dark_venus Yanıtlama zamanı: Aralık 28, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 28, 2007 Kendimizi tanımak... Ruhumuzun mahzenlerinde bizden habersiz yaşayan bir alay misafir var.Berhanenin bazen bir, bazen bir kaç odası aydınlık.Işık binanın üst katlarında. Kendini tanımak... Kendini yani eriyeni dağılanı,dumanlaşanı.Sen acıların,utançların,zilletlerinle aynısın.Rüyaların,hayallerin,dileklerinle bir başkası. Gideceksin. Tanrılar bile rolünü bitiren aktörler gibi kah birer birer, kah hep beraber çekiliyor bu sahneden.Senin zavallı gölgen zaman perdesine belki bir kere bile aksetmeden,oyuna katılmayan kukla gibi unutulup gidecek. Cemil Meriç /Bu Ülke den... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mole Yanıtlama zamanı: Aralık 28, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 28, 2007 ezildim özüm çıktı içtim düzeldim:P Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Aralık 29, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 29, 2007 bu sabah bu şiir takılıyor zihnime , dilime. Şimdi biz neyiz biliyor musun? Akıp giden zamana göz kırpan yorgun yıldızlar gibiyiz. Birbirine uzanamayan Boşlukta iki yalnız yıldız gibi Acı çekiyor ve kendimize gömülüyoruz Bir zaman sonra batık bir aşktan geriye kalan iki enkaz olacağız yalnızca Kendi denizlerimizde sessiz sedasız boğulacağız Ne kalacak bizden? Bir mektup, bir kart, birkaç satır ve benim şu kırık dökük şiirim Sessizce alacak yerini nesnelerin dünyasında Ne kalacak geriye savrulmuş günlerimizden Bizden diyorum, ikimizden Ne kalacak? Şimdi biz neyiz biliyor musun? Yıkıntılar arasında yakınlarını arayan öksüz savaş çocukları gibiyiz. Umut ve korkunun hiçbir anlam taşımadığı bir dünyada Bir şey bulduğunda neyi, ne yapacağını bilmeyen çocuklar gibi Ve elbet biz de bu aşkta büyüyecek Herşeyi bir başka aşka erteleyeceğiz. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
birunsatan Yanıtlama zamanı: Aralık 29, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 29, 2007 Kulağında karanfil taşıyan halkımın oğulları Atlanın gidiyoruz. Buğulu bir şafak vakti yeniden düşüyoruz yollara Eski zamanlarda olduğu gibi Dersimiz tarih.Unutmayın kaldığımız yeri yenilmedik daha Masal alın koynunuza.Belki dönmeyiz uzun zaman Masalllar hatırlatır size doğduğunuz yeri ilişkiler iklimini çocukluk taşınabilir bir şeydir alınsa da elinden geçmişi. Tütün ve tarih koyun torbanıza.Kekik ve dağ ateşleri Şafağın bin yıllık anlamını, suların ve çağların sesini ezberleyin, bilinmez otların adını hatırda tutar gibi, Ten rengi aya bakın son defa yani geride yaşanmış ve yaşanacak bütün yaz geceleri kaçak aşıkları, uçurum bakışlı firarları, mağrur eşkiyaları saklar gibi kilitleyin yüreğinizin kalelerini Anka ve Anahtar, ikinci bir emre kadar Kaf Dağının ardına gitti Kulağında karanfil taşıyan halkımın oğulları Toplayın çadırlarınızı.Eski zamanlarda olduğu gibi Çığ geliyor.Çağ çöküyor. Gidiyoruz. Dudaklarınıza ninni, ıslık ve destan alın siyah sünnet çekin gözlerinize Alıcı kuş telekleriyle Ki ışısın yaprak yeşili gözlerinize kıstırdığınız farz olan öfke çapraz asın tüfeklerinizi çağın dışına sürdüğü eski masallardaki eşkiya resimleri gibi yurdundan ve yüzyılından kovulmuş çocukların tarihinde gelenek kimi zaman başkaldırma biçimi... Teni tarçın kokulu halkımın oğulları Atlanın.Bizi bekliyor ay akşamları daha yola çıkmadan eksiksiz anlatın çocuklarınıza aklınızda kalanları ağızlık, tesbih ve tabaka bırakın yolları ayrı düşmüş arkadaşlara belki görüşemezsiniz bir daha yükse kuşlar dorukları sever ölümse çıplak kaldığı dağları Atlı bozkırların sararmış hülyalarını eski sözcüklerin yüklü çağrışımlarını yanınıza alın. Sabahı karşılayın her günkü sabahı gülümseyin yüzünüzün sığmadığı kuşlu aynalara mayın diye gömün yüreklerinizi ölülerinizi verdiğiniz toprağa vedalaşın denkleri toplanmış geçmişinizle unutmayın göçmen tarihlerden, yerleşik zulümlerden geçilerek varıldı yüzyılın eşiğine sonra gece nöbetçilerinin yüksek rakımlı yalnızlığını alın yalnızlık kullanışlı bir şeydir, bazen iyi gelir gerektiğinde yalnız olmayı bilmeyenlerin inanmayın beraberliğine sonra sabır.Mazlumların ve bilgelerin bize tarihsel emanetidir, her yerde yeni anlamlarıyla denenir. Ve her çağın hurafeleri vardır kurban alır, kurban verir Geçer devran, takvimler el değiştirir.Gün gelir zulüm de göçer Zaman örter her şeyin üstünü Uzağı gören çocuklar bilir gelecek uzun sürer.... Atlı ay akşamları Sönmüş yanardağlar.Gecenin ormanında ilerleyen ölülerin rüzgarı yanık fısıltılar... gelecek günlerin düşünü kuran kaç tarih çadır kurup sökmüş burada yalnızlık kalmış yadigar bir de gökyüzü gökyüzünün mayınları yıldızlar hem saklar, hem açıklar çoban yıldızı, samanyolu, kervankıran kapı komşumuzdu burada gittiğiniz yerde de parlak mıdır bu kadar? Şimdi menzili yurt tutanlar ne yollar, ne yıllardan geçeceksiniz çiçek atın yenilmiş asilere güvenin her çağda ve her yerde uzakları iyi bilen çocuklara kenar adamlarına, ateş insanlarına birliğiniz dağılmaz göç yollarında ey gurbete çıkmış halklar Atlı ay akşamları kalın şayak bir gece, esiyor rüzgar gidiyoruz geleceği olmayan bir yere ardımız sıra esiyor ölülerin rüzgarı daha şimdiden başka yerlere gömülenlere gidiyoruz kalın şayak bir gece geride ne çadırlar, ne tarih, ne saltanat yalnızca rüzgarın sesi bizi uğurluyor. Ay vurmuş alnına bütün ölülerin yatıyorlar kimsesiz koyaklarda ilk vuruldukları sıcaklıklarıyla sanki dokunsalar birinin omuzuna hep birden, her şeye yeniden başlayacaklar ilerliyor gece, geçiyor ay nesnelerin boşalan dünyasında yer değiştiriyor aydınlık, tarih, mevsimler kimsesiz koyaklarda ölüler ve ay Kulağında karanfil Teninde tarçın Gözlerinde göç var Döner bir gün Anka Kilidinde döner anahtar kulağında karanfil taşıyan halkımın evlatları, yüreğinizin büyüklüğüne sığınıyorum şu an, size elveda demek hoş değil ama, bir daha görüşmek ne zamana denk gelir bilinmez. hoşçakalın, bir yer bırakın yüreğinizin en güzel yerinde, elbet birgün buluşuruz tarihin bize ait bir yerinde... -------------------- unuttum şiir murathan mungandan alıntıdır, ben bu kadar güzel yazamazdım... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mysteriouslady Yanıtlama zamanı: Aralık 29, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 29, 2007 uyan artık bu uykudan...rüyalar sona erdi...sen hala düşlerin özlemindesin...bak baharlarda tükendi..mevsimler hep kış..elinde tek kalan sitemli bir bakış...ahh gönlüm ahh sen hala görmezmisin..bir yalan alemdesinn..... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dark_venus Yanıtlama zamanı: Aralık 29, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 29, 2007 Bir şey oldu.... Ne oldu hiçbir zaman tam bilemedik...! Bir şeyler hep yarım kaldı,bir şeylere hiç başlayamadık,bir şeyleri hiç bitiremedik.... zirvenin baş döndürücülüğüne başımızı vurduk sersem olduk her dibe vuruşlarımızda battık kendi içimize,kendi içimizin renkli yalnızlığına.ıssız ormanlarımız oldu içinden geçtiğimiz nice hayatlarda,bir yudum su sarhoşluğu tattırdı dostluklarımız aradığımızda hiç ulaşamadığımız sevgilerimiz oldu yanındayken öldüğümüz,yokluğunda dirildiğimiz aşklarımız.Bir sebepti aradığımız nedensiz sonuçlarımıza..asgari müştereklerden hep hatalı sollamalarımız.içinden gelen olamayışların sancısını hepimiz çektik.içinden gelen oluşlarımızın doğurduklarını ise hala çekmekteyiz bize kim olduğumuz öğretiliyor ey yabancı... sen yabancısın sahi bana?yakınlığın yabancılarından! yakınlık evet... bir köy adı olsa belki en isimsiz kahramanların olduğu en belirsiz acıların yaşandığı nerde başlayıp nerde biteceği kestirilemeyen gelecekle geçmişin kesiştiği hiçbir teknolojinin bize savaş açmadığı sorumsuz yalanların idam edildiği bir yer olmalıydı elbet... Susmak bazen ölesiye bir ihtiyaç.yitirip yitirip bulduğumda yitirişime gömdüğüm bir şeyler var sende.Belki de bulup yitirmeleri seven bir haylazım ne dersin? ama neyi bulup neyi yitirdiğini görebilecek bir haylaz..ve hayatın bana borcu olmadığını idrak etmiş bir muhasebeci!hayat bu bize neden borcu olsun olsa olsa bizim ona bir takım borçlarımız vardır hiç sahibi olamadığımız şeylerin bedeli gibi.. asla bizim olmayan ama hep olmasını istediğimiz olası zaferlerin tetikleyicisi olan bencil ahlakımız mesela olabilirmi sence? bence olabilir.. ve bu borcumu yeryüzünden silmek adına çabalarım bana ait olmayan şeyler için üzülmek yerine aidliği ortadan kaldırıp ben aid olmak istiyorum.bana aid olan bişey olmasın varsın ama ben ait olayım bildiğim tuzaklara.. Aşk gibi mesela.. Sömürgeciliğin en tatlı hali.. kendi içinde kuralsızlığın kuralını devreye sokmuş en basit görünen en yüce yanımız... Yalnızım deyişlerim en büyük kalabalıklarım çünkü;yalnızım demek için bile birine ihtiyaç duyarsın ve sadece dersin ki yalnızım oysa yalnızlığın sürgün yerleri bilindiği kadar "bilindik" değil Bütün bunları düşünmek yerine elbette birinin "bilindik" olmayan yalnızlığına yaslanmayı seçebilirim. Ama ben aşkı gümüş tepsilerde sunmuyorum ve kimseye gül bahçesi vaat etmiyorum bu yüzden benim gizli mahzenlerime kimse elini süremiyor. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Aralık 30, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 30, 2007 her yıkım bacak arası bir düşle başlar -ve tanrı doğurmadı doğrulmadı... kendini doğrulamak eziğe,önemliymiş oysa? -ve ol dedi oldu... cevabı bilindik soru ne kadar deger bulur -ve o gün geldiğinde... geçiciliğin kaprisine uzanmış kalbi inanmaz artık her söze düşeni görünce,kutlar kendini kurtuldum böylece,kurtuldum böylece boşluğun kör kuyusuna bir taş düşer bir taş,kararmış kalbinin delhizine Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
pithc Yanıtlama zamanı: Aralık 30, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 30, 2007 yüzyıllık yanlızlık............ Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mysteriouslady Yanıtlama zamanı: Aralık 30, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 30, 2007 Ben çekmişim elimi dünyadan,deli gönlümü sevdadan Sen hala umudunun pençesinde kıvranıyorsun Benim umutlarım,hayallerim ve beklentilerim Birer birer yok olup gitti,mazi defterimin sayfalarında Kalbimi mühürlemişken aşka sevgiye Sen inatla kırmak istiyorsun kilitlerimi Yüreğim acıyor,titriyor,yanıyor şimdi Susturamıyorum kalbimin çığlıklarını...... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
birunsatan Yanıtlama zamanı: Aralık 30, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 30, 2007 gittiler, gözlerine koyup hasreti öylece usulca gittiler. Yıkanmayı rededen çocuklar... Şimdi sizsiz bu şehrin bütün sokakları yalnız, bütün geceleri boş geçiyor. Yüreğimin bütün parçaları tek tek gidiyor sizinle, gözlerine bakmak istiyorum bir kez daha, sizi özlüyorum her dakika... Geçmişimizin yüzüne atkı sarıp kar topu atan çocukları, şimdi kentin her yanında, yüzümüzde fularlar, ellerimizde taşlar haykırıyoruz bu kentin gökyüzünden heryere.... "siz fatihin torunları, biz deli ibrahimin...siz düzenin adamı, biz memleketimizn... HUZUR İSYANDA..." Yüreği deniz çocuklar, iyi bakın kendinize, görüşmek üzere.... (bu yazı bana ait) 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Aralık 30, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 30, 2007 tşk ler bırunsatan... ********************** kalabalığa belırsız bır hırlama ıle daldı..,hayatın kenarında seyirtmek yerine burnu ıle kaçışan varlıkları iterek, ve hatta gerektiğinde kanatlara bacaklara boyunlara asılıp parlayan kar üzerine kanlar saçarak, en ortada kendine yer hazırladı yerını hazırladı ve ulumaya başladı dişlerin beyazlığı ve keskinliği ile dalga dalga korku salarak acık kahverengı postunda koyu beneklerini göstermek ıcın genıs bir çapta kıvrak manevralarla dans etti ve ta ki bir aslan gelene kadar sonra yenıden kamburlastı sırtı saltanatı kısa sürdü sırtlanın.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
birunsatan Yanıtlama zamanı: Aralık 30, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 30, 2007 inandığım tek şey isyan artık, yaşadığım tek şey isyan... hayatıma birini sokmak ne zormuş be... yüerğimde bütün acılar ard arda geliyor, canım yanıyor, kalbim acıyor... ben bir isyancıyım, oturtmak bana yaramıyor... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
coldhellangel Yanıtlama zamanı: Aralık 30, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 30, 2007 durumumdan şikayet eden beni itip kenara yeni bir ben giyinerek yola adım attım ne varki hala aynı sahteliklr hala aynı repliklerle geçen zamanda adımlarımı atmak zorlaşsada yüzüme geçirdiğim acımasız ifadeyle gidiorum acımasızlık bir güçsüzlük belirtisidir diye düşünürken içimdeki o duygu fırtınasını yola getirmeye çabalarken kum fırtınasıyla sawruluorum şimdi yeni bir benlik giymeli yni bir adım atmalı aynı yola aynı sahteliklerle yüklü zamana direnmeli... ne anlamsızki halaçözemediğim bir dünyanın içinde yaşamak zorunda tutulan bir kukla misali acı çekiorum ama biliorum ki bnim farkım düşünebilmem.. o halde düşünen bir varlık olarak diyorum ki kıyamet dediğinizşey kendi yaptığınız hatalarla hayatınıza yön verrmyee çabalarkan parçalanmış unufak olmuş hayallerinizle dibe vurduğunuz anda hissettiğiniz o acı histir.. sadece ruhunuzun zedelendiğini hissedersiniz tanrı tarafından haber edilen kıyamette bedeninizi ruhunuzdan ayırt eden bir hal alırsınıoz ki bunca saçmalığın içinde bu hali alma zamanı gelmiştir... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
birunsatan Yanıtlama zamanı: Aralık 30, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 30, 2007 yüregi isyan çocuklar.... şimdi soğuktur sizin oralar, iyi giyinin, üşütmeyin o dağ başlarında, gözlerinize dikkat edin, ellerinizi iyi sarın... gözlerim sizi arıyor her sokak başında, size bakıyorum bu şehrin uçurum kenarlarında... yıkanmayı red eden çocuklar... bütün şehri karşımıza alıp "kral çıplak" demenin huzurunu yaşıyoruz şimdi... Unutmuyoruz yaptığımız yaramazlıkları, her yaptığımız yaramazlığın izi var bedenimizde.... ruhumuz çoktan red etmiş tanrıyı, biz çoktan kabul ettik cennetin sahte sakinliğine karşı cehennemin gerçekliğini... hava soğuk, giyin parkalarınızı... gözlerinizde isyanın kıvılcımları, bağırın olduğunuz her yerde; "huzur isyanda, isyan kavgada, kavga yüreklerimizde... devam ediyoruz hala yaramazlıklarımıza...." Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Aralık 31, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 31, 2007 ölü birer fetus yıkımlarım,gecenın rahmine gömülmüs... şeytanı sıyah kıvrık tüylerinden hayatın,dogmayı bekler... öyle bir yol ki tutuğum,en ıcten beddualarım tek kalkanım bir gun azizen olucak fahıseye kahkahalarla güler! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
coldhellangel Yanıtlama zamanı: Aralık 31, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 31, 2007 yolda umut dolu yüzler ileliyor.. tebessümle bakıyorlar her yana bugünün verdiği neşe ve umut sarmış onlarda hiç hayır demeişler gelmesine... bugün ayrı bir farklıydı insanın ifadeleri bugün umutlulardı masum bi sewinçti yüzlerindeki çoğu kez nefretle baktığım insan oğluna bugün içim cız ederek baktım nedense... herkesde bir telaş.. hediyeler,yiyecekler,koşuşturma ki nasıl.. o hengameden hiçte rahatsız deiller.. küçük çocuklar şapka satan adamların paçalarında anneleirne umut dolu bakıyorlar hani alsa da eve mutlu gitsem diye bunu anlayabilen anne mutlu ederken çocuğunu diğeri bütün hayalleri yıkılmışcasına önüne eğip başını devam ediyor yoluna.. loş bir sokağa giriyorum her taraf kalabalık insanlarda tebessüm... unutulmuş bir günlüğüne telaşlar... derken bir ışık çarpıyor gözüme o sokağın loş ışığında yanan bir maytap öle güzel bir gösteri sunuyoki.. 5 adımda bir herkesin elinde görüntü muhteşem.. derken gülümsediimi farkediyorum... o anda bir ahh sesiyle irkiliorum gözlerimi alan maytap tutan kişinin elini yakmış olucakki o parlayan sokağa muhteşem eşsizlik katan maytap yere savruluyor... tekrar gülümsüyorum bu sefer insanlardaki umuda değil maytapın yerdeki sıfatına.. içim gerçekten cız ediyor.. mevlananın dediği gibi insanların ölümlerine değil doğumlarına ağlanmalı ama ne diyebilirim hepsi çoktan doğmuş hayallaeiyle yaşamaya çırpınıyor... yanmış maytabın üstüne basılıyor...loş sokak yine eski hline dönüyor... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
birunsatan Yanıtlama zamanı: Aralık 31, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 31, 2007 "hayat bize mutlu olma şansını vermedi" çok uzun zaman oldu bu yazıyı okuyalı, ama hala geçerli benim hayatımda, bugün yılın so günü, yüreği isyan çocuklar, hangi duvarlar zaptedebilir sizin yüreğinizdeki fırtınaları...Bu lanet şehrin her sokağına adınızı yazıcam sizler gökyüzünü görene kadar... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mysteriouslady Yanıtlama zamanı: Ocak 1, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 1, 2008 Anlatmak isterdim sana herşeyi...Süslü cümlelere gerksinim duymadam hemde....Tüm doğallıyla yaşamk isterdim aşkı....Hatta sevmek isterdim...evet sevmek...çünkü aşk bi anda oluşabilir belki ama sevgi öylemi bir insanı sevmeniz yıllar sürebilir ve sevgi emek ister deriz ya bu yüzdendir işte...Hatta o kadar ileri gitmek isterdim ki... bana çok uzak bir olguyu yaşamak isterdim....sevilmek...evett halbuki hiç huyum değildir başkalrından birşey beklemek....ama yapamam aldatamam yalnızlığı....dost bildiklerim bıraktıkları zaman kucağına yalnızlığın,hiç gocunmadan açtı kollarını bana...hemde en toy zamanımda.....Bu yüzdendir işte yalnızlık bana kimseden birşey beklemem gerektiğini ve kendikendime yetebileceğim gerçeğini öğretti....Ben ve yalnızlığım sahtelerden,masallardan ve yalanlardan uzak küçücük dünyamızda hayallerimizle yaşıyoruz şimdi......İyiki varsın yalnızlığım ve sen olduğun sürece öğrenecek çok şeyim var.....) 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Jessica Yanıtlama zamanı: Ocak 1, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 1, 2008 Bacak kadar boyuyla,sigaradan sararmış dişlerini gösterek gülümseyen çocuk.. Asvaltın babası,gecenin kralı.. Balık ekmek isterdi ama ya elinde ki siyah poşet? Yo hayır,kader falan değildi bu ,bize ait olan bi "bile bile lades"... yalnızlıkla hüküm giymiş, bağımlılıklarla işgençe gören kızıl gözlü melek... hepi kırismız.. 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Ocak 1, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 1, 2008 -şimdi içinde neyin ne olduğunu secemeyecegın,şimdi adsız varlıkların kol gezdıgı,şimdi ancak elle yoklayarak,çarparak,düşerek,kanıttırarak dizlerini...şimdi ancak sınırlarını deneyimlerinle keşfedeceğın sis karşılıyor seni....parlamak ay gıbı gecede,senın ıcın ne zor... -ah,küçük doğruların koca bir yanlış olduğu bu topraklar...yol fısıldadı ,yol sürdü beni buralara... -ve hoş geldin nasır tutmus küçücük ayaklarınla,kayalıklarda kanayacak ve kayalaşacak en nıhayetınde... -acıyla akıttığım kan ve gözyaşlarım nasıl görülmeyecekse,boğuk sesim de duyulmasın öyleyse!!! inkar edemez gözlerim beni saran bu griliği...sisin parçasıyım artık!!!... -yolun acık olsun,koca bir yanlısta kücük bir doğru olmak üzere!!! (acidal - uaral,bir seyler daha eksıldı ıcımden,yavasca ama gıderek artan bır nefretle karışıyorum baş edemediğim bu dünyaya...tebrıkler,başarıyorsunuz) 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
birunsatan Yanıtlama zamanı: Ocak 3, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 3, 2008 vuruldum!.... bundan tam, üç saat önce, yüreğimin orta yerinde bir şarapnel parçası buldum. Hayallerimin kenti vuruldu, gözlerimde yaş yok artık, bir damla kan akmıyor damarlarımdan... Vuruldum!... Şimdi burada, elleri kolları bağlanmış bi vaziyette izlerken yüreğimin başkentinden yükselen dumanları, içimden lanetler okuyorum, görüpte kılını kıpırdatmayan tanrıya... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Slaad Yanıtlama zamanı: Ocak 3, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 3, 2008 Mantık parçalanır,yüzün sana ihanet eder,duyguların kaçar,sen ise huzur,kabulleniş ve sevgi istersin;ama fiyat o kadar büyüktür ki hayatın bile yeteri kadar değerli değildir.Ağlayamazsın,güçlü görünmek zorundasındır.Yıkılamazsın,bir daha asla demekten bıkmışsındır. Sadece al götür beni buralardan,daha fazlasını istemiyorum,kim olduğun önemli değil,adın bile umrumda değil.Tek başına 3'e tekabül eden hayat yeteri kadar zor,hüzünlü,aşağılayıcı.Bu hayatta tamamlanmak için daha kaç defa bölünmem gerek?Daha kaç defa defalarca öldüğümü hissetmem gerek?Daha ne kadar,yalnızlığın benim için en iyi ilaç olduğunu bilmezden gelip etrafımdakilere zarar gelirken izlemem gerek?BU kadar mı salağım?BU kadar mı duyarsız,vurdum duymaz,duygu ihtiva eden organları alınmış durumdayım?Evet,çıkış yolu benim belki de,belki de düğümün ta kendisiyim.Bilmiyorum.Anlayamıyorum.Şizofren bölünmelerle,evrenin bütünlüğü arasında kararsızım ilk defa.Hangisi gerçek,hangisi doğru?Bilmiyorum,nefret ediyorum ama gerçekten BİLMİYORUM... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
pithc Yanıtlama zamanı: Ocak 3, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 3, 2008 bir , iki , üç , dört..eheheheheee yandın işte.. ben sana demedim mi bu kadar yüksekten ip atlanılmaz diye..yanarsın diye..ama sen beni dinlemedin..al gör bak bacagında yaralanmış dur bekle yarayı temizleyecek bir seyler getireyim..yada tukur hayvanların marhemidir..onlarda böyle yapar yara aldıklarında onlarda yalar......biliyormusun seni cook seviyorum.. evet seni cook seviyorum hayatım da bir tek sen varsın abla..abla ayaga kalktıgında elma sekeri almaya gidelim mi?..bugun annemden para aldım hem sanda alırım................... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mysteriouslady Yanıtlama zamanı: Ocak 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 4, 2008 Bu sabah soluksuz geçen,üzerime karabasan gibi çöken uykularumdan acı bir çığlıkla uyandım yine...Sensizlik böylesine işlemişken hücreme,her nefes alışımda ve her nefeste yine seni anıyorum...Titreyen ellerim ve buğulu gözlerimle bu sessiz ve sensiz evde ömrümün son demlerini yaşıyorum belkide...Dualar ediyorum Tanriya dinsin diye bu matem..Şırıngayla çekip alsınlar seni ruhumdan,alsınlar ki ben yine ben olayım.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
coldhellangel Yanıtlama zamanı: Ocak 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 4, 2008 kararsızlığımdır ruhumu karartan.. acıyı sevmekse seni özlemek özleminle acıyı sewiştiriyorum... siyahların içindede kalsa yüreğim beyazı hissediyorum... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.