Jump to content

Alttakine Sormaca


amy_lee

Önerilen Mesajlar

Haklısın uzun süredir gecenin tadını çıkarmadım... Bir kahve almak en iyisi.

 

"Acaba olur mu?" diyebileceğim umutsuz bir hayalim kalmadı. Olmayacağını bildiğim hayaller var. Eski elbiseler gibi beynimin dolaplarının içinde bir yerlerde saklanıyorlar.

 

Yaşama tutkusunu geri getirebilecek bir yol var mı?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

-o taşın yerini değiştirmeyince neden değişmiyor diye sinir olabiliyorum :D

 

-Beni günlük veya uzun vadeli endişelerimden uzaklaştıran bilgisayarım var fakat bu sorumluluklarımı yerine getirmemi insanları umursamamı engelliyor

 

Bilgisayarda hem insanlar var hem mğzik var hemde oyun

 

yukardaki soruyu sevdim tekrarlıyorum sana ilaç gibi gelen şeyler ne ? bu ilacın yan etkileri de var mı , yararlarının yanında zararları?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

aracretaria: Genelde taşların yerleriyle oynamıyorum ben hayatımı yaşarken. Böylesi daha çok hoşuma gidiyor... Evrenle birleşmek, onu anlamaya çalışmak gibi...

 

Ama gerekli durumlarda taşları manipüle ederek oradan kalkıp benim istediğim yere geçmelerini sağlamak da bazen hoşuma gidebiliyor. Hayat bu, doğrusu yok bana göre. Senaryoya neyi eklersen onu yaşarsın ve her türlü yaşamdan alman gerektiği kadarını alırsın.

 

AbraKadabra/celali: Bana ilaç gibi gelen şey kendimi tamamen kapatmak. Restart atmak gibi geliyor bana... Mum, tütsü, sakin müzikler ve yalnızlık. Kimseyle iletişim kurmadan kendimi dinlemek... Küveti doldurup keyif çatmak... Yan tesirleri; arkadaşların merak içinde kalıp "beni rahatsız etmeyin, konuşmak istemiyorum" demiş olmama rağmen 30.000 mesaj atmış olmaları, insanların bu yalnız kalma isteğimi anlamıyor oluşları ve bunu anlatmaya da halimin olmayışı...

 

Sahi bu insanlar ne zaman ve nasıl hayatın kendi baktıkları açıdan ibaret olmadıklarını anlayacaklar?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hangi insanlar? Önemli çünkü; Bi kısmı var anlamış. Bi kısmı çok yakın buna. Bi kısmının daha kırk fırın ekmek yemesi lazım. Bi kısmı asla anlaya- yok hayır. Anlayabilirler aslında. Sadece o kadar geç kalıyorlar ki anlayamadan gidiyorlar dünyadan.

 

Alttaki ayın hangi evresiyle özleştiriyorsun kendini?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hiç düşünmedim. Nasıl etkiler yaratıyor bilmiyorum. Ama görsel olarak bakınca ve bir şey bilmediğim de göz önüne alınırsa, ortalama, yarım ay iyidir bence.

Kötü sonuçlanacak olduğunu bile bile, en azından gerçeği söyleyebilme cesaretini gösterebiliyor musun? Kendine veya bir başkasına.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Gerçek dediğimiz kavramı herkes kaldıramıyor. Benim tercihim ise ne kadar kötü sonuçlar olacaksa olsun, gerçeği görmekten yana... En azından görmeye çalışmaktan yana. Kendime karşı her zaman gerçeği söylemeye gayret ederim. Gerçekten emin değilsem bile psikopat şüpheciliğim kendimi bırakmama engeldir zaten. Başkalarına karşı ise daha farklı işliyor... Olaya/duruma göre değişebilen bir şey gerçeği söylemek. Eğer benim açımdan çok kötü sonuçlar doğuracaksa ve dile getirmek zorunda değilsem gerçekleri söylemem. Yalan da söylemem. Söylemek zorundaysam, açık açık söylerim çünkü doğabilecek kötü sonuçlardan da başka insanlardan da korkum yoktur. Sadece kendimle yarışır, sadece kendime hesap veririm çünkü... Başkasının bana bakışı vs beni çok da ilgilendirmez. Eğer karşımdaki için kötü sonuçlar doğuracak bir gerçek hakkında bilgim ya da sezim varsa onu "ilerde böyle olabilir" diyerek uyarırım mutlaka...

 

Dürüst olmakla patavatsızlık arasındaki ince çizgi hakkında ne düşünüyorsun? İnsanlar patavatsızlığa varacak şekilde dürüst olmalılar mı?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kişi önce kendine dürüst olabilmeli ki, karşısındakine de dürüst olabilsin. Arta kalan her şeyde iki yüzlülüktür. Patavatsız olmamalı genel olarak insanlar. Ama sanırım samimiyet bazı durumlarda, bazı kişiler patavatsızlığa büründürüyor. dürüst olunmalı, her zaman, herkese. patavatsız değil.

Hayatının gidişatını tamamen değiştiren bir olay yaşadın mı? sence bu nedir tam olarak?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

arecrateia: kardeşimin ben üniversitedeyken lösemi hastalığı atlatması hayatımı tamamen değiştirdi... atlatması dediğime bakmamak gerek 10 senemizi aldı o hastalık. Neyse ki geçti gitti... Bunun dışında birçok dönüm noktası var, ama ilki bu hastalıktı. Bakışımı değiştirdi hayata... Karamsarlığımı değiştirdi. Bir anda din, kader ve evren üzerine olan düşüncelerim derinleşti.

 

silver; ölene kadar bol bol vaktimiz var :)

 

arecrateia'nın sorusunu yönlendirmek istiyorum...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bir ölüm haberi ile başlayan ve sonrasında takip eden talihsiz olaylar zinciri neticesinde. Alt üst oldum. Endişe ettiğim tek şey, hayatımın kalan kısmında hep böyle olmak. ben aslında fena hissetmiyorum, ancak dışarıdan bakıldığında öyle görünmüyor muşum. Her şeyi yeni bakış açılarıyla, yeniden gözlemliyor, yoruyorum.

 

Bardağın hiç bakmamış olduğun bir açısı daha olup olmadığını merak eder misin? Bunun için ne yaparsın?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ben genelde bardağa bakıp düşünürüm... Yarısı dolu, yarısı boş, bardak cam, içini gösteriyor vs vs vs... Çok fazla düşündükten sonra bir sınırım vardır. O noktaya ulaştığımda bardağı rafa kaldırırım "Hayat bu, her şeyin oluru var" derim ve kendimi akışa bırakırım. Daha fazla bardağı düşünmenin anlamı yoktur çünkü... Yani düşüncelerimin sınıra ulaşmasına kadar deliler gibi düşünür sonrasında da merak etmem. (Başın sağolsun bu arada)

 

Hayatı hata yapsan da keyifle mi yoksa hata yapmamak için kendini kasarak, kendine eziyet ederek mi yaşarsın? Neden?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hata yaparsam bunun cezasını kendime veririm. Bu beni eğitir. Hata yapılmasına rağmen ceza çekmemek Lale devrindeki Osmanlı olmaktır. Hata yapılırsa sonucuyla karşılaşılmalı. Bu,kişisel güçtür. Dayanma ve dikkati arttırır ayrıca acıdan alınan ders bize tecrübedir. Acı çekmeden ödenen hata,bir diğerine davettir.

 

Dünya değişse ve hayatının en temel parçaları yokolsa,naapardın?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Fikirlerimin sınırda olduğunu düşünmenin hiçbir işe yaramadığını fark ettiğimde anlarım. Beynimde arılar vızıldaşıyordur ve aslında düşünemez hale geldiğim halde sadece odaklanmışımdır... Çok fazla düşünmek, çok fazla tasarlamaya çalışmak ve aslında birçok farklı gelişme için birçok alternatif yol üretmeye çalışmak beni buraya getirir. Uyuşmuşluk hissi vardır. Zombi gibi hissederim :) O artık sınır noktadır. Daha fazla düşünmeye çalışmak hiçbir şey kazandırmayacaktır... Dibe vurmuşumdur ve daha dip yoktur... O zaman "dans" demek gerek işte.

 

Eğlenmek için ne yaparsın?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Eğlenmek, zaman geçiriyorken sıkılmadan yaptığın şeydir bence. Sıkılmanın çok ötesindeyim, bundan sıkılamam. ama bundan çok eğleniyorum manasıda çıkmamalı. sadece seyrediyorum. sahi neden eğlenir insan?

 

Hayatta geçiriyor olduğun günleri, doğru şekilde değerlendirdiğine emin misin? istediğin hayat bu mu? Bu uğurda ölmek mi?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...