KATA Yanıtlama zamanı: Ocak 27, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 27, 2008 olmaması gerekıyordu,öncesınde bır hazırlıgı olmadıgı gıbı artık rahat da degıldı.tek hamlede elının tersınyle savrulan sayfalara baktı..dusunce yıgınları ona aıt ve kımsenın bılmedıgı...sımdı yerlerde..o kadar basıttı ıste..oysa zamanı gerı cevırmek kadar zordu bu noktaya gelmek..bırıkım dedıgı sey ayaklarının dıbınde muzıp bır gulumseme ıle bakıyordu,bıraz daha arsızlassa yakılmayı dahı arzu edebılırdı kedı,sankı bır de o eksıkmıs gıbı,sacılanları tırmalamaya başladı..dayanılmaz bır hal aldı ortalık,ıste gözlerının önunde daha da basıtlesıyordu hersey...nedense gülmek gerekırdı duruma ama olası degıldı.bır sıgara yaktı...kızgınlık artık o kadar güçlü degıldı,kadere bırakmıstı kabını ama ayakları ıle kedıye ınat bır de o saga sola savurdu şeyleri-eser demeye utanarak-...pısman mıydı acaba? ondan önce bulmalıydı kılıt sayfayı... nasılsa ona ait degıl mıydı hersey,degıl mıydı kı o yasamıs dusunmus hıssetmıs ve yazmıstı neden muhtactı bu harflere? sanırım zamanın bır kıyısından yazmıstı cunku yorgunken kuculup sılıklesırken yazı coskuluyken daha yogun kullanmıstı kalemı... hepsı ayrı ayrı kendı sırrını tasıyordu yıkıldı ve kapandı satırlara onundu bunlar,anlıyor muydu kedı_? 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
losteirosss Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2008 içersen işersin yersen sıçarsın bakarsan ağlarsın görürsen doğarsın dokunursan ölürsün! (yersen!) ye beni iç beni sıç beni anne!!! 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Şubat 1, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 1, 2008 çekic havaya kalktı....hınçla savurdu korları etrafa... bır anlık aydınlıkta örs parladı ,bir gölge görebıldı uyuşan zihni... daha fazlasını secemeden çekiç hızla indi... bu seferkı diğerinden daha siddetliydi ve diğeri öncekınden,önceki bir öncekinden... bayılmak üzereydi ama hala dayanıyordu... çekiç kalktı bu son hamle olabılırdı,kapadı gözlerini örs,hevesle agzını actı çekiç... bekledı örs,duraksamadı çekiç indi... yeniden şaşılacak derecede saglam olduğunu fark etti,bu ıyı birsey mıydı pek bılmıyordu,,dayanıklılığı,ya daha da hırslandırıyordu ya da gıderek yıldırıyordu çekici...yitip gitmeyi arzuladığı yoktu nasıl kı bu savası kazanmak gıbı bır derdı yoktuysa...çekip gitse veya çekip gitseydi çekiç ..ne zamandır ıstedıgı tek buydu... sonrakı gelgıtlerde,havada asılı kalan sonra yavasca düşen korlara dıkkatını vermeye calıstı unuttu yaklastıkca büyüyen cekıcı,unuttu o dayanılmaz klık sesini,unuttu gölgeyi... kendısı ıle cekıc arasında dövünen o ödünç boşluk da silindi sinsice bir yerde bır zamandaydı kı,kendısı dahi yoktu artık... -------------------- gurur kıran zehmerinin ezgisine emanet ettiğinde kuzey rüzgarlarının aşındırdıgı gözyaslarını anlamsızca mırıldanmış dua artık,savruk ve bitkin... -------------------- her düşünce her düş iz bırakıyor,eriyip yitip gitmek henüz yeryuzunun bıle dokunmadıgı gayet temız gayet kendı olan bır kar tanesıne bırakarak kendini,eh nıhayetınde onu da kırleterek ve gene kırlenerek... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ArchangeL Yanıtlama zamanı: Şubat 1, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 1, 2008 Onların düşlediklerinin bir hayalet mi yoksa İlah mı olduğu konusunda kararsız kaldım her zaman... Bizler tamamen birer hayalete dönüşecek cesareti aşmış olmalıyız ki bu acımasız gibi görünen yıkıcılığın üzerine yeni yaşamlar ve nefes alışlar kurabilelim. Yoksa ilerleyemez ve birer hayalet gibi kendi sınırsızlığımızın baş döndürücülüğünde sarhoş ve umursamaz bir unutuluşa gömülürdük.bu şimdiki endişemi(zi) bir nebze olsun silerdi belki de…. ama benliklerimizide tamamen ait olunması henüz imkansız bir karanlığa sürüklerdi. görünmez olurduk bütünüyle yiterdik Gözün de el kadar önemli bi işleve sahip olabileceğini umursamadan Oysa umursuyoruz ama kendimizi daha da fazla ve buna mecburuz. Kendilerine ilah yaratmak konusunda oldukça çekincesiz ve mecbur kalmış olanlarda bizim yitikliğimizle alay edip,yankısız çığlıklarının geri dönüşünü bekler vaziyette eğlenemezler böylece. daha da ıssızlaşacak olsamda ben buna izin vermedim hiçbir zaman. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AnTiMaSKe Yanıtlama zamanı: Şubat 1, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 1, 2008 Ya nerdesin? Neden boşluğa bıraktın beni? İlahi bir sıcaklık ister insan yaklaşmak,görmek... Sense yoksun sadece düşüncelere boğuyorsun bizi. Bir hastalık gibi gizlice sızıyorsun aklımıza hastalık mısın sen?Yoksa gerçek mi?Bütün o yazdıkların gerçek mi? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
birunsatan Yanıtlama zamanı: Şubat 2, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 2, 2008 olmaması gereken bir yerde durup bekledi. Gelmemesi geren bir otobüse bindi, gitmesi gerekmeyen bir yere doğru yolculuğa çıktı. Hiç aklında yokken çevredekilerine elveda dedi.... Elveda!... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AnTiMaSKe Yanıtlama zamanı: Şubat 2, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 2, 2008 Bu düzenin sahibi kimse Bu dünya kiminse Kim çıkardıysa sıcak karından beni dünyaya Kim var ettiyse İsyan ediyorum! Seçmediğim bir hayat verdin,labarutvar faresi gibi beni kullandın,ben acı çekerken yalvardım sense duymadın...Nesin sen?Nerdesin söylesene?Nerdesin? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2008 Kurtarılmış bir bölgeyim, gölgemde hurma ağaçları. Üzerimde sonsuz küstahlığın tırnak izleri var. Kurtarılmış bir de gövdeyim aslında yekpare taştan, Başucuma slogan yazıyor çok sevdalı çocuklar. 'Biz gecenin emrine girdik, Gözümüz keder görmez artık! ' diye hayıflanıyor kimi elementler, oysa ben atomunu yeşile kaptırmış alelade bir ot gibi bitmek taraftarıyım bir cenk sahilinde. Küçük İskender Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Jessica Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2008 bu bir hastalık.. izin veremiyor insan kendini kaybetmesine vücudunun,ama herşey olurken bakmaktan başka birşey de gelmiyor ki elinden.. Giderken öylece durup izlemek arkasından,bi kez arkasına dönsün die dua etmek için belki de, ya da çıkış kapısının önünde yarım saat nöbet tutmak,düşüncelere dalıp evin yolunu şaşırmak ve hatta hiç gösteremediği acısını yaşamak için. Kesinlikle hastalık... Bir bakış,bir gülümseme daha, kapanan gözlerin arasında ufacık bir parıltı yakalayabilme umudu.Yol göstermeye çalışıyorum vucüduma " bak" diorum "acı budur,işte alevin tadı da şu.." ne eksik ne de fazla sadece tam.. Bilmiyorum ne yöne gittiğimi.veremediğim onca şeyin yanında birde güven veremiyorum.. yanımdasn,ya da değilsin..to be or not to be.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2008 -fısıldadığımda sana kim olduğumu,şekilsizliğime seni aciz bırakan sınırların yansıyacak -benden dağılacak her parça benimdir hala... -dağılacak her parçan keseme koycağım misketim -gerçekliğin keskin,kaldıramaz bütünüm..kavra öyleyse beni... -öyleyse kapayalım gözlerimizi,sabırsız sirenlere teslim olmak adına... -şişşş...duyumsamak sadece seni..'biz' olmalıyız bizi kavrayacakları karşılamak için Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2008 (küçük iskender okuyorum bu ara uzun zamandan sonra ) şiirlerimi yakmaktan vazgeçtim senden sözetmeyi özlüyorum yalnızca birbirimizi öldürmek için verdiğimiz söz, karşılıklı yemin kimseye söylemedim kimseye de söylemeyeceğim! hep bir bukalemunu ölümle yer değiştirmek için yaşadım ben... gün oldu sarıdan tiksindim, ottan ürktüm zamanı geldi içimde burnu kanayan bir lise öğrencisi yarattım ne kadar hırpalarsan hırpala bedenini bir canı kendinden silkip atamazsın insanı adaletle aşkı herhangi bir çocukla değiştirmek için yaşadım.. uyruğum oldu sarı (saçların) , ota (gözlerine) taptım küfrettim sana, lanet ettim, unuttuğunu sandım çoğu kez ama ihanet etmedim verilen söze, edilen yemine birbirimizi tanıdığımızı kimseye söylemedim söylemeyeceğim de kimseye! çocuk bahçelerinde intiharı düşünmek de artık yasaktı seni seviyordum ve Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
birunsatan Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2008 Adam elindeki paketi yere bıraktı. Etrafa usulca baktı, herkes birşeylerle uğraşıyor, herkes bir yerlere gidip, bir yerlerden geliyordu. "Herkes kendi hayalinin peşinde gider" diye düşündü adam. Kolundaki saate baktı, derin bir nefes alıp ayağa kalktı. Sakin, telaşsız adımlarla oradan uzaklaşırken, gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı ama durmadı. gömleğinin cebinden telefonu çıkardı. Durdu, arkasına baktı, uzaklaşmıştı. Gözlerinden yaşlar yanaklarına süzülürken, aklına timsahlar geldi ama gülümsemedi... Yaşlı gözlerle telefona baktı, arama tuşuna bastı ve telefonu önündeki çöp kutusuna attı. Adam, hala telaşsız adımlarla yürüyordu.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
whisperNesly Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2008 Yanında birini ararsan siyaha git orda bulursun beni bazen herkes bişey arar siyahta bense seni sende bak siyaha karanlığa ışığı arama asla ışık acı verir karanlıksa sıkıntı sıkılırsan beni ara burda siyaha git siyahta bulacaksın çünkü seni orda aramaya devam ederken ruhumu siyahta göreceksin. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mysteriouslady Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2008 Herkes bir çizgi tutturmuş yürümekte....kimi doğru yolda,kimi kaybetmiş yolunu.. kimi de yolun henüz başında..kimi ise bilemiyor varacağı limanı...ben yalnızlığı yoldaş edip patika yolları seçtim....küçük bir çocukken ben hep zoru sevdiğimi söylerdi annem...hala zordayım anne hala zor(luklardayım)...... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
coldhellangel Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 ruhuna özlem duyan birini gördün mü diye bir soru sorulursa eğer beni örnek göster.ben ruhumu bulduğumda yapayalnızdı eziyet edilmiş örselenmiş.belkide onu öyle görmek isteyen ona bu kavramları yok yere yükleyen bendim. bir gün ruhuma yakın olduğumu hissettim.bunu bana sağlayan başka bir ruhtu.ruhumdu... çünkü bana benziyordu.bunu hissedebilmek zor değildi.ruhuma dokundu ruhuna dokunmama izin verdi.hiç böylesine yaşamamaıştım bu heyecanı ne eşsizdi aslında. ruhumu zindanından uyandıran el... başka bir ruhun siyahlardan arınmaya çalışırken sağa sola sıçrattığı umut damlalarıyla olmuştu çünkü bu onun ruhuydu. ruhum bunu hissedebilmişti. çünkü o ruhumu önemsemişti. şimdi hissedemesemde,dokunamasamda ruhuma seslenemesemde hala onun sıçrattığı umut damlaları ruhumun avucunda. ruhuma unutamayacağı izde bırakmış olsa ruhum ayakta ondan kalan umut kırıntılarıyla!! -------------------- siyahta başka renge yer yoktur!!! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dark_venus Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 sanırım... herkes de ben gibi kendini anlatmak istiyor.ama ben beni anlatırken onu da anlatıyorum bir digerini de bunu bazen düşünemiyorlar.bende beni dinlerken kendini de dinler iyi dinlese.haberi yok...haberleri yok.insanlar kendi dertlerine büyüteçle bakıyorlar,ben de dahil ...yaşanmışların nesi farklı ki gözyaşıysa aynı gülmekse aynı. üzüntüyse aynı aynı kalıptan cıkıyorlar aynı şeye biz farklı isim verip duruyoruz..ne gerek var.ben BEN diyorsam bil ki SEN diyorum,ama sen BEN derken BEN diyorsun bense sadece bir kayırtcihazı vazifesindeyim ya da temiz bembeyaz kalbi gibi bir anı defteri sayfası,ama illa bir yere fırlatılcak unutulacak.SEN bana kendi derdini anlatırken bilmiyorsun ki milyon defa aynını duydum ve bunu son kez anlatan SEN olmayacksın bşka bir bedende başka bir BEN e anlatıp durulacak bunlar O zaman hala neden BİZ olamadı SENdeki BEN Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mysteriouslady Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 boğuluyorum....hayal kırıklıkları biriktirdim ceplerimde....her çaldığım kapıdan birer avuç topluyorum....ve korkuyorum....geçmişten,bugünden,gelecekten.....ellerim kulağımda her an kötü birşeyler olucakmış gibi yaşamak çok acı veriyor.....sanki tüm sevdiklerim teker teker kaybolacak hayatımdan....veee güvenmiyorum.....güven eksikliği çok kötü bir ruh halii fakat güvenemiyorum hiçkimseye.....ne kadar denediysem olmuyor yapamıyorum....yeni baştan başlamak herşeyi unutmak bir anda yeniden sevmek....hayır olmuyor o kadar kirletmişizki dünyayı çocuklukta kalmış o masum hayaller.....ruhumu esir almış, hüzünbaz kelimeler........ Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Şubat 7, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 7, 2008 yeteneksız aceleci dağıtıcının peşisıra koşuşturdugu ucuz adreslere teslım olmuş kapı numaraları... 3,4,5..15,16,17.....cok mu karışık... belkı ayrıntıları es gecmenın ve öze gelmenın zamanı... avare telaşsız dağıtıcının peşisıra takip ettiği kapı numaralarıyla kodlanmış insan siluetleri... kapalı bir kapı ve tabii ki kırlı kapı kolları....bakirliğini kımın bozduğu belirsiz üzerinden kaç elin gectiği sayısız öyleyse bir yudumda sunmak üzere olanı,her an olucakmıs gıbı davranmayı bir kenara bırakarak,kesiştir gözlerini soluk gri ile... ya da öyleyse bir yudumda sunmak üzere olacak olanı,her an olan olduğuna sadık kalarak,kesiştir gözleri derin gri ile.... kapıyı açma cesareti kim duralamaz ki Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Deaths_Expulsion Yanıtlama zamanı: Şubat 7, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 7, 2008 say hello to your god........ Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Şubat 7, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 7, 2008 Bir insan her seye üsenir mi? Ben üseniyorum iste hatta bu aralar yasamaya bile. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Şubat 9, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 9, 2008 -sus...saklanıyor kendinden...şimdi en ufak kımıltıda kendi ile boğuşmak üzere ..ve o yüzden her daim küçük adımlar,asla ulaşmaya yetmediği için... -rahibin cüppesi kadar sıyah ve ifadesiz ...altındakı seytan derin... cok derin...bulanıklık nasıl karmaşa demekse,öyle işte...tek rengin saflığı nerede?karıştırılsa onun da altından ve altındakılerinin altından... -kaos...sus...yakın gözlükleri takmak gerek ardıllanmış düşlere dalmak için...bir dokunuştan baska hersey yetersız anlatmaya ve sonrası zaten hep masal;sözlerin dağıtılması,yabancıllaştırması,uzaklaştırması... kendınden.... -bır prizma gerek aynadan ziyade...toplamak ya da dağıtmak olanı ama kesınlıkle yansıtmamak görüneni..yani iki cüppe artık fazla olur değil mi?... -söyle,kim cesaret eder?... bir eksiklik var,doldurulması için yıkımı şart koşan... sonrası flu...rahatlamış bir domino taşı sonrakını paralayan?... -şişşş,küçük adımlarla saklanıyor kendinden,bozma düzeni sonrası flu... bırak bir masal olsun onun için herşey... sonra ben dedım kı kendime,yakılmak için fazla masum iblis, bir meleğin dağıtılmış ve yoğun sevgisinin gölgesinde.. . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mysteriouslady Yanıtlama zamanı: Şubat 9, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 9, 2008 Hep daha çok sustum...daha çok kaçtım kendimden....hep saklandım,hep gizlendim gerçeklerden...aslında karşı koyacak kadar güçlüydüm...hayır diyecek kadar cesur....ama hep sustum....aciz gösterdim kendimi....bazen alay ettiler benle...çoğu kez hırpalandım....hıh aldırmadımki...umrumdamıydı sanki...çünkü mecbur değildim " ben buyum işte övün beni yüceltin sevin" mi demeliydim acaba....hıh ne kadar saçma geliyor kulağa...hiçbir beklentim yoktu hayattan çünkü biliyordumki ben yaptıklarımın karşılığını alıyorum....daha çok acıya battım şimdi daha ağır basıyor günahlar...fakat bir okadar da güçlüyüm,kararlıyım ve cesurum....fakat yinde mecbur değilim haykırmaya "ben buyum(lu)" cümleler kurmaya.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Şubat 10, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 10, 2008 YouTube - Harvestman / Steve von Till live soluk pembe zeminde çoğu silik bazıları derin çizgiler...ikisi kesişip zincir yaparak devam ediyor,ayanın kenarından kayboluyor..bir çoğu da çatallanarak...parşömen kagıdı gibi,parmakları gerdiğinde yırtılıcak sanki,kaskatı kesilmiş ve soğuk... uzatsa havaya,kabul edılır mı ? bu uyuşuklukta sıcak önemsizleşiyor.... 06' 09''...kontrolü bir kenara savuran bir boşluk bu,başka bir sey değil...06'09'' zamanlık... bu gri hakim hava gibi,belirsiz bir yagmur molası...çığlık atan bir martı..kayaya vuran bir dalga sekıl semali,hareketi ağırlaştıran,amacı belirsiz,uzayın uzak olmayan ama buralardan diyemeyeceğim bir mesafesinden kendini rastlantıya bırakmış ,boğazda düğümlenip kalan bir şey bu Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mysteriouslady Yanıtlama zamanı: Şubat 10, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 10, 2008 Yine buradasın,yanıbaşımda Hiç gitmemişsinki aslında, Ben seni yoksaymışım sadece Affet beni yalnızlığım.... Apansız olan senmisin? Yoksa beni sana muhtaç kılan Dost bildiğim sahte yüzler mi? Giden gitti bak çoktaaan yol aldı, Ardından seni suçlamak bu kadar kolaymıydı? Oysa sen,sen hiç kapatmazsın kapıları yüzüme Şevkatlidir kolların Sabırlısındır Hiç yorum yapmazsın Sadece dinlersin Asla çevirmezsin yüzünü Bilirim... Çünkü sen 'HAYIR' demeyi bilmezsin.... Not:Bu siteye her girdiğimde uğramadan geçemediğim ve içimi dökebildiğim tek yer olan bu bölümde bulunma şansını veren katatonik arkadaşımıza sonsuz teşekkürler.... 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
shadeo Yanıtlama zamanı: Şubat 10, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 10, 2008 Öyle bir hayat yaşıyorum ki, Cenneti de gördüm, cehennemi de. Öyle bir aşk yaşadım ki, Tutkuyu da gördüm, pes etmeyi de. Bazıları seyrederken hayatı en önden, Kendime bir sahne buldum oynadım. Öyle bir rol vermişler ki, Okudum okudum anlamadım. Kendi kendime konuştum bazen evimde. Hem kızdım hem güldüm halime Sonra dedim ki ' söz ver kendine ' Denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin. Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin. Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin. Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin. Öyle bir hayat yaşadım ki, son yolculukları erken tanıdım. Öyle çok değerliymiş ki zaman, Hep acele etmem bundandı Anladım... Nietzsche Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.