Bayram alişverişcilerinden kurtuluş yok mu?

Sabahın sekizinden beri sokağa çıkan, gece kaç gibi gireceğini bilmeyen sevgili bayram alışverişcisi, bugün senin yüzünden boş olması gereken otobüste ayakta kalıp, bayram dışında gelmediğin sokaklarda yürümek için ciddi bir çaba harcadım.

Ufak bir eşya almak için tam on dakika senin ve senin gibilerin yolu açmasını bekledim ki aslında sizin orada neden durduğunuzu bende merak edip, geçerken göz ucuyla bi bakayım dedim. gördüğüm tek şey ise, üst üste yığılmış şeker dağları ve aralarından gözleriyle beni şeker almaya zorlayan satıcı gözlerini gördüm.

Korkup hemen oradan uzaklaştıktan sonra ise ikinci bir engel ile karşılaştım. bu sefer ise, ucuz çerez kuyruğundan kurtulmak için bir insanın anatomisine hiçte uygun olmayan hareketler yaptım. Ama sonuçta hepsinden kurtulup, hedefime ulaştım.

Ancak sevincim o kadar kısa sürdü ki, oturup ağlayacak yer aradım, onu da bulamadım lan. Allahsızlar, o kadar mı kalabalık olur lan oralar!!! Nefes alamadım lan, zaten açtım, parfüm kokusundan ölcektim lan az daha...

Her neyse işte, bütün zorluklar ve çabalarımla alacaklarımı alıp, otobüs duragına geldiğimde, sevgili büyükşehir belediyemizin büyük bir süprizi beni bekliyordu. Otobüs duragında beklediğim otobüs yoktu! Belediyemiz yeni bir hizmet daha yaparak, otobüs durağını başka yere almıştı.

Koşa koşa yetiştiğim otobüse son anda kendimi attım ama, o parfüm kokusundan ve mutlu bayram alışverişcilerinden kaçamadım. Otobüs ağzına kadar, ellerinde poşetlerle bayram alışverişcileriyle doluydu ve hepsi bana, boş ellerime bakıp yadırgıyordu. Otobüsün arkasına geçip, elimdeki gazeteyi açtım ve son durağa kadar, iki defa okudum....

Buradan sesleniyorum, sevgili bayram alışverişcileri, nolur sabah erkenden çıkmayın lan.

avatarınla yorumların hiç uyumlu olmamış