Yaşanabilir Gezegen Arayışları

Senelerdir evrenin en ücra köşelerinde yaşama dair izler arıyoruz. İnsanlığın ilk çağlarından bu yana merak ettiğimiz tek bir soru var… ‘’Evrende Yaşam Var mı?’’

Bu soruyu cevaplamak için bilim insanları yoğun uğraş veriyor. Dünya dışı yaşamı araştırmaya Güneş Sistemimizden başlayan gökbilimciler artık çok uzaklarda ötegezegen ismini verdiğimiz cisimleri inceliyorlar.

NASA’nın Hubble Uzay Teleskopu’nu kullanan gökbilimciler beş uzak gezegenin atmosferinde su izine rastladı. Sıvı su bir gezegende yaşamın var olabilmesi için önemli etkenlerden bir tanesidir. NASA Goddart Uzay Uçuş Merkezi’nden gezegen bilimci Avi Mandell; ‘’ Birden fazla gezegende suyun imzasını gördüğümüze eminiz. ’’ diyor.

Araştırmanın diğer kolunu ise Maryland Üniversitesi’nden L. Drake Deming’in başını çektiği ekip gerçekleştirdi. Araştırılan gezegenlerin atmosferinin soğurduğu ayrıntılarını belirlemek için Hubble’ın Geniş Alan Kamerası (WFC3)’ü kullanan ekip, kızılötesi dalga boyunda gözlemler yaptı ve suyun imzasını tespit etti.

Araştırma için uzun pozlama süreleri ile ilgili yeni bir teknik kullanan Deming’in ekibi; ‘’Gerçekte bir ötegezegenin atmosferini görmek oldukça zorlu bir iştir. Buna karşılık çok net bir su sinyalini yakaladık.’’ diyor.

Su izine rastlanan beş ötegezegen Sıcak Jüpiter sınıfından ve yıldızlarına oldukça yakın bir yörüngede hareket ediyorlar. Ötegezegen gözlemleri için gökbilimciler birçok yöntem kullanıyorlar. Güneş Sistemimizin geleceğini tahmin edebilmemiz ve onu daha iyi anlayabilmemiz için önemli bir etkene sahip olan bu gezegenler bağlı olduğu

yıldızının önünden geçerken tespit ediliyor. ‘’Geçiş’’ ismini verilen bu teknikte yıldızının önüne geçen gezegen

yıldızının parlaklığının dönemsel olarak azalıp ve artmasına sebebiyet verir. Bu sayede bizde onları tespit edebiliriz.

Beş gezegende su bulduğumuz bu ayda bir başka sevindirici haber ise yine Hubble’dan geldi Güneş Sistemimizin en büyük gezegeni Jüpiter’in dört doğal uydusundan Europa bilim insanlarının dünya dışı yaşamı araştırdığı komşumuz. Europa’nın buzla kaplı yüzeyinin altında devasa bir okyanus olduğunu biliyoruz. Ancak emin değildik.Hubble Uzay Teleskopu, Europa’nın yüzeyinden fışkıran su jetlerini gözlemledi. Uydunun soğuk Güney Kutbundan gözlenen bu jetler yüzeyinin altında su barındırdığını kanıtladı.

Texas San Antonio’daki Southwest Araştırma Enstitüsü’nden Lorenz Roth: “Su buzunun nasıl fışkırdığı sorusuna verilecek en basit açıklama yüzeyin altındaki suyun Europa ‘nın yüzeyindeki kırıklardan süzülerek uzaya patlarcasına fışkırmasıdır. Şimdilik buz yüzeyin altında su okyanusu olduğunu düşünsek de gelecekte Europa ’nın buz katmanını delerek inceleyecek araçların yardımıyla uydudaki suyun varlığını ve aynı zamanda potansiyel yaşanabilir bir çevre olup olmadığını da anlayabileceğiz. Bu gerçekten çok heyecan verici.” diyor.

Europa’nın sergilediği bu tavır güneş sistemimizde ilk değil. 2005 yılında NASA’nın Cassini Uzay Aracı Satürn uydusu Enceladus’un yüzeyinden fışkıran su buharını ve toz jetlerini gözlemlemişti. Hubble’ın Uzay Teleskopu Görüntüleme Tayf Çekeri (STIS) uydunun güney kutbunda oluşan kutup ışıklarında soluk morötesi ışık tespit etti.

Bunu inceleyen gökbilimciler Jüpiter’in devasa yoğunlukta ki manyetik alanından etkilenen oksijen ve hidrojen oluşan su moleküllerinin fışkıran yapı içerisinden ayırt edilmesini sağladı.

Çalışma ekibinden Almanya Köln Üiversitesi’nden Joachim Saur: “Bu sönük emisyonu görmek için Hubble’ın yeteneklerini kullandık. Görünür ışık altında bu zayıf ışıkları görmek zor olabilir çünkü bunlar jetlerin içinde gizlenir ”diyor.

Europa’da yapılan bu keşif ile ilgili cevaplanamayan birçok soru mevcut. Bu soruların başında ise aktif jetlerin

Europa’nın Jüpiter’den en uzak konumda olduğu sıra rastlanıyor olması… Gökbilimciler bu soruların cevabı için 2022 yılında Jüpiter’e JUICE (JUpiter ICy moons Explorer) aracını fırlatmayı düşünüyor.

Uzay Çobanları Astronomi Topluluğu

Ben kepler22b gezegeninden daha ümitliyim, yaşam açısından

Şuan orada hiç yaşam olmasa bile bizim oraya gitme imkanımız olsa biraz zorlanarakda olsa yaşarız..

Tabii oldukça eziyet çekeriz ve hızlı bir evrimle boyumuz kısalır, orası başka mesele

Europanın gizli okyanusunda yaşam olsa bile kompleks olmaması büyük ihtimal

Ayrıca bu küçük uydunun yaşanılabilirliğinin bizim için hiç bir değeri de yok.

Mars bizim için asıl değerli olan!!!

Orayı mutlaka en kısa sürede ezbere öğrenip bir atmosfer kurmanın yollarını bulmamız lazım!

Çünkü güneşimiz yaşlanıp büyüdükçe habitat zon tam anlamıyla marsa kayacak, dünya ise venüs gibi yaşamın hiç bir türününe imkan vermeyen cehennem sıcaklarına bürünecek...

eliısa Amerikalı bilim adamları Mars'ta nasıl yaşam kuracaklarını biliyorlar nat geo belgeselinde izlemiştim fakat şu an ne bu na yetecek hükümetin verdiği kaynak ne de ihtiyaçları var

eliısa Amerikalı bilim adamları Mars'ta nasıl yaşam kuracaklarını biliyorlar nat geo belgeselinde izlemiştim fakat şu an ne bu na yetecek hükümetin verdiği kaynak ne de ihtiyaçları var

Atmosferi nasıl yeniden oluşturacaklarına dair bir belgeselin varsa eğer link atarsan sevinirim

Elimde yok fakat nat geo da izlemiştim. Ordaki ısıyı artırmak için 1.nötrün bombaları ile 100 yıllığına ısıtmak veya 2.Topraktaki bileşim halindeki karbondioksiti ortaya çıkararak gezegeni 100 yıllığına ısıtmak gibi düşünceleri vardı (karbondioksit tekrar toprağa karışıyor yıllar geçtikçe )

Yaşam olması için illa suyun gerektiğini düşünmüyorum açıkcası. Her varlık suya ihtiyac duyacak diye bir şey yok bence.

bi ara su oaln gezegen bulundu diyolardı

bi ara su oaln gezegen bulundu diyolardı

Dünya'nın ikizi: "Gliese 581" - Sayfa 1 Sabah - Fotohaber - Teknoloji - 29 Ağustos 2014 Cuma

su olmadan yaşamanın bir yolunu bulmak lazım.ne biliyim belki bir hap falan çıkar içinde oksijen hidrojen olan onu içeriz suyla..daha sonra su olmadan içmeye başlarız falan..çiçekleri falan hapla sularız.tarlaları hapla sularız..yeni bir gezegen bulursak hapı yutarız falan...

Dünya nüfusu hızla artıyor.Eğer dünya dışında yaşanacak bir yer bulunamazsa dünyada ki yaşama alanları dolunca mecburen savaşlar çıkacak ve insanların çoğunluğu ölünce alanlar boşalacak.Bilim o an bir nebze gerileyecek.İnsanlar biz bundan ders almalıyız diyerek tekrar yaşanacak gezegen arayacaklar.İnsanların sayısı tekrar aşırı çoğalınca savaşlar olacak kısır döngüye girecek.İnsanlar dünya dışındaki hiçbir gezegende yaşayamayacak.Ta ki dünyanın ömrü bitinceye kadar.Yani benim fikrimce geleceğin böyle bir senaryosu olması muhtemel.O yüzden dediğim senaryo gerçekleşmemesi için yeni bir gezegenin bulunması şart diye umuyorum.