Hush Yanıtlama zamanı: Eylül 28, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 28, 2009 değişmeyen tek şeyin değişim olması kadar normal birşey yok bence. yapaylaşmaya gidiliyor , teknoloji hayatımızı eline alıyor, makineleşme büyük gelişme gösterdi.ufo ziyaretlerine yorum yapmıyorum , bir gün gelip tokalaşırsam ancak öyle:p Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
InSoLenT Yanıtlama zamanı: Eylül 28, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 28, 2009 Kıyamet alametleri :/ Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
vampir_kedi Yanıtlama zamanı: Eylül 28, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 28, 2009 Kıyamet alametleri :/ sonunda beni anlayan biri çıktı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
medievalvampire Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2009 Bu tarz şeyler çok görecelidir. Günümüzde teknoloji ve haberleşmenin yaygınlaşması sayesinde dünyadan haberleri çok kısa zamanda alabiliyoruz. Eskiden de insanlar sürekli "Öleceğiz, artık her şey bitti!!! Sonumuz geldi" tarzında çıkışlar yaptılar. Şimdi günümüzde haberleşme yaygınlaştı ve en önemlisi artık insanlar bu tarz haberlere ilgi göstermeye başladı. Bunun için biraz da algıda seçicilik sayesinde gariplikler arttı gibi geliyor. Bir internet sitesinde okumuştum. Kıyamet alametlerinden bahsediyordu. Bana çok makul geldi, alamet diyor ki; İnsanlar yüksek binalar yapmak için birbirleriyle yarışacaklar. Yorum ise şöyle: Bundan 200-300 yıl önce bile insanlar için 4-5 katlı yapılar çok yüksek yapılardı. Aynı alamet o insanların da aklını kurcaladı, ama günümüzdeki gökdelerlerle kıyaslanamaz bile. Bize göre de gökdelenler yüksek ileride ne olacağını kimse bilemez. Kıyametin ne zaman kopacağını Allah(c.c)'tan başka kimse bilemez. Almetler zaman yüzünden gerçekleşiyordur muhakkak. Zaman olgusu bu dünya ve boyut için malesef böyle. Ama alametleri bilmek bize bir şey katmaz. Tedbir almamıza yaramaz, çünkü o vakit gelmişse yapılanların tümü için artık çok geçtir. Ya da hadi çoğu için diyelim. (Yarın ölecekmiş gibi öbür dünya için çalışın, hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya için çalışın.) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
uzi_pogoley Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2009 Ben ufo ziyaretlerinin ziyaretten öte bir durum olduğunu düşünüyorum. Uyarı için geliyorlar sanırım.Ama dünyanın sonu için kesin alamet kanıtları yok. Allaha inanan insanlar kendi kitaplarına sarılarak bir sonuç çıkartabiliyor. Ama inanmayan ateist insanlar ise dünyanın kaderini insanların bozmasına rağmen akraba ilişkisinden çıkan garip canlıları,yok kızın sırtında cehennemden gelen yazıyomuşta,çocuğun boynuzları varmış falan..... Bunlar kıyamet alameti değil insanın cahillik seviyesi.. Kıyamet alametleri bukadar küçük olacağına inanmıyorum. ama ufolarda hemfikiriz Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2009 Kıyamet alametleri ya da 2012 öncesi değişim... Bunlar farklı görüşler ve yorum açık. Ancak inkar edilemez tek şey var o da insanoğlu olarak doğanın dengesiyle geri dönülemez şekilde oynadığımız. Evrendeki doğal düzene her müdahelemiz bize geri dönüyor çünkü. İNsanoğlu olarak ektiğimizi biçme zamanı.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2009 Çekim yasasının sadece insanların istekleri içinmi gerçekleştiğini düşünüyorsunuz ? Sürekli veren doğa , evren artık devinimini sürdürmek için almak zorunda .herhangi bir şeyin alameti değil , aslında kıyamet alameti aramakda yersiz şöyle bir aynaya baksak göreceğiz alametin kendisini.Doğaya hükmettiğini düşünen insanoğlu yem olmak üzere Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fotonkedi Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2009 şimdi doğanın efendisi değil bir parçası olduğumuzu hatırlamanın ve onunla yaşamayı öğrenmenin zamanına geldik...artık insanın sarhoş egosu silkelenip uyandırılıyor ve asıl yeri hatırlatılıyor...daha gördüklerimiz hiç birşey...asıl bundan sonra başlıyoruz...hakkımızda hayırlısı olsun...kalması gerekenler kalacak gitmesi gerekenler gidecek...final sınavındayız yani, bir üst sınıf için. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
serpentine Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2009 İnsanlar birleşerek doğru yolda ilerleyemeyi becerebilse elimizdeki teknoloji ile mükemmel bir dünya yaratabiliriz.Ama yook insanları katledelim doğayı mahvedelim kaynakları tüketelim hayvanları öldürelim..Ve birgün kendi kıyametimizi kendimiz yaratalım..Saydığınız şeyler her tarih diliminde olmuştur hele cinayet önceki dönemlerde çok daha sık gerçekleşiyormuş. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
smother Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2009 Ben açıkçası insanların doğayla uyumlu yaşayabileceğini sanmıyorum. "Doğa"mız gereği uyumlu yaşamaya değil bencil olmaya, sürekli tüketmeye endeksli hayvanlarız. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fotonkedi Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2009 aslında doğamız gereği uyumlu yaşamaya programlıyız...şu an yaptıklarımız doğru olanlar olsaydı mutlu olurduk...yanlış olduğunun biz de farkına varıyoruz ve gitgide çoğalacak bu farkındalık...umarım kısa zamanda ayarız. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
smother Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2009 aslında doğamız gereği uyumlu yaşamaya programlıyız...şu an yaptıklarımız doğru olanlar olsaydı mutlu olurduk...yanlış olduğunun biz de farkına varıyoruz ve gitgide çoğalacak bu farkındalık...umarım kısa zamanda ayarız. nasıl uyumlu yaşamaya programlıyız? peki diyelim farkındalık levelimiz bi anda tavana uçtu, sen kalkıp çiğ etle, otla beslenebilir misin, ormanda çıplak dolaşabilir misin, bi yerin kırılsa, hastalansan dayanabilir misin? sanmıyorum. ha diyosanki yapabilirm bunları, o zaman tamamen doğalsın demektir, yoksa hiç bi zaman tamamen doğayla uyumlu olamayız. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fotonkedi Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2009 aslımız doğaya uyumlu. bu hale getiren de biziz kendimizi.şimdi özümüze dönüyoruz.gerekirse öyle de yaşayacağız.vejeteryanim ben.otları da öğreniriz vs.zaten bireye has değil çağla ölçülecek bir süreç bu.ben ölürüm ama benden sonraki gelen daha uyumlanmış olarak yaşar,vb... kendini doğadan soyutladığı için insan sorun yaşadı , yaşıyor...ama artık işler değişiyor.doğayı kısıtlayamazsın kısıtlamaya çalışırsan bir şekilde ondan aldıklarını senden geri almasını bilir. o yüzden onu sadece tüketen değil tüketttiğinden çok üreten şekilde verimlendirmeli minnetini göstermeli insanoğlu... doğa düşman değil.doğa bizim doğuş noktamız.o yüzden minneti unutmamamız gerekir ve tabii sevmeyi... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eisenheim Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2009 Bengal Körfezi'nde tayfun Hızı saatte 240 kilometreye ulaşan rüzgarla, 6 metreye ulaşan dev dalgaları beraberinde getiren Sidr kasırgası yılın en ölümlü kasırgalarından biri oldu ve 15 Kasım'da Bangladeş'in kıyılarını yerle bir etti. Ay sonunda 3 bin 256 kişinin cesedi bulundu ve 880 kişi de kayıplar listesine girdi. Güney Asya'da son 20 yılın en şiddetlisi olan Sidr kasırgası, 4,7 milyon kişiyi etkiledi. Çin'de maden faciası Çinli yetkililer, 17 Ağustos'ta 2 madende facia yaşandığını ve milyonlarca metreküp suyun bastığı madenlerden birinde 172, diğerinde ise 9 kişinin öldüğünü açıkladı. Ganj'da gemi kazası Himalaya'daki karların erimesi Muson yağmurlarının Hindistan'ın Bihar eyaletinde etkili olmasıyla Ganj nehri taşarken 6 Ağustos'ta 100 kişiyi taşıyan gemi battı. Gemidekilerden 11'i yüzerek kıyıya ulaşırken, sadece tek bir ceset bulundu, diğer yolcuların cesetleri bile bulunamadı. Peru'da deprem Peru'da 15 Ağustos'ta Richter ölçeğine göre 7,7 büyüklüğünde, yılın en büyük depremi oldu. Canete, Pisco, Chincha ve Ica kentlerini etkileyen depremde ölü sayısı resmi yetkililerce 595 olarak açıklandı. Kayıtlara, 318 kişi kayıp, 320 bin kişi depremzede ve 76 bin ev yıkılmış olarak geçti. Yunanistan'da yangın Temmuz ile ağustos ayında aşırı sıcaklar ve kuraklığa bağlı yangınlarda Yunanistan'daki ormanlık alanlar kül oldu. 77 kişi öldü, 645 milyon avroluk hasar meydana geldi ve 150 bin hektar orman ve 24 bin zeytin ağacı yok oldu. Brezilya'da uçak kazası 17 Temmuz'da Brezilya havayollarına ait bir A320 Airbus uçak düştü, 187 kişi hayatını kaybetti. Yılın en ölümlü uçak kazasında yerde ölenlerle toplam ölü sayısı 199 olarak kayıtlara geçti. Mozambik'te silah deposunda patlama Aralarında birçok çocuğun bulunduğu 80 kişi, 22 Mart'ta Maputo'daki silah deposundaki patlama yüzünden hayatını kaybetti. Kazada 400 kişi yaralandı. 1975 ile 1992 arasındaki iç savaştan kalma silahlar ve bombalar bu depoda saklanıyordu. Uganda'da trafik kazası Bu yıl dünyada meydana gelen en ölümlü trafik kazası 26 Ağustos'ta Uganda'da meydana geldi, 57'si asker, 15 asker yakını toplam 72 kişi öldü, 40 kadar kişi yaralandı. Vietnam'da köprü çöktü Vietnam'da inşaat halindeki bir köprünün 26 Eylül'de çökmesiyle, şantiyede çalışan 54 işçi öldü. Yetkililer, şiddetli yağışların köprünün yapısına zarar verdiği açıklamasında bulundu. Pakistan'da çığ felaketi Pakistan'da 31 Mart ile 2 Nisan arasındaki çığ felaketleri en az 40 kişinin ölümüne, onlarca evin karlar altında kalmasına yol açtı. Bu felaketler 2007 yılında meydana gelmiş. Daha öncekileri de yazmak mümkün; ancak hiç gerek görmüyorum. Dünyada biz bilsek de bilmesek de her yıl binlerce insan binlerde doğal afet yüzünden hayatını kaybediyor. Dünyanın en önemli seri katilleri günümüzde değil yaklaşık 50-150 yıl önce yaşamışlardır.(Karındeşen Jack, Pedro Alonso Lopez vs. vs.) Bu durumda cinayetlerden bahsetmek de manasız olur. Aslında seri katillerden bahsetmeye dahi gerek yok. 2000'li yılların başındaki cinayet dosyalarıyla bu seneninkini karşılaştırmak lazım. Kayıtlı cinayet sayılarının birbirine çok yakın olduğuna eminim. Değişik canlı türlerine rastlamak da gayet doğal olmalı. Ki dünyada henüz tanımlanamamış bir canlı türü kalmadığını kimse iddia edemez. Mutasyon ve genetik bozukluklar göz ardı edilmemesi gerek durumlardır. Bu durumların bundan 10 yıl önce yaşanmadığını söyleyemeyiz sanırım. Kısacası dünyanın ilginç olaylar yaşadığı filan yok. Varsa da alametlere yormayın. Küresel ısınma deyin, ozon tabakasının delinmesi deyin. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
vampir_kedi Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2009 siz tartışırken size şaşırtıcı bi haber daha =) yarı insan yrı keçi doğmuş bi canlı...bence artık normal olmamaya başladı.... http://msnyasam.ekolay.net/index.asp?url=http://www.ekolay.net/haber/haber.asp?pid=2910&haberid=649359&reklam=msn Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fotonkedi Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2009 onunla ilgili başlık açıldı sitede... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
vampir_kedi Yanıtlama zamanı: Eylül 30, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 30, 2009 ben konuyla alakalı olduu için link verdm sadece...bugün bi tane daha bi haber buldm...Hamile Erkek...diğerleri bilimsel olaylar çerçevesinde gerçekleşiyodu..peki bu da mı normal http://msnyasam.ekolay.net/index.asp?url=http://www.ekolay.net/haber/haber.asp?pid=2910&haberid=649671&reklam=msn Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fotonkedi Yanıtlama zamanı: Eylül 30, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 30, 2009 ilgilenenler oradan okuyabilir diye dedim... bu haber de arnold ın çektiği komedi filmini hatırlattı bana Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
vampir_kedi Yanıtlama zamanı: Eylül 30, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 30, 2009 aynen ona benziyo ama bu gerçeği... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eisenheim Yanıtlama zamanı: Ekim 1, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 1, 2009 43 yaşındaki kız arkadaşı Esperanza Ruiz'in daha fazla bebek sahibi olamayacağı öğrenince hamile olmaya karar veren Ruben, her ne kadar kendini yüzde yüz erkek olarak hissetse de, yumurtalıkları ve rahmi olduğu için bebek yapabileceğini biliyordu. Yahu bu haberi okumadan mı linki buraya koydun? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
vampir_kedi Yanıtlama zamanı: Ekim 1, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 1, 2009 en iisi konuyu kapayalım tamam mı ben derdimi anlatamıyorum çünkü -------------------- Denizler, fışkırtılıp-taşırıldığı zaman... (İnfitar Suresi, 3) Kuran'da o gün Ay'ın yarılacağı, kararıp çatlayacağı şöyle bildirilir: Saat (kıyamet vakti) yakınlaştı ve Ay yarıldı. (Kamer Suresi, 1) ( bu sene pek çok ay tutulması oldu ) Ay karardığı, Güneş ve Ay birleştirildiği zaman; İnsan o gün: 'Kaçış nereye?' der. Hayır, sığınacak herhangi bir yer yok. O gün, 'sonunda varılıp karar kılınacak yer (müstakar)' yalnızca Rabbinin katıdır. İnsana o gün, önceden takdim ettikleri ve erteledikleri şeylerle haber verilir. (Kıyamet Suresi, 8-13) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BuketDemet Yanıtlama zamanı: Ekim 1, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 1, 2009 Doğanın dengesini bozan tek varlık insanoğlu.Doğa ufak ufak intikamını alıyor ama insanoğlu aynı vurdumduymazlığa devam ediyor.Yaşananlarda bir tuhaflık yok.Doğa dengesini bir şekilde sağlayacaktır Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
vampir_kedi Yanıtlama zamanı: Ekim 1, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 1, 2009 emin misin ozon tabakasını deldik...felaketleri biz getirdik..dünyanın suyunu biz bitirdik..dünyanın enerjisinide bitiricez yakında suyla birlikte...peki nasıl denge sağlanıcak çok merak ettim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Risus Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2013 Sıcak ve kurak Afrika'da 18.02.1979 tarihinde Büyük Sahra çölüne kar yağdı Futbolda Dünya kupası Okyanusya elemelerinde Avustralya, Amerikan Samoası'nı 31-0 yenerek bir resmi milli maçtaki en farklı skorlu galibiyeti elde etti Kazakistan'da 7 yaşındaki bir erkek çocuğun karnında ikizi bulundu Simkent şehrinde yaşayan çocuğun karnındaki şişliği fark eden okul doktorunun hastaneye başvurması sonucunda hemen ameliyata alınan çocuğun karnından saçları ve tırnakları uzamış bir cenin çıkarıldı. İran'da, korkusunu bastırmak ve sıkıntılarından kurtulmak için madeni nesneleri yiyen genç kızın karnından ameliyatla yarım kilogram ağırlığında metal parçalar çıkarıldı. 17 yaşındaki genç kızın karnından çıkarılan madeni nesnelerin arasında jilet ve çiviler de bulundu. Amerika'nın Arkansas Eyaleti'nde 19 yıldır komada yatan Terry Wallis 13 haziran 2003 de hayata döndü. Kars'ta 'canı sıkıldığı' için saçlarını yiyen bir kadının midesinde biriken 1.5 kilogram ağırlığında saç kılı, ameliyatla çıkarıldı. İsviçreli Cece Leclere, tıp adamlarınca "megavizyon" diye adlandırılan çok üstün bir görme yeteneğine sahipti. Kumaşların, kalın astarlı zarfların, perdelerin, hatta bazen tuğla duvarların arkasını bile görebiliyordu.Ancak insanlar kendisini hasta ediyordu, çünkü insanların iç organlarını görmek onu tiksindiriyordu. İspanya'da İnnece Fernandece isimli bir kadın 11.000 geceyi uykusuz geçirmiştir Hiç uyuyamayan kadın sadece bir defa tıbbi operasyon sırasında 2 kat anestezi etkisiyle uyutulabilmiştir. En uzun kalp durması 4 saattir. Bir Norveçli, Aralık 1987'de denize düşmüş, kalbi durmuş, vücut ısısının düşüklüğü nedeniyle yeniden yaşatılmıştır 1898'de gazeteci-yazar Morgan Robinson "Titan" isimli bir kitap yazdı. Kitapta büyük bir yolcu gemisinin okyanusta buzdağına çarpması anlatılıyordu. 14 yıl sonra "Titanic" deniz faciası meydana geldi. Dünyanın en uzun kadını. 2 metre 36 santimlik Çinli Yao Defen'in ayakkabıları Almanya'da özel yapılıyor. Dünyanın en büyük köpeği. Herkül, 1 metreyi aşan boyu ve 128 kiloyu bulan ağırlığıyla yanyana geldiği atlardan bile heybetli görünüyor. Dünyanın en zehirli hayvanı. Dünyanın en zehirli hayvanı: Kokoi ok kurbağası.Zehirinin sadece 0,0001 gramı insanın dengesini altüst edebileceği ve insanın ölümüne yol açabileceği saptanmıştır. Dünyanın en büyük dönme dolabı. 208 metre (682 ft). 2009 da biten dönme dolapta herbiri 40 kişi taşıyabilecek 48 adet kapsül bulunuyor. Dünyanın en büyük motoru. Almanya'nın Zilly kentinde yapılan 4,5 ton ağırlığındaki devasa motosiklet rekorlar kitabına girdi Dünyanın en büyük oteli. 5005 odası ile dünyanın en büyük Otelidir.43,3 hektarlık alanı bulunan otel Las Vegas'ta bulunmaktadır 1960'larda 10 askeri taşıyan uçakta " Motorumuz bozuldu,iniş takımlarımız da çalışmıyor okyanusa acil iniş yapacagıgız " anonsu yapıldı Ardından son anlarını yaşadıklarını düşünen askerelere "ordunun ölümlerinde kusuru olmadıgını " ilan eden bir sigorta forunu doldurmaları istendi Askerler tamamı formu doldurdu Deneydeki amaç stres yontemiydi 19542 te Sovyet cerrah vladmir Demikhov bir köpek yavrusunun başını ,ön ayaklarıyla birlikte bir Alman kurt köpegine naklederek çift başlı köpek elde etti Köpek bir aydan az yaşadı Hindileri n seks yaşamını araştıran iki bilim adamı, dişi bir hindi maketini erkek hindilerin önünde parçalara ayırdılar Model den geriye bir tek çubuk kaldıgında bile erkek hindiler arzuluydu Lawrance Sheean ,tırnak yiyen bir grup erkek cocugunun uyudugu odada hergece defalarca " Tırnaklarım çok acı "cümlesini tekrarladı Yaz tatili sonunda biten deneyde cocukların yüzde 402ın yırnak yeme alışkanlıgına son verdi Robert Cornish 1930 larda tahtiravallliye benzer bir duzenek kullanarak ölü hayvanları canlandırmaya kalkıştı Yeni ölen bazı köpeklerin damalarına adrenalin ve antipıhtılaştırıclar enjtekkte etti. Bazen denekler bir sureligine agır beyin hasarı ve körlükle hayata döndü. Evresel yüz ifadelerini tespit etmek isteyen psikolog Carney Landis ,deneylerin yuz kaslarını hareketini takip etmek için yüzlerine yanık bir mantarla hatlar çizdi .Daha sonra deneklere amonyak koklatıldı,caz dinletildi,p..rno izlettrildi ,elleri kurbagada dolu bir spete sokuldu. En sonunda tüm denekler canlı bir farenin kafasını kesmeye ikna edildi. Bu eylem sırasında çekilen fotograflarda denekler"Deneyin büyük tanrısı"na kurban adayan garip bir tarikatın mensuplarına benzer yüz ifadelerine sahipti Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
TopaL Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2013 Evresel yüz ifadelerini tespit etmek isteyen psikolog Carney Landis ,deneylerin yuz kaslarını hareketini takip etmek için yüzlerine yanık bir mantarla hatlar çizdi .Daha sonra deneklere amonyak koklatıldı,caz dinletildi,p..rno izlettrildi ,elleri kurbagada dolu bir spete sokuldu. En sonunda tüm denekler canlı bir farenin kafasını kesmeye ikna edildi. Bu eylem sırasında çekilen fotograflarda denekler"Deneyin büyük tanrısı"na kurban adayan garip bir tarikatın mensuplarına benzer yüz ifadelerine sahipti bu komikti enilgincleri almanyada yapilan nakil ve megavizyon , hernekadar duvarin arkasini görebilecegine inanmasamda olmaz öyle sey dedigim neler gördüm bugüne kadar Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.