ArpiA Oluşturma zamanı: Ekim 18, 2012 Paylaş Oluşturma zamanı: Ekim 18, 2012 http://rsm.haber365.com/H/1350533715_66_uzay.jpg Bilim insanları, Dünya ile Mars büyüklüğündeki bir asteroit (ya da gezegenin) çarpışması sonucu Ay'ın oluştuğu iddiasını destekleyen yeni bir simülasyon geliştirdi. ABD’nin Texas eyaletindeki Southwest Araştırma Enstitüsü (SwRI)’den gezegen bilimci Robin Canup, dev çarpışmanın nasıl meydana geldiğini gösteren bir model hazırladı. Canup’a göre, çarpışma sırasındaki iki yapı da Mars’ın 4 veya 5 katı daha büyük, bugünkü Dünya’nın ise yarısı kadardı. İlk çarpışmanın ardından, iki benzer büyüklükteki yapı yeniden iç içe geçmeye başladı. Dünya’nın etrafında, daha sonra Ay’ı meydana getirecek materyallerden oluşan bir disk ortaya çıktı. Canup, çarpışma ve yeniden birleşmenin, Dünya ve Ay gibi iki gökcismini oluşturabileceğinin günümüzde kullanılan kimyasal bileşimlerde de görülebildiğini kaydetti. İki yıl önce Kopenhag Üniversitesi’ne bağlı Niels Bohr Araştırma Enstitüsü, çarpışmanın GüneşSistemi oluştuktan 150 milyon yıl sonra gerçekleştiğini gösteren bir araştırmaya imza atmıştı. SwRI’den Robin Canup’un, California’daki NASA Ay Bilimleri Enstitüsü tarafından finanse edilen araştırmasıyla ilgili sonuçlar ise online bilim dergisi Science’ta dün yayınlandı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dawnofrelic Yanıtlama zamanı: Ekim 18, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 18, 2012 Yalnız ortada şöyle bir çelişki var. Daha önce yapılan bir araştırmada (kimin tarafından yapıldığı şuan aklımda değil ne yazık ki) Ay'ın kütlesinin Dünya'nın çekim gücüne kapılabilecek bir kütleden çok daha büyük olduğu öne sürülmüştü. Yani hareket halinde olan Ay büyüklüğünde bir cismin çarpışma sonrası sabit bir yörüngeye oturabilmesi için Dünya'nın çekim gücünden kat kat fazla bir çekim gücüne sahip olması gerektiği söyleniyor. Bu durum eğer doğru ise çarpışma teorisinin tamamen çöp olması lazım. Ayrıca çarpışma esnasında iki gezegene de belirli miktalarda diğer gezegenin tozları (yani taşı toprağı yada materyalleri) bulaşmış olması lazım. Bildiğim kadarı ile Ay yüzeyinden toplanan örneklerde Dünya ile alakalı hiçbir maddeye rastlanmamıştır. Tabi bunlarda bir teori. Ancak bu büyüklükteki iki gök cisminin çarpışması sonucu günümüzdeki durumun oluşmasından daha mantıklı geliyor bana açıkçası. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Sphynxinator Yanıtlama zamanı: Ekim 18, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 18, 2012 Bir de "Ay, doğal yollarla dünyanın uydusu haline gelmedi. Dışarıdan bir destek ile yörüngeye yerleştirildi." diye bir şey biliyordum ben de. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dawnofrelic Yanıtlama zamanı: Ekim 18, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 18, 2012 Zaten dediğim olay ona çıkıyor bir nevi. O kütleyle hareket esnasında Dünya'nın çekim alanına kapılamayacak ise nasıl geldi oraya? Ay ile ilgili çok ilginç teoriler var. Özellikle "Megalitik Yarda" konusunu araştırmanızı tavsiye ederim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
darkmaji Yanıtlama zamanı: Ekim 19, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 19, 2012 Çarpan bir gezegen doğru ayda onun geriye kalan çekirdeği ... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dawnofrelic Yanıtlama zamanı: Ekim 19, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 19, 2012 Bilim adamları dahi sadece teoriler üzerine konuşurken sen hangi bilgiye dayanarak bu kadar kesin ve net konuşabiliyorsun? 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
darkmaji Yanıtlama zamanı: Ekim 19, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 19, 2012 Bilim adamları dahi sadece teoriler üzerine konuşurken sen hangi bilgiye dayanarak bu kadar kesin ve net konuşabiliyorsun? Gılgamış mitosuna mitoslar kozmik olayların sembolik anlatımlarıdır .... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
darkmaji Yanıtlama zamanı: Ekim 19, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 19, 2012 Bilim adamlarının araştırmaları daha somut kanıt arama üzerinedir ama sembolojide bir bilimdir biraz bilirsen mitoslarda bahsedilen o fantastik olaylar anlam kazanmaya başlar buda onlardan biri. Özellikle çin mitosu ve orta asya mitosu çok geniş ve kadim bilgiler barındırmakta ... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dawnofrelic Yanıtlama zamanı: Ekim 19, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 19, 2012 Mitosların hiç birisi kesinlik içermez. Bu konuda farklı kadim bilgiler de var ayrıca. Örneğin Ay'ın bir gözlem üssü olarak tasvir edilmesi gibi. Ayrıca bahsettiğin kadim bilgilerin hiç birisi bildiğim kadarıyla çekim gücü hakkında ki gizemi çözemiyor. Ben yanlış biliyorsam eğer bunların kaynaklarını sunarsan sevinirim. Bilim adamları somut kanıt arıyor evet ancak şuan herşey teorilerden ibaret ve hiçbir teoriyi destekleyecek kesin bir kanıt yok. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
darkmaji Yanıtlama zamanı: Ekim 19, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 19, 2012 Bu dünyada hiçbirşey kesin değildir zaten mitosların kesinliği dinlerin kesinliği kadardır kadim bilgiler dediği zaten geniş bir alan mitoslarda bunun içinde ene evrensel ve eski dil sembolojidir daha kadim ne olabilir ben sana bu konun geçtiği mitosu bulur yazarım kaynağı tam hatırlamıyorum bir konferansta geçmişti orta sayada olduğunu biliyorum ama daha net olması için öğrenirim sabırlı olursan ve katılıyorum sana kesin değil yinede ama zaten dünya yanılgılar evi bizim ancak kanılarımız olabilir ve yıllar önce mitosta geçmiş bir hikaye şimdi bilim tarafından görülüp teori olarak ortaya atılıyosa bir doğruluğu vardır .. Sevgiler. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dawnofrelic Yanıtlama zamanı: Ekim 19, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 19, 2012 Bahsettiğin mitoslardan farklı olarak yine Çin mitolojisinde Ay ve Güneş'in çok önceden beri varolduğu ve Dünya'nın sonrada yaratıldığından bahseden bazı bölümler mevcut. (üşenmedim biraz araştırdım.) Tabi ki senin göstereceğin kaynağıda sabırla ve merakla beklerim. Ben bu tip konularda daha reel düşünüyorum açıkçası. Verilere ve bildiğimiz döneme ait bilim yasalarının gösterdiği yolları takip etmeye çalışıyorum. Ancak tabi ki bunlarda %100 doğrudur denilemez. Bilimin bile kendi içerisinde değişkenlik gösterdiği aşikardır. Ay özellikle ilgi alanlarımdan birisidir. Bu konuda elimden geldiğince kaynağı incelemek ve okumak isterim. Şuana kadar edindiğim bilgileri ve yukarıda kastettiğim olayı biraz açıklamak isterim. Güneş sistemimizde Dünya kriterlerine en yakın gezegen Mars olarak gösteriliyor. Mars'ın boyutları da dünyaya çok yakın. Ancak Mars'ın uydusu olan Phobos ve Deimos kütle hacmi olarak Ay'dan çok daha küçüktür. (3'te 1'i kadar.) Hatta bu uydular birer astroid olduğu varsayılmaktadır. Mars'ın uydularına oranıyla Dünya'nın Ay'a oranına bakarsak ortada bir dengesizlik oluşuyor. İşte bu dengesizlik basettiğim teorinin en büyük destekçisi olarak gösteriliyor. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Demon Hunter Yanıtlama zamanı: Ekim 20, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 20, 2012 Bu dünyada hiçbirşey kesin değildir zaten Çekim Kuvveti kesin ................... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.