nazirella Oluşturma zamanı: Nisan 12, 2013 Paylaş Oluşturma zamanı: Nisan 12, 2013 Acı beden, çoğu insanın içinde yaşayan yarı otonom bir enerji biçimidir ve duygulardan oluşan bir varlıktır. Acıktığında ve kendini yenileme zamanı geldiğinde, uykusundan uyanır. Buna ek olarak, herhangi bir zamanda herhangi bir olayla tetiklenerek de harekete geçebilir. En önemsiz olayı, birinin söylediği ya da yaptığı bir şeyi ve hatta bir düşünceyi tetik olarak kullanabilir. Eğer yalnız yaşıyorsanız ya da o sırada yakınınızda kimse yoksa, acı beden sizin düşüncelerinizle beslenir. Aniden, düşünce sisteminiz belirgin bir şekilde olumsuz hale gelir. Genellikle, bu olumsuz düşünce krizi başlamadan önce zihninize olumsuz bir duygu dalgasının girdiğini fark etmezsiniz; endişe ya da öfke gibi. Bütün düşünceler enerjidir ve acı beden şimdi düşüncelerinizin enerjisiyle besleniyordur. Olumlu -olumsuz düşünceler; aynı enerjidir ama farklı bir frekansa sahiptir. Acı beden, mutlu ve olumlu bir düşünceyi hazmedemez. Her şey, sürekli hareket halinde olan enerji alanlarıyla titreşirler... Düşüncelerin kendilerine ait bir frekans alanı vardır ve olumsuz düşünceler daha alt seviyelerde kalırken, olumlu düşünceler daha üst seviyelere çıkar. Acı bedenin titreşim hızı, olumsuz düşüncelerin titreşim hızıyla aynıdır ve acı bedenin sadece olumsuz düşüncelerle ve duygularla beslenebilmesinin nedeni de budur. Acı bedenden yayılan duygu, kısa süre içinde düşünce sisteminizi etkisi altına alır ve zihniniz acı bedenin kontrolü altına geçtiğinde, düşünce sisteminiz de olumsuz hale gelir. Kendinizi tamamen o sesin söyledikleriyle tanımlar, bütün bozuk düşüncelerine inanırsınız. O noktada, mutsuzluk bağımlılığı yerleşir. Sorun olumsuz düşünce trenini durduramamanız değildir; durdurmak istememenizdir. Acı beden için, acı zevktir. Bütün olumsuz düşünceleri iştahla yutar. Aslında, şimdi zihninizdeki ses, acı bedenin sesidir. Acı beden ve düşünce sisteminiz arasında kötücül bir döngü oluşur. Birkaç saat ya da birkaç gün sonra, kendini tazeleyip beslenmesini tamamlayarak uykusuna geri döner ve arkasında enerjisi tükenmiş bir organizma ve hastalıklara karşı daha açık bir fiziksel beden bırakır. Eğer bu size psişik bir asalak gibi göründüyse, haklısınız, çünkü gerçekten öyledir. ECKHART TOLLE "Var Olmanın Gücü" http://youtu.be/btSIGELVePo Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
duramayansular Yanıtlama zamanı: Nisan 12, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 12, 2013 işte benim adamım! ))) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
byglos Yanıtlama zamanı: Nisan 12, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 12, 2013 Bilmiyorum psişikmi, pskolojikmi ama farkında olmadan vücuda etki etmenin yolu diyebiliriz.. Paylaşım için saol bilgilendirici olmuş. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
darqrose Yanıtlama zamanı: Nisan 14, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 14, 2013 Şu an içimde ki pozitif sularamı negatif sularamı çevireyim dümeni savaşım çıkmışken bu yazı kozmik bir ilaç gibi geldi. Olumsuz düşünceler çıtayı düşürür evet şuan yaşadığım tamda bu. İçimdeki seslere en sonunda yeter artık ya sizkimsiniz dedim kendi kendime. Saatler geçti ve artık kötümcül düşünceleri ben almayayım diye geri çevirdim oysa birini bile gerçekleştirsem haksız sayılmam. Hatta vicdan sahibi olmayan insanların yaptıkları birşey olurdu bu. Ama karma inancım kötü düşüncelerimin masum gibi, haklı gibi, güçlü gibi gelen hepsini reddediyor. Bunları yaparsam yanlış hareket etmiş olurum kendime kötülük etmiş olurum... İçimde dehşetli bir istek var ve bu düşünceleri gerçekleştirebilecek kabiliyet ama bunla mücadele etmeliyim. Sanki bi süredir yıkımı süren birşeyi temellerinden yıkma isteği. Yazdıklarım korkunç şeyler yapacakmışım gibi geliyor ama öyle değil sadece bir insanı kazanmak onu hayatımdan çıkarmak yada mahvetmek seçeneklerinden hangisini seçeceğim onun kavgası. İşin kötüsü bu üçünü yapmayada gücüm var ama içimde ona verdiğimiz eve yemeğe rahatlığa nankörlük ettiği için huzurumuzu kaçırdığı için ailesinin arkasından çevirdiği dolapları döküp ona hayatının dersini vermek. Nankörlüğün sonu sürünmektir hayat dersini bizzat ben vermek istiyorum. Kozmos içimde karşı koymakta güçlük çektiğim zaafımla beni sınıyor. Girme bir iyilikten 40 bin günaha deyip sabrın son seviyesini gösterebilme mücadelem. Bir kadının en büyük zaafı nedir? başka bir kadınla savaşmak! rezilce ama bu savaşa istemeden çekiliyorum. Ve bu savaşı kazanacağıma emin olduğum için karşı koymak güç. Ben şimdi bunları yazmasaydım doğru düzgün düşünemeyecek ve sadece kendi acı bedenimle değil bir kaçkişinin olumsuz duygularıyla daha beslenecek ve bir dönem etrafımdaki herkezin olumsuz enerjisiyle başbaşa kalacaktım. Belki bunalıma girecektim bir paradoksa kapılıp kendimi mutsuz edecek başkalarını mutsuz edecek başkaları tarafından mutsuz edilecektim. Bu böyle aylarca sürecekti belki yıllarca. Bu da bu huzursuzluk veren acı beden halinden kaçmak için bir çözüm. Başkalarını olumsuz etkilersek bir sürü olumsuz duyguyla başbaşa kalırız. Evet başkalarını mutlu edelim, evet çözümün bir parçası olalım, evet kavgadan kaçalım gerginlik artınca çıkıp temiz hava alalım.Erdemli ve ışıkla kalın arkadaşlar. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
darqrose Yanıtlama zamanı: Nisan 14, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 14, 2013 Videoyu şimdi izledim biraz geç oldu ama artık daha bilinçli olmak gerektiğini anladım. Bu yazıyı okumasaydım yazdığım yazıyı yasmasaydım ve bu videoyu izlemeseydim çok fazla olay çıkacaktı tam yerinde vezamanında bir yazı olmuş harikasınız sevgiyle kalın:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.