ArpiA Oluşturma zamanı: Nisan 12, 2013 Paylaş Oluşturma zamanı: Nisan 12, 2013 Mısır'ı düşündüğünüz de aklınıza piramitler gelir. Yüzyıllar boyunca bu etkileyici objeler insanların ilgisini çekmiştir; Eski Yunanlılar ve Romalılar için de ziyaret edilen bir yerdi. Bugün insanları şaşırtmasının sebebi büyük olmaları ve hassas bir şekilde inşa edilmiş olmalarıdır. Bazı insanlar da eski Mısırlıların bunları tek başlarına inşa edemeyeceğine ve Atlantisliler ya da Uzaylılar tarafından yardım aldıklarına inanırlar. Şimdi, piramitlerin nasıl yapıldığına bir bakalım. Kralların birinci hanedanlığı ile beraber M.Ö. 3000 civarında Mısır Firavunları birleşmiş bir kraliyet haline gelmişti. Aşağı yukarı bir yüz yıl boyunca - yaklaşık olarak M.Ö. 2800 - M.Ö. 2650 arasında - Piramit yapımı yasak idi ve böylece bunlar eski Mısır tarihin en erken dönemine ait oldukları söylenebilir (mesela, Tutankhamun 1000 yıldan daha fazla yaşamıştır). Bugün mastaba (''basamak'' anlamına gelen Arapça bir kelime) dediğimiz erken yapıların geliştirilmesiyle piramitler inşa edilmiştir. Bir mastaba büyük bir dikdörtgen şeklinde olan bir yapıdır, ve kenarları dik yamaçlara sahiptir, ve bunların altında bir Firavun gömülür. Bunlar Mısır'daki ilk büyük taş yapıları idi. Zoser mastabasının bir takım tadilatlarıyla birlikte bir sonraki gelişim aşamaları olmuştur. Orijinalde tek katlı büyük bir dikdörtgen şeklindeydi, ama bir çok kez genişletildi, üst üste katlar eklendi ve yanların uzunluğu bir kare şekline gelene kadar artırıldı. Tadilatlar bittiğinde, Zoser basamak piramidi (aşağıda, "a" olarak gösterilmektedir) haline geldi. Böyle bir gelişme için Mısırlılar büyük ihtimalle benzer bir şekilde olan Sümer kentlerdeki zigguratlardan ilham almışlardır. Bir sonraki yapı ise bulunduğu bölgeden dolayı başarısız bir piramit olan Meidun'dur (görselde "b" ile gösterilmektedir). İşte bir piramit yapmak için atılan ilk adım buydu, ve yer altında bulunmak yerine piramidin içerisinde mezar odası olacaktı. Piramidin içerisine bir oda koymak yeni bir duvarcılık tekniği gerektiriyordu, ve buna bir kemerin ilkel formu olan ''corbel'' deniyordu. Ancak corbel başarılı olsa bile, piramidin dış yüzeyleri çöktü çünkü çekirdeğe düzgün bir şekilde bağlı değildi. Zamanında yaşayan firavun Sneferu, başka bir piramidin inşa edilmesini emretti. Sonuç Bent (bükülmüş) piramidi idi (görselde "c" ile gösterilmektedir). Bu piramit ismi ile tanınır çünkü bir açıdan bakılırsa, yarısından yukarısına itibaren kenarların açıları 54 dereceden 43 dereceye azalmıştır. Bunun sebebi mezar odasındaki taşın ağırlığı mezarın çökmesine neden olmuştu. Yine de, düzeltme yapmak için geç idi, ve Sneferu yeni bir piramidin yapılmasını istedi. Böylece bugün bildiğimiz ilk piramit inşa edildi. Güneş battığında taşlardaki renklerden dolayı adına Kızıl Piramit (Red Pyramid) konulmuştur (aşağıda görülmektedir). Son iki piramide bakıp öğrenilen şeylerden faydalanarak, ilerideki piramit yapımları için standartları belirlemiştir. Sonunda, Sneferu bir mezar odasına sahip oldu. (Sözde) piramit inşaatın zirvesine Kahire'nin hemen dışında Giza platosunda Büyük Piramit (Keops Piramidi) ile ulaşıldı (Keops, Sneferu'nun oğullarından biriydi). Keops'un oğlunun emirleri üzerine bir büyük piramit daha inşa edilmişti. Bundan sonra birkaç küçük piramit yapıldı, ve bazılarında kerpiç kullanıldı, fakat piramit inşa etme çağı artık günümüzde etkisini kaybetmiştir. Peki Mısırlılar neden piramit inşa ettiler? Ya da en azından, neden Firavunlar başka bir şey yerine piramitlerde gömülmeyi istedi? Mısırlılar Güneş tanrısı Ra'ya saygı duyuyordu, ve piramitler yüksek yapılardı, böylece ölü Firavunlar Güneşe bu şekilde daha yakın olabildiler. Sümer zigguratlarından etkilenerek, yüksek bir yapı inşa edebilmek için bildikleri tek bir metodu kullandılar. Bir piramit inşa edebilmek için birkaç şeyin düzgün bir şekilde düşünülmesi gerekir; katlar için belirli bir alan, doğru dizilim, büyük bir oranda iş gücü, taşların bol olması, ve taşların taşınması. Mısırlılar bunların hepsini yapabilecek kabiliyete sahiptiler. Piramidin inşa edilecek alanı ayarlamak, bir çukur açıp içini suyla doldurmak, ondan sonrada suyun seviyesine göre çevreleyen taşı oymak, ve ardından egemen rüzgarın bir kenarda toplanmasını sağlamak... Büyük Piramidin alt rüzgarın estiği kenarı diğer kenarlardan birkaç santimetre daha yüksektir, ve bu muhtemelen bu etkinin sonucunu gösteriyor. Kuzey tarafını tespit edebilmek için belirli bir yıldızın yükselme ile batma noktalarını incelemek gerekir. Açıyı ikiye böldüğünüzde kuzeyi bulmuş olursunuz. Piramidin inşaat alanında taşları kıranlar köleler değildi. İki farklı kategoride bulunuyorlardı: tam gün çalışan profesyoneller ve Nil'in taşmasıyla işsiz kalan çiftçiler. Sekizli takım olarak işe alınırlardı ve konaklama ile yemekleri vardı. En son bulgulara göre balık ile et yiyorlardı, ki ikisinde eski Mısır'da pahalı yiyeceklerdir, ve düzgün bir şekilde tıbbi tedavi görebiliyorlardı. Büyük Piramidin yaklaşık olarak 2,300,000 tane taş bloku bulunur ve ortalama olarak her biri 2.5 tondur. Taşlar kızakların üzerine konularak belirli yollar üzerinden götürülürdü. Bu yollar yerli bir kil ile kaplıydı ve su ile yağlanırdı. Böyle bir düzende, erkeklerden oluşan sekiz kişilik bir takım için -her bir erkeğin 300 kilogram çektiğini düşünürsek- 2.5 tonluk bir taşı taşımak herhangi bir engel bulunmuyor. Günümüzde tek bir kişi bir arabayı çekebilir -ki bu yaklaşık olarak 1 tondur- ve elbette işin içinde sürtünme etkisi azdır. Sekiz erkekten oluşan bir takımın her gün tek bir taş blokunu yerine koyduğunu düşünmek oldukça mantıklıdır. Bu demektir ki tek bir takım yılda 365 blok taşıyabilir ve 20 yıl içerisinde 7300 tane blok taşıyabilir. 2,300,000'i 7300'e bölürsek sonuç 315 çıkar. Başka bir deyişle, 315 takım her gün 20 yıl boyunca günde tek bir blok taşırsa, bu 2,300,000 eder. Her takımda sekiz erkek çalıştığına göre, teorik olarak 2520 taş kırıcısı gereklidir. Yine de, taşları kıran bazı insanlar çiftçilerdir ve yılda sadece birkaç ay müsait olabiliyorlar. Aynı zamanda, bilinen göre 10 günün 9 günü boyunca çalışmıştırlar. Bir de tatiller, kaynakların yetersiz kalması, endüstriyel anlaşmazlıklar (evet o zamanlarda bile vardı!) ve işi engelleyebilecek fırtınalar olmuş olabilir. Bunlara rağmen, taşları kırmak için en fazla 20,000 kişi gerekmektedir. Bu dönemlerde, Mısır'ın nüfusu 1 milyon kişiydi. Eski Mısır'da demir aletler bulunmuyordu ve bazen de bu bir sorun olabiliyordu. Yine de piramit inşaatçıları tarafından kullanılan ocaklar iyi bilinir ve tüm detayları keşfedilmiştir. Taşların hangi tekniklerle elde edildiğini gösteren bazı kısmi bloklar alanın etrafında bulunmaktadır. Taş ustaların iş başında olduğunu gösteren resimler de bulunmaktadır; bu da eski Mısırlıların ocakları kullanıp piramit için gerekli olan taşları bakır baltalarla ve ahşap takozlarla elde edebilecek kabiliyete sahip olduğunu gösterir. Piramitlerde kullanılan taşların çoğu piramidin yakınlarındaki ocaklardan elde edilmiştir; böylece taşımacılık için ayrılan vakit azaltılmıştır. Ama bazı taşlar daha uzaklardan elde ediliyordu ve Nil nehri üzerinden taşınıyordu. Yine de, bu süreçle ilgili de herhangi bir sorun yoktur. Sanat ve kazılardan görülen Mısır gemilerinin, bu blokları taşıyabilecek kadar büyük oldukları bilinir. Tepede yazılanların hepsi eski Mısırlılar'ın kolayca Piramitleri inşa edebilecek yeteneğine sahip olduklarını gösterir. Elbette, Mısırlılar'ın Atlantisliler ya da Uzaylılar tarafından da yardım aldıkları "olası" bir şeydir. Ama durum böyle ise, o zaman bu yardım edenler Mısırlılara kullanışlı becerileri ve teknolojiyi, mesela bir kemeri, çimentoyu ve betonu, demir işçiliği ve makaraları öğretmeyi becerememişler, ki bütün bunlar eski Romalılar tarafından biliniyordu. Romalıların bunları bilmesi inanılabilir bir şeydir, ancak Atlantisliler ve Uzaylılar bunları bilmiyor muydu? Sonuç olarak: büyük piramitler kocamandır ve her türlü inanılmaz bir şekilde kusursuz görünseler bile, insanların yaratıcılığı ile başarısızlıklarından öğrenmeleri dışında başka herhangi bir açıklama düşünülemiyor. Zaten eldeki tüm veriler de, tam da tahmin edileceği üzere, bu piramitlerin insanların çabaları sonucunda, normal bir şekilde inşa edildiğini bizlere gösteriyor. Peter Barret Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.