Hush Yanıtlama zamanı: Aralık 14, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 14, 2009 beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın öylesine yıktın ki bütün inançlarımı beni bensiz bıraktın, beni sensiz bıraktın Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
piskopat Yanıtlama zamanı: Aralık 14, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 14, 2009 KARANLIĞIN GÖZLERİ şimdi yoksun seni düsünebilirim artık tutar ellerini öperim uzun uzun kimseler ayıplayamaz beni yokluğunda seni nasıl sevdiğimi anlayamazlar işte gözlerin işte dudakların senin olan ne varsa karşımda duruyor ayaklarını dilediğim yere götürebiliyorum artık sevdiğim şarkılari söyletiyorum dudaklarına ve hoyrat ellerimle seni her gün biraz daha güzelleştiriyorum bütün resimler sana benziyor hayret bütün aynalarda sen varsın nereye gitsem peşimden geliyorsun simdi sigarasın dudaklarımda biraz sonra beyaz bir kağıt ve akşam içtigim bir kadeh içki olacaksın kimse yokluğunda bunca sevilmedi kimse yokluğunda ilahlaşmadı bu kadar saçların böyle daha güzel sen daha güzelsin gelecek mutlu günlerin ışığında her şey daha güzel ne var ki ayrılığın adı kötüye çıkmış yoksa bin yıl daha yaşamak isterdim ve seni bin yıl daha ayrılıklar içinde sevmek isterdim ama biliyorsun nihayet ben de bir insanım umutsuzluğa düştüğüm anlar oluyor hiç gelmeyeceksin sanıyorum o zaman kurşun gibi bir korku saplanıyor kalbime katran gibi bir yalnızlık sarıyor içimi yalnızlığımdan utanıyorum beni sevmesen ölürdüm beni sevmesen bir çakil taşıydım simdi beni sevmesen bir duvar gibi sağırdım kördüm bir at kadar ölümden aciydım ölümden beterdim beni sevmesen dünyayı bütün insanlara zindan ederdim beni bu kadar saracak ne vardı kanıma girecek göz bebeklerime oturacak bir sen fani gibi dudaklarımdan eksilmeyecek ne vardı hiç karşıma çıkmasaydın bu kör olası gözler görmeseydi seni ne vardı güzelligini bilmeseydim bir dua gibi bellemeseydim adını ne vardı bütün gece gözlerimi tavana dikerek seni düsünmeseydim belki karşımda değilsin yanılıyorum bu gözler senin gözlerin değil aldatıyorlar beni karanlığın gözleri olmalı bunlar bana böylesine keder veren gülmeyi,yasamayı haram eden bir karanlığın gözleri olmalı öyleyse sen hiçbir yerde yoksun sana hiçbir zaman yaklaşamayacagım yalan bu geçici sevinç,bu nur,bu ışık bu karanlığın ortasında yanan alev gözler bu kadeh içki gibi aydinlik ne dedimse inanma seni degil kendimi anlatıyorum sen istedigin kadar varlığın ta kendisi ol ölümsüzlüğün ta kendisi ben günden güne yok olmaktaydım bütün ışıkları kaldırıp attım bir yana anlıyor musun gökyüzü güneş olsa sensiz karanlıktayim. bunu çok seviyorum:swoon2: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lorelei Yanıtlama zamanı: Aralık 14, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 14, 2009 Biz şimdi yok mu olduk ya öyle mi Bu film bizim için oynanmıyor demek Şarkılar şiirler falan hepsi yalan mı artık Bu çalgılar bizim için değil öyle mi Siz şimdi yoksunuz ne demek Öldük mu yani söyleyin açıkçası Artık hiç sevmeyecek miyiz Bizi kim koydu aptal yerine Öldük mü yani söyleyin boğuntuya mı geldik Siz şimdi yoksunuz ne demek Hadi anlatın canım gerçeği anlatın Bir yalan daha duymuş olalım ne çıkar Kestiğimiz yerden kan akmayacak mı öyleyse Düşlerimiz de mi kalmadı hayret doğrusu Siz şimdi yoksunuz ne demek. Nasıl da düştük bu tüm yalnızlığa Bizi bekleyecek kimsemiz de mi yok Bir gecemiz bile kalmadı mı dünyada Ne tuhaf düşünmek hiç düşünmemeyi Siz şimdi yoksunuz ne demek Hani biz sevmiştik üstelik sevenlerimiz vardı Ne diyorsunuz nereye gittiler acaba Ne oldu ardımızdan akacak gözyaşları Hani aşk vardı insan vardı Allah vardı Siz şimdi yoksunuz ne demek Tutun ki öldük yağımızdan sabun yaptılar Kokulu sabunlar, renkli sabunlar Yine de kirlisiniz işte bizden betersiniz Doğrusu ayıp şakanın böylesi olmaz Siz şimdi yoksunuz ne demek. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
philadelphia_f Yanıtlama zamanı: Aralık 14, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 14, 2009 yankı ve aşk.. çokça plakları vardır kendisinin.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
melenie Yanıtlama zamanı: Şubat 21, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 21, 2010 sen istedigin kadar varlığın ta kendisi ol ölümsüzlüğün ta kendisi ben günden güne yok olmaktaydım bütün ışıkları kaldırıp attım bir yana anlıyor musun gökyüzü güneş olsa sensiz karanlıktayim. etkileyici hem de çook....... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ilithyia Yanıtlama zamanı: Haziran 18, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 18, 2015 En sevdiğim şair... ALIŞKANLIK Gitgide alışıyorum sana.... Hiçbir alışkanlık bu kadar güzel olamaz... Ellerin ellerimden uzaksa nasıl güçsüzüm bilemezsin... Yanımda olduğun zamanlar; sigara dumanı gibi ciğerlerime doluyor, alkol gibi damarlarıma yayılıyorsun... Durmadan başım dönüyor verdiğin hazdan... Alışkanlıklar daima korkutur beni... Düşün ki ben yaşamaya bile alışkın değilim... Kendimi kendime alıştıramadım yıllardır... Fakat şimdi sana alışıyorum... Alıştıkça özlemim artıyor, daha yoğunlaşıyor. Yalnız içimde garip bir korku var. Sana alışmaktan değil seni kendime alıştırmaktan korkuyorum... Bir gün sana şimdi verdiklerimden daha güzelini daha değerlisini verememekten korkuyorum... Bir gün ansızın ölmekten ve seni, bana olan alışkanlığınla yapayalnız bırakmaktan korkuyorum... http://resimler.balca.net/resimab/ivirzivir/siir10171-isik.gif Oysaki her zaman ve günün her saatinde yanında olmalıyım senin... Bana alışmış olmaktan pişmanlık duyacağın bir dakikan bile olmamalı... Bütün zamanlarını zamanlarımla karıştırıp emsalsiz bir zaman bileşiminde yaşatmalıyım seni... Uykularda bile aynı rüyayı görmeliyiz. Her şeyin ve her zevkin yarısı senin olmalı, yarısı benim... "Bana alış" demeyeceğim... Nasıl olsa alışacaksın bir gün... Şimdi çirkinliğimde güzellikler bulan gözlerin, o zaman en güzeli görecek bende! Alışkanlığınla, sevginle yepyeni bir "ben" yaratacaksın benden! http://resimler.balca.net/resimab/ivirzivir/siir10171-isik.gif İlk defa sevilmenin ürpertileri içindeyim inan. Sevgimle mukayese edebileceğim tek şeyi beni sevmende buldum... Ömrümde kimse bana sevmenin gerekliliğini öğretmedi. Kimseden sevgisini istemedim, verdiler almadım. Bencildim bir zamanlar, sevmek benim hakkım diyordum. Oysaki şimdi bir zamanlar hiç sevmemiş olduğumu kendi kendime biraz da utanarak itiraf ediyorum. http://resimler.balca.net/resimab/ivirzivir/siir10171-isik.gif Asıl büyük sevgiyi seni sevmekte buldum ve sevgim senin sevginle değerleniyor, ayrı bir anlam kazanıyor... Sevgin olmasaydı değersiz bir cam parçasıydım. Sevginle bir aynayım şimdi. Bana bakanlar baştanbaşa seni görecekler içimde... Bir zincirin iki halkasıyız seninle anlıyor musun? Aynı kadehte karışmış iki içkiyiz. İki kelimeyiz seninle birbirini tamamlayan. Her yerde iki olduğumuz için bir bütün haline geliyoruz durmadan... http://resimler.balca.net/resimab/ivirzivir/siir10171-isik.gif Alışkanlığım devamlı sana çekiyor beni... Durup durup dudaklarını öpmek geliyor içimden... Saçlarını okşamak geliyor, ellerini tutmak geliyor... Kokunun tenime sindiğini hissediyorum geceleri... Teninin dudaklarımda eridiğini hissediyorum... Boynunun en güzel yerini benden başkası bilemez artık... http://resimler.balca.net/resimab/ivirzivir/siir10171-isik.gif Seni kimse benim kadar benimle bir bütün olduğuna inandıramaz.... Gitgide bu alışkanlığın içinde kaybolduğumu hissediyorum... Beni yaşadığım zamanın dışına çıkarıyorsun. Bir gün tarih öncesinde yaşıyoruz , bir gün bulutların üstünde... Uzun süren bir baygınlık sonrasının o anlatılmaz baş dönmesi içindeyim... Bütün merdivenler birbirine eklendiği zaman seninle vardığım yüksekliğe erişemez... http://resimler.balca.net/resimab/ivirzivir/siir10171-isik.gif Açılmış bütün kuyuların derinliği içimde seni bulduğum yer kadar derin değil... Alışkanlık kozasını ören bir ipekböceği gibi gitgide tamamlıyor bizi. Emsalsiz bir oluşun içinde yuvarlanıyoruz. Korkunç bir yangın başladı yüreklerimizde. Özlem, kıskançlık, arzu ne varsa içimizde hepsi birdenbire tutuştu. Alev almayan bir yerimiz kalmadı. Alevlerimiz muhteşem bir kızıllığın içinde yıldızlara kadar uzanıyor. Hiç bir su, bu ateşi söndüremez artık. Nehirle, denizler boşalsa üstümüze hiç sönmeyeceğimizi biliyorum. Bu yangın biz birer kor haline gelinceye kadar sürecek. Önce bakışlarımız alıştı birbirine, sonra parmak uçlarımız... Bu oluş tamamlandığı anda yeryüzünde bizden güçlüsü olmayacak! En mutlu olduğumuz yerde en güçlü de olacağız seninle... Bu bir sonun değil bir varoluşun başlangıcıdır. Geçmişteki tüm alışkanlıkların bana alışmanı önleyemez artık... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ilithyia Yanıtlama zamanı: Haziran 18, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 18, 2015 Umutların Bittiği Yerde Bir düş gibi başladı her şey, o sonsuz Ve el değmemiş güzelliğinde aşkın Uzaklarda arayıp da bulduğumuz Belki de bizdik, sessiz ve dalgın Her yer yeşile kesmişti yaprak yaprak Büyülü sessizliğinde ormanların Elele, dağlar ve denizler aşarak Bir yere vardık, mutluluğa en yakın Öyle yükseldik, göğe değdi başımız Tüm mesafelerini aştık dünyanın Öylesine hür ve öyle yapayalnız Ve sonra bir yere geldik ki ıpıssız Çaresizlik bir tek hançer gibi yalın Saplandı bağrına bütün umutların Ümit Yaşar Oğuzcan Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ilithyia Yanıtlama zamanı: Haziran 18, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 18, 2015 https://www.youtube.com/watch?v=qECJhN11R70 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
proxy Yanıtlama zamanı: Aralık 13, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 13, 2016 Ümit Yaşar Oğuzcanın en çok sevdiğim şiiri güllerin ağladığı saat. Bir zamanlar askerdeyken yanımda şiir kitabı götürmüştüm sanırım uzun hikayeler okuyup kendimi kaptırmak yerine bir parça şiir okuyup içindeki anlamları anlayabilmekte güzel. Hayatımda bu kadar güzel bir şiir hiç okumamıştım. Şimdi tekrar tekrar okuyorum ve tekrar... [h=3]Güllerin Ağladığı Saat[/h] Güllerin ağladığı bir saat vardır hani Büyür o saatte yalnızlığı bahçelerin Düşer korkusu kalbe yaklaşan gecelerin Bir dev uzatır gökten o çirkin ellerini Güllerin ağladığı bir saat vardır hani Her şey o saatlerde merhametsiz ve soğuk Gitgide uzaklaşır batan güneşle sesin Bir bakarım ki benden en uzak çizgidesin Başlar geceye doğru upuzun bir yolculuk Her şey o saatlerde merhametsiz ve soğuk Yüzünü hatırlatır gökyüzünde ne varsa Gözlerin bu saatte kopkoyu elemlidir Dudakların kimbilir şimdi nasıl nemlidir Ellerin öyle yanar ufuk nasıl yanarsa Yüzünü hatırlatır gökyüzünde ne varsa Bir çıngırak sesidir uzaklarda kaybolan Umulmadık bir anda bitiverir şarkılar Kapanır yüzümüze o mermer kapılar Özlemler ateş şimdi anılar duman duman Bir çıngırak sesidir uzaklarda kaybolan Ak köpükler kararır deniz görünmez olur Çağırır yaşamaya bizi tek-tük ışıklar Böylece üstümüze çöker de karanlıklar Camlar, bir bir kapanır, odalar, evler uyur Ak köpükler kararır deniz görünmez olur Güllerin ağladığı bir saat vardır hani Cıvıl cıvıl bahçelerden el-ayak çekilir Yapraklar düşünceli, dallar hüzün kesilir Her akşam uzaklara alır götürür seni Güllerin ağladığı bir saat vardır hani. Ümit Yaşar Oğuzcan Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.