Jump to content

Oğuz Kağan Ve Zülkarneyn


MALCOLMX

Önerilen Mesajlar

Kur'an'da bahsi geçen âyetler

 

 

  • Bir de sana Zülkarneyn hakkında soru soruyorlar. De ki: “Size ondan bir anı okuyacağım.”

  • Biz onu yeryüzünde kudret sahibi kıldık ve kendisine her konuda bir yol verdik.
  • O da bir yol tuttu.
  • Güneşin battığı yere varınca, onu siyah balçıklı bir su gözesinde batar buldu. Orada bir kavim gördü. “Ey Zülkarneyn! Ya cezalandırırsın ya da haklarında iyilik yolunu tutarsın” dedik.
  • Zülkarneyn, “Her kim zulmederse, biz onu cezalandıracağız. Sonra o Rabbine döndürülür. O da kendisini görülmedik bir azaba uğratır” dedi.
  • “Her kim de iman eder ve salih amel işlerse ona mükafat olarak daha güzeli var. O'na emrimizden kolay olanı söyleyeceğiz.”
  • Sonra yine bir yol tuttu.
  • Güneşin doğduğu yere ulaşınca onu, kendileriyle güneş arasına örtü koymadığımız bir halk üzerine doğar buldu.
  • İşte böyle. Şüphesiz biz onun yanındakileri ilmimizle kuşatmışızdır.
  • Sonra yine bir yol tuttu.
  • İki dağ arasına ulaşınca, bunların önünde, neredeyse hiçbir sözü anlamayan bir halk buldu.
  • Dediler ki: “Ey Zülkarneyn! Yecüc ve Mecüc yeryüzünde bozgunculuk yapmaktadırlar. Onlarla bizim aramıza bir engel yapman karşılığında sana bir vergi verelim mi?”
  • Zülkarneyn, “Rabbimin bana verdiği daha hayırlıdır. Şimdi siz bana gücünüzle yardım edin de, sizinle onların arasına sağlam bir engel yapayım” dedi.
  • “Bana demir madeni getirin” dedi. İki yamacın arasındaki boşluğu bir hizaya getirince “körükleyin!” dedi. Demiri eritip kor yapınca da, “Bana erimiş bakır getirin, bunun üzerine boşaltayım” dedi.
  • Artık onu ne aşabildiler, ne de delebildiler.
  • Zülkarneyn, “Bu, Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin vaadi gelince onu yerle bir eder. Rabbimin vaadi gerçektir” dedi.(18: 83-98 )

 

Orhun Yazıtları

 

Ben Türk Bilge Kağan; doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına kadar, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar hep milletler bana bağlıdır. Bunca milleti hep düzene soktum, ilerlettim. Doğuya ordu sevk ettim. Bunca yerlere gittim

Tanrı (Tengri) yardım ettiği için milletime; gözle görülmeyen, kulakla işitilmeyen yerler kazandırdım. Tanrı buyruğu olduğu için, Devletli olduğum için size Kağan oldum. Tanrı yardım ettiği için dört yöndeki milleti derleyip topladım.

Ey Türk Milleti; Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe, ilini, töreni kim bozabilir? Ey Türk Milleti, titre ve kendine dön!

Gittiğim yerlerde güneşin kavurduğu, güneşin battığı son millete gittim. Onların arasında hüküm verdim. Sonra dünyanın öbür ucuna, güneşin doğduğu yere vardım. Orada bulduğum milleti boyunduruğum altına aldım. Birbirileriyle olan çekişmelerine son verdim. Ordumla Tengri buyruğu olarak adalet getirdim. Tengri buyruğu olarak bunları yaptım…

 

 

 

 

 

Kelime anlamı olarak zülkarneyn “çift boynuzlu-çift zamanlı” anlamına gelmektedir.Burada “Zül” bir iyelik ekidir. “Sahibi” anlamını vermektedir. Karn, boynuz; Karneyn ise, çift boynuz demektir. Buna göre Zülkarneyn, “Çift boynuz sahibi” anlamına gelmektedir.

 

http://tarihturklerdebaslar.files.wordpress.com/2011/11/zulkarneyn5.jpg?w=497

Peki bu boynuz sembolü nedir? Bu boynuz, zaman gezmenliğinde kullanılan karadelik türünü ifade eder. Bazen iki karadelik bir çift boynuz oluşturacak biçim alırlar. Bu iki boynuzun uçları birbirine oldukça yakındır. (25 İnc) Aradaki kirişten zaman sıçraması yapılmakta, zamanda ileri ve geri gidilmektedir. Her zaman gezmeni, geçmişte de gelecekte de bulunabildiği için, Hans tarafından “Çift Zamanlı” olarak adlandırılmaktadır. Dolayısı ile her çift zamanlı, aynı zamanda Zülkarneyn’dir.

http://tarihturklerdebaslar.files.wordpress.com/2011/11/zulkarneyn.jpg?w=497

Kur’an’da sözü edilen Zülkarneyn’i her ne kadar bir şahıs ismi olarak anlamağa koşullandırılmışsak da aslında o bir insanın adı değil, iki boynuz arasındaki kiriş zamanda gidip gelebilenlere özgü bir lâkaptır!

Zülkarneyn aslında oldukça eski ve mitolojilerde bile kendini gösteren bir semboldür. Örneğin, Vikingler neden öyle bir boynuz seçmişlerdir kendilerine? “Thule Quanaak” nedir? Thule, “Zul”; Quanaak da “Karn” karşılığıdır. Ve bu bir gizli öğreti örgütünün adıdır. Zig-Zag ekibi de bir zamanlar o örgütle birlikte çalışmış ama örgütü Masonlar ele geçirince yollarını ayırmışlardır.

gelelim zülkarneyn peygamber’in türklüğüne…

orhun kitabelerinde geçen;

 

Ben Türk Bilge Kağan; doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına kadar, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar hep milletler bana bağlıdır. Bunca milleti hep düzene soktum, ilerlettim. Doğuya ordu sevk ettim. Bunca yerlere gittim

Tanrı (Tengri) yardım ettiği için milletime; gözle görülmeyen, kulakla işitilmeyen yerler kazandırdım. Tanrı buyruğu olduğu için, Devletli olduğum için size Kağan oldum. Tanrı yardım ettiği için dört yöndeki milleti derleyip topladım.

 

Ey Türk Milleti; Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe, ilini, töreni kim bozabilir? Ey Türk Milleti, titre ve kendine dön!

Gittiğim yerlerde güneşin kavurduğu, güneşin battığı son millete gittim. Onların arasında hüküm verdim. Sonra dünyanın öbür ucuna, güneşin doğduğu yere vardım. Orada bulduğum milleti boyunduruğum altına aldım. Birbirileriyle olan çekişmelerine son verdim. Ordumla Tengri buyruğu olarak adalet getirdim. Tengri buyruğu olarak bunları yaptım…

 

 

bilge kağan sözleri ile kuran-ı kerimde geçen kehf suresinde;

 

Kehf Suresi 86. Ayet: NiHAYET GÜNEŞiN BATTIĞI YERE VARINCA, ONU KARA BiR BALÇIKTA BATAR BULDU. ONUN YANINDA (ORADA) BiR KAVME RASTLADI. BUNUN ÜZERiNE BiZ: EY ZÜLKARNEYN! ONLARA YA AZAP EDECEK VEYA HAKLARINDA iYiLiK ETME YOLUNU SEÇECEKSiN, DEDiK.

ve Kehf Suresi 90. Ayet: NiHAYET GÜNEŞiN DOĞDUĞU YERE ULAŞINCA, ONU ÖYLE BiR KAViM ÜZERiNE DOĞAR BULDU Ki, ONLAR iÇiN GÜNEŞE KARŞI BiR ÖRTÜ YAPMAMIŞTIK.

 

bahsedilen hz zulkarneyn’in aynı kişiler olması ihtimali çok yüksektir.

 

kuran-ı kerim’de anlatılan hz zulkarneyn’in özelliklerini incelediğimizde en göze çarpan özellikleri;

büyük bir orduya sahip olması, kendisinin büyük bir komutan olması, ordusuyla tüm dünyayı gezmesi ve Allah’ın emri ile gittiği her yere iyilik, adalet ayrıca Allah bilgisi ve töre götürmesidir.

zulkarneyn peygamber’in aslında bilge kağan olduğu kaçınılmaz ve bilerek ve istenerek bariz bir şekilde gizlenmeye çalışılan bir sırdır.

 

Şimdi burada kitâbelerle ilgili bilgilere bir göz atalım:

http://www.netpano.com/uploads/media/3.jpg

Orhun Kitâbeleri'nin üzerindeki bilgilerin benzerlerine M.Ö 4000'li yıllara ait taşlarda silinmiş bir şeklide rastlandı.

Bu bilgiler, taşların üzerinde eskidikçe, asırlar boyunca başka taşlara aktarılarak günümüze kadar -bir kısmı- gelmiştir. Buradaki bilgiler binlerce yıllık bilgilerdir. Aktarılarak günümüze kadar gelmiştir. Yani sanıldığı gibi, buradaki bilgiler, yazıtların dikildiği tarihe ait değildir. Örnek verecek olursak; Kur'an-ı Kerim 1400 yıl önce kağıda yazıldı diyelim.2000'li yıllarda da dijital bilgisayara aktarıldı.Yani buradaki bilgiler, 1400 yıl öncesine aittir, günümüze değil.

 

Zülkarneyn’in Kimliği Problemi

 

Kur'an'ın Kehf Suresi'nin Orhun Yazıtları ile olan birebir benzerliğine dayanarak Zülkarneyn'in Bilge Kağan veya antik çağda yaşamış bir başka Türk komutan veya Oğuz Kağan olduğu da iddia edilir. Türk efsanelerinde Türk hakanının gökten bir ağaç kovuğuna inen kızlarla evlenmesi, Türk adı ile kurulan ilk devletin uzayla ilgili bir ad ile kurulması ("Gök"türkler), bir efsanede dağa bakır dökülerek kapatılması ve bir müddet sonra körüklerle eritilmesi ve yolun tekrar açılması, kadim Orta Doğu kazılarında şaşırtıcı şekilde bu kültüre ait izlerin bulunması, Muhammed'den nakledilen hadislerin bulunması gibi hususlar bu son iddiayı güçlendirmektedir.

 

 

Zülkarneyn karakterini, kelime anlamının çift boynuz sahibi olması nedeniyle (çift boynuzlu miğfer takan) Büyük İskender'e veya Ebu'l Kelam Azad, Muhammed Hüseyin Tabatabaî ve Nasir Mekarim Şirazi gibi tefsir alimleri tarafından Büyük Kiros'a atfedilir.

 

 

Kur'anda kimlik tanımı flu çizgilerle yapılmış efsanevi bir komutan veya kral olduğu anlaşılan Zülkarneyn’in demir işlemeyi bildiği göz önüne alındığında Demir Çağından sonra yaşadığı anlaşılır. Sınırları doğu ve batıda, olabilecek en geniş noktalara ulaşan bir devlet veya hükümranlığın başını temsil ediyor. Başarılarının büyüklüğü kendisini Tanrı’nın desteklediği efsanesinin yerleşmesine yol açıyor. Başındaki -savaşlarda kullandığı çift boynuzlu- kaska atfen Zülkarneyn (çift boynuzlu) ifadesi kullanılıyor. Hikâyenin buraya kadarki kısmı Büyük İskender ile uyumlu gözüküyor ve Kuran [[|tefsir|yorum]]cularının çoğu Zülkarneyn’in İskender olduğu sonucuna ulaşıyorlar. Ancak hikâyenin diğer parçaları başka coğrafyalardan derlenmiş unsurlardan oluşuyor. İskender’in demir kitleleri ile inşa ettiği set Zülkarneyn Seddi/(Çin seddi) ise Seddi inşa edenin kimliği, seddin harcı ve kimlere karşı (Yecüc ve Mecüc) yapıldığı göz önüne alındığında yorumcularda kafa karışıklığı meydana getiriyor ve İskender için sonu olmayan kimlik arayışlarına hatta O'nun Muhammed'in kendisi olduğu iddialarına yol açıyor.

 

 

Yorumlarında çağdaş unsurları kullanan bazı modernist yorumcular ise O'nun gezegenler arası seyahat yapabilen bir zaman yolcusu olduğunu ileri sürmekten çekinmezler.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...