darqrose Oluşturma zamanı: Kasım 9, 2013 Paylaş Oluşturma zamanı: Kasım 9, 2013 (düzenlendi) Geçmiş yoktur var olan tek bir zaman vardır o da şimdidir hayat şimdilerin toplamından ibaretse şuan ne yapıyoruz? Neleri atlıyoruz ve eksik bırakıyoruz hangi hataları tekrarlıyoruz bir insanın kendisine yöneltebileceği en cesur sorular bunlar olurdu. Gelişmek farkındalığımızı yükseltmek odaklanmak istiyoruz ama bunları yapamayışımızın en büyük nedeninin kendimizden kaynaklandığını göremiyoruz hiçbir zaman. İnsanın geçmişinden kurtulması "Sil Baştan" filmindeki gibi mümkün olmasada onun izlerinden kurtulması gelişimi açısından şarttır. Etrafımızda o kadar insan var ki hayatı boyunca aynı hatayı tekrarlayan aynı acıyı çekmek zorunda kalan. Vicdan azabı, aldatılmışlık, haksızlığa uğramışlık, çaresizlik, doyumsuzluk içinde hayatı kendine cehenneme çeviren ve tekamülünü tamamlayamayan. Geçmişin izlerinden kurtulmak nasıl gerçekleşir? Travma ne kadar büyükse tedaviside o kadar zor olabilir ya da hayatınız zor yollardan geçmiş olabilir. Ya da şuan bile bir çıkmaz sokakta olabilirsiniz. Önünüzde koca bir duvar olabilir. Kendimizi ve hayatı imgeleyecek olursak aslında su ve dünya gibiyiz. Su dağların altında kalsa bile kendine bir çıkış yolu bulabilir kendine çıkış yolu açabilir. Bizler de zaman zaman özgürlüğe giden yolu farkında olmadan kendimize açabiliriz. Sonuç olarak biz kendimizi aşılmaz bir engelin önünde zannederken aslında bilmeden farketmeden o engeli aşıyoruz. Kendimizi hapsolmuş gibi hissederken bile yeryüzüne çıkmak için yol alıyoruz. Çünkü her zaman bu böyle olmuştur. Önemli olan şeyse yeryüzüne çıktımızda ne hissettiğimiz geçmişte olan şeylerin korkularıyla yüzleşebilmemiz. Egonuzda takılmış olan her hangi bir korku çözümlenmemiş anlamlandırılmamış herşey şuan içinde olduğumuz zamanı olumsuz etkiler. Bunlarla başa çıkabiliriz yapacağımız şey aslında olumsuz duyguları olumlamak olacak ama iş bu kadar basit değildir. Mesela bize kazık atan birini affetmek söz konusuysa bu hiç kolay değildir. Nefret duygumuzun yerine sevgiyi koymak imkansız yakın görülebilir. Eğer bu kişiyi affedersek bize olan zararının geçmişte kaldığını şuanda bize tekrar zarar vermesinin mümkün olmadığını onu hayatımızdan çıkardığımız sürece ve onun gibi insanlardan uzak durduğumuz sürece güvende olduğumuzu bilirsek insanların zararlı yanlarının varlığını kabul edersek bu olumsuz etkilerden kurtulmuş oluruz. Yaşananların tek bir amacı vardır gerekli olan dersi çıkarmak. Eğer dersimizi almışsak resmin bütününü görebiliyorsak Bize zarar verselerde insanların iyi ve kötü yönlerini algılayabiliyorsak özellikle insanların zararlı yönlerini ve kendi olumsuz yönlerimizi sevgiyle karşılayabiliyorsak affetmek erdemine erişmişiz demektir. Nefretin yerini sevgi almıştır ve ruhumuz özgür kalmıştır. Egomuzu etkileyen korkular neler olabilir? Değişim korkusu Güçsüzlük korkusu Değersizlik korkusu Kaybetme korkusu Yetersizlik korkusu Yokluk korkusu Suçlanma korkusu Esir olma korkusu Aldatılma korkusu Terkedilme korkusu Bırakma korkusu Ayrılık korkusu Hata yapma korkusu Dışlanma korkusu Yenilme korkusu Sahiplenilmeme korkusu Beğenilmeme korkusu İstenmeme korkusu İz bırakamama korkusu Bakılmama korkusu Anlamama korkusu Rezil olma korkusu Bilememe korkusu Onaylanmama korkusu İşe yaramama korkusu Yolunu bulamama korkusu Geride kalma korkusu Boşlukta kalma korkusu Hastalık korkusu Hayal kırıklığına uğrama korkusu Unutulma korkusu Acizlik korkusu Uzaklaşma korkusu Ortada kalma korkusu Düşme korkusu Kontrol edememe korkusu Sevilmeme korkusu Yalnızlık korkusu Aşağılanma korkusu Başarısızlık korkusu Parasızlık korkusu Yok olma korkusu Çaresizlik korkusu Güvensizlik korkusu Kandırılma korkusu Bırakılma korkusu Kendini ifade edememe korkusu Acı çekme korkusu Kabul edilmeme korkusu Muhtaç olma korkusu İlgilenilmeme korkusu Vazgeçilme korkusu Reddedilme korkusu Önemsiz olma korkusu Özel olamama korkusu Yanlış anlaşılma korkusu Anlaşılamama korkusu Bilinmeyen korkusu Başa çıkamama korkusu Kaybolma korkusu İncitilme korkusu Dağılma korkusu Yetişememe korkusu Ele geçme korkusu Ölüm korkusu Tercih edilmeme korkusu Geri dönememe korkusu Kopma korkusu Yükün altında ezilme korkusu Arada kalma korkusu Kurtaramama korkusu Kalabalık korkusu Bu korkular, herkesin kendi sahnesinde kendi ifadesiyle duyguyu tarif etmesinden çıkmıştır. Siz de yaşadığınız olayların içindeki kendi tariflerinizden kendi korku kelimelerinizi veya cümlelerinizi tespit ederek korku dörtlüğüne yerleştirmelisiniz. Benim ……..… korkum var. Ben ……..… korkumu kabul ediyorum. Ben ……..… korkumu şu anda sevgiye dönüştürmeye niyet ettim. Ben ……..… korkumu seviyorum. Örnek Benim çaresizlik korkum var. Ben çaresizlik korkumu kabul ediyorum. Ben çaresizlik korkumu şu anda sevgiye dönüştürmeye niyet ettim. Ben çaresizlik korkumu seviyorum. Beşlik halindeki bilinçaltı olumlama çalışması örneği: Ben ............. Ben ............... biliyor ve inanıyorum. Ben ............... kabul ediyorum. Ben ............... kendimi takdir ediyorum. Ben ............. şükrediyorum. Çaresizlik korkusu için örnek olumlama Ben çareyi içimdeki sevgide buluyorum. Benim çarem benim içimde. Ben çaremin benim içimde olduğunu biliyor ve inanıyorum. Ben çaremin benim içimde olduğunu kabul ediyorum. Ben çaremin benim içimde olduğunu bildiğim için kendimi takdir ediyorum. Ben çaremin benim içimde olduğunu bildiğim için şükrediyorum. Bir örnek verecek olursak, 4 yaşında babanızla yaşadığınız bir olumsuz olay anında babanızın karşısında titrerken “Kendini nasıl hissediyorsun?” sorusuna o yaştaki haliniz “Kendimi güçsüz hissediyorum,” demez. O günkü haliniz, o yaştaki çocuğun bulunduğu bölge ve yörenin diline, konuşma tarzına, kendini ifade etme şekline dayanarak bir tarif yapar. Bu tarifi o noktada o enerjiyle çalışması gerekir. Bundan da şunu anlıyoruz ki, çalışmanız gereken sahnelerde listeden ezbere hareket etmemelisiniz. Sizin kendi dilinizle olan ifadeleri yakalayın. Belki bu ifadelerinizin birkaç tanesinin toplamı sizin güçsüzlük korkunuzun enerjisidir. Ama önce tek tek küçük korku ifadelerini dönüştürmelisiniz. Kaybetme korkusu olan bir kişi, çocukluğunda hep annesinin onu bırakıp gideceğini düşünebilir ve korkabilir. Bunun karşılığı, o yaşta, annesiz kalma korkusudur. O yaşı çalışırken kaybetme korkusu diye çalışırsanız doğru çalışmış olmazsınız. O anı çalışırken o çocuğun diliyle “Annesiz kalmaktan korkuyorum!” cümlesini ona aynı korku çalışması şeklinde yaptırın. Çalışma esnasında esneme, kendini halsiz hissetme ve dilinizin sürçmesi gibi tepkiler hissederseniz bilinki doğru noktalara temas etmişsiniz demektir. Israrla üzerine gitmenizi tavsiye ederim. Oturarak yaparken eline kağıt ve kalem almanız ve sorduğunuz soruların cevaplarını not alman olumsuz kayıtlarının tespitinde size kolaylık sağlayacaktır. Vermiş olduğunuz cevaplar içindeki gerçek korkularına ulaşmana imkan sağlayacaktır. Örnek Korku çalışması ve olumlamalar: Benim acizlik korkum var. Ben acizlik korkumu kabul ediyorum. Ben acizlik korkumu şu anda sevgiye dönüştürmeye niyet ettim. Ben acizlik korkumu seviyorum. Derin nefes alıp veriyorsunuz ve kalbinizden pembe ışıklar çıktığını hayal ediyorsunuz. Ve kendinize yeniden Ne hissettiğinizi soruyorsunuz. Acizlik korkusu hala var mı? Eğer varsa Yeniden yukarıdaki dörtlüğe çalışıyorsunuz. Eğer korku ile ilgili bir şey kalmamışsa ya size bir olumlu cümle gelecektir. Ya da korkunuz yaşadığınız başka bir sahne gözünüzün önüne gelecektir. Olumlu bir kelime ya da cümle geldiyse aşağıdaki gibi olumlama çalışması yaparak olumlu düşünceyi bilinçaltınıza kaydedin. Eğer başka bir sahne geldiyse o sahneyi çalışmaya devam edin. Gözünüzün önüne olumlu bir cümle gelene kadar veya içinizden benin suçlanma korkum yak tepkisi gelene kadar. Bu çalışmalar esnasında eğer geçmişinizde bu konu ile ilgili kayıt çok fazla ise sahneden sahneye atlamak zorunda kalabilirsiniz. Bu durumda size tavsiyem arada aşağıdaki olumlamaları çalışmanızdır. Ben her halimle yeterliyim. Ben her halimle yeterli olduğumu biliyor ve inanıyorum. Ben her halimle yeterli olduğumu kabul ediyorum. Ben her halimle yeterli olduğum için kendimi takdir ediyorum. Ben her halimle yeterli olduğum için şükrediyorum. Ben bana yeterim. Ben bana yettiğimi biliyor ve inanıyorum. Ben bana yettiğimi kabul ediyorum. Ben bana yettiğim için kendimi takdir ediyorum. Ben bana yettiğim için şükrediyorum. Benim suçlanma korkum var. Ben suçlanma korkumu kabul ediyorum. Ben suçlanma korkumu şu anda sevgiye dönüştürmeye niyet ettim. Ben suçlanma korkumu seviyorum. Derin nefes alıp veriyorsunuz ve kalbinizden pembe ışıklar çıktığını hayal ediyorsunuz. Ve kendinize yeniden ne hissettiğinizi soruyorsunuz. Suçlanma korkusu hala var mı? Çalışmaya yukarıda yaptığım açıklama doğrultusunda devam ediyorsunuz. Yaşadığım ve yaptığım her şeyi ben onaylıyorum. Yaşadığım ve yaptığım her şeyi ben onayladığımı biliyor ve inanıyorum. Yaşadığım ve yaptığım her şeyi ben onayladığımı kabul ediyorum. Yaşadığım ve yaptığım her şeyi ben onayladığım için kendimi takdir ediyorum. Yaşadığım ve yaptığım her şeyi ben onayladığım için şükrediyorum. Ben hiç kimsenin deneyiminden sorumlu değilim. Herkesin kendi deneyimini yaşamasına izin veriyorum. Herkes kendi deneyiminin içinden geçmeye yeterli. Ben kendi deneyimimin içinden geçmeye yeterliyim. 1- Sedona Yöntemi yani duyguları serbest bırakma yöntemi (Kitap Tavsiyesi: Sedona Yöntemi İle Serbest Bırakmanın Mucizesi - Hale Dwoskin) 2- EFT Duygusal özgürlük tekniği (Kitap tavsiyesi: Mürüvvet Murat - EFT Duygusal özgürlük tekniği) Travma sonrası gelişen septomların iyileştirilmesinde kullanılacak yöntem EMDR olacaktır. Yani göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme. Uzman tarafından yapılan bu terapide rem uykusu yani hızlı göz hareketlerinin olduğu uyku taklit edilecek ve anılar bilinçaltında düğümlenen yerden çıkarılıp yeniden canlandırılacak ve bir uzman yardımıyla olumlanacaktır. Başımızdan geçen ve etkisini üzerimizden atamadığımız anılar biz onları kabullenip olumlamadığımız sürece hayatımızı olumsuz etkilemeye devam edecekler. EMDR terapisinde 8 aşamalı, üç yönlü (geçmiş, şimdi, gelecek) bir protokol uygulanır. Hedef, geçmişte yaşanan anıların yeniden işlenerek duyarsızlaşmanın sağlanması, bugünkü semptomların tedavisi, danışanın gelecekte karşılaşacağı benzer sorunlar karşısında, kazandığı olumlu inanç ve duyguların geliştirdiği yeni bakış açısının yönlendirdiği davranışları gösterebilmesidir. Kasım 9, 2013 nazirella tarafından düzenlendi yazım hatası Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
kanatli Yanıtlama zamanı: Kasım 10, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 10, 2013 Çok güzel bir konuya değinmşsiniz yüreğinize sağlık Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.