Jump to content

Bir Katilin Evlilik Teklifi


minzi

Önerilen Mesajlar

Öncelikle ilk kez konu açtığımı belirtmek isterim ve eğer yanlış yere yazdıysam özürlerimi sunuyorum..

bu başlık da size bir metin yazacağım ve bu metnin sizce yazmak istediğim romanın başlangıcı mı yoksa sonu mu olması gerektiğini sormak ve şunu da söylemek istiyorum ki eğer son olursa bir seri olacak ve eğer bi başlangıç olursa tek bir kitapla kapatmayı düşünüyorum. evet işin özüne geçiyorum :):)

 

Hava soğuk ve sisliydi. bir insan neden yıkık dökük bi harabede buluşmak isterdi ki?... Aslında sorun onun psikolojisi değil onun bu bozuk anormal ruh haline rağmen onu delicesine sevmesiydi. kendi evinde onunla güzel anlar yaşayabilirdi. evet daha sağlıklı olurdu. Ama onu bu haldeyken kıramazdı. son bir haftadır kafasını karıştıran çok ciddi şeyler vardı. ona anlatmadığı şeyler.

Bahar paltosunun önünü ilikleyip harabenin önündeki taşa oturdu. taş soğuk ve harabeye yeniliğiyle zıtlık oluşturuyordu. bunları düşünürken ve düşüncenin derinliklerine doğru adımlarken ilerideki çalılıkların arsında oturduğunu farketmediği adam ayağa kalkıp ona doğru yürümeye başladı. yüzü sadece gözleri görünecek şekilde atkıyla sarılmıştı. ama Bahar yinede onun yasin olduğunu gözlerindeki anlamsız bakışlarından anlamıştı. "ah nerdesin sen bu soğukta tam birbuçuk saat seni bekledim. üşüdüm." dedi Bahar şaşkınlığını gizleyemeden. onu hiç bu kadar net görmemişti. bir karar almıştı ve bunu sanki ona açıklayacaktı. sadece gözleri bile iyi şeylerin kötü şeyler getireceğinin habercisiydi. işte tam bu anda Bahar ondan cevap beklerken daha ne olduğunu anlamadan ağır bi tokatla bayıldı. şimdi yapılması gereken tek şey onu mükemmel bir şekilde hazırlanmış terkedilmiş fabrikaya Yasin'in değimiyle ceza evine götürmekti.

tam bir 3 aydır bunun için hazırlanıyordu. ve artık herşey tamamlanmışdı. son süslemeler de Baharın gelmesiyle bitmişti. Bahar için özel yaptığı işlemeli sandalyeye onu sıkıca bağlamış ve projeksiyonun yansıttığı görüntüleri izlemesi için tüm odaya zıtlık oluşturan beyaz duvara doğru dödürmüştü. burası fabrikanın müdüre ağit özel olarak yapılmış odaydı. yada Yasin öyle olduğunu tahmin ediyordu. odanın projeksiyonu yansıttığı duvar dışında tüm duvarlarını siyaha boyamıştı. çok loş bir ışıkla aydınlatmıştı. evet herşey hazırdı. hazırladığı videoyu izletmek için Bahar'ın uyanmasını bekliyordu.

Ve farketmeden yediği tokatın başını ağrıtmasıyla uyanan Bahar anlamsızca odaya bakıyordu. Eğer ağzı kapalı olmasaydı çığlıklar atabilirdi yada onu bırakması için yalvarabilirdi. Belkide yapmazdı. buna Bahar bile karar veremiyordu. Bahar daha nerde olduğunu bile anlayamadan projeksiyon duvara ışıklar yansıtmaya ve bu ışıklar şekillerle anlamlanmaya başladı. ilk sahne direk olarak Bahar'a hitap ediyordu siyah ekrana beyaz harflerle "HOŞGELDİN SEVGİLİM" yazıyordu. arıdndan yine siyah bir ekrana beyaz yazılar akmaya başladı. " Bugün sana beni daha iyi tanıma fırsatı vereceğim. hadi başlayalım." yazmıştı. yazılarıda kendisi kadar ruhsuzdu. Bahar ekrana kitlenmiş ve bu anormal durumdan hoşlanmaya başlamıştı. ekrana bir gazete haberi yansıdı. ormanda bulunan bir erkek bedeni yada Yasin'in değimiyle bir leşden bahsediyordu haber. ve bu leşin kime ait olduğu bilinmiyordu. bir başka haber daha yansıdı ekrana bu kez bir kadın leşi vardı. yine leşin kime ait olduğu bilinmiyor ve aynı ormandaydı. duvara yine bu şekilde birkaç haber daha yansıdıktan sonra o tanıdık siyah ekran gelmişti. ve o berrak karanlığı kirleten beyaz harfler... "kimin yaptıını biliyorsun sevgilim. ama nedenini bilmiyorsun." yazıyordu berrak karanlığı kirleten harfler. ve bu kez ekrana bir fotoğraf geldi. bu ormanda leşi bulunan ilk haberdeki adamdı. ve bir kız. acı ve korku içinde ağlayan ağzı kirli bir bezle bağlanmış masum bir kız çocuğu... "leşin içindeki lanetli ruhla kirletilen küçük kızın bedeni o adamın ağırlığıyla ölmüştü. şimdi ise o lanetli ruhun bedenden alınması gerekiyordu." yazıyordu resmin üzerinde. hemen ardından ölü kızın resimi geldi ekrana. bu kez resmin üzerinde "işte masum kızın kirli bedeni. adamın lanetleyip öldürdüğü beden... bende o adamın bedenini öldürdüm sevgilim." yazıyordu. sırada ikinci haberin içinde ki kadın leşinin nedenine gelmişti. bu kadında bir erkek çocuğunun penisini keserek kendini tatmin etmeye çalışıyordu. ve yine sırayla kadınla erkek çocuğunun resmi ardından sadece erkek çocuğunun resmi yansımıştı ekrana. bütün leşlerin nedenini anlattıktan sonra son bir kare kalmıştı Bahar'ın görmesi gereken. Bahar nefesi kesilmiş bir şekilde video yu izliyordu. bu dehşetin içindeki garip huzuru hissediyordu. ve içinde kabaran hafif mutluluk baloncuklarıyla gözleri gülüyordu. evet son kare gelmişti ekrana yine karanlıkdı ekran. ve beyaz yazılar aktı yine. "Bahar... karar vemen gerekiyor sevgilim. benimle yaşamak mı istersin yoksa benimle ölmek mi? benimle öldürmek mi istersin yoksa benimle ölmek mi?" bu son kareden sonra projeksiyonun yansıttığı ışık anlamsızlaşarak kayboldu. ardından arkadan gelen ayak sesleriyle hayat buldu odanın ölü havası. Yasin Baharın karşısına geçip tek kelime etmeden ağzını açtı. önünde diz çöküp "cevabın nedir sevgilim?..." dedi kararlı ve net bir sesle. bahar gözleriyle çoktan seninle herşeye varım demişti ancak sözlerinin onayı gerekiyordu sonun başlangıcı için. iki dudağının arasından o muhteşem cevap çıktı Yasin'i mutlu eden "seninle ölümü tattırmak güzel olur sevgilim...."

 

 

evet arkadaşlar sizce nasıl olmuş ve son mu olmalı başlangıçmı :):)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İnsanların fikirlerine saygı duyarım ve heveslerini kırmak istemem ama ne kadar karanlık ve zavallı hisseden bir yan bu. Hikayenizde bahsettiğiniz gibi, dünya anayı, bu yaradılışı kirleten savaşlar, cinayetler, hezimetler zaten bolca bulunmakta. Eğer edebi yönünüzün kuvvetli olduğunu düşünüyorsanız ve birilerinin bunu okuyacağını düşünüyorsanız nasıl bir his yaratmayı beklediniz ki... Kaleminizi , klavyenizi daha yapıcı hisler yaratmak için kullanmanız dileğiyle...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Son bölümde o videoyu izlettiği bölüm çok kuru olmuş bence. Oraya tekrar el at ;)

Ayrıca bence başlangıç değilde ortalarda bir yerlerde olmalı. Mesele Bahar kitabın başında haberlerde cinayetleri izleyip katili ayıplamalı. Bu kitabı okuyanın kafasında 'acaba başta neden böyle cinayet haberi verdi ki nasıl sonunu bağlayacak' şeklinde bir soru oluşturur ve kitaba gizem katarak okuyanın ya elinden bırakmamasını yada direk sonunu açıp okumasını sağlar :)

Tokat kısmı bence de saçma. İnsanlar romantizm ister Yasin in her şeye rağmen daha normal insan düzeylerinde biri olması, sevdiği kadını tokatlamaması gerekir. Şahsi düşüncem böyle :)

Ayrıca Baharın baskıcı bir aileye sahip olması da hikayenin gerisini getirmene yardımcı olabilecek etkenlerden bir tanesi.

Çok biliyorsan kendin yaz tepkisi alabilecek kadar çok yorumum var bu yüzden burada kesiyorum ama ana fikir değişik ve özgün olmuş okunabilitesi var :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Öncelikle edebiyat ile ilgili bir şeyler yapacağınızda yazım kurallarına dikkat etmelisiniz.. İkinci husus; kurduğunuz cümleler herhangi bir kitapta yer almayacak kadar vasat.. İçerikte 4. sınıf ucuz polisiye roman denemesi tadında.. Bunun anlamı yazmaktan vazgeçmenizin gerekliliği değildir. Bilakis bunun üstünde çalışmanız gerektiği anlamının çıkması gerekir bu yorumdan.. Başka denemelerinizi okuyabilmek dileğiyle;

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İnsanların fikirlerine saygı duyarım ve heveslerini kırmak istemem ama ne kadar karanlık ve zavallı hisseden bir yan bu. Hikayenizde bahsettiğiniz gibi, dünya anayı, bu yaradılışı kirleten savaşlar, cinayetler, hezimetler zaten bolca bulunmakta. Eğer edebi yönünüzün kuvvetli olduğunu düşünüyorsanız ve birilerinin bunu okuyacağını düşünüyorsanız nasıl bir his yaratmayı beklediniz ki... Kaleminizi , klavyenizi daha yapıcı hisler yaratmak için kullanmanız dileğiyle...

ben kendi kafamda oluşturduğum dünyayı anlatmak istedim ve zaten yapmacık hayallerle insanları etkileyemezsiniz ve kalitenizi düşürürsünüz. okuyucuyu etkilemek istiyorsanız kendi etkinizi yaratmalı bunun içinde kendiniz etkilenmelisiniz. :) ve görüşünü belirttiğin için teşekkür ederim :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Öncelikle edebiyat ile ilgili bir şeyler yapacağınızda yazım kurallarına dikkat etmelisiniz.. İkinci husus; kurduğunuz cümleler herhangi bir kitapta yer almayacak kadar vasat.. İçerikte 4. sınıf ucuz polisiye roman denemesi tadında.. Bunun anlamı yazmaktan vazgeçmenizin gerekliliği değildir. Bilakis bunun üstünde çalışmanız gerektiği anlamının çıkması gerekir bu yorumdan.. Başka denemelerinizi okuyabilmek dileğiyle;

hayal kırıklığına uğradım ve cümleleri depresif modda yazmaya çalışmıştım .s

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sanki edebiyatçıyı eleştiriyorsunuz ya. İyi ki iki-üç kitap okumuşsunuz. Anladık, entelsiniz tamam. Kız kendi hevesince bir şeyler yazmaya çalışmış, sanki dünya çapında tanınan edebiyatçımız var da, her şeyi mahvetti değil mi şimdi bu kız? Çok berbat yazdı, üniversitelerin o kadar emeği berbat oldu. minzi çok kötü bir kızsın, o kadar eğitim alıyosun, üniversiteler sana destek veriyor sanat konusunda, ama sen kalkıp yazım hatası olan vasat bir hikaye yazıyorsun. Bir daha yapma sakın(!). :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...