nevermore Oluşturma zamanı: Ekim 22, 2012 Paylaş Oluşturma zamanı: Ekim 22, 2012 Tanrı (Musa'ya), “Fazla yaklaşma” dedi, “Çarıklarını çıkar. Çünkü bastığın yer kutsal topraktır. Eski Ahit: Mısır'dan Çıkış 3:5 ------------------- RAB`bin ordusunun komutanı, “Çarığını çıkar” dedi, “Çünkü bastığın yer kutsaldır.” Yeşu söyleneni yaptı. Eski Ahit: Yeşu 5:15 http://sphotos-g.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-prn1/76551_428858533816122_333599627_n.jpghttp://sphotos-a.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash3/564761_428670080501634_839185579_n.jpg http://sphotos-a.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/s720x720/377629_428858643816111_316420515_n.jpghttp://sphotos-d.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/185090_428858707149438_509921407_n.jpghttp://sphotos-f.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash3/s720x720/530126_428858783816097_1285103032_n.jpghttp://sphotos-h.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/s720x720/264368_428858880482754_2129597467_n.jpghttp://sphotos-b.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash3/s720x720/561151_428858970482745_1617877182_n.jpgAbdest Ediminde Arındırılan Organlar Hakkında.....İslami abdest edimlerinde arındırılan , “ağız”, “diş”,”el-kol”, “ayak”, “kulak”, “göz” gibi organların tümü eski toplumda sunulan adak organlarıydı. “Abdest”te arındırılanların bunlar ve eski damga alanları olduğu, daha önceki çalışmalarımızda az çok açıklığa kavuşturulmuştur. Dinsel edim ve dinsel ceza olarak saç kesme ve kesmeme veya başın “dörtte biri”ni mesh gibi, anlamı giderek karışmış uygulamaların gerisinde, işte bu eski “adak organları” ve damga alanları bulunuyordu. Diyelim ki, saygısal el öpme davranışında, elin öpülen kısmı (sağ el üstü veya sol el içi vb.) ve bu kısmın alına götürülüp temas ettirilmesi de, bu “damga”larla ilişkili olmalıydı. Arındırılan bu organlar çok somut olarak ortak bir düzeneğe göre "sağ" veya "sol"da yer alacak şekilde ayrıştırılmış eski toplum birimlerin "el", "ayak", "göz", "kulak", “dil”, “dudak”, “diş” gibi adak organlarıydı ki, bunları, eski yasaların sonraki ceza hükümlerin de kesilen, koparılan, oyulan organlar olarak buluyoruz. Eski Ahit'te "uyluk kemiğini tutarak söz verme" biçimindeki ifadelerde söz konusu edilen, aslında, erkeğin “cinsel organını tutarak söz vermesi” biçiminde bir edim olmalıydı. Fakat, Eski Ahit yazıcıları, bu ifadeyi zamanla uygun görmeyip, düzeltmiş olmalılar. Biz, dini kitapların bu tür tercüme oyunlarıyla şu anda uğraşmak istemiyoruz ve onları incelemek için var olan halini de yeterli görüyoruz. Geçen gün, İtalyanların, bir uğursuzluk edimine karşı, cinsel organlarını tuttuklarını yazan bir gazete haberini yayınladık. İtalya Mısır'la en ilişkili toplumlardan biridir ve bu tür geleneğin Mısır'da da hala olduğunu okudum. Dolayısıyla Eski Ahitte, "uyluk kemiği", ve Aşil topuğu gibi noktalar yanında, sünnete önem veren bir gelenek olduğundan, eski fallus kesme, kamış adama ediminin bir ifadesi olarak "kamışını tutma" gibi eylemler de, böyle bir adak organına işaret ediyor olmalıydı.İslami abdest ediminin genelleşmiş organları, "diş" dahil, burun, göz, kulak, ayak, el... gibi tamamen eski adak organlarından oluşmaktaydı ve birey her abdest ediminde, sistemleşip genelleşmiş bir halde, bu adak organlarını yeniden ve yeniden, güya "temizlik" babına sokarak arındırır. Hıristiyanlıkta ise sadece "ayak arındırma" uygulamasının genelleşmiş olduğunu görüyoruz. Muhtemelen, eski toplumda, erken dönemde, her farklı topluluk için, sadece belirgin bir tek organ adak organı olarak ele alınıyor olmalıydı. Giderek sentezleşen topluluklarda farklı organlar genelleşmiş görünüyor.Abdest-arınma araçlarının da, eski toplumun “sunu araçları”yla ilgisini de görmeye başlamış durumdayız: Bunu eski “sunu biçimleri”yle idam- öldürme ceza biçimleri arasındaki paralellikler üzerinden açıklamıştık. Eski sunu biçimlerinde kurbanın başını kopartma veya boynunu kırma ; nehire veya ateşe atma ; çukura canlı olarak atma; taşlama tarzındaki kurban sunum biçimleri, sonraki insan öldürme biçimleriyle birebir uyumludur ve sonraki önceki kurban sunum biçimlerini takip ederek günümüze ulaşır. http://sphotos-a.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash3/156234_428858993816076_352639657_n.jpghttp://sphotos-g.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc7/s720x720/385576_428859297149379_2039001040_n.jpghttp://sphotos-f.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc6/250266_428859540482688_46255927_n.jpghttp://sphotos-d.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/408622_428859580482684_55774300_n.jpg toplum ve tarih Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Ekim 22, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 22, 2012 İlginç bir konu... Yazıyı okurken bilinen en eski tarihi kaynaklarda Sümerlilerin ev girişlerinde ayaklarını yıkamaları için bölme olduğundan bahsediliyor... Tabii temizlikten midir, başka anlamları var mıdır bilemiyorum ama ayak yıkamak özel olarak dikkat edilen bir durum gibi görünüyor. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Virtue Yanıtlama zamanı: Ekim 22, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 22, 2012 bir alıntı var önceden okuduğum onu atıyım ben de ayakla ilgili AYAKLAR VÜCUDUN HARİTASIDIR 19. yy’da Amerika’da Zona Terapy’nin kurucusu olan Dr. W. Fitzgerald ve Dr. Riley, parmaklardaki basıncın (el, göz, omuz, çene, burun, kulak) üzerinde anestezik (uyuşturucu) etki yaptığını tespit edip, vücudu 10 eşit parçaya ayırarak refleks haritasını çıkardılar (1917). Dr. Fitzgerald, vücudu baştan başlayıp ayaklara inen, ayakların altından vücudun arkasına geçip yine başta biten, on eşit bölgeye ayırır. Buna göre vücudu dikey olarak ortadan bölen bir çizgi vardır ve bu çizginin her iki tarafında beşer eşit parça bulunur. El ve ayak başparmakları birinci, el ve ayak küçük parmakları beşinci dilime düşecek şekilde, her parmak bir dilimde yer alır. Bu kurmama göre aynı dilimdeki organlar bu dilimden geçen enerji akımını paylaştıkları için birbirlerini etkilerler. Dr. Riley’in asistanı masöz Evince Ingham, yaptığı araştırma ve deneyimler sonucu, her organın ayağa yansıyan noktalarını ortaya çıkardı (1930). İki ayak yan yana geldiği zaman adeta bir insan vücudunun görüntüsünü meydana getirir. Organların ayaktaki yeri ise aynen vücudumuzdaki dağılımı gibidir. Vücudun sağ tarafındaki organlar sağ ayakta, sol tarafındaki organlar ise sol ayakta yer almaktadır. Böbrekler ve akciğerler gibi çift olan organlar ise her iki ayağa da yansır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
kizginkuzgun Yanıtlama zamanı: Ekim 23, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 23, 2012 bir alıntı var önceden okuduğum onu atıyım ben de ayakla ilgili AYAKLAR VÜCUDUN HARİTASIDIR 19. yy’da Amerika’da Zona Terapy’nin kurucusu olan Dr. W. Fitzgerald ve Dr. Riley, parmaklardaki basıncın (el, göz, omuz, çene, burun, kulak) üzerinde anestezik (uyuşturucu) etki yaptığını tespit edip, vücudu 10 eşit parçaya ayırarak refleks haritasını çıkardılar (1917). Dr. Fitzgerald, vücudu baştan başlayıp ayaklara inen, ayakların altından vücudun arkasına geçip yine başta biten, on eşit bölgeye ayırır. Buna göre vücudu dikey olarak ortadan bölen bir çizgi vardır ve bu çizginin her iki tarafında beşer eşit parça bulunur. El ve ayak başparmakları birinci, el ve ayak küçük parmakları beşinci dilime düşecek şekilde, her parmak bir dilimde yer alır. Bu kurmama göre aynı dilimdeki organlar bu dilimden geçen enerji akımını paylaştıkları için birbirlerini etkilerler. Dr. Riley’in asistanı masöz Evince Ingham, yaptığı araştırma ve deneyimler sonucu, her organın ayağa yansıyan noktalarını ortaya çıkardı (1930). İki ayak yan yana geldiği zaman adeta bir insan vücudunun görüntüsünü meydana getirir. Organların ayaktaki yeri ise aynen vücudumuzdaki dağılımı gibidir. Vücudun sağ tarafındaki organlar sağ ayakta, sol tarafındaki organlar ise sol ayakta yer almaktadır. Böbrekler ve akciğerler gibi çift olan organlar ise her iki ayağa da yansır. Virtue'nin eklemis oldugu bilgi, yani "refleksoloji" de bu konuyla ilintili olabilir gercekten. Konuyla ne kadar ilgisi var bilmem ama ek bilgi olarak; Turk ve Japon toplumlarinda ayagi karsidakine uzatmak veya karsidakine dokundurmak saygisizlik olarak kabul ediliyor... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Demon Hunter Yanıtlama zamanı: Ekim 23, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 23, 2012 İlginç bir konu... Yazıyı okurken bilinen en eski tarihi kaynaklarda Sümerlilerin ev girişlerinde ayaklarını yıkamaları için bölme olduğundan bahsediliyor... Tabii temizlikten midir, başka anlamları var mıdır bilemiyorum ama ayak yıkamak özel olarak dikkat edilen bir durum gibi görünüyor. eve pislik tasımamak içindir bence Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Virtue Yanıtlama zamanı: Ekim 23, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 23, 2012 Sırf pislik taşımamak için değil sanırsam çünkü temizliği sırf ayak üzerinden vurgulayana kadar el var ağız var. Ayrıca Gılgamış Destanı'dan bir çok yerde "ayaklarını öpsünler" tabiri geçiyor. Her deyimin de bir geçmişi vardır eski kültürlere inançlara dayanan hani sırf temizlik olduğunu sanmıyorum.(ama içinde olmadığını da söylemiyorum). Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
bigbang Yanıtlama zamanı: Ekim 23, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 23, 2012 bir de bazı kürtürlerde korkudan ve güçsüzlükten kurtulmak için ayak yıkama vardır... :/ ilgi çekici bi konu bu. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Xian Yanıtlama zamanı: Ekim 24, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 24, 2012 Bizim kültürümüz kadınlarına da "Ayağını yıkar suyunu içerim" şeklinde geçmiş olsa gerek İlginç bir konuymuş duymamıştım daha önce. Paylaşım için teşekkürler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
devrims Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2014 konuda saç kesmek geçmiş peki saç kesmenin sembolik anlamı nedir? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.