Medyum kanalı ile varlıktan alınan bilgiler

"Şimdi gelelim bir bedensiz varlık ve medyumu arasındaki ilişkinin yapısına.

Hemen herkes ya cin tutması ya korku filmlerindeki exorsizm olayları ya da

Spiritüelistlerin anlayışına göre obsesyon denilen durumlar hakkında az çok bir

fikir sahibidir. Bu şekilde tasallut sayılan durumların haricinde de basit bir ruh

çağırma seansında da gelen varlıklar daima bir medyum kanalı ile ilişki

kurarlar. Medyumun bilmediği şeyi o varlık da bilmez. Mesela seansta oturan

bir kimsenin durumu hakkında medyumun fikri yoksa varlığpın da yoktur.

Medyum aynı zamanda varlığın dünyaya açılan ekranıdır. Medyum ve varlığın

bilinçaltları bir noktada birleşirler."

Bu yazıyı , Bülent Kısa Gerçekler kitabı ndan alıntı yaptım , şimdi asıl olay bu güne kadar yapılan medyum-varlık çalışmalarında medyumun bilinçaltına göre mi bilgi alınıyor ?

Bülent kısa , kblan tragna ekolünü kurarken , bu bilgileri kendi bilinçaltından mı alıyor farkında olmadan yoksa gerçekten varlıktan mı alıyor ? Şimdi kendi yorumu ile çelişiyor .

Yorumlarınızı bekliyorum .

şahsen bülent kısanın hiç bir çalışmasını kayda değer bulmuyorum zaten benim ekolüm değil ama kaynak olarak modern türk kaynaklarına bakmamanı tavsiye edebilirim

şahsen bülent kısanın hiç bir çalışmasını kayda değer bulmuyorum zaten benim ekolüm değil ama kaynak olarak modern türk kaynaklarına bakmamanı tavsiye edebilirim

Ülkede majinin duyulmasını sağlayan kişi. Ve ayrıca o kadar çalışmalar yapıp bi kısmını yayınlıyor. Kayda değer bulmuyorsan arkadaşım , git başka kaynaklarla ilgilen . Kaynak olarak modern türk kaynaklarına bakmayacaz da başka neya bakacaz ? Herkes ingilizce bilmiyor işte

Hayret nedir bu bülent kısa çekememezliği

edit:Lütfen konu ile ilgili yorum yapın .

Ben de her ne kadar Bülent Kısa' nın ekolünü benimsemesem de, herkesin bu dünyada bir görevi vardır. O da görevini tamamlayıp gitmiştir. Neyse konuya gireyim. Medyum ve varlık bağlantı kurduklarında, sadece bilinçaltı seviyesinde değil, tüm seviyelerde bir birleşme söz konusudur. Yani aura anında değişir, zihin yapısı değişir, çakraların dönüş hızları değişir vs... Varlık anlatacağı şeyleri medyumun anlayacağı şekilde söyler. İşte burada varlık medyumun bilinçaltı kısmını kullanır. Örnek olarak (tamamen sallıyorum); "lokal" demek yerine "bölgesel/yerel" diye bir terim kullanabilir. Bunun da açıklaması, kurulan bağın en anlaşılır halde olması gerektiğidir. Çünkü eğer varlık medyuma faydalı olmaz ise ortada bir "fayda" söz konusu değildir. O zaman da bağ oluşmaz. Yani varlık, medyumun dilinden konuşmak zorundadır.

Geçmişte katıldığım celselerde buna benzer çok örnek gördüm. Aynı zamanda hiç kimseyle alakası olmayan ve bazen anlayamadığımız, fakat zamanı gelince anlaşılan bilgilere de erişimimiz olmuştu. Hatta ilk duyduğumuzda "Bu ne yaa, hemen bağlantıyı keselim" gibi içgüdüsel bir korunma hissiyle yaklaştığımız bir çok celseye şahit oldum.

Deneyimlerim ve araştırmalarım sonucunda bu tarz bir bilginin geçersizliği konusunda yorum yapmak durumundayım. Yani alınan bilgi bizim bilinçaltımızdan değil, farklı bir kaynaktan gelir. Tabi bu sadece farklı kaynaktan gelecek demek değildir. Bilinçaltı bilgileri de varlık tarafından açığa çıkartılabilir. Bunun ayrımı ancak deneyimle farkedilebilir hale gelir bence.

Sonuç olarak evren koca bir bilgi bankası. Tüm bunların bizim zihnimizde olması pek muhtemel gelmiyor gözüme. Belki her şeyden birazcık vardır ama kesinlikle tamamı değil. Bilinçaltımız bu bilgi bankasına erişebilen "bağlar" barındırıyordur muhtemelen. Bu durumda dahi bilgiler bizim bilinçaltımıza ait olmuyor. Bu evrensel bilgilere ulaşabilmek için ya zihnimizi açmamız ve "ben" olmayı bırakmamız ya da bunun için bir varlıktan yardım almamız gerekir. Ama lütfen burada "bilgi alınabilecek varlığı" düşük seviyeli varlıklarla karıştırmayalım.

Zaten kitabın tamamı ve diğer çalışmaları da içeren geniş bir araştırma ile Bülent kısa'nin asıl anlatmak istediğinin de yukarıda ki paragraf olmadığı açıkça görülür.

Hectorun da söylediği üzere iki varlık bir bütünu oluştur .ikisini birbirinden ayırmak yanılgıya düşmektir. Medyum ki hangi çeşit bir medyum olduğu da önemlidir varlık arasında ki iletişimi kurmak için frekansı aynı tutmak durumundadir.burada tek taraflı değil karşılıklı bir iletişimden bahsediyoruz. Saki Kısa'nin kendisi değil farklı bir varlıktır. Ancak bu örnek diğerlerinden biraz farklı. Oldukca uzun süren bir çalışmadan doğan sonuç bir bütünün iyice birbirine karışmasıdir bana göre.

Bilinçli bir enerji formu ile iletişim kurmak karşılıklı etkileşimle söz konusudur. Basit bir ruh seansında varolan gerçeklik kişinin bilinç düzeyi ile doğru orantılıdır. Kişinin bilinç düzeyi sadece gün yüzüne çıkmış bilgiler değil bilinçaltında kalan kısım, hafızasının derinliklerinde kalan kısım ve etkilendiği kolektif bilincide kapsar. Bülent Kısa'nın burada anlatmak istediği medyumun herhangi bir varlıkla iletişime geçememesi değil varlığın bildiklerinin medyumla sınırlı olduğudur. Yine varlığın insani düşünceleride medyumla sınırlıdır. Burdan yola çıkarsak alınacak bilgiler felsefi yoruma açıksa varlığın düşünce yapısı ile birleşen medyumun düşünce yapısını gösterir. Ancak ortaya çıkan fikirler dünyevi fikirler olacağı için aslında varlığın felsefesini medyuma uyarlamasıdır. Örneğin varlık size bir cennet vaad ediyorsa sadece medyumun dünyevi görüşlerine göre bir cennet vaad edecektir. İkinci olarak medyumun geçmişte yaşanmış ancak hatırlamadığı bilgilere ulaşmasıdır. Yine bunların gün yüzüne çıkması medyumla alakalı bir fenomendir. Medyumun bilinçaltı düşüncelerinin gün yüzüne çıkması hem felsefi boyutta kehanetleri hemde ileriye doğru kehanetleri etkileyecektir ayrıca kolektif bilinç ile bağlantısıda bu söylemleri etkileyecektir. Varlığın seviyesi ne olursa olsun burada önemli olan medyumun psişik seviyesidir. Medyumun gücü kolektif bilinçle ne kadar iletişime girerse o kadar uzak bilinmeyenler gün yüzüne çıkar. Medyum kolektif bilinçten bu enerjiyi alır ama kendi başına yorumlayamaz, varlık bu enerjiyi medyum aracılığı ile ancak medyumun bilinç düzeyinden bağımsız olmayacak şekilde yorumlar. Sonuç olarak amatör birisinin varlık celsesi veya amatör bir grubun fincan gibi yöntemlerle yaptığı davetlerde kişilerin düşünceleri ve bu düşünce ile oluşan enerji varlığın algısını etkileyecektir. Örneğin amatör bir davette soru ne olursa olsun tüm katılımcıların ortak şekilde konuya alakasız bir cevap düşünmeleri ile varlığın vereceği cevap aynıdır. Örneği açarsak annemin ismi ne gibi bir soruya herkesin sanane veya atıyorum ahmet gibi düşünmesi sonucunda çıkacak sonuç sanane veya ahmet olacaktır. Bu şartlanmayı biraz çabalayarak deneyebilir ve sonuçların bu şekilde olacağını görebilirsiniz. Ayrıca medyumun psişik yeteneği yüksekse bunun sonucu kolektif bilince ulaşabilirliği yüksek olacak ve kolektif enerjiden aldığı enerjiyi medyum sadece hissedecek ama varlık bu enerjiyi medyumun bilinç düzeyinde yorumlayacaktır ve buradan şu şekilde fenomenler ortaya çıkacaktır; geçmişle ilgili bilgilerin çok net bilinmesi, geçmişte yaşananların geleceği nasıl etkileyecek olmasının dolaylı şekilde yorumlanması, şuanki bilgilerin geleceği nasıl etkileyeceğinin yorumlanması ve uzak gelecekte neler olabileceği gibi bilgilerin varlık tarafından yorumlanarak verilmesi. İkinci soruya gelirsek kblan tragna ekolü gibi astral kat çalışmalarında alınan bilgiler medyumun bilinç düzeyi ile alakalı değildir. Ancak alınan bilgilerin maddeye uyarlaması yine medyumun dünyevi görüşü ile alakalı şekilde yorumlanır. Bu şekilde yapılan astral katlar çalışmasında karşılaşılan bilinçli bir astral form ile görüşmede yaşananlar yine bu dünya ile bağlantılı olmayacağı için konuşmalar tarafsızdır ve bireyseldir. Bunu açacak olursak majisyen burada bir varlıkla iletişime geçmek için bu dünyada kendisini aracı koymuyordur. Bu yüzden ikili bir enerjinin etkileşime girip bir bağın oluşması söz konusu değildir. Yani varlığa açılan bir pencere konumunda değildir. Yine aynı şekilde majisyen bilincini astral bedene aktarmıştır ve etkileşim fiziki beden ile değil astral beden iledir. Ulaşılan boyutta iletişime geçilen varlık ile majisyenin konumu birbirine benzerdir. Bu yüzden ne varlık orayı görmek için yani bulunan astal katmanı görmek için majisyene ihtiyacı vardır nede majisyenin o astral katmanda iken varlığa ihtiyacı vardır. Bilinçli farkındalığı olan bu astral enerji formu diğer katmanlara geçmekte majisyene yol gösterebilir, rehber olabilir ama bir pencere veya ayna gibi aracı olamaz. Buradaki olay balık tutmayı öğretmek gibidir. Bu durumu Bülent Kısa'nın kendi yorumuyla çelişmesi olarak yorumlayamayız ancak eleştiri yapılacaksa gerçekler kitabında kendi bildiği gerçekliğin ne kadar farkında olabildiği konusunda eleştiri yapabiliriz.