paranormalfikir Oluşturma zamanı: Ocak 3, 2013 Paylaş Oluşturma zamanı: Ocak 3, 2013 Eşraf Armağan, (1953, İstanbul) doğuştan görme özürlü Türk ressamımızdır. Yaşamı boyunca görmediği nesnelerin maket modellerine parmak uçlarıyla dokunarak onları resmetmektedir. Bu resimler öyle kabataslak resimler değildir bizim gördüğümüz bir çiçek resminden hiçbir farkı yok aslında. Bir videosunda eline Pizza kulesinin maketini alarak onu resmetmiştir. Evet bizler onu tam anlamıyla keşfedememişken birçok profosör ve bilim adamı onunla ilgili çalışmalr yapmış, üniversiteler de anlatılmış, belgeseller çekilmiştir. BBC, CNN, Discovery Channel gibi dünyanın önde gelen kanallarına konu olmuştur. Acaba ne kadarımız tanıyoruz? Ülkemiz bu insanın değerini ne kadar biliyordur? Şu videoda Discoverry Channel kanalının Eşref Abimizle ilgili yaptığı küçük belgeselden bir kesit. Mutlaka izlemelisiniz. Belgesel sunucusu, bu büyük yeteneğin karşısında göz yaşlarını tutamayıp Eşref Armağana'a sarılıyor... https://www.youtube.com/watch?v=Gb9_GlWB2Uw Eşref Armağan adına açılan bir de site mevcut orada ki bir yazıyı paylaşıyorum http://www.esrefarmagan.com/index-tr.html Görmeden gören beynin sırrı İngiliz bilim dergisi New Scientist, doğuştan kör ressam Eşref Armağan'a üç sayfa ayırdı. Dergi, Armağan'ın beyninin nasıl çalıştığını araştırdı... Şükran Pakkan - İstanbul Eşref Armağan, doğuştan kör. Hiç okula gitmedi, körler alfabesini bile 30'undan sonra öğrendi. 6 yaşında, boş bulduğu kâğıtlara, dokunduğu nesneleri çizmeye başladı. İlk tablosunu 14'ünde yaptı. Görenleri hayrete düşüren sayısız çalışması var. Yine de tabloları satmayan, yokluk içinde yaşamaya çalışan Armağan, İngiliz bilim dergisi New Scientist'in dikkatini çekti. Armağan'a "Görmeden görmek" başlığıyla üç sayfa ayıran dergi, resim kabiliyeti ve beyninin nasıl çalıştığının yanıtını aradı. Harvard Üniversitesi Nöroloji Bölümü profesörlerince geçen yıl beyin yapısı incelenen Armağan'ın, beynini gören insanlar gibi kullandığı belirtildi. Armağan'ın yetenekleri şöyle anlatıldı: Çok büyük soru "Resimleri soyut da değil. Canlı, parlak, gerçek kelebekler, yüzler, göller, dağlar, evler çiziyor. Bunu nasıl başarıyor, hem de bugüne kadar onlardan birini bile gerçekten görmeden? Eğer, Armağan, gören biri gibi çizebiliyorsa, çok büyük soru geliyor akla: Beyin, akıldaki görüntüleri sadece o görüntüler göründüğü zaman değil, görünmediğinde nasıl kuruyor?" Harvard Üniversitesi'nden Prof. Dr. John. M. Kennedy, Armağan'la ilgili ilk sonuçları, Türkiye'de yaşayan ABD'li İngilizce öğretmen John Eröncel'le de paylaştı. 10 yıl önce Armağan'la tesadüfen tanışan Eröncel, gelişmeleri Milliyet'e anlattı. Amacının Armağan'ı dünyaya tanıtmak olduğunu belirten Eröncel, körler üzerinde araştırma yapan Kennedy ile irtibata geçti. Kennedy'nin davetlisi olarak geçen yıl ABD'ye giden Armağan'ın, Harvard Üniversitesi'nde MR'ı çekildi. Çeşitli nesneleri resmetmesi istendi. Sonuçlara inanamayan Kennedy, aynı cisimlerin başka açılardan da çizimlerini istedi. Sonuç yine başarılıydı. Kennedy ağlamaya başladı. Eröncel, yaşananları şöyle aktarıyor: "Ağlayınca inanamadım. Bize, 'Yıllarca dünyanın bir yerinde böyle biri yaşadığını söyledim, ama inanmadılar' dedi. Sonuçları istedik, gizlilik gerekçesiyle paylaşmadılar. Geçenlerde, bir bilgiye ulaştıklarını, Armağan'ın gören insanlar gibi, beynin aynı noktasını kullandığını kanıtladıklarını söyledi. Beyin fotoğraflarını da gönderdi." Sonuçlara göre, Armağan'ın beyni, körlerin de görsel hafızaya sahip olabileceğini kanıtlayabilir. Çünkü, diğer görme engellilerin aksine, Armağan'ın beyninin görsel hafıza bölümü gören birininki gibi çalışıyor. Hayatını ona adadı TÜRKİYE'de yaşayan ABD'li İngilizce öğretmen John Eröncel, hayatını Eşref Armağan'a adamış... 10 yıl önce tesadüfen tanıştığı Armağan'ın evine gittiğinde dehşete düştüğünü kaydeden Eröncel, şunları söylüyor: "Ev tek göz bir odaydı. Bir tek gömleği vardı. Yemeği ise bir kutu bezelye konservesiydi. Yardımı asla kabul etmedi. Birçok resmini aldım, hiçbirini satamadım ama sattım deyip parasını veriyordum." Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Sphynxinator Yanıtlama zamanı: Ocak 3, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 3, 2013 Ülkemizdeki bu tür insanları daha fazla tanımamız gerekiyor galiba... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
qbatman Yanıtlama zamanı: Ocak 4, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 4, 2013 aynen ben de kendisini doçent hocamızdan öğrenmiştim. Arkadaşlarmış kendileri. Resmen saygı duydum imkanım olsa da +repini versem dedim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
tola Yanıtlama zamanı: Ocak 4, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 4, 2013 Aşık Veyseli hatırlayın Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ptahba Yanıtlama zamanı: Ocak 4, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 4, 2013 Seneler önce Discovery Channel'a konu olmuştu seyrettiğimi hatırlıyorum, açıkçası gözlerim görmeseydi sanıyorum hayata küserdim insan başına gelmeden bilemiyor tabi ama bir organını kaybetmek, engelli olmak çok zor, kimi ülkelerde daha da zor ki ülkemiz de bunlara dahil. Farklılıklardan korkuyormuyuz, farklı olana tepkimi duyuyoruz bilmiyorum ama dikkat edin normalin dışındaki bir çok şey kabul edilmiyor bu ülkede, farklı inan., farklı yaşam tarzları, engelliler sanırsın hayatı zorlaştırmak için elimizden ne gelirse yapıyoruz. Ve suç hepimizde aslında mesela hangi belediye başkanlığı seçiminde adayın çıkıpta işte x ilçesinde / şehrinde engelli vatandaşlarımız için kaldırımları alçak ve rampalı inşa edicem, engelli vatandaşlarımızdan belediye vergilerini almayacağım vs. diyor? kaçımız bunu talep ediyoruz. Kendi adıma ben hiç etmedim şimdiye kadar Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Ocak 4, 2013 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 4, 2013 Çünkü maalesef hepsini evlere hapsettik... Her insan bir engelli adayıdır, bugün sağlıklısın yarın uyandığında başka bir şekilde uyanmış olabilirsin. Her şeyden kötüsü beyinsel engelli olmak. İşte asıl problem bu. Seneler önce Discovery Channel'a konu olmuştu seyrettiğimi hatırlıyorum, açıkçası gözlerim görmeseydi sanıyorum hayata küserdim insan başına gelmeden bilemiyor tabi ama bir organını kaybetmek, engelli olmak çok zor, kimi ülkelerde daha da zor ki ülkemiz de bunlara dahil. Farklılıklardan korkuyormuyuz, farklı olana tepkimi duyuyoruz bilmiyorum ama dikkat edin normalin dışındaki bir çok şey kabul edilmiyor bu ülkede, farklı inan., farklı yaşam tarzları, engelliler sanırsın hayatı zorlaştırmak için elimizden ne gelirse yapıyoruz. Ve suç hepimizde aslında mesela hangi belediye başkanlığı seçiminde adayın çıkıpta işte x ilçesinde / şehrinde engelli vatandaşlarımız için kaldırımları alçak ve rampalı inşa edicem, engelli vatandaşlarımızdan belediye vergilerini almayacağım vs. diyor? kaçımız bunu talep ediyoruz. Kendi adıma ben hiç etmedim şimdiye kadar Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.