Jump to content

Uzaylılar Hakkında Bilmediklerimiz(gerçek UFO hikayeleri)


thenightmare

Önerilen Mesajlar

Gerçek UFO Hikayeleri.

 

Polis Schirmer Olayı

"Yine geleceğiz ve evreni göreceksin"

 

Tarih 3 Aralık 1967. Yer, ABD Nebraska Ashland. Polis memuru Herbert Schirmer rutin gece görevini tamamlamak üzere, anayoldan kente doğru gidiyor. Saat 02:30 civarında yolun kenarında ışıklar görüyor ve bir romörk olduğunu düşünüyor. Bakmak için arabasını o yana doğru sürüyor ama ışıkların birden göğe yükselerek kaybolduklarını görüyor. Saat 03:00´de polis istasyonuna dönüyor ve görev defterine; "6 ile 63 no´lu yolların birleştiği kavşakta bir uçan daire gördüm, ister inanın, isten inanmayın" diye yazıyor. Sonra evine gidiyor ve yatıyor ama sabahleyin şiddetli bir ağrısı ve boynunun yanında nedenini bilmediği kırmızı bir lekeyle uyanıyor. Schirmer önceleri pek telaşlanmıyor, olayı unutuyor ve birkaç gün içinde de leke kayboluyor ve başağrısı azalıp yok oluyor. Schirmer kısa bir zaman sonra Polis Şefi oluyor, daha önce Deniz Kuvvetleri´nde görev yaptığı ve önemli bir Hava Kuvvetleri subayının oğlu olduğu için kimse onun bir UFO´cu veya bir fanatik olduğu düşünmüyor. Şef olduktan iki ay sonra görevinden istifa ediyor. UFO gördüğünü hatırlamıyor buna karşın çok şiddetli baş ağrılarını hatırlıyor ve işine konsantre olmakta zorlandığı için görevini yapamadığını söylüyor.

 

http://img228.imageshack.us/img228/7222/560vavn4.jpg

 

Gerçek hipnoz altında ortaya çıkıyor.

 

UFO´ları araştıran Condon Komitesi Schirmer Olayı´nı duyunca bir hazırlık soruşturması başlatıyor. Yazdığı yazıyı hatırlayamadığı için kendisine hipnotik regresyon yani uyutarak geriye döndürme seansı teklif ediliyor, Schirmer, kabul ediyor ve seans esnasında olay ortaya çıkıyor; Schirmer yol kenarında ışıklara bakmak için durduğunda ışıklı cisim ona doğru gelmiş ve otomobilinin yanına inmiş. Schirmer, olayı kıpırdamadan izlerken cismin içinden insanımsılar çıkmış ve yaklaşmışlar. Bir tanesinin gözlerinden fışkıran bir ışık arabaya vurunca, arabanın içi yeşilimsi bir gazla dolmuş. Schirmer, silahını çekmeyi düşünmüş ama nedense bunu yapmamış ve aksine yanındaki pencereyi iyice açmış. Sonra yaratıklardan birisi elini uzatıp, Schirmer´i boynundan tutmuş ve sonra kendisini arabanın dışında bulmuş. O anda kafasının içinde "Sen bu yerin gözetleyici misin?" diye soran bir ses duymuş ama Schirmer cevap verememiş. Ses devam etmiş; "Bir uzay aracına hiç ateş ettin mi?" demiş, o zaman Schirmer, "Hayır efendim" demiş. Sonra Schirmer´i bırakmış ve aracına geri dönmüş.

 

http://www.resimsakla.com/data/media/443/uzayli_kadin.jpg

 

Düşman değildiler...

 

Schirmer, hipnoz altında yaratıkların boyunu 120-130 cm olarak tanımladı, başlarının insanlara göre daha uzun ve dar olduğunu söylerken, derilerinin gri-beyaz, burunlarının çok düz, ağızlarının bir yarık gibi olduğunu ve ağzın hiç hareket etmediğini belirtiyordu. Yaratıkların gözleri oval ama çok büyük değildi, gözlerini kırpmıyorlardı. Giysileri gümüş grisiydi ve vücutlarına yapışıktı, başlarının sağ tarafında antene benzer bir çıkıntı vardı. Göğüslerinin sağ tarafında ise kanatlı bir yılana benzer bir amblem görmüştü. Hipnoz altında yaptığı çizimlerde Schirmer´in çizdiği yaratıkların insana çok benzediği ve çok bilinen "Griler" denen uzaylı tipine pek benzemediği görüldü. Griler, genelde kaçırma olaylarında görülüyorlardı. Olayın devamı da vardı; sonraki 15 dakika içinde Schirmer, telepatik sesler duymuştu. Çevresinde daha küçük bir aracın uçtuğunu sannmıştı, yaratıklar uzun zamandan beri insan ırkını izlediklerini ve adına "Üreme Analiz Programı" dedikleri bir proje ile meşguldular. Dediklerine göre, rasgele insanlar seçiyorlar ve örnekler alıyorlardı. Güvencede kalmak istiyorlardı, Schirmer onların bizleri kendi varlıklarına karşı tehlike olarak gördüklerini söylüyordu. Düşmanca davranmamışlardı ama olanları hatırlamayacağını ve onu yine ziyaret edeceklerini söylemişlerdi. Schirmer´e "Unutma Gözetleyici, yine geleceğiz ve birgün evreni göreceksin." demişlerdi.

 

Herbert Schirmer aracına döndükten sonra uzay cismi uçup gitti. Boynundaki leke, yaratığın ona dokunduğu yerdi. Hipnoz altında herşeyi hatırladıktan sonra bir daha polislik yapmadı. Kuşkusuz 3 Aralık 1967´den sonra Schirmer´in yaşamı tümüyle değişmişti ve o artık eski Schirmer değildi. Şimdi özel bir işte çalışıyor ve bekliyor. Neyi mi? Evreni göreceği günü.

 

http://img.blogcu.com/uploads/gizemliuzay_uzayli1.jpg

 

Demiryolunda dev UFO.!

 

Aralık 1997´de çok büyük bir UFO´nun Kuzey Avustralya´daki bir demiryolu yük istasyonunun yakınına indiği bildirildi. UFO´yu, istasyonda yükleme yapan tüm işçiler gördüler. Olayın geçtiği yer, Queensland Eyaleti, Kajabbi Bölgesi, istasyon Brisbane ile Isa Dağı arasındaki tren hattının üzerinde ve Brisbane´in 1936 km. kuzeybatısında. Yük trenine yükleme yapan işçiler gök cismini "Dev bir bina" ya benzettiler. Bir tanık; "Şeffaf bir şeydi, pas renginde kahverengiydi, büyüklüğü bana göre bir tren dizisi kadar vardı." diyordu. Ortalama bir trenin uzunluğu 300 metredir. UFO yere inmiş gibiydi ama temas gerçekleşmemişti. İşçiler olay sırasında çıngıraklı yılan takırdamasına benzettikleri bir ses duymuşlardı ve bazıları; "Böyle birşeyi yaşam boyu görmedik." diyorlardı. Kuzey Queensland´da yaşayan ilkel yerli kabileler yani Aborginler, efsanelerinde de yer alan "Min Min Işıkları" dedikleri garip gök cisimlerinden sürekli söz etmektedirler.

 

http://1.bp.blogspot.com/_5XB4tFKoGIc/TMK1uDScdwI/AAAAAAAAAMI/Scf1pA-DGno/s1600/ufo.jpg

 

Zaman Kaybı ve UFO akrobasisi.

 

ki grup tanık 19 Şubat 1998´de, New Jersey, Toms Irmağı´nda UFO gördüklerini söylediler. Grubun birisi. zaman kaybına uğradıklarını belirtiyordu. Olay yeri New York´un 160 km. güneyi idi. O gün, saat 10:00´da etfaiyeci Bob Moorie ve arkadaşı George Pazzinski, 37 no´lu yolda arabaları ile gidiyorlardı, bölge çam ormanlarından oluşmaktadır, daha kısa olan bir yan yola sapmaya karar verdiler, tam yola girdiklerinde araba sallanmaya ve savrulmaya başladı, birden önlerinde koca bir cisim belirince, zorlukla frenlere asılan George arabayı durdurdu, çarpmaktan son anda kurtulmuşlardı. Yolun ortasında tabak şeklinde, üç bacaklı bir araç duruyordu. Kayarak durdukları yerle cisim arasında en fazla on metre vardı. Sabit bakışlarla ikisi de cismi bir dakika kadar ses çıkarmadan izlediler ve Bob sordu; "Gördüğümü görüyor musun?", George cevap verdi; "Eğer bir uçan daire görüyorsan, ben de görüyorum." Birden paniğe giren George haykırarak; "Bu cehennem olası yerden gidelim" diyerek arabayı geri vitese taktı, gazı sonuna kadar kökledi, arabayı çevirerek geri dönmeye çalışırken, birden durdu ve arabayı da durdurdu. Sabit bakışlarla bakarken, Bob gitmeleri için ısrar ediyordu. Sonra George arabayı çevirdi ve hiç durmadan ve konuşmadan araba sürerek doğrudan eve gittiler ama Bob´un evine yaklaştıklarında inanamadıkları bir şeyi fark ettiler. Gün batıyordu ve saat altıyı çeyrek geçiyordu oysa en fazla bir saat araba sürmüşlerdi. Aradaki saatlere ne olmuştu? Daha sonraki günlerde, UFO´nun ayaklarının arasında yere inik bir merdiven bulunduğunu, üzerinde hiçbir işaret olmadığını ve cismin mat aleminyum renginde olduğunu anımsadılar. Bob ve George´un saat 11:00 ile akşamüstü 05:00 arasındaki anıları yok oldu. Bu altı saati hiç anımsamıyorlar.

 

Aynı gün öğleden sonra 04:30 sıralarında Ellis Smith, yanındaki dokuz yaşındaki oğlu ve beş yaşındaki kızıyla beraber Toms Irmağı üzerindeki bir UFO´nun akrobatik hareketlerini izledi. Smith şöyle anlatıyor; "Sinemadan çıkmıştık ve arabamı Toms Irmağı´na doğru sürüyordum, güneybatıya doğru, 40-45 derece ufuk doğrultusunda çok parlak beyaz bir ışık gördüm. Gök çok berraktı ama ben ışığın nereden geldiğini görememiştim. Önce özel bir hava aracı sandım ama benzemiyordu, bir ara üzerimize bir kıtalararası roket atılmış olabileceğini düşündüm ama cisim birden yavaşladı, neredeyse gökte asılı gibiydi, çok yavaş olarak yükseliyordu. Üç dakika kadar böyle devam ederek, bir J harfi hareketi oluşturdu, parlaklığı gittikçe artıyor, sanki boyutu değişiyordu, sisli veya dumanlı bir ışığın içinde katı bir cismin bulunduğunu fark edebileceğim kadar büyümüştu." Tanık UFO´nun aynı hareketi altı kez yaptığını ama her hareketin süresinin değiştiğini ve sonuncusunun en fazla 30 saniye sürdüğünü belirtiyor. UFO, bu hareketlerin ardından yine yavaşlamış ve tabaksı şekli daha belirginleşirken parlaklığı daha da artmış sonra bir top şekline dönüşürken, çevresinde yoğunlaşan sisin içinde birden yok olmuş.

 

http://1.bp.blogspot.com/-7a6EUvxAwXY/UGGL6GAkZoI/AAAAAAAAB5c/2JRNdEz2tJk/s1600/uzayli2.jpg

 

Köpek UFO´ların geldiğini haber veriyor.

 

21 Şubat 1988´de sabah saat 09:00 civarında Adam Tanner ve köpeği Kala Colorado, Longment kentindeki evlerinin yakınında caddede yürüyorlardı. Adam anlatıyor; "Köpeğimi gezdiriyordum, Kala çimenliğe doğru koştu ve çağırmama rağmen geri gelmedi. Yere oturdu ve göğe doğru bakarak ağlar gibi inlemeye başladı. Nereye baktığını merak ettim, çimenliğin üzerinde ve hemen ardındaki evimin tepesinde alev gibi titreşen beş veya altı tane portakal renkli ışıklar gördüm. Sonra birden ikiye ayrıldılar ve V şeklinde açılarak yükseli; kayboldular. Heyecanla eve gidip karıma anlattım dışarı çıkıp beraber yine baktık ama gitmişlerdi, yanıma kameramı alıp birkaç gün bekledim ama gelmediler. Herhalde en fazla 30 saniye görebilmiştim, portakal renkli ışıklar göz kırpıyorlardı, ne gördügümü bilmiyorum ama bu ışıkların bildiğimiz uçan araçlarla hiç ilgisi olmadığına eminim. Eğer bu bütün bir araçsa, herhalde 7000 metre yükseklikteydi ama dedim ya ne gördüğümü bilmiyorum ve böyle bir şeyi ömrümde hiç görmedim."

 

http://www.veterinerara.com/wp-content/uploads/2010/04/kopek-bakimi.jpg

 

Gece ziyaretçisinin amacı neydi?

 

Yine Avustralya´dayız. Yer, Batı Avustralya, Fremantle kenti. Tarih 1 Şubat 1998, saat geceyarısı 02:30. Rowena Judd evinde uyuyor. Olayı kendisinden dinleyelim; "Birden uyandım, yatak odamın kapısının önünde birisi vardı, insanımsı bir şekildi, karanlıktı ama içinden yayılan çok hafif bir ışık görüyordum ve yüzü belirsizdi. Sonra birden kayboldu. Korkuyla yataktan fırladım, yandaki odadaki kardeşimi uyandırdım, tüm evi aradık, hiç kimse yoktu ve her yer sıkı sıkı kapalıydı." İki hafta sonra 15 Şubat´ta bu kez Judd´un evinin üzerinde parlak bir ışık belirdi, bir vızıltı sesi çıkarıyordu, tüm ev aydınlandı. 22 Şubat´ta gece 12:25 sıralarında Perth yakınındaki Karangi´de, üç adet parlak portakal renkli ışığın güneybatıya doğru gittikleri rapor edildi. Işıklar yavaş ve üçgen şeklinde uçuyorlardı sonra yükselerek dikey bir form oluşturdular, derken birisinin ışığı beyaza dönüştü ve doğrudan yere yöneldiğinde üçü birden kayboldular. Yaklaşık olarak gözlem yerinden bir km. uzaklıktaydılar.

 

http://www.aliensthetruth.com/images/sightings/nightvisitors5.jpg

 

Alıntıdır.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Merhaba paylaşım için teşekkür ederim.Siyah giyen adamlar diye bir belgesel var.Rus yapımı bir belgesel ve Rus başbakanın ve devletinin desteğini almış bir belgeseldir.Uzaylılar hakkında yaşanan olayları anlatmaktadır.İzlemeyen arkadaşlar için ve uzaylının gerçekde varolup olmadığı konusunda düşünen arkadaşlar için gerçekten düşüncelerinizi alt üst edecek bir belgesel olarak adlandırıyorum herkeze tavsiye ederim.Siyah giyen adamlar(film değil belgesel)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Merhaba paylaşım için teşekkür ederim.Siyah giyen adamlar diye bir belgesel var.Rus yapımı bir belgesel ve Rus başbakanın ve devletinin desteğini almış bir belgeseldir.Uzaylılar hakkında yaşanan olayları anlatmaktadır.İzlemeyen arkadaşlar için ve uzaylının gerçekde varolup olmadığı konusunda düşünen arkadaşlar için gerçekten düşüncelerinizi alt üst edecek bir belgesel olarak adlandırıyorum herkeze tavsiye ederim.Siyah giyen adamlar(film değil belgesel)

www.youtube.com/watch?v=VmOiANfKfeU

Galiba söylediğiniz belgesel bu.İzledim ve gerçekten dediğiniz gibi.Tavsiye ettiğiniz için teşekkür ederim:)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Rica ederim bahsettiğim belgesel o.Rusya başbakanı bir açıklamasınıda burda belirtmek isterim.

 

Rusya: Uzaylıların Yeryüzünde Olduğunu Açıklayın

 

Rusya Başbakanı Medvedev, Dünya Ekonomi Forumu'nda insanlığın tarihi açısından önemli bir açıklamaya imzasını attı. Medvedev, eğer Amerika bu hafta içerisinde dünya dışı varlıkların yeryüzünde olduğunu söylemezse, kendilerinin söyleyeceğini belirtti.

 

Her yıl Davos'ta yapılan ekonomi Forumu'na 50'den fazla dünya lideri katılmakta. Bu seneki forumun 2013 gündeminde ise "Doğa'nın X faktörleri" ve bu gündemin altında "Uzaylı yaşamın keşfedilişi" başlığı bulunmakta, bu başlığın açıklaması ise şöyle;

 

"Dünyadışı yaşamın keşfedilişi insanların inanç sistemlerinde psikolojik sonuçlar doğurabilir"

 

7 Aralık 2012'de Medvedev ile Moskova'da yapılan bir röportajda mikrofonunun kapandığını sanan başbakan, bir gazetecinin şu sorusuna şöyle cevap vermişti;

 

"Rusya'nın nükleer gücünü harekete geçiren çanta başbakanlara teslim edildiğinde dünya dışı yaşamla ilgili bilgiler de veriliyor mu?"

 

"Nükleer bilgileri içeren çanta ile birlikte hükümetin gizli dosyalarını içeren bir dosya veriliyor. Bu dosya gezegenimizi ziyaret eden dünya dışı varlıklarla ilgili bilgiler içeriyor. Bununla birlikte Rusya topraklarında yaşayan dünyadışı varlıkları kontrol eden çok gizli hükümet birimlerimizin raporları da verilmekte. Konuyla ilgili daha fazla bilgiyi "Siyah Giyen Adamlar" belgeselinden edinebilirsiniz. Şu anda gezegenimizde ne kadar dünya dışı varlık olduğunu söylemem sadece paniğe yol açacaktır."

Medvedev'in bu açıklaması Batı medyasında "Will Smith'in filminden bahsederek şaka yapıyor" olarak lanse edilse bile, Medvedev aslında Rusya'da yapılan ünlü belgesel Siyah Giyen Adamlar'dan bahsediyordu.

 

Peki Neyi Biliyoruz?

 

Eski Pentagon danışmanlarından Timothy Good'un dediğine göre eski Amerikan başkanı Dwight Eisenhower dünyadışı varlıklar ile üç adet gizli toplantı yaparak onların dünya üzerinde varlıklarını gizli tutmak üzerine bir anlaşma yapmıştı.

 

Avrupa Uzay Ajansı ise Mars'ta 1.000 yıllık antik bir nehir bulurken ,İngiliz ve Sri Lankalı bilim insanları düşen bir göktaşında dünya dışı bir alg fosili keşfetti.

 

Bunların en barizi ise 2009 yılında Vatikan'ın "Dünya dışı yaşam ile ilgili açıklama yapmaya hazırlanıyoruz" açıklaması idi.

 

Bütün bu gelişmeler ışığında, Medvedev Obama'yı dünya dışı varlıkların açıklanması konusunda bu hafta ikna edebilir mi bilemiyoruz fakat artık Amerika olsun veya olmasın, Rusya bu konuda kesinlikle bir açıklama yapmaya hazırlanıyor.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Rica ederim bahsettiğim belgesel o.Rusya başbakanı bir açıklamasınıda burda belirtmek isterim.

 

Rusya: Uzaylıların Yeryüzünde Olduğunu Açıklayın

 

Rusya Başbakanı Medvedev, Dünya Ekonomi Forumu'nda insanlığın tarihi açısından önemli bir açıklamaya imzasını attı. Medvedev, eğer Amerika bu hafta içerisinde dünya dışı varlıkların yeryüzünde olduğunu söylemezse, kendilerinin söyleyeceğini belirtti.

 

Her yıl Davos'ta yapılan ekonomi Forumu'na 50'den fazla dünya lideri katılmakta. Bu seneki forumun 2013 gündeminde ise "Doğa'nın X faktörleri" ve bu gündemin altında "Uzaylı yaşamın keşfedilişi" başlığı bulunmakta, bu başlığın açıklaması ise şöyle;

 

"Dünyadışı yaşamın keşfedilişi insanların inanç sistemlerinde psikolojik sonuçlar doğurabilir"

 

7 Aralık 2012'de Medvedev ile Moskova'da yapılan bir röportajda mikrofonunun kapandığını sanan başbakan, bir gazetecinin şu sorusuna şöyle cevap vermişti;

 

"Rusya'nın nükleer gücünü harekete geçiren çanta başbakanlara teslim edildiğinde dünya dışı yaşamla ilgili bilgiler de veriliyor mu?"

 

"Nükleer bilgileri içeren çanta ile birlikte hükümetin gizli dosyalarını içeren bir dosya veriliyor. Bu dosya gezegenimizi ziyaret eden dünya dışı varlıklarla ilgili bilgiler içeriyor. Bununla birlikte Rusya topraklarında yaşayan dünyadışı varlıkları kontrol eden çok gizli hükümet birimlerimizin raporları da verilmekte. Konuyla ilgili daha fazla bilgiyi "Siyah Giyen Adamlar" belgeselinden edinebilirsiniz. Şu anda gezegenimizde ne kadar dünya dışı varlık olduğunu söylemem sadece paniğe yol açacaktır."

Medvedev'in bu açıklaması Batı medyasında "Will Smith'in filminden bahsederek şaka yapıyor" olarak lanse edilse bile, Medvedev aslında Rusya'da yapılan ünlü belgesel Siyah Giyen Adamlar'dan bahsediyordu.

 

Peki Neyi Biliyoruz?

 

Eski Pentagon danışmanlarından Timothy Good'un dediğine göre eski Amerikan başkanı Dwight Eisenhower dünyadışı varlıklar ile üç adet gizli toplantı yaparak onların dünya üzerinde varlıklarını gizli tutmak üzerine bir anlaşma yapmıştı.

 

Avrupa Uzay Ajansı ise Mars'ta 1.000 yıllık antik bir nehir bulurken ,İngiliz ve Sri Lankalı bilim insanları düşen bir göktaşında dünya dışı bir alg fosili keşfetti.

 

Bunların en barizi ise 2009 yılında Vatikan'ın "Dünya dışı yaşam ile ilgili açıklama yapmaya hazırlanıyoruz" açıklaması idi.

 

Bütün bu gelişmeler ışığında, Medvedev Obama'yı dünya dışı varlıkların açıklanması konusunda bu hafta ikna edebilir mi bilemiyoruz fakat artık Amerika olsun veya olmasın, Rusya bu konuda kesinlikle bir açıklama yapmaya hazırlanıyor.

artık Amerika köşeye sıkıştı.Açıklamasada önemli değil rusya başbakanı bile bunları dediyse yani...umarım dünya dışı varlıklara hala inanmayan kalmaz bu söylenenlerden sonra!

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Düşünen toplumlar uzaylıların varlığından haberdardır.

 

İnsanlar ya tarihlerini bilmiyor yahut hayatın ışıltısından önemsemiyor.

 

Tarihden bu yana teknoloji anlamında devrim yapmış kimi araştırısanız araştırın hepsinin bir tek ortak noktasın vardır.Kavrama yetenekleri az oluğu için ya okuldan atılmıştır yada arkadaş edinememiştir.

 

NE hikmetse internet ve onun gibi teknolojilerde uzaylıların dünyada görülmesi andan itibari ile ortaya çıkmış ve bunun gibi teknolojilerin ana merkezi hep america olmuştur!

 

İnsanlara uzaylıların varlığını ispatlamak istiyorsak önce akıllarındaki veya onların televizyon,internet aracılığı ile beyinlerine sokulan uzaylı motifini değiştirmemiz gerekmektedir.Buda imkansızdır.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İnsan gözüyle görmeden inanmaz bu varlıklara hele ki yaşadığımız dönemde görse bile bi şekilde çarpıtılır yalanlanır.Böyle büyük bir olayın kanıtlandığını düşünsenize tüm düzen bozulur tarih altüst olur.HA bide bu varlıklara UFO demeyi sevmiyorum daha çok dünya dışı bilinçli varlıklar demek bence daha mantıklı.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Arkadaş ufo gördük ufo gördük diye çırpınıp haber,belgesel kanallarına çıkan adamlar var.Şimdi insan sorgulamalı o ufo nasıl dünyaya düştü,yada nasıl gökyüzünde belirdi? Tahminimce gökyüzünü dünyanın her yerinde izleyen çok sayıda bilim adamı vardır,birinin çıkıpta ufo gördüm dediğini ben görmedim.Ayrıca bu uzaylı olayı bilmem ne olayı,şu devirde oldukça gereksiz ve saçma bulunacaktır çünkü insanlar artık görmek istediği görüntüyü elde edebiliyor.Montaj dediğimiz olay ve gerçek olayı ayırt etmek çok büyük sorun demektir.Şahsen ben şahidim nasıl yapıldığına.Bunu nasıl çözecekler çok büyük merak içindeyim.Konu için teşekkürler...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bu sizin görüşünüz elbette saygı duyarım ancak ..."Tahminimce gökyüzünü dünyanın her yerinde izleyen çok sayıda bilim adamı vardır,birinin çıkıpta ufo gördüm dediğini ben görmedim." Ben size var olduklarını söyleyen ve iddia eden birçok bilimadamı, pilot, fizikçi, askeri görevli vs. olduğunu söyleyebilirim. Birçoğu bunları emekli olduktan sonra açıklayabilmekte. Ağır bürokrasi ve gizlilik politikasından dolayı birçoğu konuşmuyor. Elbette 10 video, resim, yazı vs. varsa bunların 8'i sahte ve yanılmadan ibaret. Ama geri kalanlarda doğruluk payı vardır. Şu ana kadar var olan tüm dökümanlar uydurma dahi olsa sürekli büyüyen evrende tek bir akıllı formun var olduğuna inanmak bana nedense çok saçma geliyo.

 

Arkadaş ufo gördük ufo gördük diye çırpınıp haber,belgesel kanallarına çıkan adamlar var.Şimdi insan sorgulamalı o ufo nasıl dünyaya düştü,yada nasıl gökyüzünde belirdi? Tahminimce gökyüzünü dünyanın her yerinde izleyen çok sayıda bilim adamı vardır,birinin çıkıpta ufo gördüm dediğini ben görmedim.Ayrıca bu uzaylı olayı bilmem ne olayı,şu devirde oldukça gereksiz ve saçma bulunacaktır çünkü insanlar artık görmek istediği görüntüyü elde edebiliyor.Montaj dediğimiz olay ve gerçek olayı ayırt etmek çok büyük sorun demektir.Şahsen ben şahidim nasıl yapıldığına.Bunu nasıl çözecekler çok büyük merak içindeyim.Konu için teşekkürler...
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Dünya dışı yaşamla karşılaştığımızı düşünmüyorum. UFO fenomeni de yaşanan savaşlarla, hippilik ve new age gibi akımlarla, film endüstrisiyle, gelişen teknoloji ve uzay araçlarıyla, artan evren algısıyla, dinlerin zayıflamasıyla ortaya çıkan bir durum ama hiçbir gerçekliği yok kanıtların. Evrenin bir yerlerinde elbet başka varlıklar vardır fakat bulmak yüzyıllar alabilir ve düşündüğümüz gibi de olmayabilir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bu sizin görüşünüz elbette saygı duyarım ancak ..."Tahminimce gökyüzünü dünyanın her yerinde izleyen çok sayıda bilim adamı vardır,birinin çıkıpta ufo gördüm dediğini ben görmedim." Ben size var olduklarını söyleyen ve iddia eden birçok bilimadamı, pilot, fizikçi, askeri görevli vs. olduğunu söyleyebilirim. Birçoğu bunları emekli olduktan sonra açıklayabilmekte. Ağır bürokrasi ve gizlilik politikasından dolayı birçoğu konuşmuyor. Elbette 10 video, resim, yazı vs. varsa bunların 8'i sahte ve yanılmadan ibaret. Ama geri kalanlarda doğruluk payı vardır. Şu ana kadar var olan tüm dökümanlar uydurma dahi olsa sürekli büyüyen evrende tek bir akıllı formun var olduğuna inanmak bana nedense çok saçma geliyo.

 

Ben de diyorum ki bu gizlilik politikası ile insanlığa duyurmadan uzaylılarla anlaşma mı yapılacak? Ortaya çıksalar şimdiye çoktan dünya yerinden oynardı.Bilimkurgudan ibaret buluyorum bir kanıt bulunmadıkça.Şahsi fikrim.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Artık anlaşma mı yaparlar orasını ben bilemem. Senin de dediğin gibi dünya yerinden oynamasın diye alıştıra alıştıra her şey. Sabah uyandığında kapında uzaydan gelen bir canlı görsen sen mi daha çok şaşırırsın yoksa 200 yıl önce yaşayan bir insan o tarihte bunu evinin önünde görse o mu daha çok şaşırır ve korkar?

 

Ben de diyorum ki bu gizlilik politikası ile insanlığa duyurmadan uzaylılarla anlaşma mı yapılacak? Ortaya çıksalar şimdiye çoktan dünya yerinden oynardı.Bilimkurgudan ibaret buluyorum bir kanıt bulunmadıkça.Şahsi fikrim.
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ufo dedigimiz varlıklar bizim insan ırkımızın belirli bir bilince ermemizi bekliyorlar. Bizimle irtibata geçmiyorlar. Görsende birşey fark etmiyor o yüzden. Bize şuan ceptelefonu teknolojisini verdiler. Rosswell olayından sonra teknoloji o bize verdikleri Ufo sayesinde gelişti. Lakin bizler sadece silahlanmaya başladık Petrol savaşı din dil ırk savaşı biz hala kendi insan ırkımızla geçinemiyoruz bu ufolar bizden daha üstün bir teknolojiye sahip oldukları için bizden daha ileri bir seviyede zekaya sahipler. Bu arada uzayda bir kadın bir erkek ile cinsellik birleşme sonrasında 4. Kuşak sonra fiziksel özellikleri birebir Ufo yaratmış olursunuz. Çünkü radyasyon seviyesi yüzünden ve güneş görmediginden dolayı teni beyaz griye çalan bir tonda ve gözleri karanlıkta daha iyi görebilecek şekilde büyür odanızın ışınıgı loş yapın ışık doğrusal gözünüze gelmesin ve aynaya bakın göz bebekleriniz renkli olan bölgeyi nasıl kpladıgını kendiniz görün. Ki bu 4 veya 5. Kuşakta dna değişimine uğrayarak devam eder.emar veya röntgen çektirirken dna bozuklugu olmasın çocukta diye hamileleri röntgen çekmezler. Radyo dalgası ile ultrason çekilir. Bizler insan ırkı olarak hala barbarız, açız, caniyiz doyumsusuz ufolar bizim kadar geride kalmış bir toplumla iletişime sırf bu yüzden bile geçmez :/

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ufo dedigimiz varlıklar bizim insan ırkımızın belirli bir bilince ermemizi bekliyorlar. Bizimle irtibata geçmiyorlar. Görsende birşey fark etmiyor o yüzden. Bize şuan ceptelefonu teknolojisini verdiler. Rosswell olayından sonra teknoloji o bize verdikleri Ufo sayesinde gelişti. Lakin bizler sadece silahlanmaya başladık Petrol savaşı din dil ırk savaşı biz hala kendi insan ırkımızla geçinemiyoruz bu ufolar bizden daha üstün bir teknolojiye sahip oldukları için bizden daha ileri bir seviyede zekaya sahipler. Bu arada uzayda bir kadın bir erkek ile cinsellik birleşme sonrasında 4. Kuşak sonra fiziksel özellikleri birebir Ufo yaratmış olursunuz. Çünkü radyasyon seviyesi yüzünden ve güneş görmediginden dolayı teni beyaz griye çalan bir tonda ve gözleri karanlıkta daha iyi görebilecek şekilde büyür odanızın ışınıgı loş yapın ışık doğrusal gözünüze gelmesin ve aynaya bakın göz bebekleriniz renkli olan bölgeyi nasıl kpladıgını kendiniz görün. Ki bu 4 veya 5. Kuşakta dna değişimine uğrayarak devam eder.emar veya röntgen çektirirken dna bozuklugu olmasın çocukta diye hamileleri röntgen çekmezler. Radyo dalgası ile ultrason çekilir. Bizler insan ırkı olarak hala barbarız, açız, caniyiz doyumsusuz ufolar bizim kadar geride kalmış bir toplumla iletişime sırf bu yüzden bile geçmez :/

 

yazdıklarınıza kısmen katılıyorum..doğru açız,barbarız,caniyiz ama onlar bizim davranışlarımızı düzeltmek için çabalıyorlar..hepsi böyle yapıyor diyemem ama çoğu bunu istiyor..tekamüle erişmemiz için bizi yönlendiriyorlar..insan ırkının belirli bir bilince ermesini beklemiyorlar..insanın varoluşundan beri olmasada uzun zamandır,milyonlarca yıldır bizimle iletişim içindeler zaten.varlıklarını bilmesek de aramızda insan görünümünde dolaşıyorlar...yani bizimle irtibata geçmeleri için belirli bir bilince ulaşmamızı beklemiyorlar..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bence insanlar ve uzaylılar hiç iletişime geçmemiştir.-Bence-Uzaylılar tarafından kaçırıldım diyor elinde delil yok, tarladaki semboller ne hikmetse hepsi kabala sembolü, hazırlanan videoların çoğunun yalan olduğunu biliyoruz.Ha unutmadan pek çok general emekli olduktan sonra anca açıklayabiliyor diyorsunuzya...Nasıl desem emeklilik çok sıkıcıdır para lazımdır...İnsanın bir şekilde gündeme gelmesi gerekebilir.Altını çiziyorum uzaylı yoktur demiorum ama iletişime geçildiği hakkında kanıt yok...Bir belge gösterirseniz kabul ederim ama hiçbirşekilde belgelenmiş bir delil yok.Ve üstelik belgesellerde izlediğimde bazı adamlar ışık topları gördüğünü söylüyor bunlar orb felanda olabilir orb demiyorum orba benzer birşey olabilir belki....Hadi hepsini geçtim dünyamızda bilinemedik tonla canlı var tonla varlık var ilk önce büyünün gerçekliğine felan insanları ikna edelim ve kendimizi geliştirelim.Önce dünyanın güzelliklerini keşfedelim daha sonra başka gezegenlerde hayat arayışına girelim.Pek çoğunuz diyordurki ''varya uzaylılarla iletişime geçsek dünyadaki açlığa son verirdik amma gelişirdik vs. vs. vs.'' ama doğrusu bu araştırmalara verdiğimiz parayla şimdiye kaç kişinin karnı doyardı, o parayı kendimizi geliştirmek için kullansaydık bayağı ilerlemiş olurduk...Bu sadece benim görüşümdür.İlk önce kendinizi keşfedin bu kişisel gelişimin altın kuralıdır saygılar...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Derin hipnoz seansları sonucu kaçırıldıkları ortaya çıkan insanlar ve bu insanların derilerine gizlenmiş çipler ve bu çiplerin yapıldığı elementlerin dünyada olmaması. 51. bölgede çalışıp da bilgi sızdırdığı için ortadan kaldırılan bilimadamları, bazı devlet adamlarının bu konuyla ilgili yaptığı açıklamalar, bazı ülke istihbaratlarının var olduklarına dair yapmış oldukları açıklamalar. Belki emekli bir albay popüler olmak için ya da bu işten gelir elde etmek için böyle açıklama yapabilir ama bir tabur asker bu tarz şeylere şahit olmuşsa herkesi aynı şekilde konuşturmak zor olur sanırım. Yani şimdi kesin bildiğim net bilgiler var, ancak toplumda bu tarz şeyler sürekli dalgaya alınıp basite indirgendiği için insan susmak zorunda kalıyo maalesef...

 

Bence insanlar ve uzaylılar hiç iletişime geçmemiştir.-Bence-Uzaylılar tarafından kaçırıldım diyor elinde delil yok, tarladaki semboller ne hikmetse hepsi kabala sembolü, hazırlanan videoların çoğunun yalan olduğunu biliyoruz.Ha unutmadan pek çok general emekli olduktan sonra anca açıklayabiliyor diyorsunuzya...Nasıl desem emeklilik çok sıkıcıdır para lazımdır...İnsanın bir şekilde gündeme gelmesi gerekebilir.Altını çiziyorum uzaylı yoktur demiorum ama iletişime geçildiği hakkında kanıt yok...Bir belge gösterirseniz kabul ederim ama hiçbirşekilde belgelenmiş bir delil yok.Ve üstelik belgesellerde izlediğimde bazı adamlar ışık topları gördüğünü söylüyor bunlar orb felanda olabilir orb demiyorum orba benzer birşey olabilir belki....Hadi hepsini geçtim dünyamızda bilinemedik tonla canlı var tonla varlık var ilk önce büyünün gerçekliğine felan insanları ikna edelim ve kendimizi geliştirelim.Önce dünyanın güzelliklerini keşfedelim daha sonra başka gezegenlerde hayat arayışına girelim.Pek çoğunuz diyordurki ''varya uzaylılarla iletişime geçsek dünyadaki açlığa son verirdik amma gelişirdik vs. vs. vs.'' ama doğrusu bu araştırmalara verdiğimiz parayla şimdiye kaç kişinin karnı doyardı, o parayı kendimizi geliştirmek için kullansaydık bayağı ilerlemiş olurduk...Bu sadece benim görüşümdür.İlk önce kendinizi keşfedin bu kişisel gelişimin altın kuralıdır saygılar...
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Derin hipnoz seansları sonucu kaçırıldıkları ortaya çıkan insanlar ve bu insanların derilerine gizlenmiş çipler ve bu çiplerin yapıldığı elementlerin dünyada olmaması. 51. bölgede çalışıp da bilgi sızdırdığı için ortadan kaldırılan bilimadamları, bazı devlet adamlarının bu konuyla ilgili yaptığı açıklamalar, bazı ülke istihbaratlarının var olduklarına dair yapmış oldukları açıklamalar. Belki emekli bir albay popüler olmak için ya da bu işten gelir elde etmek için böyle açıklama yapabilir ama bir tabur asker bu tarz şeylere şahit olmuşsa herkesi aynı şekilde konuşturmak zor olur sanırım. Yani şimdi kesin bildiğim net bilgiler var, ancak toplumda bu tarz şeyler sürekli dalgaya alınıp basite indirgendiği için insan susmak zorunda kalıyo maalesef...

 

Ne diyebilirimki zamanında bende çok ümitliydim belki inancımı kaybettiğim içindir.Uzaylıların var olduğunu düşünmüyorum ama bu benim kişisel fikrim her şey bir hayalle başlar zamanında uzay ile ilgili en çok filmi amerika yapardı ve aya ilk onlar ayak bastı belkide sizin dediğiniz doğrudur ve ben yanılıyorumdur.Şu çip mevzusu ilgimi çekti sitede bununla alakalı konu varmı?Eğer yoksa konu açıp link verebilirmisiniz?Gerçekten minnettar kalırım.Bu arada o bir tabur askerle ilgili orbdur carttır cuttur diyebilirim ama işin kolayına kaçmak olur araştıralım bakalım :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ne diyebilirimki zamanında bende çok ümitliydim belki inancımı kaybettiğim içindir.Uzaylıların var olduğunu düşünmüyorum ama bu benim kişisel fikrim her şey bir hayalle başlar zamanında uzay ile ilgili en çok filmi amerika yapardı ve aya ilk onlar ayak bastı belkide sizin dediğiniz doğrudur ve ben yanılıyorumdur.Şu çip mevzusu ilgimi çekti sitede bununla alakalı konu varmı?Eğer yoksa konu açıp link verebilirmisiniz?Gerçekten minnettar kalırım.Bu arada o bir tabur askerle ilgili orbdur carttır cuttur diyebilirim ama işin kolayına kaçmak olur araştıralım bakalım :D

 

http://www.gnoxis.com/mikro%C3%A7ipler-3968.html

burdan insanlara yerleştirilen mikroçipler konusunu bulabilirsiniz..ayırca 4.tür filmini izleyin orda hipnozla geçmişe gitme konusunu ele alıyor..ne kadar doğrudur bilemem ama arşivden görüntüler var yardımcı olacaktır...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

özelinize bakın birkaç adres linki gönderdim.

 

Ne diyebilirimki zamanında bende çok ümitliydim belki inancımı kaybettiğim içindir.Uzaylıların var olduğunu düşünmüyorum ama bu benim kişisel fikrim her şey bir hayalle başlar zamanında uzay ile ilgili en çok filmi amerika yapardı ve aya ilk onlar ayak bastı belkide sizin dediğiniz doğrudur ve ben yanılıyorumdur.Şu çip mevzusu ilgimi çekti sitede bununla alakalı konu varmı?Eğer yoksa konu açıp link verebilirmisiniz?Gerçekten minnettar kalırım.Bu arada o bir tabur askerle ilgili orbdur carttır cuttur diyebilirim ama işin kolayına kaçmak olur araştıralım bakalım :D
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

dünya ve çevresinde büssürü gezegen ve yıldızlar var.bu sebebten ötürü uzaylılar vardır.Bununla ilgili kaçırma olaylarından söz edilir.İnsanlar rüyalarındayken kaçırılır ve incelenirler.Herhangi bir hasar görmeden geri dönerler.Onların beyin kapasitesi bizden üstün.En üstün varlık derkende dünyada diğer varlıklardan üstünüz ve aklımız var.Burdaki akıl-beyin kastedilmiştir.Onlar sadece daha akıllılar ve beyin kapasiteleri daha iyi kullanabiliyorlar.Bizler nasılki bir nesneye odaklanır ve çabalarsak hareket ettirirsek.Bu beynimizin bir kısmını daha kullanabildiğimizi gösterir.Onlarda bu geri kalan kkısımların çoğunluğunu kullanıyor

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...