nevermore Oluşturma zamanı: Temmuz 24, 2013 Paylaş Oluşturma zamanı: Temmuz 24, 2013 Obsedör, yani musallat ruh, insan için pek de iyi olmayan emellerini gerçekleştirmek için hükmü altına alacağı insanın en zayıf, en yumuşak, dolayısıyla kolaylıkla yakalanabilecek en bağlı bulunduğu ruh durumunu arar. Bunlar az çok herkeste bulunan manevî veya mistik eğilimler ve duygulardır. Sinsi bir tablo içerisinde bu kişi yavaş yavaş bu ruhun tesiri altına girer. Bunun şartları pek çeşitlidir, pek azı malûmumuzdur. Obsesyonun sebeplerine baktığımız zaman, bildiğimiz kısım ancak görebildiğimiz, müşahede edebildiğimiz bölümüdür, halbuki obsesyonun çok çok daha derin sebepleri vardır. Hatta çift yaşam gibi bir duruma gelmiş obsedör varlıklarla da çok karşılaştık, bunlara bilimin verdiği çeşitli isimler vardır ama biz yine de onları bir obsedör varlık tarzında ele almak zorundayız. Nitekim o şekilde ele aldığımız vakit, hekimler tarafından iflah olmaz şekliyle gösterilen kişiler, sadece basit telkinî usullerle değil, daha değişik tedavi şekilleri uygulanarak bu obsedör varlıklardan kurtarılmaktadır fakat oldukça zahmetli ve zordur, bu yüzden çok sabırlı ve dayanıklı olmak lâzım. Bu nedenle o kişileri deli yahut şizofrenik olarak kabul etmemek gerekir. Bilhassa duygu ve düşüncelerini belirli bir fikir üzerinde toplayarak saatlerce meditasyon hâline geçip o hâlde kalmak da tasalluta çok elverişli bir durum yaratır. Saatlerce kontrolsüz bir soyutlama içerisinde kalmak insanı obsesyona hazırlayan ve obsesyona doğru iten çok güzel bir araç, bir vesiledir. Ama bunu bilerek, kendi tekniğine uygun olarak zihnî kontrolünü elinde tutan bir meditasyon hâlinde yaparsanız bu bir problem değil; o zaman bu olaylarla karşılaşmak mukadder olmaz. Buna rağmen meditasyon yaptığı sırada bu şekilde musallat bazı fikirlere ve bazı yaptırımlara maruz kalan birçok insanla karşılaşılmaktadır. Onlara meditasyon esnasında nasıl bir ruhî durumda bulunması gerektiği hakkında bilgiler vererek o durumdan kurtarmak mümkün olmaktadır. Tabiî o kişinin gayreti ile, kendisine sadece bir metot verilmekte, şunu uygula denmekte, onu yapmak suretiyle kendini kurtarabilmektedir, eğer uygulayabiliyorsa. Sinsi bir yaklaşımın ardından kendi tesir ağını insanın üzerine güzelce yerleştirdikten sonra ikinci aşamada kendisini güzel, iyi, faziletli, bilgin gösterir. Onun yaptığı telkinlerde o kişilerin huyuna göre ifade kullanır. Bazı önemli olayları önceden bildirerek o kimselerin itimadını kazanır, ama burada bir art niyet vardır. Onun için birçok çalışmalarda, "Bu varlık bize gelecekle ilgili haberler veriyor ve hepsi isabetli çıktı, benim yaşayışımla alâkalı şunu söyledi." tarzındaki fikirler ve bilgiler karşısında da oldukça uyanık olmak lâzım. Yani bunu niçin yapıyor ve niçin böyle bir kehanette bulunuyor, onu da iyice anlamak gerekir. Obsedör varlık medyomun ya da obsede ettiği kimsenin huyuna ve suyuna göre hareket eder. Güvenini kazanır, bazı önemli olayları önceden bildirerek itimadını alır. Kişi bunu önceleri yabancı bir telkin olarak hisseder fakat tesirin dışarıdan geldiğini de hissetmeye başlar, hatta bazen iradesini kullanarak bu yabancı duyguyu kovmak, ona riayet etmemek ister, bunda başarı da gösterebilir kısmen. Obsede kendi dışından gelen tesirin, bizzat kendi öz düşüncesi olduğuna inanmaya başladığında obsesyon ilerlemiş demektir. Kısaca obsedör ruhlar insanlara musallat olurlar. O insanlar, kendilerini mahvedinceye kadar bu ruhların telkinlerine kendilerini kaptırırlar. Obsedörler bu suretle insanları kötü yollara sevk etmekten, onların tekâmüllerini geciktirmekten dolayı yuvarlanışlarını ve acı imtihanlarla karşılaşmalarını görmekle kendi ihtiraslarını tatmin etmeye çalışırlar. Obsesyonların acaba etkisi ve süresi ne kadardır? Obsesyon olayının birdenbire ortaya çıkmasına ne maddeten ne de manen herhangi bir imkân yoktur. Yani obsesyonun umumiyetle ne vakit başladığı bilinmez. Fakat açıkça ortaya çıkış zamanı az çok kesinlikle tayin edilebilir. İnsan üzerindeki etkisini tamamlayabilmesi için kesin bir zaman tayini zordur fakat istatistiklere göre bir seneye yakın bir zaman süresince medyomla düzenli ilişkiler kurması gerekir. Ancak ondan sonra karşı gelinmez bir bağlantı meydana geliyor. Bu bir istatistik, herkes için geçerli değil. Pek tabiî ki bu münasebet önceleri çok gizli ve sinsidir, kurbanının zihninde kendisine hoş bir yer sağladıktan sonra da gizli olan alâka ve telkinler artık görünür hâle gelir. Demek ki obsedör varlık her şeyden önce obsedenin zaaf ve inangaçlığından istifade etmektedir. Bu nokta çok önemlidir. Zaaf ve utangaçlık içerisinde bulunan pek çok insan vardır yeryüzünde, her kesimden. Özellikle mistik havalar içerisinde bulunan, topluma etki etmeye çalışan veya onların manevî hâlleri ile meşgul olan kişiler üzerinde bu çok durulan bir meseledir. İnanç seviyesindeki durumlarda büyük bir zaafiyet vardır insanlarda. Klan tipi veya dinî durumlarda insanlar büyük zaafiyet gösterebilir, hatta ekonomik seviyede de insanların zaafı vardır, yani egoistlik yapabileceği her konu obsesyon için çok büyük bir zemin hazırlıyor. Medyomluk çalışmasının dışında olan, kendiliğinden obsesyona yakalanmış insanlar da çoktur. İllâ bir spiritizm celsesinde veya bu celseleri sürdürürken böyle bir şeye yakalanmak söz konusu değil; normal hayatta da birçok insan hiç farkında olmadan obsesif tesirler altına girmektedir. Onların içlerinde bulundukları bu durumu araştırırsak bu insanların çok zayıf tarafları olduğunu ve kendileri hakkında bir inanca, bir ihtirasa sahip olduklarını görürüz. İşte o yolla, umumiyetle dinî hezeyanlar, dinî halüsinasyonlar, dinî fikirler altında birçok obsesif durumların çıktığını biliyoruz. Kendilerini peygamber, mehdi veya halife zanneden insanlar bunu fiilen gerçekleştirmeye çalışırlar ve gerçekleştirirler ve bu yolda ilerlerler. Çok dikkatli olmak gerekir; normal bir insan da zanlarının etkisi altında obsesif bir durumla karşılaşabilir ve devamlı körüklenir bu fikir. Sempati kurar çünki insan varlığının yayınladığı tesirlerle bedensiz varlığın yayınladığı ve arzu ettiği tesirler birbirlerine çok uyum sağlamaya başlar ve gayet büyük bir zemin hazırlar, farkında olmadan sürekli onu besler. Meselâ intiharların çoğunda obsesif hareketler hâkimdir, yani "At kendini, tutma" şekliyle tam kritik noktalarıyla; hatta katletme olaylarında da geçici obsesif teşvikler çok büyük rol oynamaktadır, bunlar tespit edilmiş vaziyette. Zaaf durumunu çok iyi kontrol etmemiz gerekir. . Obsedenin kendi marifeti olan obsesyondan kurtulmak gene obsedeye bağlıdır. Her istediği an kendini kurtarabilir fakat şunu unutmamak gerekir ki uzun süren bir temas ve yakınlık sonunda tasalluta uğrayan insanda bu varlığa karşı duracak güç ve irade azalır, zaaf ve manevî çöküntü başlar. Telkinler, onu yapan kimseye karşı bir güven, bir baş eğme, bir bağlanma yaratır. Aynen ipnotik ve manyetik tecrübelerde olduğu gibi obsede de görünmez operatörün itaati altına girer. Şimdi de obsedenin bağlanma şekline temas edelim. Bir varlığı, bir medyomu kendi hükmü altına almak isteyen bir varlık önce yönetici durumda bulunan ve işleri bilen bir kimseyi, yani operatörü celseden uzaklaştırmakla işe başlar, bu çok önemlidir ve sadece tek başına kendisi ile meşgul etmeye çalışır. Bağlanmayı sağlayan hususlara gelince. Birinci: Medyomun ve operatörün musallat ruha bağlanmasını sağlayan cesareti vermek. "Biz size her türlü imkânı sağlarız, yeter ki siz bize böyle yüce bilgiler verin. Bizim ihtiyacımız olan şunları şunları yaparsak ne kadar iyi olur, şöhretimiz artar" vs. gibi cesareti verirseniz iş tamamdır. Bağlanma cesaretini alan ve bunda da başarı gösteren ruhun kandırma ve inandırma taktiklerine aldanmamak gerekir. İkinci olarak lâf kalabalığı ve her bilim dalından yalan yanlış söz ederek kendini bilgili ve görgülü olarak kabul ettirmek. Sır dolu ve yüksek şeylerden söz ediyormuş gibi bir poz alarak birçok harikalı olaylar meydana getireceğini vadetmek. Bunların arasında levitasyonlar, direkt sesler, görüntüler, ışıklı görünmeler vs. vardır. Sorularla sıkıştırıldığı zamanlarda içinden çıkamadığı konuları izah etmek için müteakip celselerde izah edeceğini bildirerek vakit kazanmak ve böylece medyomu biraz daha tesiri altına almak. Karşısındakileri bilgisizlikle nitelendirerek kendisinin her söylediğini rahatça empoze etmek ve böylece de medyom, operatör ve hazirun üzerinde kendisine karşı derin bir saygı ve bağlılık kurmak. Din ve mezhep gibi kutsal olan konulara yapışarak bunların en yüksek şahsiyetleri ile görüşmekte olduğunu ve bazen de onlardan biri olduğunu ileri sürer; bilhassa tasavvufî kimliklere bürünmek pek hoşlarına gider. Meselâ kendisini bir melek, peygamber, mürşit olarak takdim eder ve bunda da ısrar eder, bazen işi daha fazla azıtanlar ise Tanrı olduklarını da iddia ederler. Nihayet her istediğine "Emret" karşılığını alacak durumu meydana getirdikten sonra, emirler, merasimler, telkinler, nasihatlar faslı başlar. Tıpkı ağına düşen böceği yeni bağlarla hareketsiz hâle getirmeye çalışan örümcek gibi, her telkin, tavsiye ve nasihat teslimiyeti ve mahvolmayı süratlendirici etkilerle doludur. Şimdiye kadar bu konunun olumlu ve olumsuz yanlarının hepsini bir arada açıkça anlatmış olduk. Buna rağmen gene de deneysel spiritüalizmin bizlere getirmiş olduğu çok yüksek bilgiler mevcuttur. Bu bilgileri insanlarla paylaşmak ve onların gelişimini, tekâmülünü hızlandırmak, bu yolda çalışmakta olan insanların vazifesidir. Obsesyon olayı tek yanlı değildir, yani sadece obsedör varlığın arzusuna uygun olarak aşağıda etkisi altına aldığı, kıskıvrak yakaladığı obsede insan söz konusu değil. Kuşkusuz bu karşılıklı bir etkileşim ve iletişim çerçevesinde, alansal bir yapı içerisinde incelenecek bir konu. ( Tüm Yönleriyle Medyomluk - Ergün Arıkdal ) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.