nevermore Oluşturma zamanı: Şubat 3, 2013 Paylaş Oluşturma zamanı: Şubat 3, 2013 Evrenin yaratılmasının kıvılcımı için Tanrı’ya ihtiyaç olmadığını, Büyük Patlama’nın (Big Bang) fizik kanunlarının kaçınılmaz bir sonucu olduğunu söyleyen İngiltere’nin en tanınmış bilim insanı Hawking, “Nasıl ki Darwinizm biyolojideki yaratıcı ihtiyacını sona erdirdi, yeni fizik teorileri de evrenin oluşumu konusunda yaratıcının rolünü gereksiz kılmıştır” dedi Yaşayan en önemli fizikçilerden Stephen Hawking, evrenin neden var olduğunu açıklamak için hiçbir ilahi açıklamaya ihtiyaç duyulmadığını belirtti. The Times’ın Eureka dergisinde son kitabı Büyük Tasarım’dan (The Grand Design) alıntılanan kısmında Hawking; “Kütle çekim diye bir kanun olduğu için, evren kendini hiçbir şeyden yaratabilir ve yaratmıştır da. Hiçbir şeyin olmamasındansa bir şeylerin olmasının, evrenin ve bizim varolmamızın nedeni bu kendiliğinden oluştur” diyor ve ekliyor “Kıvılcımın çakılması ve evrenin işlemeye hazır olması için Tanrı’ya başvurmaya gerek yok.”Daha önceki kitaplarında yaptığı Tanrı göndermeleri nedeniyle sık sık başta evrim kuramı karşıtı yaradılışçılar olmak üzere dinci kesim tarafından alıntılanan Hawking geçtiğimiz Temmuz ayında Kanal 4’e yaptığı açıklamalarda “kişisel” bir Tanrı’nın varlığına inanmadığını söylemişti. “Asıl soru; evrenin başlayış şeklinin, bizim anlayamadığımız sebeplerden ötürü Tanrı tarafından seçilen mi yoksa bilimsel yasaların gerektirdiği bir yol mu olduğu. Ben cevabın ikincisi olduğuna inanıyorum. Eğer isterseniz bilimin yasalarına 'Tanrı' diyebilirsiniz ancak bu kişisel olarak tanışabileceğiniz, sorular sorabileceğiniz ve dua edebileceğiniz, olaylara müdahale eden kişisel bir Tanrı olmayacaktır. ”Einstein ne diyordu? Tanrısal göndermeleri nedeniyle sıkça dindar kesimlerce örnek gösterilen ve alıntılanan bir diğer bilim insanı olan Einstein da Hawking gibi kişisel bir Tanrı’ya inanmıyordu. Albert Einstein 17 Aralık 1952’de Beatrice Frohlich’e yazdığı mektupta “kişisel bir tanrı fikri bana garip, hatta safça geliyor” diye belirtmiş, 1953’te yine kendi el yazısıyla aldığı bir notta, “doğaya asla amaç veya hedef, veya antropomorfik olarak anlaşılabilecek herhangi bir özellik atfetmedim. Benim doğada gördüğüm şey, bizim ancak noksan bir şekilde kavrayabildiğimiz ve düşünen her insanı tevazuya sevk etmesi gereken muazzam bir yapıdır. Bu, mistisizmle hiç alakası olmayan gerçek manada bir iman duygusudur” demiştir.Einstein, 1954 yılı Mart ayında yazdığı mektupta ise açıkça şu paragrafa yer vermişti:“Dini kabullerim hakkında okuduklarınız elbette bir yalandan ibaret, sistematik olarak tekrar ettirilen bir yalan bu. Kişisel bir tanrıya inanmıyorum ve bunu asla saklamadım, hatta açıkça dile getirdim. İçimde dini olarak adlandırılabilecek bir şey varsa bu, bilimin açıklayabildiği haliyle evrenin yapısına karşı duyduğum sınırsız hayranlıktır. ”Big Bang ve kozmolojik argüman Stephen Hawking’in çalışmalarının ve söylemlerinin dinci kesim tarafından sürekli alıntılanmasının arkasında “kozmolojik argüman” ya da “ilk neden argümanı” olarak bilinen bir argüman yatmaktadır. Nedensellik ilkesinden çıkan bu argümana göre başlangıcı olan her olayın bir nedeni vardır. (Big Bang’i evrenin başlangıcını açıklayan teori olarak kabul edersek) Evrenin oluşumu Big Bang ile başladığına göre Big Bang’in de bir nedeni, tüm bunların başlatıcısı bir neden, dindarların yorumuyla “Tanrı” vardır. Bu mantığa göre bir olayın kendi kendine başladığını söylemek bir çelişkidir. Ancak bu argüman, mevzubahis ilk nedenin (Tanrı’nın) varlığına neyin neden olduğu sorusunu cevaplamaz ya da neden bu ilk hareketin bir nedene ihtiyacı olmadığına dair bir açıklama getirmez. Dolayısıyla evrenin kendiliğinden oluşmuş olamayacağı tezi savunulurken aynı mantık silsilesi içerisinde başka bir varlığın kendiliğinden varolmasından bahsedilir ve bu varlığın neden kural dışı olması gerektiğine dair mantıksal bir açıklama getirilmez. Açıklama yaparken kaçınılmaz olarak nedenselliğe başvurulmasının nedeni, gözlemlediğimiz olguların fiziksel bir nedene (Newton fiziğine) bağlı olarak gerçekleşmesidir. Ancak evrenin oluşumunu açıklarken kullanılan kuantum fiziğinin yasaları bu basit nedenselliğe gerek duymamaktadır. Dolayısıyla Stephen Hawking’in kuantum fiziği ile yaptığı gibi, evrenin oluşumu bir Tanrı’ya ihtiyaç duymadan açıklanabilirken, "Tanrı" argümanın kendi nedensiz varlığının açıklanamaz oluşu bu argümanı geçersiz kılmaktadır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
redbird Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2013 Nevermore? Açıkçası bir önceki yazın ile bu yazın arasında ki fark kafamı epey karıştırdı. Bir önceki yazıyı kim yazmış ve neden Hawking'i müslüman göstermiş? Diğer bir yandan bu yazı bir bilim adamı için mantığa daha yatkın gibi... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
persephone Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2013 hawking i ya da einstein ı müslüman etiketlemek ve bunun yalan olduğunu bilerek bunu yapmak kime ne kazandırırın yanıtı beni ilgilendirmez,ama einstein ın kendi yazılı açıklaması var bu konuda biliyorum ki bir agnostik olduğunu dile getiriyordu yanılmıyorsam..bu da hawking in kendi sesinden bir açıklama,3. bölümü ekledim sadece. : http://www.youtube.com/watch?v=7Ge8K5k_0K0 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ptahba Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2013 nevermore'un burada yaptığı her düşünceye ve inanışa eşit mesafede durmak. Kutluyorum inanın herkesin yapabileceği birşey değildir bu misal ben yapamam. Tanrı meselesine gelince yine idda ediyorum bir gün biz kendi evrenimizi yaratabilecek teknolojik olgunluğa eriştiğimizde (ki teorisine sahibiz teknolojisini geliştirmek lazım) o zaman biz de tanrılar olacağız yarattığımız evren için. Durum bu iken herşeye muktedir bir varlığa inanmak gerçekten garip geliyor insana. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Aun Yanıtlama zamanı: Şubat 5, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 5, 2013 iki aynı kütle ve aynı itme gücüne sahip maddeyi ayrışması için tetikleyecek hiç bir fizik kanunu yoktur eğer ki olsa idi bu günümüzde devam eder ve aynı evren en küçük yapı taşından ayrışmaya devam ederdi buda sabit olanı var etmezdi. onu tetikleyen şeye tanrı deniyor ki tanrı bunu kutsal kitaplarında evren bitişik idi biz onu ayırdık şeklinde açıklıyor. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
qbatman Yanıtlama zamanı: Şubat 5, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 5, 2013 yazıyı tam okumadım ama başlığı okuyunca Tanrı'nın olmak zorunda olduğunu düşündüm bir an. Ya bu dünyadan sonrası için bir cehennem lazım. Cennet de tribün gibi olmalı yani yanmasını istediğin kişileri izleyebildiğin biryer olmalı. Sırf bu yüzden hala Tanrı inancımı koruyorum. Adalet eğer bu dünyada değilse, illa ki başka yerde olmalı. Olmak zorunda. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ptahba Yanıtlama zamanı: Şubat 5, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 5, 2013 iki aynı kütle ve aynı itme gücüne sahip maddeyi ayrışması için tetikleyecek hiç bir fizik kanunu yoktur eğer ki olsa idi bu günümüzde devam eder ve aynı evren en küçük yapı taşından ayrışmaya devam ederdi buda sabit olanı var etmezdi. onu tetikleyen şeye tanrı deniyor ki tanrı bunu kutsal kitaplarında evren bitişik idi biz onu ayırdık şeklinde açıklıyor. Güzel ama eksik bir yaklaşım; 1. Hala mikro evrenler varolmaya devam ediyor olabilir bunu gözlemleyemiyor olmamız gerçekleşmediği anlamına gelmez. Ancak bildiğim kadarı ile henüz bu durumu ispatlayacak (matematiksel olarak) bir teori hatta bir hipotez bile yok. 2. Bizim evrenimizin bir test tüpünde kontrollü ortamda yaratılıp gözlemlenmediğini nereden biliyoruz? Daha önce defalarca yazdım gerek CERN gerek Fermilab gerekse de DARPA (bu biraz komplo teorisine giriyor yalnız) parçacık hızlandırıcılara boşuna milyar dolar gömmüyorlar amaçları sadece Higgs bozonunu gözlemlemek değil insanoğlu tanrı olmanın eşiğinde duruyor kabul etsekte etmesekte bugün değil belki 1000 yıl sonra ama bu deneyler insanlığın 1. Evrendeki boyutlar arasında yolculuğunun, 2. Kararlı, yönü ve akışı kontrol edilebilir solucan delikleri (wormhole) yaratarak uzayda çok uzak mesafelere seyahati 3. Nihayetinde kararlı, kontrol edilebilir bir evrenin yaratılması gelişmelerini başlatan deneyler olarak anılacaklar birkaç yüzyıl sonra. Resmen tarihe tanıklık ediyoruz. Kimsenin dini inanışına dil uzatmam kesinlikle ama insanoğlu er ya da geç tanrıların arasında hakettiği yeri alacak ben buna inanıyorum kişisel olarak, teknoloji bizi nereye getirecek bilmiyorum belki insanlık denen değerleri kaybederek bambaşka varlıklar oloacağız ama tanrıların yanında hakettiğimiz yeri alacağız buna inanıyorum ben. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Şubat 5, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 5, 2013 İki kesim de net bir kanıtı olmadığı gözle görmediği şeylere inanıyor (fikirler teoriler) İki tarafın da haharetli savunucuları benim için birer radikaldir Bunların haricinde bence iki görüş için (tanrı vardır - tanrı yoktur ) de asıl önemli olan String teorisinin tamamen bitip ispatlanması olucaktır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ptahba Yanıtlama zamanı: Şubat 5, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 5, 2013 string teori tamamen bitip ispatlanmaktan çok uzak geçtim sicim teorisini o artık çok basit kaldı zaten önümüzde bambaşka bir teori var sicim teorisini içine alan bir dev teoriden bahsediyorum Hawking'in M theory (mother of all theories biliminsanlarının deyimi ile) ya da herşeyin teorisi diyebiliriz. O kadar gelişmiş bir teori ki biliminsanları anlayabilmek için apayrı bir matematiksel dil geliştirmenin geretiğini savunuyorlar. Einstein'ın özel görelilik teorisi ancak Merkürün kaotik yörüngesi gözlemlenebildiğinde ispatlanabildi o zamana kadar Newton'un çekim yasaları net doğru kabul ediliyordu. Görüyorsunuz ya sicim teorisinin tam ispatı'da bir anlam ifade etmez 3-4 yüzyıl sonra çürütülemeyeceğini bilemezsiniz. Bakın Kuantum fizik 1920'lerden beri hayatımızda ama şimdilerde CERN sayesinde popüler olup insanlarca bilinmeye başlandı. Dinin aksine bilim kesinliğin dışında durur. 2+2'nin 4 etmesi bile özel durumlarda geçerliliğini yitirir. Her zaman koşullara bağlı son derece değişken bir evrende kesinlik arayamazsınız bu yüzden dinin kesinliği beni iter. Gelelim radikal görüşünüze bakın; Size göre radikal olabilirim ama bir yanlışınızı düzeltmem gerekiyor gözümle görmediğim şeye inanıyor değilim sizin görmemeniz (görememeniz) benim göremediğim anlamına gelmiyor, sizin aksinize ben matematikle görebiliyorum ki bu bu durumda radikal yaftanızı kabul etmediğimi belirtmek isterim. Dine inanan dostlarımda sıklıkla bana sen etrafındaki mucizeleri göremiyorsun biz bunlarda tanrıyı görüyoruz derler. Benim göremiyor olmam onları yaftalamamı gerektirmez öyle değil mi? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Şubat 5, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 5, 2013 string - m teorisi - herşeyin teorisi bu isimler veriliyor o teoriye evet. 3 leme kitap olarak ardından da belgeseli çekişlerek görsel olarak bulabilirsin. (ama harbiden bahsettiğin bambaşka bir teori ve aynı ada sahipse bunu bilemem neden olmasın) Kusura bakma ama harbi radikalsin körü körüne bağlanmak diyoruz biz buna. Radikal olmasan zaten açıklama yapma gereği duymazdın Farkettiysen bilim doğru ya da Tanrı demiyorum.Her şey mümkün. Sakın yanlış anlama beni niyetim sizi tartışmanın içerisine çekmek değil. Sadece her şey mümkündür. Bunu unutmayın Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ptahba Yanıtlama zamanı: Şubat 5, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 5, 2013 hayır tam tersine düzeyli tartışmaları çok severim üstelikbildiklerimin sorgulanması beni memnun eder çünkü bu sayede ileriye yol alırız. String teori ile M teori birbirinden farklı teoriler çıkış noktanız farklı Sicim teorisi biri diğeri herşeyin teorisi isimleri bile farklı. Teoriler birbirinden farklı sicim teorisi m toerinin temeli gibi kabul edilebilir çok zorlarsak. Bu arada ben zaten herşeyin mümkün olduğunu düşünüyorum sadece bu mümkünler içerisinde herşeye muktedir bir tanrıya benim düşünce sistematiğim açısından yer yok diyorum. Hala yaftanızı kabul etmez durumdayım Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Aun Yanıtlama zamanı: Şubat 5, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 5, 2013 Güzel ama eksik bir yaklaşım; 1. Hala mikro evrenler varolmaya devam ediyor olabilir bunu gözlemleyemiyor olmamız gerçekleşmediği anlamına gelmez. Ancak bildiğim kadarı ile henüz bu durumu ispatlayacak (matematiksel olarak) bir teori hatta bir hipotez bile yok. 2. Bizim evrenimizin bir test tüpünde kontrollü ortamda yaratılıp gözlemlenmediğini nereden biliyoruz? Daha önce defalarca yazdım gerek CERN gerek Fermilab gerekse de DARPA (bu biraz komplo teorisine giriyor yalnız) parçacık hızlandırıcılara boşuna milyar dolar gömmüyorlar amaçları sadece Higgs bozonunu gözlemlemek değil insanoğlu tanrı olmanın eşiğinde duruyor kabul etsekte etmesekte bugün değil belki 1000 yıl sonra ama bu deneyler insanlığın 1. Evrendeki boyutlar arasında yolculuğunun, 2. Kararlı, yönü ve akışı kontrol edilebilir solucan delikleri (wormhole) yaratarak uzayda çok uzak mesafelere seyahati 3. Nihayetinde kararlı, kontrol edilebilir bir evrenin yaratılması gelişmelerini başlatan deneyler olarak anılacaklar birkaç yüzyıl sonra. Resmen tarihe tanıklık ediyoruz. Kimsenin dini inanışına dil uzatmam kesinlikle ama insanoğlu er ya da geç tanrıların arasında hakettiği yeri alacak ben buna inanıyorum kişisel olarak, teknoloji bizi nereye getirecek bilmiyorum belki insanlık denen değerleri kaybederek bambaşka varlıklar oloacağız ama tanrıların yanında hakettiğimiz yeri alacağız buna inanıyorum ben. Üstadım tanrı evren yaratamazsınız evren var etmeniz imkansızdır demez maddesel herşey birbirinden kopya ile var edilebilir.Fakat hiç kimse bir bilinç var edemez.Yeni bir evren oluşturma teknolojisine gelen bilim ne yazık ki bir insanı embriyo iken rahim vb. durumları yaşamadan büyültüp,insan halini aldıramıyor.Veya tanrının kendi kitaplarında 'biz yoktan var ettik, bitişikken ayırdık' sözlerinde anlattığı gibi ayrışmanın yapılacağı maddeyi yoktan var edemiyorlar.Şimdi bilim bunları halen yapamıyorken ve bunları yapan güce Tanrı deniyorken tanrıya ihtiyaç yoktur diyen kimdir? Bilim bunlarıda aşar ve tanrı nın kitaplarından kendiyle ilgili anlattığı özelliklerin hepsini 1 insanın başardığını görürsem veya çok çok ileri bir zamanda bunu gören olursa o zaman şu denir 'Tanrı yoktur.Tanrıya ihtiyaç yoktur' fakat henüz bunların kararını vermek için çoook erken. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.