Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin

“Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin, yorulmuşsundur;

Nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını,

Ne gül suyum, ne gümüş leğenim var, susamışsındır;

Buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim, acıkmışsındır;

Beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam,

Memleket gibi yoksuldur odam.

Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin,

Ayağını basdın odama,

Kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi,

Güldün, güller açıldı penceremin demirlerinde,

Ağladın, avuçlarıma döküldü inciler,

Gönlüm gibi zengin,

Hürriyet gibi aydınlık oldu odam.

Hoş geldin, kadınım benim, hoş geldin...”

Nazım Hikmet Ran

http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=9qezReYQ koo

Ayaklarını da yıkayacak yani.Süper

Bana hiç uymayan bir şey.

Nazım Hikmet'e hayranım...Hemen hoşgeldin adamım benim diye bir şiirde benim yazmam lazım, çok gaza geldim

Ayakları yıkamak değil önemli olan; bu kelimenin tılsımı masumluğu içten samimi "Kadınım"

Samimi olup olmadığından pek emin olamazsın.Ayakları yıkaması daha gerçekçi ve etkileyici bence

Herkesin söylemi farklı; samimiyet önemlidir; Şüphenin kuruntunun olmadığı Samimi aşk dileğiyle,

Teşekkürler efendim bilmukabele.