavaş ancak yinede galaksi içersinde bir dönüş istikameti vardır.

 

 

Kur'an korunuyor olsaydı siz bu şekilde ayetleri değiştirerek yazdığınızda ağzınızın totonuza dönmesi gerekirdi.

 

Ayrıca konu içerisinde yazdığın çok güzel birşey var. Birbirini yalanlayan iki ayet.

 

1- 13) Dağların hareket etmesi

 

Bilime göre: Dağların sabit olmadığı 20.yüzyılda ortaya atılmış 21yüzyılın başlarında ise kesinlik kazanmıştır.

 

Kuran-ı Kerim: Ve dağı görürsün, onu hareketsiz sanırsın. O, bulut gibi hareket eder. Herşeyi sağlam yapan Allah'ın yaratmasıdır. Muhakkak ki O, yaptıklarınızdan haberdardır. NEML 88 (1400 Yıl önce)

 

2- 23) Yıldızların kuzeyi göstermesi ve dağların depremleri önlemesi

 

Bilime göre: Keşif 18.Yüzyıl bir takım yıldızlar kuzeyi göstermekte ayrıca dağlar depremi engellemektedir.

 

Kuran-ı Kerim: Yeryüzünde, sarsılmayasınız diye, sabit dağlar, nehirler ve belki yolunuzu bulursunuz diye yollar ve işaretler meydana getirmiştir. Onlar yıldızla da yollarını bulurlar. NAHL 16/15-16. (1400 yıl önce)

 

Bir ayette dağların hareketinden bahsederken diğerinde sabit dağlardan bahsediyor. Bu bir çelişki değil midir?

 

Ayrıca bu konuyla ilgili Göktürklerden bir alıntı.

 

“Tengri, tag birle yerig basurdı”. Yani “Tanrı, dağ ile yeri bastırıp daha sağlam yaptı”. “Yeri basan, tutan dağdır; Halkı basan, tutan Handır!

Bu yazının Kur'an'dan kaç sene önce yazıldığını sen tahmin edersin artık. Göktürk sonuçta.

 

Son olarak klasik bir olay Tatlı su- Tuzlu su

 

Onunla ilgili konuyu zaten ilk sayfa da yazdım okuyabilirsin.

 

 

Abim, al yanına bir iki kişiyi internet üzerinden, sen müsait olduğunda söyle bu konuyu teker teker çevirerek tartışalım.. Yanlışın var çevirilerde.Meal üstüne gidiyorsun bakış açın çok dar tefsir üstünden de konuşuruz orda.

Ya bırak Yusufçum tefsiri filan 3 gün önce chatte ben Müslüman değilim yanlış anlamayın diyen adam şimdi tutmuş bana tefsirle meal karşılaştırması yapıyor. Tefsir ile bakacak olursak ben o kitaptan bin bir türlü anlam çıkarırım. Senin çıkardığın anlamla benim çıkardığım anlam çok farklı olur. Herkes bakış açısına göre değerlendirir çünkü. Bu durumda Kur'an'ın değişmezliği diye bir şey kalmaz zaten. Sen tefsir ederek elipsoit kelimesini çıkarıyorsan oradan ben tefsir ederek neler çıkartırım kim bilir.

Ya bırak Yusufçum tefsiri filan 3 gün önce chatte ben Müslüman değilim yanlış anlamayın diyen adam şimdi tutmuş bana tefsirle meal karşılaştırması yapıyor. Tefsir ile bakacak olursak ben o kitaptan bin bir türlü anlam çıkarırım. Senin çıkardığın anlamla benim çıkardığım anlam çok farklı olur. Herkes bakış açısına göre değerlendirir çünkü. Bu durumda Kur'an'ın değişmezliği diye bir şey kalmaz zaten. Sen tefsir ederek elipsoit kelimesini çıkarıyorsan oradan ben tefsir ederek neler çıkartırım kim bilir.

Önceden müslüman olmamam artık olamayacağımı göstermez.Şu var ki tengri ile ilgili yazdığın yazı ile bence Din ve Bilim konusuna çok güzel cevap verdin. Ancak dinler konusunda genel olarak tartışmak istersen - belki benim bilgim yetmez yeniyim sonuçta - ben alırım iki arkadaş, sen alırsın 2 arkadaş msn de falan tartışırız..Belki sonuca varamayız ama biraz olsun sorularını cevaplamış olabiliriz belki..

Her zaman söylediğim bir şey vardır. (Ben ne çok şey söylüyorum arkadaş) Din, siyaset, spor. Bu konularda asla sonuca varamazsın. 3 e 3 acayip oldu biraz mahalle kavgası gibi. Şu evlilik işleri bitsin konuşuruz bol bol. Şuan pek fazla zamanım yok.

Küreyi eksenine göre eğip - sözünü elipsoit olarak almasan bile o devirde yapılamayacak bir gerçeklik kavramıyla konuşulmuş..Tabii o ara böyle elipsoit falan demedikleri için - daha doğrusu diyemiyorlar çünkü tabir yok - bu şekilde betimlemiş..Dağlarla ilgili olana en kısa zamanda cevap vericem gerçekten iyi nokta..

---------

Bildiğimiz gibi dağlar sabit değil daha doğrusu sabit fakat 5-10 yılda bir fay hatlarının düzeni için milimlik hareket ediyorlar.Hareketten kasıt hem bu hemde herşeyin

hareket edip canlı tasvir edilmesi atomşlardan kaynaklanıyor .ünkü atomsal bakılınca herşey hareket halinde bu hareketliliğini anlatıyor sabitliği ise şuy bu dağlar fay levhaları üzerinde

çivi vazivefisi görüyor o yüzden fayları sağlam tutup depremi önlüyor.Ayrıca bu faylar hareket ettiği zaman dağlar denge bozulmaması için faylarla aynı düzeyde hareket ediyor zaten dağ ve faylar aynı dengede hareket etmese fayın kaymasından dolayı dağlar dibe çökerdi bir anda. - Dağ ile ilgili olana cevap çokta bilimsel..Dinle de paralel..

Arkadaş cidden çok absürd bir cevap oldu bu. Atom olduğu için hareketli demek çok abest geldi bana. Ayrıca dağ sıraları değil sadece tektonik tabakalar toptan hareket eder. Olayın aslı şudur. Tektonik tabakaların hareketleri sırasında iki tabaka arasında kalan hattın sıkışması ve biriken yoğun gazın açığa çıkmayı istemesi tabakalarda kırılmalara neden olur ve bu da depremi doğrurur. Dağlar depremi engelleyici değil aksine depremle doğru orantılıdır. Tektonik tabakaların birbirine çarpma anınan nasıl bir arabada hasar oluyorsa aynı hasar tabakalarda da meydana gelir. Bunun sonucunda da ya tepecikler yada çöküntüler meydana gelir. Güçlü çarpışmalarda yükseltilerin boyutlarının inanılmaz seviyelere çıkabileceği gözler önüne serilmiştir. Bu yükseltiler zaman içerisinde rüzgar su ve çeşitli gaz tabakalarının savurduğu maddelerle dahada heybetli hale gelir. Dağların birçok yerinde doğal kaynak suları mecvuttur. Bu su yolları genelde deprem esnasında açığa çıkan sıkışmış gazların izlediği yollardan yeryüzüne ulaşan yer altı kaynak sularıdır.

Tektonik tabakalar manto tabakasının üzerinde sürekli olarak hareket halindedir. Yani dağların hiçbir sabitliği yoktur. Çünkü Dünya'nın yeryüzünde ki hiçbir tektonik tabakası sabit değildir. Bu hareketi Ay çekim kuvveti sayesinde meydana gelen gel-git dalgaları sağlar. Gel-gitler olduğu sürece dağlar hiçbir zaman sabit olmayacak.

elipsoit o dönemde deve kuşu yumurtası olarak kullanılıyordu.Bu döneme denk onu en güzel yansıtan birebir şekil elipsoit olarak açıklanır.

---------

'dawnofrelic ' sen bu bilgileri 20 ve 21.yüzyılda okulda veya internetten öğrendin lakin kuran bunları kabaca 1400 yıl önce söyledi bunu yalanlayamayız

elipsoit o dönemde deve kuşu yumurtası olarak kullanılıyordu.Bu döneme denk onu en güzel yansıtan birebir şekil elipsoit olarak açıklanır.

 

---------

 

'dawnofrelic' sen bu bilgileri 20 ve 21.yüzyılda okulda veya internetten öğrendin lakin kuran bunları kabaca 1400 yıl önce söyledi bunu yalanlayamayız

Anlama özürlü müsün arkadaşım sen? Al işte yalanlıyorum. Kur'an'ında hiç birşey söylediği yok. Tefsir ile bir tarafınızdan uydurduğunuz şeyler bunlar. Bu kadar basit. Yok orda öyle demek istemiş, yok burada asıl söylenen bu. Sana Pisagor'dan Kur'an'dan 1100 sene öncesinden bahsediyorum sen hala Kur'an diyorsun. Sana Göktürklerden bahsediyorum Kur'an'dan 1000 yıl öncesi sen hala Kur'an diyorsun. Bu kadar dar kafalı olmayın. Biraz okuduğunuzu anlayın. Yok devekuşu yumurtasına elipsoit denirmiş, yok o zamanlar Vefa Spor şampiyonlar ligine katılıyormuş.

"Sen bunları bıdı bıdıdan öğrendin" Lafa bak. Sen salladığın şeyleri kaçıncı yüzyıldan kalma hacı hocadan öğrendin onu söylesene bi? Sen yalanlayamazsın tabi. Çünkü yalanlarsan sana çarpılacağın öğretildi. Ancak gerçek böyle değil.

Sırf laf olsun torba dolsun diye lafa atmanın alemi yok. Varsa bir bildiğin varsa bir ispatın sun. Daha önce de aynı tartışmalara girip sunamadığın hatta kendi ağzından, kendi düşüncenle anlatamadığın bir inancı savunmaya kalkma bana.

Bakın şu yanlışa girmeyin tamam Kuran-ı Kerimden önce yazıldı diyorsunuz da (o mesajı bilgiler için beğendim) Kuran'dan önceki kutsal kitapları unutmayın..Lütfen.

FallenGod ; Hz. Ali'yi bilir misin? Birkaç ufak ayrıntıyı araştır..ama Ali'yi bilenlere sor Ondan sonra bilim ve din i tekrar konuşalım?

Bakın şu yanlışa girmeyin tamam Kuran-ı Kerimden önce yazıldı diyorsunuz da (o mesajı bilgiler için beğendim) Kuran'dan önceki kutsal kitapları unutmayın..Lütfen.

FallenGod ; Hz. Ali'yi bilir misin? Birkaç ufak ayrıntıyı araştır..ama Ali'yi bilenlere sor Ondan sonra bilim ve din i tekrar konuşalım?

Yukarıda ki herşeyi bilen vatandaşın Kur'an yorumu üzerine verdiğim örnekler Kur'an öncesiydi. Birde şu taraftan bakmak lazım. Bahsetttiğimiz dinler semavi dinler mi? Yoksa bütün ezoterik dinler de dahil mi? Bazı ezoterik inanışlarda büyücü din adamlarının olduğu bilinmektedir. Benim karşı olduğum nokta semavi dinlerle bilimin bir arada olamayacağı konusudur.

Egonun parmakları var diye boşuna söylememişler Tamam arkadaşım haklısın sen Anlıyorum seni

Egonun parmakları var diye boşuna söylememişler Tamam arkadaşım haklısın sen Anlıyorum seni

Haha "Sen haklısın ve alaylı bir gülücük" Önemli olan klavye başında yazılanlar değil benim için ekran başında ki kızarmış yüzler. Egomu en çok tatmin eden onlar oluyor

Evet haklısın sana şöyle cevap vereyim:

Suskunluğum asaletimdendir

Her lafa verilecek bir cevabım var.

Lakin bir lafa bakarım laf mı diye.

Bir de söyleyene bakarım adam mı diye

Mevlana

Ahahaha. Adamlık senin belirleyeceğin bir mertebe olsaydı vay bu dünyanın haline. Bırak söyleyene kalsın söz. Mevlana'nın ağzında güzel. Bilinçsiz çoluk çocuğun değil. Ya bırak tırı vırı yapmayıda güzel kardeşim. Konu burada varsa bir bildiğin söyle, ispatını sun. Yoksa din alimi ayaklarıyla ve yürüttüğün varsayımlarla devekuşu yumurtasını devekuşu kabereye çevirme. Her bilgin, gücün, yetmediği yerde ben asilim cevap vermem tribine girersen 1 yerler 2 yerler 3. de keko derler.