Jump to content

Karalama Defteri


KATA

Önerilen Mesajlar

her insan kendi cehennemini yaratır ve bu dünyada kavrulur alevlerin arasında....

kendi karanlığımızda acılarımızı çekerken bir umut bekleriz bizi aydınlığa ulaştıracak...halbüki bilmeyiz iyilik aslında en büyük cezadır insanoğluna. mutluluk , umut , iyilik , sevgi... en büyük kötülüklerdir bunlar...çünkü bir gün bittiklerinde ( ve hep bitmeye mahkumdurlar ) yoklukları size onları hiç bilmediğiniz zamanlardan kat be kat acı verir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

tanımadığı on yorgun beden aynı catı altında üstüste yanyana aynı anda uykudayken...beklese sabahında bir başka daireye -sifona ya da tencereye- gidecek suyla sıcak bir kahve hazırladı kendine...bir uğursuz duman savurdu havaya, lanetini hangi cocugun ciğerinde oksijeni sömrülerek bulacığını bilmediği...sokak boyunca ahengi bozan lambası rahatsız etti birden,söndürüp soğumaya terk etti...

sımdi hersey daha bır tutkuyla karıstı diğerine...bu el ona mı ait ya da bacağının üzerinde hissettiği bacak?az cok birbirine benzettiği o 'herşeye' simdi kendi de karısmıstı...bu tablonun son fırça darbesıydı sanırım...gevşedi birden

az sonra uykuyu paylaşmanın ve aynı zamanda sıkıntıyı da havada şaşkın bırakmanın vereceği rahatlıkla...

öyle ya sadece başı sonu değil tamamiyle ya renkli ya tekdüze bütünde kendini kabul ettirmişti artık...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

uzuzn cok uzun bor sayfa temız ve kırletılmek uzere....

uyusmus zıhne yardımcı yarım yamalak kelımeler ve akıyor asırlık cınar gıbı köhnelesmıs duygular

nörolojık sıstem yetmıyor kontrol etmeye ve ıstemsız ballistik hareketler ordan oraya carpıyor kalbı

ve serbest bırakmaya calısıyor olabıldıgınce herseyı ve akısına ve olmamıs bır dunyanın tam dıbıne ki orada kendını ıfade edebılır belkı

nasıl olabılıyor olmusu göstermemeye calısırken olmamıs ve hatta paronaya dusuncelerle savasmak zorunda kalmak ve ısın kötusu sana da aır degılken bre zavallı hahahaha

saklamayazsa bıle saklanmak hadı bu da olmadı yalan söylemek ama kendıne pay cıkarmak bır baskaından ve kullanmak bunu merhamet sömurmek için?

saçma

ve görmeyen ama gördugunu ıddıa eden gözlerle bogusakalmak

susmasını beklemek ıcten ıce tamam hadı neyse ok....

pasajın ıcındekılerını bırakmak bır kenara ve kösesınden bır anı yakalamak ve koynunda saklamak ve hıc bısey hıcbısey...sevgi ve inancın taaa..verdım gıttı taşı bır başkasına..

 

her haftasonu derın sularda kendını yıtırmek dönus ve vapur sesı ve

-saat onu gecelı cok oldu sn sınderella nerdesın sen

-ey havva ademını bul da rahatla!!!

-terbiyesiz

-çektir git yalnızlıgında ugrasma benle

 

var olmamıs bır denızın var olmamıs bır kıyısına vurmus gemi...ve oluk oluk akıyor acı karaya...bulabılırsen hayal kırıklıgını vaktıdır sallantının

alev yıgını gözlerı ıle bakıyor..karmasıksın kı anlamak zor ve bırakıyorum öyleyse bu işi...ruzgara ufledım kaderi belkı daha dıngın burdakı sulardan dıye ama sen sevgılı kör karmasıklasatırmasaydın herseyı rahatlatırdın benı ama ne yazıkkı...

ve ne yazıkkı uzun zamandır dua edemez melek alev gözlerın yakarken kanatlarını

 

sus sus sus

zor herseyı anlatmak ve anlatsan da ne care

TSE

var mı ötesı 3 ken 2.5 olmak

kaderın standartı da dalgalanır karaltıda emanettir herseyı ve hıctır ait olan

sussss gülme

dalgalanma yeter

akan sularda iri cesetler

 

bakamadı dogdugu yere nıcedır..nıcedır dogmak istedi baska bır ruhla..hak etmek onu ve o zaman bakabılmek derınce...dizlerınde yer bulmak ve uyumak...almasa bıle ıcıne yer bulmak dızlerınde ve rahatlamak...rahatlamak ve bakmak derınce...

 

yorgun bılıyorum bırde kendını tasımak ölü bedenınde...kullanılmısın kullanması senı

ne de ironık ve savas degıl barısın kendısı karalar zeytın dalını

 

beklentının kendısı hayalkırıklıgına köşe ıken nasıl da atlar kısı sacılmıs zerrelerın ortasına

 

yarımlanmıs votka sısesı...mola...

 

dönen dünya mı kendın mı?komıktır ama vardır önemı...

rahat bırakın bulasmayın ona...aşabıldıgınce hassas ve odunlaşmıstır kendılerı...b

r köşede yıkık dökük efendisin derin bilinmezcvılıgı inancıdır ve mabedi gecesı

sabahında kusacak vesveselerı ve olmamıs gösterecek ızleri...

dedim ya rahat bırakın onu ınsan kokusu bogar onu...

dilenir de hiçi bulamaz zmana ve mekana karşı...

--------------------

martıların sabaha dogru cıgırtkan sesleri...cok uzaktan...benım dısımda hem bana aıt hem anı,aynı zamanda hayal olan

gecenın ıcınde sana dogru koşan

yol

uzun...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yazılarımdan hoşlanıyormusun.

Hoşlan onlardan,kimseye yazmam öyle ona göre kıymetini bil..

Öyle arasıra gelen yazılarım maden aslında işle bence..

Delirir gibi yazarım ben,tutamam kendimi kusar gibi.

Ben kime yazdığımın farkındayım,sen de kimin yazdığının farkına var..

Boş geçme beni.Ele avuca gelir kucaklanır yazılar onlar.içinde neler gizli bir bilsen.Ah bir bilsen nakış gibi işlenir bilinçaltlarına gizlenmiş taşan coşan bişeyler..

Dedim ki anlarmı?? Anlar mı anlar...

Anlamazsa anlaşılmadık bişey değil bu alışılmadık gedikli aklımın akıl almaz anlayışları....

Susss dedim ya sana suss işte sus ki duyasın evrenin sesini..

Tesadüfün mucizenin akışkan halini..Yanan halini..donan halini...

Yüzüne çarpan mutluluk rüzgarlarını,hüzüne bulanan sevinçleri..

Eli yüzü çamura da batsa aşk istiyor şu insanoğlu kan revan içinde kalsa da soluk soluğa lügat parçalatıyor işte benim gibi...

İçmek kendimi unutmak istiyorum bazen ağzıma geleni saymak herkese sonra ağlamak gözüm şişene kadar sonra deli gibi..ehhhh anla işte!!

Kaderimi sanki film gibi seyrediyorum iyi geliyor geri sarma olmasa da hoopp dur burda incek var diyorum güzel bir manzara eşliğinde tüttürmek için cigara..

Ohhh diyemedim kana kana biliyormusun...

Ki bilirsin sen bilirim taşa kesmek ne demek bir acının son raundunda.

Son darbeyi indirip yenecekken niye bir tokat gibi çarpmasını bekler ki insan kaderinin...

Misal ahenkle dans eden yapışkan seviciler gibi olamıyorum neden??

Neden asitli yağmur gibi içimi yaksa da tutunuyorum gururuma.Kıskançlık kökümü kurutsa da diyemiyorum "sahip olunmak istiyorum"...

Öksürürken üzerine örtülen yelek gibi ısıtsa yeter kurumuş ciğerinden sökülen acıları alsa azcık yeter insana aşk...

Bir sıcak kahve veren olsa insana,bir ömür onun olsun kalsın istemez bana bir fincan kahve yeter.Ömrünü darülacezeye bağışlar gibi bağışlamasın bana sevdiğim,bağışlamasın varsın kurbanlığı olayım giyineyim ölümden bir çuval..

İçimde böceklerimin kemirdiği biri var cüzzamlı zanaatçi sinirli biraz..

Ne zaman durulur bilirmisin kilitleri açıldığında,biri ona açtırdığına bayramlık ağzını...hoş,ne de usludur ya....!

Kafestedir kendisi aşıkıyla buluşma gününü beklemektedir ve onu bulana kadar elletmeyecektir ruhunu bakire bırakacaktır...

Sırra kadem basan kalender bir yolcumudur,ölü bir mezar kazıcımı bilinmez ama..

Toplasın pılını pırtısını çıka gelsin korkaklara zırnık koklatmayan ruhuma.

Niyetim bu ey evrensel ruh duyuyormusun beni...

Yazmakmış ya niyet tasdikçisi,tanıştığıma memnun oldum ey mahlukat derin kuyuların varmı bari.Kimsenin sesimizi duyamayacağı bir mahzenin de olmalı elbet..

Çıkarıp toplumsal maskelerimizi kurtlanan içimizi gömeceğimiz altın tozlarımız vardır elbet.

Ey sen...her kimsen..

Görünenimin kılavuzsuz köylüsü...

Gözlerimin yanan ateşi dışardan belli olmuyor değil mi...

Ey evrensel gölge ... Adım adım dibimde dolaşan tazzikli gövde...

Eriyeceksem eriyeyim artık, kelimelermi???

Yutarsa yutsun ben kelimelerimi saldım sıra sende

Sen de sal bana ruhumun sahibini...

VeNuS

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

sıkıntılı bir rüyanın huzurlu tek anı...sırtını yaslamıs yalnız daga ve zırvesınden sallandırır ayaklarını boşluğa..rüzgarın kuvveti ile carpar bır kac yagmur damlası yüzüne ve

bu sankı hoş bir şaka gibi yüregı kabarır cocukca bır sevıncle...

 

ne zamandır ılk kez heyecanlanmak tüm hücreleri ile var oldugunu fark ederken...hapsolsa o ana komadaymıscasına...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İçimden gelmiyor konuşmak, istanbul bu kadar gri iken.

Susmak ve hayallerimle uykuya dalmak istiyorum.

Ne savaşmak istiyorum ne de sevişmek,

Ne hedeflemek ne de vazgeçmek,

Bugün bebek beşiği gibi İstanbul,

ve ikinci el oksijen tüketimi her bir anı,

bi nevii apış arası mutluluğu,

ve ben uyumak istiyorum

sadece....

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İsteklerimin ihtiraslarımın ve arzularımın kuyruklarına bagladıgım teneke kuşkular beynimin kıvrımsal illizyonlarından yankılanan tangırtı seslerine dönüştükçe kendi hapishanemin duvarlarına çizdiğim resimlerimin boyası akıp zehirliyor içimi...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

gitmek için erken değilmi?.. Ya da.....Offfff, ne bileyim ben be, kafam karışık, beynim iflas etmiş durumda...Biraz önce o yazıyı nasıl yazdım bilmiyorum...Bugün, bu saate, bu durumda nasıl ayaktayım, onu da bilmiyorum. Gözlerim kan içinde, uyumaya korkuyorum, kalbim gitti, artık herşey fazla gibi bana... Kaçıncı bu elimdeki şise? saymadım... kulaklarım sağır oldu müzikten...

Tanrı; ne bu şimdi?!...Seni sevmemenin cezası mı?... Nerde kaldı bağışlayıcı, kucaklayıcı olman...

 

"Uyur gibi yaparsam, acım diner mi sence..."

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

12.52......

 

iddiasız bir baslangıc..son kez demek ısterdı kalp ama ya sonrasında?

sonrasında olması gerektıgı gıbı ya da yoldan sapmıs bır yol...

devam...

kesik kesik solur...

zorlanarak şişer toplar ve atar kanı...

atar kanı pekı ya devamı?

yineler defalarca.....

 

12.56

 

güneş de kararsız insanlara karışmak konusunda....

 

13.15

 

yapılması gereken sadece yürümekken

sırnaşık dallar arasında çatallanır yol

ormanın uğultusu her yönden

bir akış arar tin

başlangıcı ve sonu tayin etmek için

belirsiz bir rüzgardan medet umar

çırpınır umutsuzca

ah bir çıkış

gözünü actığın yer

kapadığın yer olucak belli...

 

 

13.38

 

çarpıp kapıyı gitse,gitse ama nereye?

hayal etmesı kolayken....

harıl harıl kendınden gecerek anlatan kızın

karsında

sigarasını yakacak bir bezgin...

gitmeyi düşünmek dahi sıkıcı oldu şimdi

bir cok kol bacak yüz

hım

sigarasını coktan yakmış bezgin...

kibirli mi denir ona

ya da

bir garibin dediği gibi kendı halinde?

ne garıp ne de ılgınc

gülümser haline...

 

13.43

 

buharı uçusur sıcak çayının...ve sonrası katıksız bir anlamsızlıktan

uçlanır..düşünmez düşlemez çağirsa da yanına herşey...

tezatlar birbirinin doğrular ama o kadar...

hani nerde heran benle dedıgın mısketlerin?

yokluk teslimiyeti varlığın...

 

 

13.51

 

tanrı demişler adına

oysa bir delisin sadece

günlüğünün bir tümcesıne sıkıstırmışsın

hayatımı...

okurken yaşıyorum

ince ayarlanmış ama çılgınca

hezeyanlarını...

lutfen uyu artık

dinlensin bu üretken sessizliğin...

nasıl kapatırım bu makineyi?

göster lütfen gözlerinle

bak patlamak üzere...

zavallı sen

zavallı biz...

--------------------

kırık dökük bir cok ben toplasam

yüzlerce şehrin çöplerinden...

lanetlenmıs gıbı sıyrılsak onlardan

arkamıza bakmadan yol alsak...

nerde oldugunu bılmedıgımız sonsuzda bir yerde

hiçin kıymet buldugu bir çapulcu dükkanının vitrininde

düşlere dalsak...

--------------------

-bak...neredeyse kusar gibi dışına attığın bana...yalvarırım bak...ki bir zamanlar parcasıydı gülümsemenin...simdı bu kadar uzak olmak sana....

 

-hayır parcasından öte tamamıydı ...ve sen hiç anlayamadın,eksik ya da basıt,hatta anlasılmaz şekılde gırtalıgımdan cıkan sesleri...arkasındaki yılanı... yılanı ve kıvraklığını.....

 

-belkı kurnazca ama yıne de kanmıs olmak?bir masuma bakamıycak kadar mı irinleşmiş kalbin?

 

-belkı de bir ip cambazının endiseyle akıttıgı ter sadece?hayatın carpıttıgı bı kıvrım böylesıne agır suçlanmamalı,sence?özgür bırak beni ve dolayısıyla kendini...

 

-terk edişin ve ısrarla süren reddin varlığımın çöl güneşi,kavurur sancısı beni...

 

-grimsi bulutların yavaş hareketi,sana olan merhameti bu sefilin...alışmak zaman aldı ama acısını cıkarmak başka bir tende?

 

-ama zalim olmak cirkinleştirmez ki cehreni...

 

-gidiyorum öyleyse...

 

-...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

iki şehri var gecenin, biri gözümde

tütüyor, birinin dumanı üstünde yağmur

gibi çöken siste, bana bu uykusuz

şehri niye bıraktın, göze alamadığım

bir şehrin yerine bütün şehirlerdesin,

gece değil istediğin hayli karanlık

bakışlı bir şehrin gözleriyle çarpışmak

hevesindesin! Gözlerini anlıyorum henüz

bağışlayabileceği gözleriyle çarpışmadı kimsenin;

gözlerimizi uzaklıklar değil ki yalnız

göze alamadığımız yakınlıklar da acıtır,

ve gözleri ancak gözler bağışlayabilir,

öyle acıyor ki gözlerim kim bağışlayacak,

sis değil, uykusuzluk değil, iki uzak

şehir gibi ayrılıktan kavuşmuyor gözlerim :

Biri hepimizle gözgöze gibi hala uykusuz,

biri sis içinde kirpiklerine kadar açık,

bu sessizliği kim bıraktıysa, göremiyorum

konuşkan gözlerinde tek sözcük bile,

gözlerimiz birbirine değmiyor gecenin iki şehrinde

Kimsenin kimseye gözü değmiyorsa, şiir niye ?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bir bez torba ver ince liflerinden

tuzlu sularım aksın...-

bir aba ki sarmış seni sıkıca ve ağır...

ne çığlığın ne çığlığım duyulur...

canlı canlı yaşadığın ve dehsetle izlediğim

-hani varsa- bu dünyanın cehennemi...

ah bir bez torba

süzülmen için içeri...

belki o zaman duyabilirim seni...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

AŞKIN TANIMI

Gecenin yazgısı:

Yüzleşilmemiş korkular, belki de

Yaşanmamışlıkların provasıdır.

Ve erken boşalan, orgazm noksanı

Seni sevi yorumları yaşatır.

Alkol dolu; anason yoksunu

Fantezilerin baş ağrısı yerini

Sade bir kahvenin

Kırk yıllık hatırına bırakır.

Fincanlar ters çevrildiğinde, akıllardaki;

Acaba kimle sevişeceğimin adına

Aşk denir.

Aşk:

Telvelerden çıkıp gelen,

Bekâret avcısının önüne serilendir.

Orgazm sigaraları sabaha ulandığında

Yamalı sevdalarda yaşanan yalnızlık

Biter…

Gölgeler uyanır, geceyi kan tutar.

Ve artık aşk, renk körüdür

Akada konar…

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Gece...

saatin pili durmuş, hoparlörde biri bağırıyor...

yalnız ruhlar sarmış sokakları, karanlık bütün gerçeklerin mekanı değil mi?...

gece;

zamanın neresindeyim bilmiyorum...

bir kaç saat sonrası aydınlık,

bir kaç saat sonrası, maskeli balo!...

gece;

gerçeğin tek mekanı, uzun zaman önce yazdığım bir yazı takılıyor beynime...

gece;

"Katiller bile uyurken güzeldir"

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sedefli oyma kakım kakım kakma marifetnamesinde okuduklarım yazdıklarımı öldürüyorken,kör kuyuda dipsiz cümleler çekiyorum sakıncalı ipliklerle.

Toplanıp toplanıp yerle bir ediyorum hüzünlü manzaraları yalnızlığımla.

Bir fırça atmak istiyorum,renksiz tablolarımı beğenmeyen piyanist şarjörlere. Nutkum tutuluyor narsist hapishanelerinde.

Ebediyete intikal eden infilaklarımın plakasını alamadan vurup kaçıyorlar kenarından kolay mahallimin.

Eğiliyor gök kubbe diriliyor kıyamet...

Ve dokunmuyor bana yılan bin yıl yaşamak için...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

maskeler çıkarıldı yüzlerden, çıplaklık kaldı bize...

gece...

şehre kar yağıyor, ben sıcak bir evin, sıcak bir odasında, elimde şarap şişesi, kütüphanemin orta yerinde duran korkuluk'u izliyorum.

gece; zamanın en yalın hali, insanın tek çıplak zamanı...

gece...

karşımda korkuluk...

bedenimde bir sancı, gözlerimi cama çeviriyorum.

gidiyor ruhumun bir parçası, ben sadece elveda diyorum..

gece...

gözümde yaş yok, kalbim hala acıyo...

her başlangıç içinde veda sözcükleri barındırır.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

-geçmişin döküntülerini zorla tarattırnak zihne,debelenen ruha kendini eşelettirmek...dağınık çarşafınla sen gece,kıvrılıp girersin içime...derinlerimden bir an yakalar,pis kokan orgazmın başlar...

 

-herşey bittiğinde bu seferki öpüşler yorgun düşmüş bir meleğe.....

 

-...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...