nickmickyok Oluşturma zamanı: Haziran 15, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Haziran 15, 2007 İlk insanın yaratıldığı balçıkta melek özelliği vardı. İnsanlar buna göre davransalardı, kim bilir belki de melekten üstün bir yaratık olurlardı. Fakat insanda bir de kötülük yanı vardır. Yani hem iyiliğe hem de kötülüğe eğilimli. "Masalcı mavi kanatlı bir kuştur dünyayı taşır kanatlarında" Dünyada herşey gelip geçicidir. Üzerinde fena damgası olan hiçbir şeye bağlanmamak gerekir. Bir gün insanı bırakıp gider. O bizi bırakmadan biz kalbimizden onu söküp atmalıyız. Kin girdiği kalpen kolay kolay çıkmaz Mutluluk, sadece yiyip içmek değildir. Gerçek mutluluk erişilmesi güç şeyleri elde etmektir. "Sevgi sessiz bir kuştur, uçar kalp denizinde..." Hiçbir şey kararında değildir dünyada, herşey zamanla değişir. Dünyanın kuralıydı bu, giden geri gelmiyordu. Kalp ise bir cam şişeydi sanki. Kırılınca bitiyordu herşey. Eski haline dönmesi imkansızlaşıyordu. Ulu sözü dinlemeyen ulur. Bilgi de tıpkı para gibi, isteyene verilir. Soru, insanın gerçek hayata uyanmasının sembolüdür. Düşmanımızın çıkarı, bizim zararımızdan geçer. Dostluk gösterilerine kanıp da tedbirsiz davranmanın sonunda acı olaylar ortaya çıkar. Giz denilen şey, bir kez üçüncü kişiye ulaştı mı artık ondan eser kalmaz. Politik kurnazlık bazen öylesine güçlü bir silahtır ki olmadık kapılar açar, umulmadık işler yapar. Soylu bir amaç için göze alınamayacak şey yoktur. İnsan, erişilmesi imkansız gibi görünen bir şeyi elde edebilir. Allah, ona çok lütuflarda bulunabilir. Aklına hayaline gelmeyen nimetlerle donanabilir. Bunlar, sanıldığının aksine kolay işlerdir. Asıl güç olan, bunun korunmasıdır. Bir şeyi elde etmek kolay, onu korumak çok zordur. İnsanları 3 gruba ayırabiliriz. Birinci kısım; iyilik ve kötülüğe ilişkin belirgin bir düşüncesi olmayanlar. Bu tür insanalr sadece eğlendirici olurlar. Dostluğundan ne zarar ne de yarar görürüz. İkinci gruptaki arkadaşlıklar insanı sürekli geliştiren ilişkilerdir. Bu kısım dostların hep yararı olur bize. Birde zarardan başka hiçbir şeyini görmediğimiz dostlarımız olur. İşte asıl uzak durulması gerekenler bunlardır. Devlet yönetimi, kıskançlıkların, türlü hile ve oyunların çevrilmeye çalışıldığı bir dolaba benzer. İkiyüzlülerin en belirgin özelliği, size aldatıcı bir güven vermeleridir. Öncelikle buna dikkat etmek gerekir. Bir kez inanıverdin mi ikiyüzlüye, artık bir dizi olumsuz sonuçlarına katlanmak zorunda kalırsın. Öç almak, şah ve ya dilenci ayrımı yapmaz. Kötü düşünceli insanların tatlı sözlerine kanmak, her zaman tehlikedir. Her suç isteyerek yapılmaz. Bu gibi durumlarda bağışlamak en doğru yoldur. Üstelik, suçlunun pişmanlığını artırır, kötü yola sürüklemektende alıkoyar. Ancak, cezalandırılmayan her gerçek kabahat yeni bir suçun kapısını açar. Dünya tıpkı kavanoz gidbidir. İçindeki bal, dünyanın geçici tatlarındandır. İnsan bunlara bir kez daldı mı artık kolunu kanadını kurtaramaz. Ayaklarımız dünya zevklerine yapışıp kalmadan uyanmak gerekir. Kıskançlık öyle bir duygudur ki, insanı en aşağılık suçu işlemeye rahatça itebilir. Koca bir sarayı, hatta kenti göz kırpmadan yakabilir insan. Birkaç fitne tohumu düştü mü bir kalbe, kolay kolay çıkıp gitmez oradan. Kötülük adına ne varsa çağırır, kendisini büyütürde büyütür. Kader ve kaza düşüncesine inanmak, sizi sonuçta ondan kaçamadığımız mutlak teslimiyetin kucağına atar. Mutlu olmanın belki de tek çıkar yolu budur. Kader konuşunca güçlü bir sesle, kuşkusuz susarmış insan. Zaman, hayatın çilingiridir. Acımai sınırsız bir güzellik denizidir. Hayat, korkudan kurtulunca başlar. Sevmek, zor bir çiçektir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paganlaw Yanıtlama zamanı: Ocak 8, 2017 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 8, 2017 "Bilgi de tıpkı para gibi, isteyene verilir. Soru, insanın gerçek hayata uyanmasının sembolüdür." Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.