Otobiyografik bellek sahibi kişilerin beyni farklı

Bu konudaki bilimsel çalışma, nörobiyolog James McGaugh başkanlığındaki University of California Irvine (UCI) üniversitesindeki bilim insanları tarafından yapıldı.Neurobiology of Learning and Memory dergisinde yayımlanan bilimsel çalışmanın, otobiyografik belleğe ilişkin ilk bilimsel bulguları ortaya koyduğu bildirildi.Araştırmacılar, otobiyografik belleğe sahip kişilerin sıradan laboratuvar bellek testlerinde daha yüksek skorlar elde edememelerine karşın 10 yaşından itibaren yaşadıkları olayların detaylarını hatırlamada inanılmaz ölçüde başarılı olduklarının gözlemledi.

Bilimsel araştırmada yer alan UCI Öğrenme ve Bellek Nörobiyolojisi Merkezi'nden doktora adayı Aurora LePort, bu kişilerin pi sayısında yer alan çok sayıda rakamı sıralayabilen normal bellek şampiyonlarından 180 derece farklı olduğunu söyledi.

Leport, ''Bu kişilere bir tarih verdiğiniz zaman size süratle karşılık veriyor. Haftanın hangi günü olduğu bir anda akıllarına geliyor, bunu düşünmüyorlar bile. Bunu pek çok tarih için de yüzde 99'luk bir oranda doğru olarak yapabiliyorlar'' dedi.

DOKUZ BÖLÜM FARKLI

Araştırmada yer alan 11 otobiyografik bellek sahibi kişinin beyinlerini, kontrol grubundaki diğer kişilerinkiyle karşılaştıran araştırmacılar, otobiyografik hafızası bulunanların beyinlerinin dokuz strüktüründe farklılıklar belirledi.

Bilim insanları, aralarında, beynin orta ve ön bölümlerini bağlayan bölgede daha fazla beyaz maddeye rastlanmasının da olduğu bu farklılıkların büyük bir kısmının beynin otobiyografik bellek ile ilişkili olduğu bilinen bölgelerinde yer aldığına dikkati çekti.

Araştırmalarından bir sonraki adımın bu bellek biçimindeki mekanizmaları anlamak olduğunu belirten Leport, ''Bu, sadece beyinden ve beyninin farklı strüktürleri arasındaki iletişim biçiminden mi kaynaklanıyor? Belki de bu genetiktir, belkide molekülerdir'' ifadesini kullandı.

Otobiyografik bellek ilk kez 2006 yılında, CBS televizyonunun ''60 Minutes'' adlı programında ''AJ'' adıyla yer alan bir kadın üzerinde araştırma yapan McGaugh ve arkadaşları tarafından ortaya çıkarılmıştı.