KATA Oluşturma zamanı: Temmuz 24, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Temmuz 24, 2007 asagıda sectıgım bır alıntı... ''Bu yüzden ıkıde bir benımle alay ederler,ama yıne de işin nedenlerını anlatacağım.Birincisi ben gecenın gec saatlerıne kadar dolaşmam.Çalgı çalıp şarkı söyleyerek başkalarını ıstenmedık duruma sürüklemeyi de dogru bulmam.İkincisi insan herseyde belırlı ölçüde düzenli olmalıdır.Aksi halde karısıklıktan ve vahsılıkten yakaasını kurtaramaz.Üçüncüsü ve sonuncusu da bayım,ben gündüzleri gürültüyü seven halk ıcın çalarım,yavan ekmek parasını bile güç cıkarırım.Ama aksamlar bana ve fakir sanatıma aittir.Akşamları evde kalırım ve -bu arada konuşması agırlastı,yüzünde bir kırmızılık belirdi,gözlerını yere cevırdı- ve o zaman ilhamla çalarım.Kendim için ve notasız çalarım.Sanırım böyle çalmaya müzik kitaplarında yaratmak derler'' Yer yer çatlamış eski kenanından, görünürde ekmeğini çıkartmaya çalışan çalgıcı Jakob öteki sokak çalgıcılarından farklıdır. Önünde notalar vardır, ama o zaman ölçüsünden, melodiden yoksun, sadece kendisi için varolan bir dünyada, sadece kendisinin anladığı, hissettiği bir şeyler çalıp durur, dolayısıyla da önündeki ters çevrilmiş, eprimiş sapkasının içi genellikle boş kalır. Avusturya edebiyatının önemli simalarından Franz Grillparzer, Fakir Çalgıcı'da,19. yüzyılınvazgeçilmez edebiyat tipi'toplum dışı insanı' karşımıza çıkartır. Kendinden geçmişçesine kemanını 'gıygıylayan' bu yaşlı adam, aykırı bir sanatçı, bir kaşı tiptir, onun kişiliğinde sanat ile hayatın, sanat ile toplumun ilişkisini sorgulayan küçük bir anlatı buluruz. Sanat, Jakob için estetik-ahlaki bir ideal düzeyine çıkmış hayat demektir. Fakir Çalgıcı: Müzik hayatı yüceltir. (arka kapak) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.