An it Harm None, Do as Ye Will

Bu tavsiye büyüde mi geçerli? yani birine zarar verecek bir büyü yaparsam mı üç katı dönüyor,ama büyüsüz eylemlerde aynı şekilde mi? o zaman bu insanlar nasıl yaşamışlar, birileri onlara zarar veriyor ve bağırmıyorlar mı bile? biri bana kendimi çok kötü hissettirdiyse ve bende bir anda parladıysam, üç katı mı döncek şimdi? neyse yani kısaca, bu tavsiye büyü eylemlerinde mi geçerli?

Benim bildiğim bu wiccalar için etik bir kuarldır uyan var uymayan var. Fakat eğer üç kat kuralı dersen o ne ekersen onu biçersinle aynı şey. Birine zarar vericek birşey yaptın mı sana üç katıyla döner ama nasıl döner bilemem. Hastalık, arkadaşlıklarında bozulmalar vb.

Yapacağınız büyünün tutup tutmama olasılığı da var . Siz karşınızdakine büyü yaptınız diyelim , kişi de koruma ( bu her türlü şey olabilir , psikolojik , tılsım, dua gibi) varsa geri teper . Majisyen kötü amel için çalışma yapacağı zaman kendisini de koruma altına alır. Büyünün tepmesi durumunda , majisyene gelecek zararı en aza indirmektir . Büyü tuttu diyelim , o zaman büyünün bozulması ,büyü yapan kişiye zarar vermez, büyünün karşı tarafa geri döndürülmesi kişiye zarar verebilir. İlla büyü yaptın , sana kötü bişey olacak diye bir şey yok . Ama en azından al-ver prensibi var. Tartarusun belirttiği gibi ne ekersen onu biçersin bu her yer de böyle. Söylediğin şey de wicca öğretisidir . Büyüsüz eylemlerde dahi aynı şey için geçerlidir diyebilirim , sonuçta her şey enerji .

pf. teşekkürler

etik dahilinde bu kurala uyanlar ne yapması gerektiğğini zaten biliyor .. Sen bu kurala uymuyorsan yoluna devam edersin sıkıntı yok ama zaten iş bu kurala sadık kalmaya kadar geldi ise üçler yasası hakkında tecrübe sahibi olmuşsun demektir codzombi güzel açıklamış bu noktayı

büyüyle alakalı değil zaten durumum şuan hala meditasyon yapmaya çalışıyorum -ki aklıma en olmadık şarkı sözleri geliyo bi 1 dkden fazla duramıyorum düşünmeden- sadece birini sözlerle bile incitmek ne tip bir sonuç doğurur diye merak etmiştim ve büyüyle kimseye zarar veremem, hiç mertçe değil.

büyüyle alakalı değil zaten durumum şuan hala meditasyon yapmaya çalışıyorum -ki aklıma en olmadık şarkı sözleri geliyo bi 1 dkden fazla duramıyorum düşünmeden- sadece birini sözlerle bile incitmek ne tip bir sonuç doğurur diye merak etmiştim ve büyüyle kimseye zarar veremem, hiç mertçe değil.

Yavaş yavaş alışıyorsun .

Söz keskin bir kılıç gibidir , bedduanın etkisi halk tarafından bilinir . Bazı insanlarda öyle bir şey var ki her bedduası tutuyor. Yani bu bile aslında basit bir büyü.

Böyle baya gittim yüzüne sövdüm ama ağladı baya, beddua etmedim

Böyle baya gittim yüzüne sövdüm ama ağladı baya, beddua etmedim

Sövmek farklı şey, beddua etmek farklı şey. Korkudan ağlamıştır

he oh rahatladım

Bu öğüde pek çok dinde ve sistemde rastlamak mümkündür. Kişinin niyetini -bir açıdan ruh dediğini, zihnini- bir bakıma "sevgi", "bütünün hayrı" gibi kavramlara odaklamaktır, odaklamanın ötesindeyse bunu özümsemek, bilinç ile dışının arasındaki bazı yapıları yeniden yapılandırmak vardır. Bu ne anlama gelir? İnsan ilişkilerinden tutalım, majikal kişiliğe kadar yapıp ettiklerini şekillendirir. Bir kadına yalan söylemek, bir havyana zarar vermek, yaptığın meditasyonlar, majikal serüveninde izleyeceğin yollar farklı boyutlarda değerlendirilir bir tarafınca. "Sükut" yaşamında önemli bir rol oynar. Bu zulme sessizlik anlamına gelmez asla. Öfkelenmek, pişman olmak, endişlenmek serüvenini sen kılan parçalardır. Neyin iyi neyin kötü olduğunu belirleyecek bir kurum yoktur. Bunun ölçüsü sensindir. X koşuluna verdiğin tepkiye önce içindeki bir şeyler tepki gösterirse bu durumun değer yargılarınla, karakterinle bir ilgisi var demektir. İşte bu noktalar sana neyin döndürüleceğini evrene fısıldar. Sen evren olduğun gibi, evren de sende açar gözlerini; gördüğünce bakar sana. Bunun bilincinde olmak evreninle uyum içinde olmanı sağlar. Bu dengeyi ya da uyumu bozacak şeylerden sakınman öğütlenir sana ama nelerden sakınman gerekir, ne yanlıştır, ne doğrudur bunun büyük bir bölümünü sen belirlersin. Kant'ın da bir öğüdü vardır aklıma şu an tam anlamıyla gelmese de şöyle bir şeydi: "Öyle eyle ki bu davranışın aynı zamanda evrensel bir yasa olabilsin." Bu gibi pek çok öneriye rastlarız insanlık tarihinde.

Arkadaşınıza sövmüşsünüz örneğin. Öncelikle sövmek sizin için ne anlama geliyor? Hangi koşullarda sövülmeli hangi koşullarda sakınılmalıdır? Bu davranış sizde rahatsızlık yarattı mı? O kişinin sözleriniz aracılığıyla incinmesi kabul edilebilir mi? Bunun cevapları bizde tahmin sizdeyse gerçek olarak saklıdır. Ve bu gerçekleri görmezden gelmektir size zararı getirecek. Büyür, sızlar, görmezden getirir, yansıtır, inkar ettirir ve amacınızdan farklı yöne hareket etmeye başlarsınız içten içe ve bir gün, bir yerde o ufacık yalnızca sizin açabileceğiniz kutu çürür. Bir gün olur bu, suç birilerine atılır, inkar edilir, bastırılır ve serüveniniz bir zamanlar istediğinizin dışına çıkıverir. Bence bu öğütlerin içsel ya da ahlaki yansıması budur. Şunu da unutmamalıyız; kış gelecektir, yıkım da öyle, yılgınlık, sonra güneş, bahar, yaz. Yıkımınız bile bilinçli olsun, yıkım asaletli ve yapıcı olsun.

konuyu kafamda soru işareti olmadan anladım, teşekkür ederim