tola Oluşturma zamanı: Nisan 15, 2013 Paylaş Oluşturma zamanı: Nisan 15, 2013 LEKE Namus lekesi değil alnımda gördüğünüz, Vurulmuşum, vurulmuş düşmüşüm güpe gündüz. Şakağımdaki kansa, o benim gülüşümdür, Namert sürünmektense, erkekçe ölüşümdür. Şaşırmayın, korkmayın, ürkmeyin ey yiğitler, Bakın etrafımızı nasıl sarıyor kızıl itler! Zaten faydası yoktur korkaklığın ecele, Yaşamak hakkın lakin istiklalinle bile. İhtirama zaman yok, merasime ne hacet? Size düşen daha çok vazifeler var. Evet... Evet!.. Böyle sürerse bu eşkiya kanunu, Müebbet felakettir milletimin sonu. Size selâm gönderdi kırk yiğidiyle KÜRŞAD Sizden haber bekliyor yüz milyon; imdat! imdat! Hala tevekkülde mi kararlısın yoksa? Sükut neyi halleder, yaran oyuk oyuksa? Tevekkül Allah'adır zillete katlanılmaz! Ya hayat ya ölüm! Bunun ötesi olmaz. Namus lekesi değil alnımdaki bu leke, Asırlardır karşıma çıkmazken tek teke Önümüzde dalkavukluk, meddahlık edenleri, Şimdi iyi tanı, gör neymiş hünerleri... Mütefekkirler echel, realistler yalancı, Hayret! Dünkü yabancı, bugün bu handa hancı... Dağdan bağa inenler, yoluma kül döküyor Benim ayak izlerim taşralı gözüküyor Farkına yeni vardım, suçluymuşum ben meğer Otağımda cellatlar... Kaçmak!.. Bu neye değer! Ne papyon kravatlı, ne rugan papuçluyum Halisane Türk'üm ben, onun için suçluyum. Suçluyum, hainleri gözlerinden tanırım ben. Bir intizar dinlerim şu toprağın kalbinden. O ses der ki: -Ey oğul, yazıklar olsun sana! Mezarımı kirleten, şu mahluka baksana! Baktım gafiller düşmüş hainlerin peşine Dedim Bozkurtların yurdunda, çakalların işi ne? Fırlamışım yayımdan, ok hedefi mutlaka bulur Son kale, son akında, ancak böyle kurtulur. Namus lekesi değil, kurşun yarasıdır O. Asrın adaletine, bir yüz karasıdır bu! Arz-ı endam etsinler... Mütebessim, mutantan. Sonra da sulh severiz, deyiversinler YALAN Yalandır ne söyleseler, beşeriyyet namına, Hanumanlar yıkılır, bu şer'riyet namına. Adi cinayetlerle küllenir asıl yara Can yakar, göz yaşarır, alır yürür bu sara Sokaktan okullara, okuldan minareye Bu kıvılcım saçarken bekçiler uyur, niye? Kimdir bu uyanıklar, niçin uyur uyuyan? Beş kıt'a birbirine dokunur zaman zaman Bayraklar indirilir, paçavralar sallanır İşte bu kızıl itler, bu sayede yollanır. İnsan denmez bir avuç yal için sürünene İnsan denmez sesimden ürküp, dev görünene İnsan denmez iltifat, iltizam edenlere İnsan denmez yenilen ve önde gidenlere İnsan denmez gözyaşı döküp, ter dökmeyene İnsan denmez hedefi görüp diz çökmeyene Ben şüheda nesliyim, başkaya varmaz dilim Belki mağdurum ama, asla meyus değilim. Gökbayrak Albayrağa bir gün çizerken ufuk O büyük kurtuluşa yürürken çoluk çocuk Bu nefes bu bedeni terkedip de gitsede Ruhum at koşturacak, o büyük hengamede. Namus lekesi değil, artık bilinmeli bu! Asıl leke bellidir, kökten silinmeli bu! Bir isyan cinnet gibi, bir günkü kâbus gibi Karşımda tomsonlular, yunan gibi rus gibi Ey gönüllü bayraktar, ey devşirme dölleri! İleri, biraz daha, biraz daha ileri. İhanet oyununda, peşrev çekenler bu kez Bilsinler ki bu toprak, hainleri hiç sevmez! Bugün sabreyleyenler, bir gün bezecekler Tutup başlarını, taşlarla ezecekler. Atalarımız bize, böyle ferman buyurdu Ey ecdat sevgisiyle taşan kahraman ordu Bu hakimler veremez, hükmünü bu celsenin Hazır olun Bozkurtlar! Hüküm sırası sizin Mustafa ÖZTÜRK Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KaTiLxPiRe Yanıtlama zamanı: Nisan 16, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 16, 2013 Çok güzelmiş. İnsan denmez bir avuç yal için sürünene Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
tola Yanıtlama zamanı: Nisan 16, 2013 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 16, 2013 Benim gerçekten çok çok beğenerek okuduğum şiirlerden biridir.Sözler okadar mükemmel seçilmiş ve okadar güzel anlatıyor ki durumumuzu..Kesinlikle bunu yazan kişin emeğine sağlık. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.