tanrı mı suçlu insanlar mı

merhaba arkadaşlar. aklıma takılan bir soru var tanrı insanları eşit mi yarattı? genelde tartışma esnasında hayır diyenler var. dinlere inanmayan insanların pek çoğu tanrının insanları eşit yaratmadığını öne sürüyor ben de bunu merak ediyorum düşünceleri ve sebepleri merak ediyorum. hayır diyenler neden hayır diyor evet diyenler neden evet diyor merak ediyorum, ben eşit yarattı diyorum, sizlerde fikirlerinizi yazarsanız memnun olurum (genelde afrikadaki aç çocuklar örnek gösterilerek insanların eşit yaratılmadığı savunulur bu yüden aç kalan bir çocuk üzerinden örnek verdim)

hayatmda üzülürsem kendimi cezalandırmayacağım tek şey bir çocuğun aç kalmasıdır. küçük bi çocuğun aç kalması nefrete benziyor. nefret ederken sürekli çözüm arıyorsun. küçük çocuğun aç kaldığını gördüğün zamanda buna çok benzer bir şekilde çözüm arıyorsun. zaten insanlık hayvan olmasaydı o çocuk aç kalmazdı. bazı kişilerin bedeni zevkleri yüzünden küçücük çocuklar aç kalıyor. küçük bir çocuk açken rahatça yemek yemek çok büyük bir ahmaklık gerektirir. dünyanın % 80i ahmak. empati kuruyorum , küçük bir çocuğum 4 yaşında anemin elinden tutmuşum yolda gidiyoruz. bazı kapıları çalıp yiyecek istiyoruz. ve o zaman anemle empati kuruyorum. bana bakıp ne diyeceğini şaşırırdı. sonra ben gene acıktığımı yineliyorum. anne bişey diyemiyor. bütün gün yiyecek bulabilmek için dolaşıyoruz. büyüyünce okul olmayacak. büyüyünceye kadar ane yaşayacak mı. yaşasa bile bni koruyabilecek mi ya da kendini. Dünya kurulduğunda ve insanlar yaratılmaya başladıüında bütün insanlar eşit yaratıldı ve halada eşit yaratılıyor ancak eğer gerçekten 4 yaşında bir kız çocuğu olsaydım bu eşitliği bozanın insanlar olduğunu anlayabilecek miydim. ya da herhangi bir amacım olacak mıydı. bişeyler için koşturabilecek miydim. o zaman tanrıya kızmak yerine insanlara kızmam gerektiğini anlayabilecek miydim. yetiştirilme tarzım ile şu an geldiğim nokta arasındaki farka bakarak bunu anlayabileceğimi düşünüyorum. tamam belki şu an bu 10 dakikalık bir düşünceydi az sonra çıkıp gittiğim zaman bu düşünce geçecek normal hayata dönecem. ama hayal kurmayan ve gerçekten bu durumda olan küçük çocuklar bunu yaşamaya devam edecekler. hata nerede acaba bir düşünelim. en başta insanlar eşit yaratıldı. klanlar kuruldu. ve kurulan iki klandan başlayarak eşitlik bozuldu. bunun suçunu tanrıya atmanın bir anlamı yok. şimdi ezen ve ezilen klanı inceleyelim. ezen klan güçlüdür düşünüyordur. diğer klanı nasıl yok edeceğini ya da emri altına alacağını düşünmektedir. ve bu yüzden savaş için taştan tahtadan aletler yapmaktadır. ve gücünü böyle kazanır. şimdi diğer klana bakalım, yaratıldı, sadece avlanmak için silah geliştirdi. kendini asla savunmak için uğraşmadı ve düşünmedi. durum böyle olunca güçlü olan klan güçsüz olan klana saldırdı. daha sonra güçlü klan güçsüz klanı ezdi. ancak güçlü klan durması gerektiği yeri bilemedi. hiç bir savaşta küçük çocuklara karşı maddi, manevi ve psikolojik bir saldırı düzenlenemez. savaşında bir şerefi vardır. bu eşitliği bozan yaratılan ilk iki klandan birinin diğerine şerefsizce saldırmasıdır. ve daha sonra ezilen klan hep ezilen oldu ve yoklukla imtihan edildi. ezen klan ise diğer klanın çocuklarına işkence yaparak, tecavüz ederek, onları köle olarak kullanarak dahada rahat bir yaşam tercih etti. şimdi ezilen klanın bir üyesi olduğumuzu düşünelim. eşit yaratıldık. ancak sonuç olarak güçsüz kaldık ve ezildik.ç şimdi biz güçsüz kalmamızın sebebini bizi korumayan babamzamı bağlayıp onu suçlayacağız yoksa bize saldıran klanımı suçlayacağız. aslında suç ikisindedir. biri aç gözlü biri aptal. hangisinde daha fazladır diye düşünmemeliyiz çünkü ikisindede eşittir. dünyada bu güne kadar olayların tümü böyledir. savaşı aptal ve aç gözlü büyükler yapar ancak suçsuz çocuklar bunun acısını çeker. eğer hayatta canlılar için üzülecek olsaydım bu çocuklar için üzülürdüm. ancak içimde bir üzüntü yok. ama olması gerekeni görebiliyorum. ne olursa olsun o çocuklar aç kalmamalıydı! ve bakıyorum da tanrının burada bir suçu yok. her şey insanlardan kaynaklanıyor.

ben böyle düşünüyorum

Konuyla ne kadar alakalı olduğuna ben karar veremedim fakat yinede paylaşmak istedim.

"Dünyadaki açlık ve sefaletin nedeni yoksulları doyuramamak değil, zenginleri doyuramamaktır!" diyede bir not düşülmüş altına.

Kaynak: Blog Milliyet

konuyla gayet yakından alakası var bunlar aç gözlü ezmeye çalışan klana örnek oluyor

Konuyla ne kadar alakalı olduğuna ben karar veremedim fakat yinede paylaşmak istedim.

 

[ATTACH]10794[/ATTACH]

 

"Dünyadaki açlık ve sefaletin nedeni yoksulları doyuramamak değil, zenginleri doyuramamaktır!" diyede bir not düşülmüş altına.

 

Kaynak: Blog Milliyet

aç gözlü herifler ya hakkate yiyebileceklerini mi düşünüyorlar bu yemeği acaba bir de elleriyle yiyorlar çok kötü ya ama pepsi içiyorlar bak kola değil takdir ettim

klanlar düzeni bozduysa benim ne günahım var o zaman diye düşünürüm bende. Ben bozmadım ya. Ben insanların eşit yaratılmadığını düşünüyorum. zengin,fakir,aç susuz insanları geçtim sakat olarak dünyaya gelen bir insanın ne suçu var diye düşünüyorum bazen. Diyorlar ya onunda bir görevi var. o da başkasının sınavı diye. Bana çok saçma geliyor. Hayır cevap o değil ve hala kimse bunun mantıklı açıklamasını yapabilmiş değil. Sizin dediğinize gelecek olursak. Tanrı dünyayı yarattı, insanları da ilkten eşit yarattı ve sonra çekip gitti. Tek açıklama bu olabilir heralde.

Bu eşit yaratılma yaratılmama tartışması aslında reenkarnasyon var mı yok mu tartışmasıdır. Eşit yaratılıyorsa reenkarnasyon vardır, eşit yaratılmıyorsa reenkarnasyon yoktur.

Eşitlik de göreceli bir kavram aslında. Kimisi eşit değil neden zengin fakir var der, kimisi de eşit işte bunu yapan tanrı o her şeyi bilir der. Bence eşit değil. Sorun zengin fakir ayrımı değil. Bana kalırsa herkesin insan gibi yaşaması mümkün değil ve tanrının da buna bir dur demeye niyeti yok.

Yaratıcımız bizi eşit yarattı ve bence zenginlik veya fakirlik bu eşitliği bozmuyor. Ben şuan maddi halimden memnunum olmak istediğim yerdeyim. Olduğum yere gelmek için çok açgözlü davranmış olabilirim. Ama bu açgözlülüğün içinde çok fazla hırs olmadı sadece azmettim ve başardım. Belki daha cahilken hırslı ve açgözlü davrandım belki istediklerimi bu yollada elde ettim ama hiçbir zaman birkaç adımdan öteye gidemedim sonra bunun rahatsızlık verdiğini anladım ve bıraktım. Şuan bunun bir hastalık olduğunu görüyorum. Ve ben bu hastalıkla çok kibirli ve duyarsız davrandım. Kibirli ve duyarsız olmam açgözlülük hastalığındandı. Şimdi o zaman bu hastalıkla mücadele ettiğimi anlıyorum. Kendi kendime defalarca mutlu olmak için çok güçlümü yoksa iyi bir insan olmakmı diye sordum. Maddi şeylerin mutluluk vereceği yalanına BENDE inanmıştım sonra herzaman daha iyi şeylere sahip olmanın her zaman daha fazlasını istemenin mutlu etmediğini öğrendim. Bütün hırslarımı bıra kıp içsel yolculuğumu başlattım. Yardım etmenin başkalarının hayatına iyilikle dokunmanın mutluluğunu kavramaya başladım. Hayatımı bu felsefeyle yaşıyorum. Zengin olup varlığını ihtiyaç sahipleriyle paylaşan insanlarda var"angelina j." gibi ya da o zenginliği kuş kadar midesiyle ve ancak günlerinin yettiği kadar giyebileceği giysilerle zamanı bitinceye kadar eğlenebileceğini anlamayan aç gözlü düşünce fakiri insanlarda. Devleti yönetseler yücelikleri bir kaç yıl sürer, şirketleri yönetseler ömürlerini dolduruncaya kadar ve ne yazıkki hastalıklar onlarıda buluyor ve ölüm hepimizin başında. Şimdi herkezin aynı mideye, aynı bedene, aynı duygulara ve insanlık vasıflarına sahip olduğunu düşünürsek hiç bir adaletsizlikten bahsedemeyiz. Belki afrikada başkalarının zevkleri uğruna ölmek ve acı çekmek için dünyaya gelen çocuklara birşey yapamayız ama sokakta veya kapımıza gelen küçükkız ve annesine her ne sebeple olursa olsun el uzatmaksa bizim görevimiz. O küçükkızın küçücük bir iyilikten yaşadığı mutluluğu görmek ve bu mutluluğa katılmaksa mutluluk hanemize bir artı puan.

Tanrının dur demesi de çok saçma olurdu aslında. Bende derdim ki bunca masrafa ne gerek vardı.

Bir Tanrı var ise,evet eşit yarattı.Her canlı kendine has özelliklere sahiptir,bu özelliklerin iyi veya kötü diye nitelendirilmesi bizim yorumlarımızdan ibarettir.

İnsan,bitki,hayvan hepsi eşitti,insan bozana kadar eşitti...İnsan denen varlık hayvanların çoğuna ''Yiyecek'' dedi,ormanların çoğuna ''Para'' dedi ve insanlığın çoğuna ''Köle'' dedi.Demeye hala devam ediyor,aracı olarak bazen din bazen kırbaç bazen mızrak kullandı.Şimdi sistem oturmuş halde,ancak bir umut gözüküyor,tek bir umut...Dostlarım ''Kan Adildir'',eşitliğin bozulduğu yerde sizde bir bozguncu olun.Eşitliğin yıkıldığı yer bozguncular ile doludur,eşitliği sağlamak için siz de bozguncu olun!Eğer tanrı var ise müthiş bir adalete sahip,adaleti bozan insandır!

Peki,insanlar yiyecek değilde Tanrının evlatları,yandaşları,köleleri olsun!Ne değişti?Canlıları öldürmeyi yasaklamak akıl işi değildir!Her canlı öldürülebilir.İnsan öldürülemez ise,hayvan da bitki de öldürülemez oysa insan geldi ve Tanrının adaletini bozdu,şimdi sıra sizde!Adaletsizliği sürdürecek veya adaletinizi kendiniz sağlayacaksınız.Size hayvan yemeyin,bitki yemeyin demem saçma olur,rüzgarlar bana şunu fısıldadı;Canlı olması bir şey değiştirmez,eğer isteğiniz bu ise bitki,hayvan,insan,hiç fark yoktur aralarında,hepsi yiyecektir.

Yaşam isteklerinize göre şekillenir!

Hayır bence insanlar eşit yaratılmadı. Bir çocuk annesi dondurma almadığı için ağlıyor, bir çocuk anne babası öldüğü için. Bir kız canı sıkıldığı için somurtuyor başka bir kız bir parça ekmek bulamadığı için. Bu ikisi nasıl eşit olabilir? Ve çevrenize bakarsanız hayatlarını başlarına çok kötü şeyler gelmeden geçiren insanlar görürsünüz. Onlar sadece daha şanslı yaratılmışlar bence tabi

Hayır bence insanlar eşit yaratılmadı. Bir çocuk annesi dondurma almadığı için ağlıyor, bir çocuk anne babası öldüğü için. Bir kız canı sıkıldığı için somurtuyor başka bir kız bir parça ekmek bulamadığı için. Bu ikisi nasıl eşit olabilir? Ve çevrenize bakarsanız hayatlarını başlarına çok kötü şeyler gelmeden geçiren insanlar görürsünüz. Onlar sadece daha şanslı yaratılmışlar bence tabi

Hasta için doktor hangi anlamı taşıyorsa ölmek isteyen için uçurumlar da aynı anlamı taşıyordur.

Hayır bence insanlar eşit yaratılmadı. Bir çocuk annesi dondurma almadığı için ağlıyor, bir çocuk anne babası öldüğü için. Bir kız canı sıkıldığı için somurtuyor başka bir kız bir parça ekmek bulamadığı için. Bu ikisi nasıl eşit olabilir? Ve çevrenize bakarsanız hayatlarını başlarına çok kötü şeyler gelmeden geçiren insanlar görürsünüz. Onlar sadece daha şanslı yaratılmışlar bence tabi

eft haklısınız. ancak bu eşitsizliğin en başında dediğim gibi ezen klan var. biri ezenin biri ezilenin torunu. ve kendi değer yargıları var. dediğiniz doğru elbette. ikimizinde dediği doğru olmuş oluyor buna göre. yani insanlar ilk başta eşit yaratıldılar ancak daha sonra kendi akıllarıyla yaptığı hatyalar sonucu aç gözlülük baş gösterdi ve eşitlik bozuldu

Hayır bence insanlar eşit yaratılmadı. Bir çocuk annesi dondurma almadığı için ağlıyor, bir çocuk anne babası öldüğü için. Bir kız canı sıkıldığı için somurtuyor başka bir kız bir parça ekmek bulamadığı için. Bu ikisi nasıl eşit olabilir? Ve çevrenize bakarsanız hayatlarını başlarına çok kötü şeyler gelmeden geçiren insanlar görürsünüz. Onlar sadece daha şanslı yaratılmışlar bence tabi

u

Arkadasim fikrini bölmek istemem ama bu dünyaya gelen her insan bazı acıları çekecek hayatı güzelliklerle dolu olsa bile herkezin yaşayacağı acilar başka başkadir hiç derdi yokmuş gibi davranması insanın gaflette olduğunu gösterirAma herkez icin tek bir gercek var bu dünyaya var olusumuzun sebebini amacını ögrenmeye geldik. Yaratıcımızda bizi eğitmek için acıyı yarattı.Bu bakımdanda hepimiz eşitiz.Birisi açtır ama gönlü doymuştur o halinda bile insan olarak kalmayı başarir o en şanslı insandır.

Arkadaşlar başta belirtiyim ben her insanın inanç sistemine ve dinine saygı duran birisiyimdir.Fakat benim sizlerle, tanrı ve insnlarla ilgili paylaşmak istediğim bir teorim olucak..

Öncelikle "Tanrı Müthiş Bir Eşitlik Vermiştir Ama Bunu İnsan Bozmuştur" düşüncesine iniyorum.Tanrı insanlara demir, odun, taş, zeka ve merak v.b vermiştir.Bu görüş insana göre bir kaplanın önüne sincap koyup, iyiliğimi seçiyorsun kötülüğümü demek gibi bir şey olur.Peki aklınızdaki şey "Teknoloji eşitliğimi bozuyormu ?"Evet !

Koloni=Teknoloji=Silah=Güç

Koloni=Teknoloji=Ticaret=Para=Güç

Koloni=Fikir=(-Güç)%50(+Güç)=(nötr elde olan sıfır)

Evet bize bir eşitlik verilmiştir ama yukardaki gibi tutarsız bir eşitliktir (Bence).

Gelelim adalet sistimine.Bir hayvanat bahçesini el alalım.Sınırları demir tellerle çevreli bir alan düşünün.Bu alan dünyamız olsun.İçindeki aslanlarda bizler insanlar olsun.Hayvan bakıcıda tanrı.Şimdi belirli bir düzen var bakıcı her gün gelip aslanların yemini suyunu veriyor.Ama insanlar kendi besinlerini kendi üretir.Hayvan bakıcının görevi besini aslanın önüne koymaktır.Aslanın görevide bütün gün yatıp koşup sosyalleşmektir.Aynı zamanda tanrının görevi su vermektir.Vermiştir ama çölde su yoktur.Biz insanlar su için milyonlarca km uzanan tesisat sistemleri kurmuşuzdur ve su için birbirimize para öderiz.

Bir düşünün aslanlar sınırlarında ne yaparlar ?Yaşarlar yaşadıkları için aynı zamanda yaşadıkları alanı kullanmış olurlar.Kullanmak neleri getirir ?Tüketmeyi ve kirletmeyi getirir.Hayvan bakıcısı aslanın yaşadığı alana, aslanla uyumlu dekorasyon yapar egzotik bitki v.b.Hayvan bakıcının bir görevi daha var.Aslanların aşısını ve bakımı yapmaktır.Hayvan bakıcı gerekli bakımı yapmassa hayvanlardan bazıları ölür.Tıpkı bu durum insanların hastalanmasına, kimsininde hastalıktan ölmesine benzer!

Hayvan bakıcısı olduğunda, aslanlar arasında sosyal güçlü/liderler vardır.Hayvan bakıcısı gittiğinde, Güçlü aslanlar acıkır ve güçlü/lider olan aslanlar, zayıf olan aslanları yer.Tıpkı afrikada aç çocuklar benzetmesi gibi.

Bu arada afrikadaki çocuklar neden aç yoksul.Konuya deyinmişken açıklayayım.Dünyanın ekonomisinin

çoğu Afrikadaki elmaslardan geliyor.Gerisini açıklamama gerek yok yukarıda yazıyor."Güçlü aslanlar acıkır ve güçlü/lider olan aslanlar zayıf olan aslanları yer."

Neyse fazla uzatmıyım.Sonuç olarak hayvan bakıcısı sanırım emekli oldu veya dünya bir çocuğun oyuncağı ve çocuk bir gün sıkıldı, dünyayı rafa kaldırdı..

Tanrı önce parayı yarattı; para da bizi.

Eşitlik ve adalet ayni şeyler değildir.Elbetteki Allah bütün noksanlıklardan münezzehtir.Elbetteki suçlu olan insanlardır.

Arkadaşlar başta belirtiyim ben her insanın inanç sistemine ve dinine saygı duran birisiyimdir.Fakat benim sizlerle, tanrı ve insnlarla ilgili paylaşmak istediğim bir teorim olucak..

 

Öncelikle "Tanrı Müthiş Bir Eşitlik Vermiştir Ama Bunu İnsan Bozmuştur" düşüncesine iniyorum.Tanrı insanlara demir, odun, taş, zeka ve merak v.b vermiştir.Bu görüş insana göre bir kaplanın önüne sincap koyup, iyiliğimi seçiyorsun kötülüğümü demek gibi bir şey olur.Peki aklınızdaki şey "Teknoloji eşitliğimi bozuyormu ?"Evet !

Koloni=Teknoloji=Silah=Güç

Koloni=Teknoloji=Ticaret=Para=Güç

Koloni=Fikir=(-Güç)%50(+Güç)=(nötr elde olan sıfır)

Evet bize bir eşitlik verilmiştir ama yukardaki gibi tutarsız bir eşitliktir (Bence).

 

 

Gelelim adalet sistimine.Bir hayvanat bahçesini el alalım.Sınırları demir tellerle çevreli bir alan düşünün.Bu alan dünyamız olsun.İçindeki aslanlarda bizler insanlar olsun.Hayvan bakıcıda tanrı.Şimdi belirli bir düzen var bakıcı her gün gelip aslanların yemini suyunu veriyor.Ama insanlar kendi besinlerini kendi üretir.Hayvan bakıcının görevi besini aslanın önüne koymaktır.Aslanın görevide bütün gün yatıp koşup sosyalleşmektir.Aynı zamanda tanrının görevi su vermektir.Vermiştir ama çölde su yoktur.Biz insanlar su için milyonlarca km uzanan tesisat sistemleri kurmuşuzdur ve su için birbirimize para öderiz.

 

 

Bir düşünün aslanlar sınırlarında ne yaparlar ?Yaşarlar yaşadıkları için aynı zamanda yaşadıkları alanı kullanmış olurlar.Kullanmak neleri getirir ?Tüketmeyi ve kirletmeyi getirir.Hayvan bakıcısı aslanın yaşadığı alana, aslanla uyumlu dekorasyon yapar egzotik bitki v.b.Hayvan bakıcının bir görevi daha var.Aslanların aşısını ve bakımı yapmaktır.Hayvan bakıcı gerekli bakımı yapmassa hayvanlardan bazıları ölür.Tıpkı bu durum insanların hastalanmasına, kimsininde hastalıktan ölmesine benzer!

 

 

Hayvan bakıcısı olduğunda, aslanlar arasında sosyal güçlü/liderler vardır.Hayvan bakıcısı gittiğinde, Güçlü aslanlar acıkır ve güçlü/lider olan aslanlar, zayıf olan aslanları yer.Tıpkı afrikada aç çocuklar benzetmesi gibi.

 

 

Bu arada afrikadaki çocuklar neden aç yoksul.Konuya deyinmişken açıklayayım.Dünyanın ekonomisinin

çoğu Afrikadaki elmaslardan geliyor.Gerisini açıklamama gerek yok yukarıda yazıyor."Güçlü aslanlar acıkır ve güçlü/lider olan aslanlar zayıf olan aslanları yer."

 

 

Neyse fazla uzatmıyım.Sonuç olarak hayvan bakıcısı sanırım emekli oldu veya dünya bir çocuğun oyuncağı ve çocuk bir gün sıkıldı, dünyayı rafa kaldırdı..

ancak yaratilis amacimiz zaten sadakatı gerceklestirip aklimizla olmasi gerekeni gormek. Tanri şu an mudahale etmiyir belki ancak bize kendinden bir parca birakti. akıl dogru yolu gosteren bir pusuladir. aslanlar hayvan oldugu icin onlarda akil yok ve dogru yolu gorememktedirler. ancak insanlar düşünebilme ve yargilama kabiliyeyine sahiptir. sorunnlun çıkış noktasi insanlarin nefsine hakim olamamasi ve yeterince düşunmemesi. elinde olan ufacik bilgiyle yetinmesi ve aklini kullanmamasi. Deney amaçlı bir labirentteki fareleriz, Tanrida bilim adami. bize daha onceden gosterilmis olan labirent çıkışına ulasabilecekmiyiz onu deniyor. labirentin icindeki peynire aldanıp özgurlugumuzden vaz gecmemeiz gerek. labirentin sonunda tanri var. nefsin kölesi olup, tanrinin yanina gitmek yerine labirentteki peynirleri tercih edersek ve diger farelerin yiyebilecegi peynirede göz dikersek ac gozlu oluyoruz. ve diger fareler kendilerini savunmazsa aptal oluyorlar. ezen ve ezilen taraf cıkiyor meydana. Ancak tanri sonsuza kadar kabirentten çikmamizi beklemeyecek. bir gun butun fareleri yani bizi labirentten kendisi cikartacak labirenti kırarak. bu da kıyamet oluyor.

Tanrı, insanlara verdiği özgürlük yüzünden suçlu.

Eşitlik ve adalet ayni şeyler değildir.Elbetteki Allah bütün noksanlıklardan münezzehtir.Elbetteki suçlu olan insanlardır.

Eşitliğin ve adaletin aynı şeyler olduğunu belirtmedim arkadaşım

ancak yaratilis amacimiz zaten sadakatı gerceklestirip aklimizla olmasi gerekeni gormek. Tanri şu an mudahale etmiyir belki ancak bize kendinden bir parca birakti. akıl dogru yolu gosteren bir pusuladir. aslanlar hayvan oldugu icin onlarda akil yok ve dogru yolu gorememktedirler. ancak insanlar düşünebilme ve yargilama kabiliyeyine sahiptir. sorunnlun çıkış noktasi insanlarin nefsine hakim olamamasi ve yeterince düşunmemesi. elinde olan ufacik bilgiyle yetinmesi ve aklini kullanmamasi. Deney amaçlı bir labirentteki fareleriz, Tanrida bilim adami. bize daha onceden gosterilmis olan labirent çıkışına ulasabilecekmiyiz onu deniyor. labirentin icindeki peynire aldanıp özgurlugumuzden vaz gecmemeiz gerek. labirentin sonunda tanri var. nefsin kölesi olup, tanrinin yanina gitmek yerine labirentteki peynirleri tercih edersek ve diger farelerin yiyebilecegi peynirede göz dikersek ac gozlu oluyoruz. ve diger fareler kendilerini savunmazsa aptal oluyorlar. ezen ve ezilen taraf cıkiyor meydana. Ancak tanri sonsuza kadar kabirentten çikmamizi beklemeyecek. bir gun butun fareleri yani bizi labirentten kendisi cikartacak labirenti kırarak. bu da kıyamet oluyor.

Öncellikle görüşüne saygı duyuyorum..

Peynire yönelenler cehenneme, labirentin çıkışına gidenler cennete oluyor doğru anladıysam.Aptal olan yada saldırıya uğrayan aptal fareler ölüyorlari çıkışa ulaşamıyorlar.Aptal ve masum

"aslanlar hayvan oldugu icin onlarda akil yok ve dogru yolu gorememktedirler. ancak insanlar düşünebilme ve yargilama kabiliyeyine sahiptir."=İnsanlar konuşur, Farelerde konuşamaz ozaman:D.Evet burda bir benzetme yaptım.Normalde Tanrıda bir hayvan bakıcı kadar kısıtlı bir varlık değil.

Yaratma gücü olan bir tanrıdan bahsediyorsak bu soruyu sormak haksızlıkmış gibi geliyor . egolardan arınmış olacağı için eşitlik kavramı da olmaması gerek o zaman saldım çayıra durumu gibi görünüyor ama koskoca tanrının da ancak insani duygularla ölcebileceğimiz bir kavramda hata yapması mantıksız gibi

İnsanlar eşit değildir, tanrı suçludur, aksini iddia edenler de bencildir.

İnsanlar eşit değildir, tanrı suçludur, aksini iddia edenler de bencildir.

Neden esit yaratilmadiklarini dusunuyorsun?

Neden esit yaratilmadiklarini dusunuyorsun?

Çünkü bazıları küçükken tecavüze uğruyor, bazılarının eli kolu kopuyor, bazıları diğerlerinden farklı diye hayatı boyunca dışlanıyor. Bazıları da sanki dünyada hiçbir sorun yokmuş gibi mutlu mesut hayatını sürdürüyor. O yüzden benden tanrının adaletli ve eşit davrandığını düşünmemi beklemeyin.

Madem Yüce Yaratıcı eşit değil, insanlar olarak eşitliği sağlayın. Sağlayamıyorsanız, sizler de eşitlikçi değilsiniz demektir. Eşitlikçi olmayan yaratılmışların, Yaratıcı'yı eşitlikçi olmamakla süçlaması da manidar. İnsanları, komünyonları, hükümetleri, ülkeleri geçtik de eşitliğini sorguladığımız Yaratıcı kaldı. Önce herkes bi aynayı kendine döndürüversin. Biz ne olduk da neyi savunuyoruz? Ne olduk da kimi yargılıyoruz? Yaratıcı'dan önce sorulması gereken tek soru: ''Ben adaletli ve eşitlikçi miyim?'' sorusudur. Eğer her insan bu soruya koca bir EVET yanıtı verebilseydi, zaten Yaratıcı'nın eşitlikçiliğini sorgulama gerekliliği kalkacaktı. Bütün insanlar eşitlikçi olduğunda, Yaratıcı'nın eşitlikçi olduğunu anlayacaklardı. Ama nerdeeee. Eşitliği insanlar bozsun, suçlusu yaratıcı olsun. Ondan sonra ''Yaratıcı yüzünden eşitlik yok! Biz nasıl sağlayalım eşitlik durumunu? Hem de bir avuç insan?'' densin.

Biraz düşününce sorgulanması gereken asıl kişiLER ortaya çıkıyor zaten. Yaratıcı'dan önce, o ''yaratmadığı'' eşitliği sağlamak için ''Ne yapabilirim eşitlik olsun diye?'' fikrini sorgulayıp harekete geçmek lazım. İnsanlar dünyadaki bütün kaosa neden olurken, içsel masumiyet duygularını orgazm durumuna getirmek için Yaratıcı'yı suçlaması çok kolay ne de olsa.