BrandNewDays Oluşturma zamanı: Ocak 23, 2013 Paylaş Oluşturma zamanı: Ocak 23, 2013 (düzenlendi) Bu yazımda size Piri Reisi ve Astral Seyahati anlatacağım; Öncelikle Piri reis’i tanıyalım. Piri reis döneminin en iyi haritacısı ve gemicisidir. Doğum tarihi tam olarak bilinmemektedir.1465-70 arasında Geliboluda doğduğu tahmin edilmektedir. Amerika’yı gösteren dünya haritası ve Kıtab-ı bahriye adlı kitabı ile tanınmaktadır. Bunların dışında Rodos adası haritası gibi yüzlerce eseri mevcuttur. Karamanlı bir ailenin çocuğu olan Ahmet Muhiddin Piri’nin ailesi Fatih Sultan Mehmed devrinde padişahın emri ile Karaman ülkesinden İstanbul’a göç ettirilen ailelerdendir. Aile bir süre İstanbul’da yaşamış, sonra Gelibolu’ya göç etmiştir. Piri Reis’in babası Karamanlı Hacı Mehmet, amcası ise ünlü denizci Kemal Reis’tir. http://www.samedagirbas.com/wp-content/uploads/2011/11/Piri_reis_world_map_01-150x150.jpghttp://www.samedagirbas.com/wp-content/uploads/2011/11/piri-reis-150x150.jpghttp://www.samedagirbas.com/wp-content/uploads/2011/11/image0049-150x150.jpg Piri denizciliğe amcası Kemal Reis’in yanında başladı; 1487-1493 yılları arasında birlikte Akdeniz’de korsanlık yaptılar; Sicilya, Korsika, Sardunya ve Fransa kıyılarına yapılan akınlara katıldılar. 1486′da Endülüs’te Müslümanların hakimiyetindeki son şehir olan Gırnata’da katliama uğrayan Müslümanlar Osmanlı Devleti’nden yardım isteyince o yıllarda deniz aşırı sefere çıkacak donanması bulunmayan Osmanlı Devleti, Kemal Reis’i Osmanlı Bayrağı altında İspanya’ya gönderdi. Bu sefere katılan Piri Reis, amcası ile birlikte müslümanları İspanya’dan Kuzey Afrika’ya taşıdı. Venedik üzerine sefer hazırlığına girişen II. Beyazid’in Akdeniz’de korsanlık yapan denizcileri Osmanlı donanmasına katılmaya çağırması üzerine 1494′te amcası ile birlikte İstanbul’da padişahın huzuruna çıktı ve birlikte donanmanın resmi hizmetine girdiler. Piri Reis, Osmanlı Donanması’nın Venedik Donanması’na karşı sağlamaya çalıştığı deniz kontrolü mücadelesinde Osmanlı donanmasında gemi komutanı olarak yer aldı, böylece ilk kez savaş kaptanı oldu. Yaptığı başarılı savaşların sonucunda Venedikliler barış istediler ve iki devlet arasında bir barış anlaşması yapıldı. Piri Reis, 1495-1510 yıllarında İnebahtı, Moton, Koron, Navarin, Midilli, Rodos gibi deniz seferlerinde görev aldı. Akdeniz’de yaptığı seyirler sırasında gördüğü yerleri ve yaşadığı olayları, daha sonra Kitab-ı Bahriye adıyla dünya denizciliğinin de ilk kılavuz kitabı olma özelliğini taşıyacak olan kitabının taslağı olarak kaydetti. Piri reis Kitab-ı Bahriyesi’nde harita’nın beyanını şöyle açıklar; HARİTANIN BEYANI Artık pusulanın ne olduğunu bildin, Şimdi de haritanın durumunu dinle! Hem pusulayı hem de haritayı gerçekten bil, Çünkü Onu Süleyman Peygamber gerçekleştirdi. (Ta Sûleymanu’n-nebî ıtdi tasih) Zira ona, insanlar, cinler, vahşi hayvanlar, Kuşlar ve karıncalar tabi olmuştu. Bu Hakk’ın emridir, bu sözü yabana atma. Şüphesiz, deniz ilmi de ötekiler gibi onun emrinde idi. Denizler ona mil mil ma’lum oldu Ve şimdi bu hayrın ondan kaldığı söylenir. Zira harita, irtifa almakla ve mum aramakla çizilemez. İrtifalar haritadaki, sığları ve taşları göstermez; Mühendisler bundan hiç yararlanamazlar. Peki Piri Reis dünya haritasını hangi yöntemle çizdi? Piri Reis’in haritalarını Osmanlı döneminde yaygın olan Astaral seyahat yöntemi ile çizdiği tahmin edilmektedir. Astral seyahat kısaca ruhun bedenden ayrılmasıdır. İbni Sina astral seyahat hakkında şöyle der: “Beden nefsin çalışmasına uygun bir hale gelince, ruh bedene gönderilir, istenirse bedenden ayrılır. Tamamen ayrılınca bir daha yok olmaz.”diye açıklıyor astral seyahatı. Piri reis ise kıtab-ı bahriye de haritayı nasıl çizdiğini şöyle açıklar; Şimdi bilinmelidir ki, harita ermişlerin işidir Bunun sıradan insan işi olduğunu söylemeyiniz, Çünkü haritada gösterilenler gerçektir. Onların kıl kadar hatası yoktur. Haritanın yapılışını size anlattım. Astral seyahat nedir ? Astral seyahatin kitaplarda açıklaması şöyledir; terimi Okültizm’de ve Teozofi’de kullanılan bir terim olup, kişinin uyku gibi hallerde parapsikoloji’ye inanan kişilerce esîrî beden ya da astral beden (Spiritüalizm’de duble) denilen, astral seyahate inanan kişiler tarafından süptil madde denilen maddelerden oluştuğu söylenen “bedeniyle” fiziksel bedeni dışında, yine bu kişiler tarafından iddia edildiğine göre bilinci yerinde olarak, başka mekanlarda dolaşmak üzere yaptığı yolculuğu ve bu bedeniyle geçirdiklerini söyledikleri deneyimleri ifade eder. Parapsikoloji’de bu, “beden-dışı deneyim” anlamındaki “out-of-body experience” (OBE) olarak, Metapsişik’te ise “şuur projeksiyonu” olarak adlandırılır. İrâdi olarak gerçekleştirilebilindiği iddiası ve deneyim sırasında bilinçli olunması sebebiyle diğer beden-dışı deneyimler arasında özel bir yeri vardır. Astral beden için duvar gibi fiziksel nesneler ve uzaklık bir engel oluşturmayacağı ileri sürülür. Yani, iddialara göre, kişi bu bedeniyle bir anda kıtalar arası yolculuk yapabilir ve maddi engellerin içinden geçebilir. Fiziksel bedenden çıkıldığında öte-alem varlıklarının görülebileceği de ileri sürülmektedir. Uyku sırasında yapılan astral seyahat fiziksel bedene dönüldüğünde bir rüya tarzında anımsandığı söylenmektedir. Astral seyahatin, okült ve teozofik kaynaklarda ve birçok araştırmacının çalışmalarında “irâdi olarak fiziksel bedenden ayrılma” şeklinde tanımlanmasına karşın (Dr.Scott ROGO, Leaving The Body, 1983), İngiliz parapsikolog Celia Gren bir ayrım yapmış ve “fiziksel beden-dışı deneyimler”den kendiliğinden (irade-dışı) oluşanları için ekzomatik deneyim (ecsomatic experience) terimini ortaya atmıştır. Konu hakkında en fazla araştırma yapmış kişilerden biri araştırmalarını “Journeys Out of Body” adlı kitabında aktaran Robert Monroe’dur. Halen Amerika Birleşik Devletleri’nde Monroe Enstitüsü adıyla bilinen bir kurum bu konuda çalışmalarını sürdürmektedir. Astral seyahat hakkında çeşitli düşünürlerin açıklamaları şöyledir; Mevlana Celalettin Rumi, ruhun uykuda bedenden ayrıldığını söyler ve Mesnevi’sinde bu düşüncesini şöyle belirtir: “Can; atlarınızı eğersiz koyar, bu sır ölümün kardeşidir, sırrıdır. Ama gündüzün geri gelmesi için ayaklarını uzun bir bağla bağlar. Can; boşlukta astar gibi gizlidir, bedense yorgan altında döner durur. Sen bedensiz bir bedene sahipsin.” İbni Sina, insanın ruhla bedenden oluştuğunu belirtir. Ve şöyle der: “Beden nefsin çalışmasına uygun bir hale gelince, ruh bedene gönderilir, istenirse bedenden ayrılır. Tamamen ayrılınca bir daha yok olmaz.” Tasavvufi çalışmalarda ruh ve beden ilişkisinin üzerinde özellikle durulur. Mesnevi’nin birçok yerinde, Ahmed Efla-ki’nin “Ariflerin Menkıbeleri” adlı eserinde ve sayısız evliya, ermiş ve veli öykülerinde; ruhun gerek istenildiği zaman, gerekse istemeden bedenden ayrılabildiği anlatılmıştır. Genellikle bu olay keramet ve mucize olarak nitelendirilir. Şeyh Bedrettin, “Varidat” adlı eserinde bunu açıkça anlatır: “Bazen kendimi latifleşmiş hissederim, fizik bedenim o varlığın bir kopyasıdır. Bu latif varlık, beden şeklinde görülür. Tıpkı buharın yoğunlaşmadan evvel görülememesi gibi, buhar yosunlanınca bulut olur, görülür.” ALINTIDIR Ocak 24, 2013 BrandNewDays tarafından düzenlendi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ocak 24, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 24, 2013 Konuyu Benden önce arkadaş açmış ama onay beklediğini görmediğim için ben de açmıştım .. Kendi konumu siliyorum buradan devam edin lütfen Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Mentality Yanıtlama zamanı: Ocak 24, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 24, 2013 Kolomb'un haritalarına bakarak yapmıştır Piri Reis bunu. Kaldı ki kendisi de demiştir haritalarından yararlandım diye. Öyle esrarlık bir durum yok yani. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ocak 24, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 24, 2013 Kolomb'un haritalarına bakarak yapmıştır Piri Reis bunu. Kaldı ki kendisi de demiştir haritalarından yararlandım diye. Öyle esrarlık bir durum yok yani. Kendi yazdığı kitab-ı bahriyesinde ki açıklama nedir peki ? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Sirens Yanıtlama zamanı: Ocak 24, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 24, 2013 :/ Yine süper diyorum o zaman.Yıldızlı pekiyi !!! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BrandNewDays Yanıtlama zamanı: Ocak 24, 2013 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 24, 2013 teşekkürler nevermore Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BrandNewDays Yanıtlama zamanı: Ocak 24, 2013 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 24, 2013 Kolomb'un haritalarına bakarak yapmıştır Piri Reis bunu. Kaldı ki kendisi de demiştir haritalarından yararlandım diye. Öyle esrarlık bir durum yok yani. kesinlikle yanlış biliyorsun. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
qbatman Yanıtlama zamanı: Ocak 24, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 24, 2013 he illa parapsikolojik birşey olacak değil mi? kendi kendine dünyayı turlayamıyor zaten. tamam belki kutuplardaki dağların günümüzde ancak sonar yöntemlerle kullanılmasını açıklayamıyoruz ama bu illa psişik birşey olacak değil. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
spatha11 Yanıtlama zamanı: Ocak 24, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 24, 2013 he illa parapsikolojik birşey olacak değil mi? kendi kendine dünyayı turlayamıyor zaten. tamam belki kutuplardaki dağların günümüzde ancak sonar yöntemlerle kullanılmasını açıklayamıyoruz ama bu illa psişik birşey olacak değil. peki senle dünyayı gezelim zende karaları inceleyerek %)5 lik oranda dünya haritasını düzgün bir şekilde çiz ne dersin ki zaten bunu bilim adamları da şaşırmış bir şekilde araştırırken ve parapsikolojik bir şeye bağlarken senin bunu demen beni şaşırttı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Seraphim Yanıtlama zamanı: Ocak 25, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 25, 2013 Güzel paylaşım. Hamdım piştim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ariakas Yanıtlama zamanı: Eylül 5, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 5, 2014 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Meastro Yanıtlama zamanı: Eylül 5, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 5, 2014 Buzun altında kaplı olan bir kara parçasını doğru olarak çizmişse bu harita köken larak insan yapımı değil,başka bir haritadan alıntı bence. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
punitive Yanıtlama zamanı: Eylül 5, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 5, 2014 Daha önce, yeryüzünde var olmuş yüksek bir medeniyetten kalmış bir belgedir o harita. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Meastro Yanıtlama zamanı: Eylül 5, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 5, 2014 atlantis lemurya gibi uygarlıklardan bahsediyorsan bunlar batınca dünyanın şekli değişti,bu harita güncelmiş,mısır vs den bahsediyorsan onlarında elerindeki teknikle yapamaması gerkiyor sonuçta bence kökeni dünya dışı. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.