Jump to content

Bir şarkının metal olduğunu nereden anlarsınız?


Lethal Perfection

Önerilen Mesajlar

Diyelim bir arkadaşınız telefonunuza veya mp3ünüze bir şarkı attı, siz bir ara dinlerim geçiştirdiniz. Boş bir anınızda "Ne dinliyormuş bakalım bu eşşoğlu" diye açtınız baktınız fakat şarkının türünü bir türlü çıkaramadınız. İnternete de o an erişemiyorsunuz. (Yok ya? İnternetten bakmak kolay çünkü. :devil:) O şarkının türünü nasıl anlarsınız?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Enstrüman, tempo, güfte falan bir sürü şey sayabiliriz ama müziğin ilk önce ruhu olur ondan tanırsın. Bilgisayar müziğinin ruhu olmaz onu da ruhsuzluğundan tanırsın :F Türleri çatıştırmanın, kıyaslamanın, seçici dinleyici olmanın cidden gereği yok. Tür de kalmadı gerçi bağlama ile metal yapıp arkaya Fuzuli güftesi koyuyorlar arada soprano giriyor falan atmosferik Türk Anadolu senfonik folk sanat metali oluyor. :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Turler arasi gecislerden benim en cok ilgimi ceken, Kiss'in "I was made for lovin' you" parcasi olmustur. Parcanin hard rock, heavy metal veya glam ile alakasi yoktur. Bildigin yuzde yuz pop sarkisidir. Ama sevgili serpentine'nin de soylemis oldugu gibi bunun hic mi hic onemi yoktur. Klasikler arasinda yerini almistir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Enstrüman, tempo, güfte falan bir sürü şey sayabiliriz ama müziğin ilk önce ruhu olur ondan tanırsın. Bilgisayar müziğinin ruhu olmaz onu da ruhsuzluğundan tanırsın :F Türleri çatıştırmanın, kıyaslamanın, seçici dinleyici olmanın cidden gereği yok. Tür de kalmadı gerçi bağlama ile metal yapıp arkaya Fuzuli güftesi koyuyorlar arada soprano giriyor falan atmosferik Türk Anadolu senfonik folk sanat metali oluyor. :D

 

Seçici dinleyiciliğe bende karşı olduğumdan bu başlığı açtım, amacım "Abi bu Melo Death değil Melo Black" diyip güzelim şarkıyı bir kenara atan arkadaşıma bu başlığı göstermekti. :D (Arada çok fark varda sanki) Ancak sizde de bir seçicilik seziyorum sanki, koca bir elektro müzik alemini "Abi bilgisayar müziği bu, ruhsuz olur" diye de bir kenara koymanıza da kızdım. Ebm - Aggrotech şarkılarda bulduğum ruhu big fourda bulamadım mesela, onu nasıl değerlendirirsiniz?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Melodik death ile melodik black arasında fark vardır ve açıkca anlaşılır da. Bunlar zaten muzigin teknik kismidir ve profesyonel olarak konuyla ilgilenmeyenlerin isi olmaz pek bunlarla. Isi birazcik daha profesyonel olarak algilayan adam oturur arastirir zaten turleri birbirinden ne ayirir diye... ben sahsen abuk subuk uydurulan türlerden bıktım açıkçası.

 

 

Bilgisayar müziğini ben de ruhsuz bulurum. Bu belki de benim neslin emekci tutkusundan..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Melodik death ile melodik black arasında fark vardır ve açıkca anlaşılır da. Bunlar zaten muzigin teknik kismidir ve profesyonel olarak konuyla ilgilenmeyenlerin isi olmaz pek bunlarla. Isi birazcik daha profesyonel olarak algilayan adam oturur arastirir zaten turleri birbirinden ne ayirir diye... ben sahsen abuk subuk uydurulan türlerden bıktım açıkçası.

 

 

Bilgisayar müziğini ben de ruhsuz bulurum. Bu belki de benim neslin emekci tutkusundan..

 

Tür konusunda bir herkes hemfikir. Çok güzel... Ancak "Bilgisayar müziği" diye geçiştirilmesi, sanki hiç emek yokmuş gibi bahsedilmesi büyük hata. En emek bakımından en zavallı görünen şarkılarda bile bir kişinin nice emekleri, nice "Abi buraya ne gelir la acaba?" diye nice cebelleşme sahnesi vardır. Çoğu profesyoneli izlediğimizde "Abi çok kolay ya, finger drum olayı zaten bebek oyuncağı" desekte aslında size onu göstermeden önce kaç gün uğraşmıştır kimse bilmez. Çoğu Metal grubunda ise (Progresiflikten bir haber olanlar özellikle) "Abi bir melodi buldum, tutar bak bu... Başına bunu koyarız, nakaratın gelişine görede melodide oynamalar yaparız. Aha bak sana mis gibi şarkı oldu sana." mantığı hakim. Hele hele Rotting Christ gibi bir albümde ciddi başarı yakalayıpta "Sakis abiii, kralsın abiiii" dedirtip sonraki iki albümünde benzer tınılar kullanan gruplardan bol bol var. Tamam burada Sakis abimizi küçümsemek için bunları söylemiyorum ancak emek dendiği zamanda metal yapmak içinde çok fazla emeğe ihtiyaç yok. Tabi, kaliteli bir Metal şarkısı için her daim emek istenir o ayrı mesele.

 

Bu arada club şarkılar fazla dinlemiyorum ancak orada da bir emek var.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Verdiğin örneğe katılmıyorum. Rotting Christ dinlediğim bir grup, sevdiğim bir tarz değil ama yıllar önce adamlar hakkında araştırma yapıp biyografilerini hazırlamıştım. Aşağıdaki cümleler içinden daha önce dediğim gibi işin tekniği kısmını çıkarabilirsin. Bu sayede vasat gördüğün melodilerin nedenini de algılayabilirsin...

 

 

"Rotting Christ genel olarak incelendiğinde, tarzı konusunda birçok kimseden “Akdeniz Black Metali” yakıştırmasına layık görülmektedir. Akdeniz Black Metali adı verilen tarza teknik açıdan bakıldığında enstrümanların çalınışı vasat bir düzeyi aşmamakla beraber, çalınan her notada genellikle bir anlam saklıdır. Bu tarzda hız veya sertliğin coşkusundan ziyade, atmosfere ve ambiyansa dayalı bir müzik söz konusudur. Abartılı sözlerle pekiştirilen konular fantastik öğeler taşır ve çoğuda epik bir alt yapıya sahiptir. Bu tarzda müzik yapan gruplar ve Rotting Christ, davulda Grind ya da Kuzey Black Metalinde sıkça kullanılan hızlı tarama tekniğini kullanmaz, bunun yerine daha tribal öğeler ve çift bas davul süslemeleri ile orta ritimli taramalar ve çift bas davul ritimlerini tercih ederler. Gitar da yoğun olarak 3lü ve 5li armoniler halinde bulunur; Kuzey Black Metalinin aksine, genelde leadler ve sololar üzerine yoğunlaşılmıştır. Çoğu kimse tarafından “Akdeniz Black Metali” olarak adlandırılan bu tarzın temelinde melodik metal tarzları yer almaktadır. Bu tarz müzik yapan grupların kimi zaman doom, thrash ve heavy metal, hard rock tarzlarından da öğelerle karşımıza çıkmaları şaşırtıcı değildir. Vokaller agresiftir. Tam olarak scream sayılmasa da genelde brutal scream karışımı melodisiz bir vokal ve kimi zaman goth metal’e yakın clean vokallere rastlanır. Basgitar ise abartısız ve kök notaları çalmadığı zaman arada armonik süslemeler yapan bir rol oynar."

 

Ayrıca metal sadece bir müzik değil, bir yaşam tarzıdır. bu sadece 3-5 grup öğrenip de, metal dinlediğini sanan insanların anlayabileceği bir durum değildir. Yeni yetme gruplar haricinde ve bazı komedi amaçlı türler haricinde birçok metal grubunun sözlerinde derin anlamlar yüklüdür. Metal bir isyan müziğidir. ve bir şeyleri eleştirirken hiçbir zaman sözünü esirgemez. Dünyada metal gibi yaşam tarzı olabilme sıfatına sahip çok az müzik türü vardır. Bunlardan birisi de rap'tir. Metal ile gerçekten içli dışlı olan ve bunu sadece dinlemeyip yaşayan insanlar tür ayrımları, gruplar, melodiler, teknik, ve bunun gibi birçok konuya özen gösterir. Kaliteli bir metal parçasının yerini dünyada tutabilecek çok az sayıda parça vardır. Hem içerik hem de emek olarak... Elektronik müzikte ise, deneyimlerimden faydalanarak söyleyeyim; DJ'lerin kabin başında daha önce hiçbir ön hazırlık yapmadıkları ve bir daha da tekrar çalamayacakları müzikler yaptıklarını çok net bir şekilde gördüm. Emek konusunda kıyaslayacak olursak, elektronik müzik en dandik metal parçanın dahi eline su dahi dökemez.

 

He şunu da unutmayın; içersinde elektro veya davul olan gördüğünüz - dinlediğiniz her parça metal değildir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Günümüzde teknik açıdan Hard Rock ve Heavy Metal arasında çok büyük karmaşa yaşanmakta bence. Hard Rock Rock müziğin biraz daha "sert" hali olmakla birlikte Heavy Metal daha "ağır" bir müziktir. Genel olarak ritimler, melodiler, sözler aracılığıyla kazandırılır bu ağırlık. Ağırdan kastım yavaş değil tabi ki. Nasıl anlatsam... Bu ağırlığı hisseder genelde bir insan duyduğu zaman.

 

Metal Müzik gerçekten bir ruhtur ve aslında birçok kola ayrılmaktadır. En belirgin kolu ise direniş ve sorgulamaktır. Onu içinizde hissetmenizi ve onunla bir bütün olmanızı sağlar eğer ki gerçek dünyanın nasıl olduğunu ve nasıl olması gerektiğini görmeye hazırsanız... Bu bütünleşmeyi insanların, hakkında sorgulamaktan en çok korktuğu konulara değinerek (otorite, din, iyi-kötü mücadelesi, adalet, ... ) ve her zaman daha iyisini aratarak pekiştirir. İdeal bir dünyanın nasıl olacağını öğretir, sorgulayan ve eleştiren insanlara yalnız olmadıklarını hatırlatır. İnsanlara isyan etme gücünü ve umudu bahşeder çünkü birlikte olduğumuzu ve güçlü olduğumuzu sadece söylemez, hissettirir bize. Yalana karşı dimdik durur ayakta ve zulme karşı direnişi sembolize eder.

 

Bir süredir takmış olduğum Gamma Ray, Heavy Metal Universe adlı şarkısında çok sevdiğim bir şeyler söyler:

 

"There ain't no way to stop us

And you'll never kill our pride

'Cause it's not only music

It's a chosen way of life"

 

Bunların dışında doğa üstü varlık ve olayları konu edinen kollar da vardır tabi ki. Bazı insanlar yadırgıyor aslında Metal'in içine bu tarz şeylerin girmesini. Ben yadırgamıyorum çünkü aynı şarkının adında olduğu gibi, Metal Müzik bir evrendir. Metal'in temel felsefesiyle ters düşmediği sürece birçok şeyin Metal Müzik'in müzikal tarzıyla anlatılabileceğini düşünüyorum. Tabi ki de tahmin edebileceğiniz gibi modern pop saçmalıklarının konu aldığı şeylerden bahsetmiyorum. Daha doğrusu yazmış olmak için yazılan sözlerden, bahsetmiş olmak için bahsetmiş olmaktan bahsediyorum.

 

Piyasa ne yazık ki sırf şarkı olsun diye yapılan sözde şarkılarla dolu. Birçoğu ne bir anlam ifade ediyor ne bir emeğe işaret ediyor. Metal'in felsefesinde olması gereken ise hissederek yazmak ve anlatmaktır bence. Bir şey anlatılacağı zaman sırf kafiye olsun ya da sırf bahsedilsin diye anlatılmamalı. Anlatılacağı zaman ise, bu bir efsane olur, doğa üstü bir hikaye olur, sorgulama ve isyan olur, sevgi olur, hissettirmelidir gerek sözleriyle gerek melodisiyle.

 

Bir de insanların hiçbir şekilde enstrüman yeteneğini kullanmadığı, vokallerinin bile efektli olduğu, tamamen ses mühendisliğiyle yapılan parçalara karşı iyi şeyler beslemiyorum. Ve her zamanki gibi modern popta çıkıyor karşımıza bu özellik. Emekten yoksun, sözleri hiçbir anlam ifade etmeyen bu parçaların çok büyük çoğunluğuna karşı çok tepkiliyim. Ritimler elektronik, vokal elektronik, her şey ama her şey elektronik... Peki yetenek bunu neresinde? Üç beş sözcüğe arkadan do majör efekt verince müzik yaptığını sanan insanlara tepki göstermemek ne kadar mümkün? Tür seçen bir insan değilim ve bir müziğin ruhunu hissedebiliyorsam ve parçayla bütünleşebiliyorsam o parçayı dinlerim; ancak modern popun şu an bulunduğu nokta içler acısı, facia, facia ötesi...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bir de insanların hiçbir şekilde enstrüman yeteneğini kullanmadığı, vokallerinin bile efektli olduğu, tamamen ses mühendisliğiyle yapılan parçalara karşı iyi şeyler beslemiyorum. Ve her zamanki gibi modern popta çıkıyor karşımıza bu özellik. Emekten yoksun, sözleri hiçbir anlam ifade etmeyen bu parçaların çok büyük çoğunluğuna karşı çok tepkiliyim. Ritimler elektronik, vokal elektronik, her şey ama her şey elektronik... Peki yetenek bunu neresinde? Üç beş sözcüğe arkadan do majör efekt verince müzik yaptığını sanan insanlara tepki göstermemek ne kadar mümkün? Tür seçen bir insan değilim ve bir müziğin ruhunu hissedebiliyorsam ve parçayla bütünleşebiliyorsam o parçayı dinlerim; ancak modern popun şu an bulunduğu nokta içler acısı, facia, facia ötesi...

 

Katılıyorum, elektronik müzikte (pop ve türevleri dahil) metal müzik kadar emek sarf edilen yok denecek kadar az parça var ki, onlar da en kötü metal müziklerle dahi boy ölçüşemez. Örneğin Tool'un Lateralus isimli parçası 9 dakika 24 saniyedir ve bu şaheserin tamamlanması 6 ayı bulmuştur. Burada bir albümden değil tek bir şarkıdan söz ediyoruz. Tabi Tool'u metal kategorisine ne kadar sokabiliriz o tartışılır ancak, yapımı 6 ay süren, her gün üzerinde kafa patlatılan bir elektronik müzik olduğunu zannetmiyorum. En azından en popüler pop sanatçılarının ve DJ'lerin mastering öncesi stüdyo kayıt aşamalarını incelediğimizde ortaya gülünç sonuçlar çıkıyor :) Tabii durum böyle olunca da o parçada ruh aramak hata olur.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Verdiğin örneğe katılmıyorum. Rotting Christ dinlediğim bir grup, sevdiğim bir tarz değil ama yıllar önce adamlar hakkında araştırma yapıp biyografilerini hazırlamıştım. Aşağıdaki cümleler içinden daha önce dediğim gibi işin tekniği kısmını çıkarabilirsin. Bu sayede vasat gördüğün melodilerin nedenini de algılayabilirsin...

 

 

"Rotting Christ genel olarak incelendiğinde, tarzı konusunda birçok kimseden “Akdeniz Black Metali” yakıştırmasına layık görülmektedir. Akdeniz Black Metali adı verilen tarza teknik açıdan bakıldığında enstrümanların çalınışı vasat bir düzeyi aşmamakla beraber, çalınan her notada genellikle bir anlam saklıdır. Bu tarzda hız veya sertliğin coşkusundan ziyade, atmosfere ve ambiyansa dayalı bir müzik söz konusudur. Abartılı sözlerle pekiştirilen konular fantastik öğeler taşır ve çoğuda epik bir alt yapıya sahiptir. Bu tarzda müzik yapan gruplar ve Rotting Christ, davulda Grind ya da Kuzey Black Metalinde sıkça kullanılan hızlı tarama tekniğini kullanmaz, bunun yerine daha tribal öğeler ve çift bas davul süslemeleri ile orta ritimli taramalar ve çift bas davul ritimlerini tercih ederler. Gitar da yoğun olarak 3lü ve 5li armoniler halinde bulunur; Kuzey Black Metalinin aksine, genelde leadler ve sololar üzerine yoğunlaşılmıştır. Çoğu kimse tarafından “Akdeniz Black Metali” olarak adlandırılan bu tarzın temelinde melodik metal tarzları yer almaktadır. Bu tarz müzik yapan grupların kimi zaman doom, thrash ve heavy metal, hard rock tarzlarından da öğelerle karşımıza çıkmaları şaşırtıcı değildir. Vokaller agresiftir. Tam olarak scream sayılmasa da genelde brutal scream karışımı melodisiz bir vokal ve kimi zaman goth metal’e yakın clean vokallere rastlanır. Basgitar ise abartısız ve kök notaları çalmadığı zaman arada armonik süslemeler yapan bir rol oynar."

 

Ayrıca metal sadece bir müzik değil, bir yaşam tarzıdır. bu sadece 3-5 grup öğrenip de, metal dinlediğini sanan insanların anlayabileceği bir durum değildir. Yeni yetme gruplar haricinde ve bazı komedi amaçlı türler haricinde birçok metal grubunun sözlerinde derin anlamlar yüklüdür. Metal bir isyan müziğidir. ve bir şeyleri eleştirirken hiçbir zaman sözünü esirgemez. Dünyada metal gibi yaşam tarzı olabilme sıfatına sahip çok az müzik türü vardır. Bunlardan birisi de rap'tir. Metal ile gerçekten içli dışlı olan ve bunu sadece dinlemeyip yaşayan insanlar tür ayrımları, gruplar, melodiler, teknik, ve bunun gibi birçok konuya özen gösterir. Kaliteli bir metal parçasının yerini dünyada tutabilecek çok az sayıda parça vardır. Hem içerik hem de emek olarak... Elektronik müzikte ise, deneyimlerimden faydalanarak söyleyeyim; DJ'lerin kabin başında daha önce hiçbir ön hazırlık yapmadıkları ve bir daha da tekrar çalamayacakları müzikler yaptıklarını çok net bir şekilde gördüm. Emek konusunda kıyaslayacak olursak, elektronik müzik en dandik metal parçanın dahi eline su dahi dökemez.

 

He şunu da unutmayın; içersinde elektro veya davul olan gördüğünüz - dinlediğiniz her parça metal değildir.

 

Amacım Rotting Christ'i veya Metali kötülemek değil. (Yinede Rotting Christ'in bir sıkıntısıdır bu) Zamanında "Theogonia" ile "Non Serviam"ı başa başa sarıp 12 saat hiç bıkmadan usanmadan dinlediğimi hatırlarım; üstelik vasat melodi diye bahsederken söylediğim şey Rotting Christ değil, bir kaç dandiri dündürün elemanın çıkıp bam küt çat diye müzik yapıp bağırıp çağırıp bu işten hayvan gibi para kaldıran elemanlar oluyor. (Bu tarz gruplar nerede ise Metal müziğin zirvesine zorluyor. Amerikanlardan bahsediyorum, bu adamlar benim dinlediğim müzikte de rezilliğe oynuyor ama yinede iyi para yapıyorlar. İyi Amerikan grubu yok mu? Var ama çok az.) Yaptıkları müzik tam anlamı ile gürültü, elle tutulabilinir bir şey yok. Söylesenize System of A Down'da elle tutubilinir ne seçebiliyorsunuz? Peki ya Septic Flesh, Astarte, Cadaveria gibi kaliteli gruplar ne kadar rağbet görüyor? Metal müziği de kapitalizm alıp götürdü ise duyduğumuz zaman kulaklarımızı kapattığımız pop müzikten ne farkı kalıyor?

 

Metal müziğin yaşam tarzından kastınızı anlayabildim. Siz ortadaki poserlardan şikayet ediyorsunuz, ben artık onları gördüğüm yerde "Yeter be!" diye kaçıyorum. Ancak bugünlerde "Metal müziğin yaşam tarzı" dendiği zaman alternatif bir pop kültür anlaşılmış oluyor. Yine paralar dökülüyor gitarlara, kıyafetlere ve saire... Metalci poserlar "Abi biz anarşistiz, yea... Hayattaki herşeyi eleştirmek ve karşı olmak benim işim" diye dolaşmaya başlayalı artık bilmem kaç yıl oluyor.

 

Emek dersek... Tabi ki genel olarak Metal müzik Elektronik müziğe göre daha zahmetlidir ancak işinin piri olmuş kişi için müzik üretmek çokta zor değildir. Zahmet ile emeği biraz daha farklı ele almak gerekiyor. Emek biraz daha değişiktir. Talamasca gibi turntable başında durup nice terler çok eleman var. "Emek denince en dandik metal grupları elektronik müziği döver." gibi bir tabir dünden yanlış doğmuş bir şey. Tabi, günümüz pop müziği emek yerlerde sürünen bir şey, o ayrı.

 

Şunada değinmeliyim, Metal müzik yapmak için kullanılan teknikler müziği kısıtlıyor. Müzik yapacak ve aklında iyi fikirler olan elemanların bu saatten sonra Metal müziğe yönelmesi pek akıl karı değil. Mesela bakın Nine Inch Nails gibi gruplara akıllarındaki fikirleri çok güzel müziğe dökebilmişler. (Gerçi bu tarz gruplar Neo-Classical gibi çok fazla kuralcı bir türde de müzik yapsalar yinede yaptıkları müziği istedikleri yöne çekerlerdi.)

 

Birde izniniz olursa dinlemekte olduğum ve bayağı bir dinlediğim fakat artık gittikçe sıkıldığım bir şarkıyı bu mesajın sonuna koymak istiyorum. Dediğimin biraz daha iyi anlaşılması için.

http://www.youtube.com/watch?v=MYC5VFuiblU

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Metal müzik terimi, yanılmıyorsam bir jimi hendrix konserinde, bir gazetecinin 'jimi nin müziği, üzerinize metal yağması gibi' benzetmesi neticesinde oluşmuştur. Metal müzik te diğer müzik türleri gibi jazz türünün alt dallarındandır. Sonrasında metal müzik te kendi içinde dallanıp budaklanacaktır. Metal müziğe has olan tonu da bir rivayete göre hendrix kullandığı amfi nin hoparlörünün bir şekilde patlaması şeklinde elde etmiştir.

 

Bir şarkının metal olup olmadığı gitarın tonundan anlaşılır. Distortion efektidir onun adıda.

 

Birbirlerinden nasıl ayırt edilir;

Çoğunlukla gitar tonları, kullanılan akorları, akorların değerleri, çalgıların tamamının ritmi, metronomu, melodilerin/nağmelerin hangi kalıba uyduğu gibi, şu anda daha fazlası aklıma gelmeyen bir çok etkenden anlaşılır. Bu tarz müzikle vasat biçimde ilgileniyorsanız, zaten kulak aşinalığı olmuş ve renkleri görmüşçesine anlayabiliyor duruma gelmişsinizdir.

 

Bilgisayar müziği olayına gelince;

Müzik, bir müzik aleti ile, bir müzisyen tarafından icra edilir. Bilgisayar bir müzik aleti değildir. Ayrıca kullanmak için öyle yeteneğe falan da ihtiyacınız yoktur. O yüzden müzisyenden sayılmayabilebilirsiniz. Yani bir grup olarak sahneye çıkıp bir ensemble içerisinde o performansı sergilemek, birkaç düğmeyi çevirmek, açıp kapatmaktan çok daha zordur. Çok daha fazla emek, pratik, fedakarlık gerektirir. Günümüz pop müzisyenlerinin buna yönelmesindeki esas sebep tabii ki daha ucuz maliyet, daha sorunsuz işleyen bir plan. Bunun neticesinde (arz talep meselesi) artık yeni müzisyenlerin yetişmek/yetiştirmek gibi bir amacı olmuyor. Şarkıların bu kadar çabuk tükenmesinin sebebi de aynı, şarkılar çok basit, çok ucuz. Geçen yaz çıkan şarkıyı, bu yaz kimse dinlemiyor mesela, çünkü daha tazesi var. Oysa sanatçılar da, şarkılar da hep aynı. Ritme bakıyorsunuz, yerinizde duramıyorsunuz deyim yerindeyse, ama sözlere bakıyorsunuz gayet bildiğiniz arabesk gibi çelişen durumlar oluyor. pek sevmiyorum ben. Ancak Pink Floyd diye bir grup vardır, yeryüzüne gelmiş geçmiş en iyi müzik grubu ödülünü ellerinden alamazsınız. 60 lı yılların sonlarına doğru veya 70 li yıllarda bir çok albümleri vardır hala keyif alarak dinleyebilirsiniz. Esinlendikleri sanatçılar elinde klasik gitar olan ve ayağını yere vurarak şarkı söyleyen bir adamdır. Ve o yıllarda olan imkanlarla başardıkları şeyin ne olduğunu kavrayabilirseniz, ne demek istediğimi daha iyi anlayabilirsiniz sanıyorum. Basit olan şeyler çabuk tükenmeye mahkumdur. Belki size basit gelmiyordur, o da sanırım sizin aslında yapılması zor olan şeylere hiç denk gelmemiş olmanızdan kaynaklanıyordur. Yani zor olan şey, güzeldir her zaman.

Yanlışım varsa düzeltmekten, eksiğim varsa tamamlamaktan çekinmeyin lütfen.

 

Şu müzikten esinlenmek neticesinde, yaptıkları müziği gözönünde bulundurunca adamlara ne esmiş, bu ne yetenekmiş demekten kendimizi alamıyoruz.

 

 

 

Evet isimleri de tam olarak burdan geliyor, yanlış düşünmüyorsunuz. :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...