TopaL Oluşturma zamanı: Eylül 23, 2013 Paylaş Oluşturma zamanı: Eylül 23, 2013 (düzenlendi) YAZAR : Danielle Trussoni arkdadaslar melek meraklilarinin okumasi gereken bir eser olarak görüyorum bu kitabi, ben indirip okumamistim ama gecen sene bulgaristan tatilinde kitapta gecen magaraya gidince isler degisti . göz gezdirirken magarali kismi okumustum nerdeyse tamamen tutuyodu tasfir gecilen yerler falan.. bende 3 günde soluksuz okudum bitirdim. neredeyse harbidende yakalamislar galiba diye düsünyürüyo insani kisaca derine inmeden anlaticak olursam ':Kitabımız Rodop dağlarında işte bu satırlarla başlıyor ve oradan Milton'a Azize Rose Manastırına gidiyor. Kahramanımız genç rahibe Evangeline 9 yaşındayken melekbilimci olan annesi öldürülür ve 12 yaşındayken babası tarafından manastıra verilir. Orada neredeyse tüm ömrünü geçireceğini düşünen Evangeline bir gün bir mektup bulur ve oraya gelen bir yabancı tarafından hayatı, tüm bildikleri değişir.' aciklamayi iyi yapamadigim icin kitaptan ufak bir bölüm paylasmak daha yerinde olur diye düsündüm. "İstiridye kabuğunun için gibi sedefli tırnaklar, geniş, düz ve deliksiz göbek, cildin ürkütücü saydamlığı ve diğer her şey tamda bekledikleri gibiydi; kanatların yeri bile doğruydu. Ama önlerinde uzanıp yatan şey, o zamana kadar ancak havasız kütüphanelerde, önlerine harita gibi açılmış XV. yüzyıl resimleri üzerinde çalıştıkları konu için beklenmedik derecede güzel ve canlı gibiydi. Meslek hayatları boyunca bunu görmeyi beklemişlerdi. Hiçbiri kabul etmezdi belki ama, gizliden gizliye görmeyi bekledikleri şey bir canavar cesediydi; bir arkeoloji kazısında gün ışığına çıkarılmış bir kemik ve lif yığınıydı. Karşılarına çıkansa bambaşka olmuştu. Narin ve uzun bir el, kemerli burun, öpücük verir gibi donakalmış pembe dudaklar. Melekbilimciler vücudun çevresinde dolanıyor, beklenti içinde bakışıyorlardı. Sanki her an gözlerini kırpıştırarak uyanabilirdi." "Orada karşıma, dünyada hiç görmediğim kadar uzun boylu iki insan çıktı. Yüzleri güneş gibi parlıyor, gözleri lamba gibi gözümü alıyordu, dudaklarından alev fışkırıyordu. Kıayfetleri kuş tüyü gibi görünüyordu; ayakları mordu, kanatları altından parlak, elleri kardan beyazdı" -Hanok'un Kitabından Eylül 24, 2013 masal perisi tarafından düzenlendi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
TopaL Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2013 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2013 bunlarda magara girisinden bir görüntü.. isteyen olursa daha paylasabilirim ayrica yeralti nehri olma özelliginede sahip. rehberin anlattigina göre 4 adet dalgic nehri arastirirken kaybolmus :) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Thyke00 Yanıtlama zamanı: Eylül 24, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 24, 2013 Okuması gayet eğlenceli bir roman Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.