Jump to content

Maya Kehanet Kitapları ve Bir kehanet


sirius

Önerilen Mesajlar

· “Kalkın (yükselin), hepiniz kalkın (yükselin), hiç kimse arkada kalmayacak şekilde yükselin; hep beraber bir kez daha geldiğimiz yeri, özümüzü göreceğiz…”

- “CHUMAYEL’İN CHILAM BALAM KİTABI”

 

Maya kehanetlerinin asılları kendi kehanet kitapları olan Chilam Balam Kitapları’nda yazılıdır. “Chilam Balam” antik dönemde Maya Kâhin Rahiplerine verilen addır. Bu özel adın açılımı “Chi” (ay), “Lam” (derin), “Balam” (kâhin rahip) şeklindedir: “Derin Kutsal Bilgeliğe Sahip Rahip” anlamına gelir.

 

http://historiageneral.com/wp-content/uploads/chilam-balam.jpg

 

Chilam Balam’lar, Yunancada “thaumaturgist”, İslam edebiyatında “Tayy al-Ard” denilen “mucize yaratıcılar”dır. Toplumun en yüksek mevkisine ulaşmış bu Şamanlara, gökyüzünden kozmik bilgileri alan ve nakleden oldukları için Maya

halkı büyük saygı gösterirdi. Kuşaktan kuşağa sözlü olarak nakledilen tarihsel olaylar ve tüm kâhin rahiplerin kehanetleri bir Chilam Balam tarafından kaydedilmişse, gerçekliği ve içeriğinin sorgulanması düşünülemezdi. Bu nedenle bu kitaplar

özenle saklanırdı ve elden ele dolaşmazdı.

 

Maya medeniyetinden günümüze kalmış az sayıdaki bu kehanet kitaplarına, yazıldıkları kent ya da köyün adı başına eklenmek suretiyle “Chilam Balam Kitapları” denir. İspanyol işgalinden kurtarılan sekiz adet Chilam Balam Kitabı vardır. En önemlileri Chumayel, Ixil, Tzimin, Kara ve Tecoh adlı Maya kasabalarında bulananlarıdır.

 

“CHUMAYEL’İN CHILAM BALAM KİTABI” uzun bir tarihsel dönemi kapsar. Bu nedenle değişik yazı stillerinde, farklı kâhin rahipler tarafından kaleme alınmış, oldukça zengin içerikli bir kitaptır. Çok daha eski tarihlere uzanan ve çok farklı Şaman kâtiplerin farklı el yazılarından oluşan Chumayel’in Chilam Balam Kitabı’ndaki metinlerin çoğu mistik içeriklidir. İlgi çekici inisiyasyon formülleri, çeşitli olaylar arasında sentez yapan tarihsel yorumlar oldukça büyük yer kaplar. Kitabın son bölümü tümüyle kehanetlere ayrılmıştır. Bu doküman, şimdi Philedelphia Üniversitesi Müzesi’ndedir. Kitabın kehanetleri arasında en ilgi çekici olan XV. Bölüm, ünlü Maya araştırmacıları tarafından en çok yorumlanan bölümdür. Bu bölüm bu yazının da başına aldığım cümleyle biter:

“Kalkın (yükselin), hepiniz kalkın (yükselin), hiç kimse arkada kalmayacak şekilde yükselin; hep beraber bir kez daha geldiğimiz yeri, özümüzü göreceğiz…”

 

Chilam Balam Kitaplardan Birinde Geçen Kehanet

 

Bunu Nilgün Arıt'ın kitabında okuduğumda oldukça ilgimi çekti. Tam olarak bu dönemleri anlatıyorlar ve paylaşmak istedim. İşte Kehanet;

 

11 Ahau tarihinde Dzuleler (beyaz şövalyeler) gelecekler ve bu ülkeye yerleşecekler... 11 Ahau Ka'tun böyle geçecek ve yeni K'atunlar döngüsünün başlangıcı olacak. Dzulelerin kızıl sakalları olacak; onlar Güneş'in çocukları olduklarından doğudan gelecekler.

 

(Mayaları uyarıyor) Ah Itzalar! Hazır olun! Beyaz ikizler gökten geliyor, tümüyle beyaz çocuk geliyor. Gökyüzünde ki kutsal beyaz ağaçtan aşağı indiklerini sanmayın; çünkü onlar gelince bize kara, kapkara günler geliyor... Karanlık geliyor!

 

... Onlar ağaçları topluyorlar, onlar taş topluyorlar. Ancak, onların ellerinin uçlarında ateş var, alevler fırlıyor. Ve onlar zehirlerini saklıyorlar, halatlarını saklıyorlar; oysa atalarını asmaya geliyorlar!... Kelimeler onların kölesi olacak. Erkekler onların kölesi olacak. Bu zaman gelecek ve o zaman lanetlenmiş olacak!

 

Dikkat Itzalar, Dikkat! kendinizi teslim etmeyin. Yine de ziyaretçilere tesliminiz sonsuza kadar olmayacak. Sizleri yiyip yok etseler de bu dönem de geçecek....

 

...Sonra öyle bir dönem gelecek ki, bilge beyaz adamın çöküşü başlayacak. Bilgelik kaybolacak ve bilgeliğin kaybıyla Cennet'te ve dünyada utanç başlayacak...

 

Onlar devlet adamlarını asacak, krallarını öldürecek... Torunlarınız ve torunlarınızın torunları bitmez savaşlarda ölecek. Sözler çılgınlıkla dolacak, çılgınlık söz olacak...

 

.... Toplumları aldatmaca, ihanet, kadına saygısızlık, rüşvet saracak. İnsanlar insanları satacak. Kim başını dik tutmak isterse, o baş indiğinde deliklerle kaplanmış olacak... Adamlar asılacak, çok adam asılacak...

 

...Öyle bir K'atun ki, karıncalar istila eder gibi sular heryeri istila edecek... Bu acu dolu, dev gibi büyük bir acı döneminin sonrasında ağrılar azalacak ve her şey yeniden doğru yolunu bulacak...

 

...Ama öncesinde karanlık... Adeta dünyaları şeytanlar yönetecek. Geyiklerin boynuzlarında alevler tutuşurken, jaguarların kutsal derileri pazarlarda satılacak. Değerli hayvan dostlarımız ayaklara düşecek... Buna Ay ağlayacak ve yeryüzünü yağmurlar saracak; fırtınalar, tayfunlar, kasırgalar esecek; çili bitkileri yeşerecek toprak arayacak. Ölülerimizin ruhları ITzaların taş kentlerindeki katakomplarda bu olanlara ağlayacak...

 

...Mayalar, Tanrı'nın sözünü unutmayın; evrenden kopmayın. Tanrı sizlerle birlikte şarkılarını söyleyemeye devam edecek ki, yollarınızı kaybetmeyesiniz. Yollarınızı düz tutun, asla kötülüklere bulaşmayın.... O büyük savaş, beyaz serçe, atmacalalarla havadan gelecek. Gökyüzünde insan, yeryüzünde insanı vurursa siz dua edin...

 

...Hırslar artınca onları açlık, kıtlık saracak, bulaşıcı hastalıklar birbiri ardını izleyecek. Siz inanın, bekleyin.. Büyük savaş birince küçük savaşlar sürecek. Ancak hepsinden sonra Tanrı'ya hizmet tekrar güçlenecek. Sonunda şeytan paradan elini ayağın çekecek....

 

...Bu topraklar kaybolmayacak... Ancak, zaman geçecek. Sonra bu topraklar yeniden doğacak.

 

...Deccal tamahtır. Azla yetinmeyenler deccaldir. Tanrı'ya inandıklarını söyleyenler yağmacı çıkacak, en inandığını söyleyenler başkalarına ait her yeri talan edecek. Açgözlülük ve başkalarının kanını dökmek doğru sanılacak. Alçak gönüllülük gücü zaat sanılacak. Okyanuslarda savaş çıkacak ve çok sayıda gemi batacak... Kimse Maya rahiplerinin söylediklerini duymaz olacak...

 

...Acılar hep kuzeyden hep batıdan gelecek... Her şeyi çekiştirerek koparanların, herşeye zarar verip çiçekleri yolanların kralları sahtedir. Onlar tahtlarda oturan zalim, zorbalardır. Onlar dünyayı zedeleyen , bereleyen, çürüten gaddarlardır...

 

... Sonra Yüce Tanrı'nın sözü duyulacak. Dünya ana, dünyayı sularla yıkayıp temizleyecek, havasını kasırgalarla yeniden saflaştıracak... Suulardan yeni insan doğacak. Eski Ruhları taşıyan insanlar yeniden doğacak, kutsal esanslarla yıkanacak. Meleklerin tatlı müzikleri o kulakları çınlatacak. Tanrı'yı dinleyenler sağgörülü ve basiretli olanlar, beni dinleyin; bunlar Tanrı'nın sözleri

 

Alıntıdır: Nilgün Arıt (Maya Kutsal İnancı)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

...Acılar hep kuzeyden hep batıdan gelecek... Her şeyi çekiştirerek koparanların, herşeye zarar verip çiçekleri yolanların kralları sahtedir. Onlar tahtlarda oturan zalim, zorbalardır. Onlar dünyayı zedeleyen , bereleyen, çürüten gaddarlardır...

 

 

bugün ki içinde bulunduğumuz dönem bahsettiği dönem bence

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

...Acılar hep kuzeyden hep batıdan gelecek... Her şeyi çekiştirerek koparanların, herşeye zarar verip çiçekleri yolanların kralları sahtedir. Onlar tahtlarda oturan zalim, zorbalardır. Onlar dünyayı zedeleyen , bereleyen, çürüten gaddarlardır...

 

 

 

Bizzat kendilerinin çöküşünde en büyük etkenin ormanların azalması olduğu düşünülüyor. Ağaçların yok olmasıyla erozyon verimli toprakları yok ederken, güneşin etkisini artırması buharlaşmayı ve sonucunda kuraklığı getirdi. Yaşadıkları çevrede bulunan ormanları mabetlerin inşasında kullanılan kili elde edebilmek amacıyla yakıp küle (kile) çevirmelerinin sonuçlarını önceden görüp, sonraki jenerasyonların bu durumun ceremesiyle uğraşacaklarını bildiklerinden kaynaklı, bir kehanetten çok, öngörüye benziyor bu :)

 

Tanım: Bahsederken yerden yere serilen topluluk, bizzat kendileridir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bizzat kendilerinin çöküşünde en büyük etkenin ormanların azalması olduğu düşünülüyor. Ağaçların yok olmasıyla erozyon verimli toprakları yok ederken, güneşin etkisini artırması buharlaşmayı ve sonucunda kuraklığı getirdi. Yaşadıkları çevrede bulunan ormanları mabetlerin inşasında kullanılan kili elde edebilmek amacıyla yakıp küle (kile) çevirmelerinin sonuçlarını önceden görüp, sonraki jenerasyonların bu durumun ceremesiyle uğraşacaklarını bildiklerinden kaynaklı, bir kehanetten çok, öngörüye benziyor bu :)

 

Tanım: Bahsederken yerden yere serilen topluluk, bizzat kendileridir.

 

 

Bu bilgiyi nereden edindin bilemiyorum ama doğru değil. Kilise kökenli bir kimsenin açıklamalrı olduğunu tahmin ediyorum :) Maya inancında doğaya karşı çok derin bir sevgi ve bağlılık vardır. Ağaçlarla ilişki çok derindir. Hatta tapınakların bu kadar geç bulunması sebebi çevredeki tüm ağaçların korunmasıdır. Hala daha ağaçların çevrelediği, doğa ananın gizlediği bulunmayan tapınaklar vardır. BUnlar tamamen kehanet kitapları. Çok derin bir astronomi bilgileri var Maya halkının. Bazı kayıtların milyarlarca yıl öncesine dek (uzun sayım takvimi) gitmesi bir çok arkeologu şaşırmıştır hatta.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bu bilgiyi nereden edindin bilemiyorum ama doğru değil. Kilise kökenli bir kimsenin açıklamalrı olduğunu tahmin ediyorum :) Maya inancında doğaya karşı çok derin bir sevgi ve bağlılık vardır. Ağaçlarla ilişki çok derindir. Hatta tapınakların bu kadar geç bulunması sebebi çevredeki tüm ağaçların korunmasıdır. Hala daha ağaçların çevrelediği, doğa ananın gizlediği bulunmayan tapınaklar vardır. BUnlar tamamen kehanet kitapları. Çok derin bir astronomi bilgileri var Maya halkının. Bazı kayıtların milyarlarca yıl öncesine dek (uzun sayım takvimi) gitmesi bir çok arkeologu şaşırmıştır hatta.

 

Mayalar hakkında yaptığım tüm araştırmalarda karşıma hep bu sonuç çıktı; Tapınaklarında kullanılan kireç için çevre ormanları ateşlere verip, büyük, kitlesel yangınlar çıkarırlarmış. Sonlarının tam geliş nedenini buna bağlamak ahmakça olabilir ama bu da çok büyük bir etken en nihayetinde. İzlediğim bir History Channel belgeselinde de Mayalar konu alınmıştı ve orada da bu durumdan bahsedilmişti uzun uzun.

 

Hala bulunamayan tapınakların olduğunu da biliyorum, çünkü yoğun bitki örtüsünün altında kaldıkları söyleniyor bu tapınakların ve bulmak için uydular ile inceleniyor o bölgeler.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Mayalar hakkında yaptığım tüm araştırmalarda karşıma hep bu sonuç çıktı; Tapınaklarında kullanılan kireç için çevre ormanları ateşlere verip, büyük, kitlesel yangınlar çıkarırlarmış. Sonlarının tam geliş nedenini buna bağlamak ahmakça olabilir ama bu da çok büyük bir etken en nihayetinde. İzlediğim bir History Channel belgeselinde de Mayalar konu alınmıştı ve orada da bu durumdan bahsedilmişti uzun uzun.

 

Hala bulunamayan tapınakların olduğunu da biliyorum, çünkü yoğun bitki örtüsünün altında kaldıkları söyleniyor bu tapınakların ve bulmak için uydular ile inceleniyor o bölgeler.

 

BU bilgilerin doğru olmadığını düşünüyorum, hiç denk gelmedim. Maya piramitleri kireçtaşından yapılmıştır. Yapıştırma harcı da ezilmiş kireçtaşıdır. Histroy Channel sitesi üzerinden araştırdım yeniden, belki orada böyle bir bilgi vardır diye ama orada da kireçtaşından yapıldığı söyleniyor ve böyle bir yangın bahsedilmiyor.

 

Acaba ispanyol konkistadorların yaptığı yangını mı izledin?

 

Okuduğum kitaplarda da mayaların böyle bir yıkım yapmadıkların biliyorum, kaldı ki oldukça saygılılar doğaya. Ama İspanyol Konkistadorlar Maya uygarlığını keşfettiklerinde "Auto de fe de Maní" ismi verilen bir yakılma ve katliamı başlatıyorlar. Maya halkını, şamanlarını kutsal yazıtlarını yakıyorlar ve kazıklarda idam ediyorlar. Bu dönemde çok büyük yangınlar çıkarıyorlar, tapınakları yıkıyorlar ve tüm zenginliğini sömürüyorlar... Çok acı verici bir dönemdir. Haliyle büyük yangınlar İspanyol işgalcilerin çıkardıkları olabilir.

 

İki ihtimal veriyorum bilgine; ya bu yangınları içeren bir belgeseldi ya da bu yangınları mayalar kendileri yaptı diye göstermeye çalışan kilise destekli bir yayındı.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İki ihtimal veriyorum bilgine; ya bu yangınları içeren bir belgeseldi ya da bu yangınları mayalar kendileri yaptı diye göstermeye çalışan kilise destekli bir yayındı.

 

güneş hareketlenmeye başladı | astroturk.net - Sayfa 24

 

Mayaların sonunu 'kötü ruhlar' getirdi | NTV

 

adreslerindeki yazılarda açıkca belirtilmiş.

 

"muazzam tapınaklar, su hazneleri ve anıtlarını yapmakta kullandıkları sadece 1 metre karelik kireç harcı yapmak için, kullandıkları kireç taşını ısıtmada 20 ağaç yakmak zorundaydılar"

 

Bahsettiğim History Channel belgeseline ise aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz;

H.Channel | Maya Uygarlığı | Belgesel Günlüğü

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

güneş hareketlenmeye başladı | astroturk.net - Sayfa 24

 

Mayaların sonunu 'kötü ruhlar' getirdi | NTV

 

adreslerindeki yazılarda açıkca belirtilmiş.

 

"muazzam tapınaklar, su hazneleri ve anıtlarını yapmakta kullandıkları sadece 1 metre karelik kireç harcı yapmak için, kullandıkları kireç taşını ısıtmada 20 ağaç yakmak zorundaydılar"

 

Bahsettiğim History Channel belgeseline ise aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz;

H.Channel | Maya Uygarlığı | Belgesel Günlüğü

 

Teşekkürler kaynaklar için. Belgeseli izleyeceğim.

 

Ama bu haber çok üzücü... Mayaların sonunu getiren böyle bir uydurma hikaye değil maalesef. milyonlarca mayayı katleden ispanyol misyonerler ve kilisedir sonlarını getiren. Yakan, yangınlar çıkartan, tapınakları yıkıp kiliseler kuran. Şimdi de böyle bir açıklama yapılmış olması derinden sarsıyor insanı.

 

Tom Sever isimli bir arkeologun düşüncesi bu ama doğru değil. Farklı arkeologlar farklı tahminlerle çıkabilir, biri de çıkıp hep birlikte intihar ettiler de diyebilir. Bilimsel kabul edilmişliği tartışılır. BU konuyla ilgili Michael D. Coe'nun eserini okumanı tavsiye ederim. Maya medeniyeti yok edilmiş olduğu için piramitlerin nasıl inşa edildiği bilinmeyen bir olgudur, bunlar sadece tahminler. :) Dediğim gibi bol ormanlık alanlara, piramitlerin gizli saklı kalmasına bakılırsa bu teorilerin mantıklı olmadğı da ortada aslında. Zira böyle büyük ağaç katliamları Mayalar tarafından binlerce yıldır yapılıyor olsaydı, bu kadar ormanlık bir arazi karşımıza çıkmazdı. Çünkü Mayaların keşfedilişi çok eski değildir. Kurak bir toprak görmüyoruz... Elbette ağaç kesmişlerdir ama bu dengeyi sağladıkları aşikar. Onların yıkılışını böyle bir şeye bağlamak çok komik.

 

Mayaların yok oluşuyla ilgili net bir bilgiyi arkeologlar sunmamaya gayret ediyor. Hastalık, kuraklık, kalabalık nüfus gibi şeyleri öne sürseler de kayıtlarda geçen yoğun yıkım ve katliamdan nedense bahsedilmesi tercih edilmiyor.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ünlü arkeolog ve antropolog Michael D. Coe'nun kitabından, bir chilam balam yani maya kehanet kitabında geçen bir kehaneti paylaşayım madem adını andım. =)

 

"[h=1]Doya doya yenecek aşları,

Kana kana içilecek suları vardı.

Ama o gün, toz duman sardı her yanı,

O gün, soldu sarardı toprak,

O gün, bir bulut çöktü tepesine,

O gün, bir dağ geldi üzerine,

O gün, güçlü adamın eline geçti toprak.

O gün, tütmez oldu bacalar,

O gün, dalından koparıldı körpe yapraklar,

O gün, ölüme kapandı gözler,

O gün, üç işaret belirdi ağaçta,

O gün, üç nesil asıldı oracıkta.

İşte o gün, baş koydular savaşa

Ve dağıldılar dip bucak ormanlar arasına.

İşte o gün, baş koydular savaşa

Ve dağıldılar dip bucak ormanlar arasına."

[/h]

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...