Jump to content

Geçmişte mi Yaşıyoruz?


paranormalfikir

Önerilen Mesajlar

[h=3]Geçmişte mi Yaşıyoruz?[/h]

 

 

http://2.bp.blogspot.com/-Y89uHIp-KRw/T1pNUJb4m2I/AAAAAAAAAEE/KKklYDKQ6U4/s320/soru-isareti.gif

Güneşten evrene yayılan ışık demetleri dünyamıza ortalama 8 dakika sonra ulaşabiliyor… Yani gezegenimiz geçmişin ışıklarıyla aydınlanıyor.

Başımızı kaldırıp, parlak güneşe çevirdiğimizde 8 dakika öncesini görüyoruz…

 

 

(Konuyu daha da açarsak…)

Gökyüzünde ki en parlak yıldızın adı Sirius (Akyıldız) yıldızıdır. Bu yıldızın dünyamıza olan uzaklığı; tam 8 milyar ışık yılı mesafede. Demek oluyor ki; Sirius yıldızından kainata yayılan ışık demeti ancak 8 yıl sonra gezegenimize ulaşıyor. O halde bu parlak yıldıza her baktığımızda, 8 yıl önceki yıldızın resmini görmüş oluyoruz… O yıldız bugün yörüngesinden kaymış olsa ya da patlasa, biz ancak 8 yıl sonra buna şahit oluruz….

 

Peki bu durumu bir de tersten düşünelim…

YIL 2012…

Farzedelim ki Sirius yıldızında yaşıyorsun…

Elinde günümüz teknolojisinden çok çok daha ileri düzeyde bir teleskop var. Teleskoptan dünyaya baktığında, 8 yıl önceki dünyayı görüyorsun. 8 yaşındaki bir çocuk henüz daha yeni doğuyor… 8 yıl önce ölen biri, şimdi hayatta olmuş oluyor…

 

 

Yani dünyamıza olan mesafe arttıkça daha mı fazla geçmişe gidiyoruz?

 

 

Mesela… 559 milyar ışık yılı uzaklıktaki bir gezegenden, dünyaya ışınlanan biri, kendini İstanbul’un Fethi’nde bulmuş olur… Peki bu kişinin savaşa katılabilme imkanı var mıdır?

 

 

(Böyle bir teknoloji günümüzde mümkün olmasa da, biz yine de olduğunu düşünelim…)

Fakat bu sefer de insanoğlunun karşısına başka bir problem çıkmış olucak. Çünkü

ışığın hızı saniyede 300.000 km. Bu hızda hareket eden insanın halini bir düşünün… İnsan bu hızda hareket etse; genleri paramparça olarak yok olur…

O halde madde bu hıza dayanamıyorsa, madde formundan çıkıp ışın formuna geçilebilir mi? Ya da ışından yapılma bir aracın içinde seyahat etmek mümkün olabilir mi?

 

 

Bunların olduğunu farzedelim, milletler kendi çıkarları için kullanabilir bu teknolojiyi… Tarihi olaylara müdahale etmeleri içten bile değil. Belki de bu teknolojiye sahip milletler vardır. Bilemeyiz ... Hatta Einstein'nın gelecekten gelen 7 kişiden biri olduğunu söyleyen bilimadamları var. 2. dünya savaşının sonucunun değiştirildiğini düşünenlerde yok değil.

 

 

Neyse konumuza dönersek; bu teknolojiyle kendi geçmişimize, geleceğimize bile gidebiliriz… Düşünsene yolda yürüyorsun ve karşına senden bir tane daha sen çıkıyor..! Ya da tam tersi yaşlılığına gittiğini farzet… Saçların beyazlamış, belin bükülmüş, elinde baston gençliğini özlüyorsun… Oysa, gençliğin seni köşeden izliyor…

Kaybettiğin annene, babana, çok yakın arkadaşına tekrardan sarılabildiğini hayal et…

 

 

Hepsini geçtim benim aklımı kurcalayan birkaç soru daha var…

http://3.bp.blogspot.com/-5QIzTFFlXrI/T1pNC2qge6I/AAAAAAAAAD8/lQTwmJZGnBA/s320/untitled9413beeaf1d3be8e964by.jpg

Madem kayan her yıldız aslında daha önceden kaymış, madem uzak bir yerlerden bakıldığında geçmişimiz görülüyor; o zaman bizler geleceğimizi çoktan yaşamış mı oluyoruz?

Eğer öyleyse, hayatlarımız filme çekilmiş bir cd den mi ibaret..?

Demek ki, ölmüşüz ama haberimiz yok…

 

daha fazlası için bloguma beklerim... kalemsever.blogspot.com

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Saçma bence. Sonuçta güneşten gelen ışığın ne kadar yol aldığı önemli değil, önemli olan ışığın nesneye çarpıp gözümüze geldiği andır. Yani şimdiki zamanı görüyoruz bence. Ama gezegenlerin geçmiş halini gördüğümüz doğru. Zaten mantıken de öyle. İlerdeki gezegenlerin ışığının bize gelmesi zaman alıyorsa o zaman eski hallerini görürüz o gezegenlerin. Yani olay bence ışığın, bizim görmek istediğimiz maddeye çarptıktan sonra gözümüze gelmesi için ne kadar yol aldığı ile ilgili.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Senin algıladığın zaman şimdiki zamandır o "an"'dır dünyada iken ancak sana ulaşan ışık 8 dakika önce yola çıkmış olandır. Toparliyim 8 dakika önce yola çıkmış olan ışığın vurduğu şu andaki ağacı görürsün.

 

Ancak güneşin yokluğunda yapay ışık kaynağından o an gelen ışıkla yine o anı görürsün.

 

Zamanın yoğun felsefe tartışmalarına konu olabilecek karmaşıklığı var gibi gözükse de (ve kesinlikle felsefeye çok değer veririm zira insanlar düşünce ile, felsefe ile bugünkü bilinç düzeyine gelmiştir ancak bilim ile bugünkü hayat tarzını yaratmıştır) Fizik bilimi açısından zamanın ve hatta zamansızlığın algılanması eğitimli bir beyin için çok kolaydır. Dolayısı ile felsefen ne olursa olsun, evrenin neresinde olursan ol aktüel zamandan daha ileri gidemezsin dikkat aktüel zamandan daha ilerisine, açmak isterim;

 

Öncelikle bir yanlışlığı ortadan kaldıriyim 8 milyar ışık yılı ilerideki bir gezegenden yansıyan ışık sana 8 milyar yıl sonra ulaşır 8 yıl sonra değil. 1 Işık yılı uzaklıktn ışık sana 1 yıl sonra ulaşır oldukça basit karıştırmayın!

 

Şimdi diyelim Proxima Centuari yıldızının yörüngesindeki bir gezegendeyim dünyaya uzaklığı 4.2 ışık yılı. Burdan baktığımda dünyanın 4,2 yıl öncesinden bana ulaşan ışığını gözlemleyebilirim, diyelim ki elimde dünyayı sokak seviyesinde gösterebilecek bir teleskop var o zaman dünyanın 4.2 yıl öncesini görebilirim ama tarihe etki edemem. Gelelim ışınlanma teorinize böyle bir teknoloji bu kadar büyük uzaklık ve evrenin boyutlarında mümkün bile olsa o ışının hızı da ışık hızını geçemeyecek yani ışınlanmanız 4.2 yıl sürecek ;)

 

Fizik bilmeden felsefesini yapmaya çalışırsanız büyük yanılırsınız maalesef özellikle fiziği ilgilendiren bu gibi konularda. Ha diyelim ki bakın elinizde kontrollü solucan deliği açabilen bir cihaz / gemi var ve dünyaya anında ulaşabildiniz (veya solucan deliği içerisinde 4.2 değil ama 10 gün yolculuk yapmanız yetiyor) ulaştığınız anda dünyanın o anki zamanına dahil olursunuz ama teleskobu proxima centuari sistemine çevirirseniz hareket ettiğiniz gezegenin 4.2 yıl öncesini görebilirsiniz yani bu boyutun dıiına çıkıp zamanın bizim boyutumuzdaki gibi akmadığı / hareket etmediği veya hiç olmadığı bir boyutta yolculuk yapıp (solucan deliği ile) tekrar bizim içinde bulunduğumuz boyuta geçtiğinizde yine bizim zaman akışımıza dahil olursunuz yani fiziksel olarak bu boyutta bulunup zamandan bağımsız hareket edemezsiniz.

 

Dolayısı ile kuantum fizik uzay zaman bariyerinin yırtılabileceğini matematiksel olarak örnekler yani uzay zaman devamlılığını (bizim boyutumuzdaki elbette) kırıp zaman da ters yöne hareket edebilirsiniz teorik olarak yani geçmişe gidebilirsiniz ancak bu şu anda ölçülemeyecek derecede enerji gerektiren bir eylem ancak zamanda ileri gidemezsiniz zira gelecek henüz yok oluşmadı içindeki elementlerin hareketleri, bilince sahip elementlerin de kararları ile şekilleniyor.

 

Elimden geldiğince basite indirgemeye çalıştım.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

"Güneşten evrene yayılan ışık demetleri dünyamıza ortalama 8 dakika sonra ulaşabiliyor… Yani gezegenimiz geçmişin ışıklarıyla aydınlanıyor.

Başımızı kaldırıp, parlak güneşe çevirdiğimizde 8 dakika öncesini görüyoruz…"

 

Renklendirdiğim iki kelimenin cümle içindeki anlamını biliyorsun zaten, bilimsel olarak bakarsan yanlış.Uzatmadan; "zaman"

dünya dediğimiz gezegende "zaman" dediğimiz kavram güneşten gelen ışınlara , hareketlere vs. vs. göre oluşturulmuştur; doğru.Lakin sen dünya da ya da güneş gelecekte olamaz ki sen ışınları aldığında geçmişten gelen ışınlar diyorsun.Zamanın merkezi dünya dır.O yüzden anlamsız, emeğine sağlık.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hayır karıştırmışsınız siz dünya zamanını kast ediyorsunuz yani dünya zamanının merkezi dünya (greenwich) zaman kavramı içinde bulunduğumuz 4 boyutlu evrende yer alır. Dünyamızda bu 4 boyutlu evrende yer alıyor bizlerde. Zamanı kendi belirlediğimiz birimler ile ölçüyor olmamız zamanın merkezinin dünya olduğu anlamına gelmez.

 

En büyük yanlışınız Işık yılı kavramının zamanla ilgili olduğunu sanmanız. Işık hızı, ışık yılı gibi kavramlar zamanı değil uzunluğu anlatan birimlerdir,

 

1 Işık yılı ışığın 1 dünya yılında aldığı mesafeyi ölçer ki yaklaşık 10 trilyon km. veya tam olarak

 

300.000*60*60*24*365 yani 9,460,800,000,000 km.

 

 

Önce bunu kafanızda oturtmanız lazım örneğin bir gezegen düşünün 1 yılı 100 gün 1 günü 10 saat 1 saati 30 dakika ve 1 dakika 30 saniye olsun o zaman

 

300.000*30*30*10*100 = 270.000.000.000 km. anlamına gelecekti.

 

Dolayısı ile önermeniz yanlış. 1 Işık yılı zaman değil uzunlık birimidir ve 2 zamanın merkezi dünya değildir. Zamanı ölçmekte kullandığımız matematiksel formüllerin koşullarımıza uygun olması (mecburen) zamanın merkezinin dünya olduğu anlamına gelmez.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Dünden beri düşünüyorum tüm kitaplarımı didik didik ettim ve buldum;Bu görüş ''Sofie'nin Dünyası'' isimli kitabın sonlarında yer alıyor.Ancak filozof herhangi bir geçmişteyiz yargısında bulunmuyor.Sadece böyle bir durumun bulunduğunu söylüyor,zaten sen dünyaya geldiğinde yahut gelmek için ışınlanma aracına bindiğinde dünyaya gelirken zaman oldukça hızlı akar ve sonuç şudur gerçek zamana gelmişsindir.

 

Not;Filozof konuyu anlatırken arkadaş gibi anlatmıyor.Filozof 5 yıl-10 yıl-15 yıl bunlara takılmaz filozofumuz.Filozof aslında daima geçmişi gördüğümüzü söylemek ister;salisenin 1/100,000,000,000 dahi olsa sonuçta geçmişi görüyoruz der.Ve filozof haklıdır geçmişi görüyoruz,bildiğim kadarıyla elektronların bulunduğu yer hesaplanamıyor.Hesaplanamıyor çünkü maddenin yerini bilmek için yönünü,hızını bilmek gerek.Eğer elektronları şuan görüyor olsaydık A noktasında olduğunu söylerdik.Oysa elektronlar o an B noktasında olabilir.

 

Anlamadığım madem bir felsefik görüşü öne sürüyorsunuz kaynak bildirin,hadi kaynağı geçtim olduğu gibi yazın sonra kendi yorumunuzu katın diğer türlü felsefik görüşün özünü değiştiriyorsunuz.Gaardier gördüğümüz bir savaş bitsede o savaşa katılabiliriz gibi bir açıklamada bulunmuyor,toplasan 1 sayfa bahsediyor yazar ama sen...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

"Anlamadığım madem bir felsefik görüşü öne sürüyorsunuz kaynak bildirin,hadi kaynağı geçtim olduğu gibi yazın sonra kendi yorumunuzu katın diğer türlü felsefik görüşün özünü değiştiriyorsunuz.Gaardier gördüğümüz bir savaş bitsede o savaşa katılabiliriz gibi bir açıklamada bulunmuyor,toplasan 1 sayfa bahsediyor yazar ama sen..."

 

Bu kısmı bir kez daha okumanız için alıntı yaptım, lütfen biraz daha dikkatli olun arkadaşımız önemli bir noktaya değinmiş.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Burdakilerin tam aksine olan bir görüş de vardır ki o da; geçmişte yaşıyoruz ama 8 milisaniye öncesinde.Örnek verecek olursam: odanızın ışığını açıyorsunuz, ışık sizden milisaniye fark sonra geliyor, siz zaten ışığı açmadan önce orda olmuş oluyorsunuz, haliyle de geçmişte olmuş oluyor.Bir örnek daha vereyim: vücudumuzda mükemmel hızla çalışan iletim ağları vardır, tepki verme, acı duyma gibi şeylerden sorumlu olan bağlantılar yani.Elimize dokunduğumuzda mesaj beyne daha hızlı gider çünkü beyin ile el bağlantıları arasındaki mesafe azdır.Ama bacağınıza dokunduğunuzda mesaj beyne daha geç iletilir, çünkü mesafe fazladır.İletim hızı ne kadar fazla olursa olsun aralarında küçük bir milisaniye de olsa fark vardır.İkinci örnekten çok ilki bu durumu daha bir fazla açıklamakta.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Işığın dünyaya geç ulaşması nedeniyle geçmişi gördüğümüzü anlayabildim. Veya Sirius yıldızından teleskopla Dünya'ya bakıldığında, Dünya'nın 8 yıl önceki halinin görüldüğünü de anladım. Ancak Sirius yıldızı gibi Dünya'dan uzakta olan bir gezegenden Dünya'ya ışınlanan bir insanın kendini geçmişte bulması da neyin nesi ? Aradaki mesafe farkından dolayı birbirlerinin farklı zamanlardaki hallerini görüyor olabilirler ancak iki gezegen de aynı zamanı yaşıyor değil midir ?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

evet doğrudur ışık yılı, yıl hesaplamaları ... gibi kavramlarda hata olabilir... fizik hakkında pek bilgim olduğu söylenemez ama yazı bi kitaptan alıntı değil hani kaynak belirtmemişsin, felsefi görüşü değiştirmişsin diyenler için diyorum... o kitaptan haberim bile yok fakat öğrendiğim iyi oldu onu da incelerim... kaynak belirtmediğim için de bu benim fikrim olduğunu gösterir zaten ...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Işığın dünyaya geç ulaşması nedeniyle geçmişi gördüğümüzü anlayabildim. Veya Sirius yıldızından teleskopla Dünya'ya bakıldığında, Dünya'nın 8 yıl önceki halinin görüldüğünü de anladım. Ancak Sirius yıldızı gibi Dünya'dan uzakta olan bir gezegenden Dünya'ya ışınlanan bir insanın kendini geçmişte bulması da neyin nesi ? Aradaki mesafe farkından dolayı birbirlerinin farklı zamanlardaki hallerini görüyor olabilirler ancak iki gezegen de aynı zamanı yaşıyor değil midir ?

Haklısın.

Konuyu açan arkadaş filozofun anlatımını müthiş değiştirmiş.Ben şöyle yapayım,kitapta o yeri bulayım yazacağım buraya.Bir sonraki mesajımı bekleyin.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

"filozofun anlatımını müthiş değiştirmiş..." :) kardeşim benim o kitaptan haberim yok... dolayısıyla ben kimsenin görüşünü değiştirerek yazmadım ... ;)

Haklısın.

Konuyu açan arkadaş filozofun anlatımını müthiş değiştirmiş.Ben şöyle yapayım,kitapta o yeri bulayım yazacağım buraya.Bir sonraki mesajımı bekleyin.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Cern'de ki deneyde defalarca arıza çıkmasının nedenini gelecekten yapılan müdahaleye bağlayan bazı fizikçiler var. Benimkiler sadece düşünceden ibaret ben olabileceğini düşünüyrum ...

Işığın dünyaya geç ulaşması nedeniyle geçmişi gördüğümüzü anlayabildim. Veya Sirius yıldızından teleskopla Dünya'ya bakıldığında, Dünya'nın 8 yıl önceki halinin görüldüğünü de anladım. Ancak Sirius yıldızı gibi Dünya'dan uzakta olan bir gezegenden Dünya'ya ışınlanan bir insanın kendini geçmişte bulması da neyin nesi ? Aradaki mesafe farkından dolayı birbirlerinin farklı zamanlardaki hallerini görüyor olabilirler ancak iki gezegen de aynı zamanı yaşıyor değil midir ?
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

doğrudur bu tamamen inanç meselesi ... 2. dünya savaşının sonucuna da etki edildiği düşünülmekte ... bazı görüşlere göre ufoların gelecekten gelen atalarımız olduğu söylenmekte ... belki biz göremeyiz ama ben ileride bu teknolojiye ulaşıcağımızı düşünüyorum... bi düşün şu an elimizde olan teknolojiden bi kısmını orta çağda yaşayan bi insanın kulağına fısıldasak ölmemize zemin hazırlayabilirdik...

Kulağa mantıksız geliyor gelecekten geçmişe müdahale
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

"Mesela… 559 milyar ışık yılı uzaklıktaki bir gezegenden, dünyaya ışınlanan biri, kendini İstanbul’un Fethi’nde bulmuş olur… Peki bu kişinin savaşa katılabilme imkanı var mıdır?"

 

Bence çok yanlış bir düşünce şekli bu. 599 Milyar ışık yılı uzaklıktaki bir gezegende yaşayan biri eğer oradan Dünya'yı izlerse evet, İstanbul'un fethini görür. Fakat ışınlanırsa direk olarak günümüzün Dünyasına gelecektir çünkü en kaba tabirle buraya ışınlandığında Dünya ile arasındaki mesafe 0 km olacaktır.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

doğrudur bu tamamen inanç meselesi ... 2. dünya savaşının sonucuna da etki edildiği düşünülmekte ... bazı görüşlere göre ufoların gelecekten gelen atalarımız olduğu söylenmekte ... belki biz göremeyiz ama ben ileride bu teknolojiye ulaşıcağımızı düşünüyorum... bi düşün şu an elimizde olan teknolojiden bi kısmını orta çağda yaşayan bi insanın kulağına fısıldasak ölmemize zemin hazırlayabilirdik...

Bu dedikleriniz ancak bilim kurgu filmlerinde olan şey. Kesinkes hayır demek istemiyorum çünkü önceden sadece filmlerde olan teknoloji hepimizin bildiği gibi şimdi elimizde. O yüzden iki taraftan da düşünmeye çalışıyorum.

Ancak dediğiniz gibi inanç meselesi olmaktan çıksa ve biraz daha bilimsel verilere dayandırılsa daha aydınlık olacak...

 

Bu arada egos58 ile aynı şeyi ifade ettik sanırım, katılıyorum ona..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

neden ama o anda dünyada tarih 1453 öyle bir teknoloji olduğunu düşünürsek belki yıllarda sapma olabilir ama ben şu anki tarihten öncesine gidebileceğini düşünüyorum.

"Mesela… 559 milyar ışık yılı uzaklıktaki bir gezegenden, dünyaya ışınlanan biri, kendini İstanbul’un Fethi’nde bulmuş olur… Peki bu kişinin savaşa katılabilme imkanı var mıdır?"

 

Bence çok yanlış bir düşünce şekli bu. 599 Milyar ışık yılı uzaklıktaki bir gezegende yaşayan biri eğer oradan Dünya'yı izlerse evet, İstanbul'un fethini görür. Fakat ışınlanırsa direk olarak günümüzün Dünyasına gelecektir çünkü en kaba tabirle buraya ışınlandığında Dünya ile arasındaki mesafe 0 km olacaktır.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İşte filozofun kitabından düşünce(1,5-2 sayfa);

''Nedir bu ışık yılı dedikleri?''

''Bir ışık dakikası ışığın bir dakikada geçtiği mesafedir.Yani çok uzun bir mesafe.Çünkü ışık bir saniyede 300.000 kilometre yol alır.Dolayısıyla bir ışık dakikasının uzunluğu 60 kere 300.000 kilometredir.Bu da 18 milyon kilometre eder.Işıkyılı ise neredeyse on trilyon kilometre kadardır.''

''Yer'in Güneş'e uzaklığı ne kadar?''

''Sekiz ışık dakikasından biraz fazla.Yani sıcak bir yaz günü yanaklarımızı ısıtan güneş ışınları yanımıza gelmeden önce evrende sekiz dakika yol alıyor.''

''Biraz daha anlat!''

''Güneş sistemimizdeki en uzak gezegen olan Pluton'un Yer'e uzaklığı beş ışık saatinden biraz fazladır.Teleskopuyla Pluton'a bakan bir gökbilimci aslında beş saat öncesini görüyor yani.Pluton'un görüntüsünün bize ulaşması için beş saat gerekiyor diyebiliriz buna.''

''Bunu tasavvur etmek biraz zor,ama sanırım dediğini anladım.''

''Çok iyi Hilde.Ama daha konuya yeni başladık sayılır,biliyor musun?Bizim Güneş'imiz 'Samanyolu' denilen bir galakside 400 milyar yıldızdan biri sadece.Bu galaksi spiral şeklinde birçok kolu olan büyük bir diske benzer.Güneş'imiz de bu kollardan birinde yer almaktadır.Berrak bir kış gecesinde yıldızlara baktığımızda,yıldızların oluşturduğu geniş bir kuşak görürüz bazen.İşte o zaman Samanyolu'nun merkezine bakıyoruz demektir.''

''İsveççede Samanyolu'na 'Kış Sokağı' deniyor bu yüzden.''

''Samanyolu'nda bize en yakın yıldızın uzaklığı dört ışık yılıdır.Bak belkide şu adacığın üstündeki yıldız olabilir bu.Düşün hele,orada bir gözlemci olsa ve çok güçlü bir teleskopla Bjerkely'ye baksa,dört yıl önceki halimizi görecek.Mesela on bir yaşında bir kızın salıncağa oturmuş ayaklarıyla yaylandığını görebilir.''

''Çok ilginç!Dilim tutulacak neredeyse!''

''Ama bu bize en yakın yıldız.Bizim 'yıldız sisi' dediğimiz galaksinin tamamı 90.000 ışık yılı genişliğinde.Yani ışık galaksinin bir ucundan öbür ucuna ancak 90.000 yılda gidiyor.Samanyolu'nda bizim Güneş'e uzaklığı 50.000 ışık yılı olan bir yıldıza baktığımızda,50.000 yıl öncesini görüyoruz.''

''Benim küçük kafam için çok büyük bir düşünce...''

''Yani uzaya baktığımızda,aslında geçmişe bakmış oluyoruz.Evrenin şu andaki durumunu hiçbir zaman bilemeyiz.Yalnızca daha önce nasıl olduğunu bilebiliriz(Bak yazar ne diyor gördünüz mü?,anlatmak istediği bu).Başımızı kaldırıp binlerce ışık yılı uzaktaki bir yıldıza baktığımızda,aslında uzay tarihinde binlerce yıl geriye giden bir yolculuk yapmış oluyoruz.''

''Akıl alır gibi değil.''

''Ama gördüğümüz her şey ışık dalgaları galinde yansıyor gözümüze.Ve bu dalgaların uzayda yol alması için zaman gerekiyor.Gökgürültüsüyle karşılaştırabiliriz bunu.Şimşek çaktıktan sonra biraz zaman geçer,ancak ondan sonra duyarız gökgürültüsünü.Çünkü ses dalgaları ışık dalgalarından daha yavaş hareket eder.Duyduğumuz gökgürültüsü az önce olmuş bir olayın sesidir.Yıldızlar da böyle.Binlerce ışıkyılı mesafedeki bir yıldıza bakınca,binlerce yıl önceki bir olayın 'gürültüsünü' görüyorum.''

''Anlıyorum.''

''Tabi şimdiye kadar yalnızca kendi galaksimizden söz ettik.Oysa gökbilimcilerin tahminlerine göre evrende yaklaşık yüz milyar galaksi var ve her galakside de yaklaşık yüz milyar yıldız bulunuyor.Samanyolu'na en yakın galaksi Andromeda'dır.Bizim galaksimizden uzaklığı iki milyon ışık yılıdır.Biraz önce konuştuğumuz gibi,Andromeda'nın ışığı bize ancak iki milyon yıl öncesini görüyoruz.Orada uyanık bir gözlemci olsa ve tam şu anda teleskobunu dünyaya yönlendirse,bizi göremez.Olsa olsa düz alınlı ilk insanlardan bir kaçını görebilir.''

''Şaştım kaldım doğrusu.''

''Bilebildiğimiz en uzak galaksiler ise bizden yaklaşık on milyar ışık yılı mesafede bulunuyor.Bu galaksilerden gelen sinyalleri algıladığımızda,evren tarihinde bundan on milyar yıl öncesine bakmış oluruz.Bu da bizim güneş sisteminin ortaya çıkmasından bu yana geçen zamanın yaklaşık iki katı kadarıdır.''

''Bu sayılar başımı döndürmeye başladı.''

''Bu kadar uzak geçmişe bakmanın ne anlama geldiğini kavramak belki yeterince zor(Eğer bakabilseydik ''Din'' konusunda doğru olup olmadığını anlardık demek istiyor).Ama gökbilimciler evreni kavrayışımız açısından daha da büyük önem taşıyan bir şey daha buldular.''

''Anlat!''

 

 

 

Gerisi sizi alakadar etmiyor :devil:.Sonuçta yazar temel olarak eğer başarabilseydik şu teleskop işini,Tanrı var mı-yok mu gibi sorulara cevap bulacağımızı söylüyor.Aynı zamanda şimdiki zamanı asla kesin olarak bilemeyeceğimizi söylüyor.

 

Kitap yazmayı düşünüyordum,vazgeçtim kolum koptu.Yamuk oturdum zaten belimde acımaya başladı...Konuyu anlamanız için biraz öncesinden başladım yazmaya,gereksiz yerleri de yazdım.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Gereksinim duydum yazmaya;Madem ışın,göz konuşuyoruz geçmiş diyoruz,çaresi şu gözlerini kapa böylece geçmişe gitmek imkansız olur gibime geliyor çünkü herhangi bir ''zaman dışı'' yaşamıyoruz sadece geçmişi çok uzaktan baktığımız için görüyoruz.

 

Bence dediğimi yapalım gözlerimizi kapayalım gitsin...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

benim gibi düşünen fizikçiler yok değil, bazı teorilere göre bunlar mümkün ... maalesef ben size burda formüller verip bunun bilimsel açıklamasını yapamam onun için ben inanırım siz inanmazsınız. bilim kurgu filmleri insanları ileride gerçekleşicek teknolojiye önceden hazırlar...

Bu dedikleriniz ancak bilim kurgu filmlerinde olan şey. Kesinkes hayır demek istemiyorum çünkü önceden sadece filmlerde olan teknoloji hepimizin bildiği gibi şimdi elimizde. O yüzden iki taraftan da düşünmeye çalışıyorum.

Ancak dediğiniz gibi inanç meselesi olmaktan çıksa ve biraz daha bilimsel verilere dayandırılsa daha aydınlık olacak...

 

Bu arada egos58 ile aynı şeyi ifade ettik sanırım, katılıyorum ona..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hazırlayabilir ancak dediğiniz gibi bir teknoloji var olacak mı emin değilim. Aynı zaman diliminde iki tane siz.. Biri genç haliniz, diğeri ise şimdiki haliniz.. Ve genç halinize müdahale ederek geleceğini değiştirmeniz...

Bunlar basit gibi görünüyor sözde. Ancak bir gezegenden diğer gezegene ışınlanarak araya zaman farkı koymakla olmaz bu iş. Hadi oldu diyelim.. Yapılan küçük bir müdahale bile, geleceği tümden değiştirmeye yetecektir.

 

Her şeye rağmen düşündürücü yazınız için teşekkürler

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...