Empty Yanıtlama zamanı: Mayıs 11, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 11, 2008 Bir mutfaktan yazıyorum bunları anne Bir yemek olup işe yaramak istiyorum Koy beni bir kaba ama unutma Yoksa yanarım yine bir işe yarayamam Yetiş ANNE Yetiş!... Mutfaktan Boş Bir İntihar Kokusu Geliyor Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
losteirosss Yanıtlama zamanı: Mayıs 11, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 11, 2008 ben bir başkasıdır...elim diğer elimi okşuyor...elim dilimi koparıyor...dilim elimi sokuyor...tüm bunları izliyor gözlerim...gözler röntgenci...her şeyi içiyor,yiyor,kusuyor,sıçıyorum...insan olmanın laneti tüketmektir...herşeyi...herkesi...hiçliği...en az ve en çok kendinizi... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Harkman Yanıtlama zamanı: Mayıs 11, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 11, 2008 Var oluşu’nun en belirgin savunma organizmaları alışa gelmiş demleri ile bir kere daha yenik düştü. Yorgun kan akışının yavaşça donmasına sebep olarak yanılgının gerçekliğine girişini tamamladı. Bilinmezliklerin ötesindeki gizli yönetim: Korku kavramı ile düşünmeye başlaması, yegane işlevini gerçekleştirerek evrensel bütünlüğün mantığı sayılan, ‘‘Nirvana’’ arayışlarını bastırtarak, kanın içinde gezinen büyülü havayı, parçalanmanın hissiyatlarına eşdeğer olan ruhun destek kanalını bir anlık olsun es geçerek, tanrının önünde bile kendini suçlama oluşumu ile, nesnelerden sevgi ummaya yönlendirildi. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
chupacabra Yanıtlama zamanı: Mayıs 11, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 11, 2008 Defterlere kağıtlara sığdıramadım ben seni.Bir bavula koyup oradan oraya sürgündük seninle.Yaşayamadık tamamen birbirimizi anlayamadık yaşananları.Etrafta silah sesleri kulağımı tırmalayan sesler iniltiler feryatlar aklımda sana ulaşma çabası seni yaşama çabası ÖZGÜRLÜK. Mermilerin karşısında sana tutunmak çok zor gücüm kalmadı artık ama yapmalıyım değil mi?Seni eldeetmek çin yapmalıyım... Bilmediğim bir yolculuğa hazırlanıyorum ellerim titrek gözlerim solgun bedenim aciz.Ne yapmam gerektiğini sana soruyorum sen de bana güçlü ol diyorsun ÖZGÜRLÜK... Gülemiyorum yokluğunda gözlerim seni arıyor dört duvar arasında parmaklıklar ardında.Keşke diyorum en başından beri seni kaybetmeseydim ama yapamadım be ÖZGÜRLÜK.. Senin için verdiğim savaşın sonundayım artık ölüm yavaşça sardı bedenimi sensizliğin kokusu ağır bastı heryer sensizlik kokuyor..Meğer nede vazgeçilmezmişsin be ÖZGÜRLÜK.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
biggang Yanıtlama zamanı: Mayıs 11, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 11, 2008 En son sardunyalar da soldu yar Sen orda ben burda yüreğim yanar Bu ayrılık değil ölüm bana Ne olur ağlama kıyamam sana Bu aşk saklı içimde Sen de gitme acılarla Olmaz böyle ayrılık niye O masum yüzünde sessiz çığlıklar gibi her sözün Git desen de kal desen de yaş dolar gözün O masum teninde yorgun ellerinde hep hüzün Sensizlikten her nefeste yaş dolar gözüm Dokunma yaralıma içimde çıkmaz yollara Yapma dudaklarınla kalbime dokunup onu acıtma Vurma yaralarıma kar yağmasın baharıma yapma Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
UsagiNarciss Yanıtlama zamanı: Mayıs 11, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 11, 2008 ben büyümüşüm.İnanasım yok.yalan söyluyor. sen hani beni severdın? o benı hanı severdı? kartlar yalan soylemezdı? elımdekı cıcek solmazdı? dunya donerdı? hıc yalan soylenmezdı... ben buyumusum..inanmıcam.. ben kucucugum,uykum var,pasta ıstıyorum hayat bana gore deıl.... o benı sevmıormus,sadce elımı tutmak ıstıyormus..... ben buyumemısım,ınanamıorum... gece onbıre geldıgınde her gece aglıorum..... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
birunsatan Yanıtlama zamanı: Mayıs 11, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 11, 2008 ayakkabı vurdu, su topladı srçe parmak... ya temizlik yapanlar, yalamaktan fırsat bulupta baksanıza bi yol... neyse veririk parasını, bi el atında alın şu ayağın yorgunluğunu... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Slaad Yanıtlama zamanı: Mayıs 11, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 11, 2008 Somurtu ve homurtu arasındaki ince çizgi,kalkıştan ve korunmadan önceki ilk durak,lanet hastalık sebep olan doğumun,asfalt kokusu ise ölen dehaların üstünde... Kaburga üstü sevişmeler ağırkanlı gelir be güzelim,aşağısı ise kifayetsiz,Eden'in bahçesi gibi serin ve neşeli,tabi neye eden?Tahminen ağzımıza,hatta yüzümüze... Yüzümün düşmüşlüğü var kelimelerimde,atraksiyonsuz hayatın fani çığlıkları peşimdeyken hele,ölüm yakın mı gelir telefondan,ya telefonun diğer ucundaysa zat-ı şahaneleri?Silin beni,silin beni... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
coldhellangel Yanıtlama zamanı: Mayıs 15, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 15, 2008 Ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında sevdalanmış onun deli dalgalarına. Hırçın hırçın kayalara vuruşuna,yüreğindeki duruluğa demiş ki suya: Gel sevdalım ol,hayatıma anlam veren mucizem ol... Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa al demiş; Yüreğim sana armağan... Sarılmış ateşle su birbirlerine sıkıca, kopmamacasına... Zamanla su, buhar olmaya,ateş, kül olmaya başlamış.Ya kendisi yok olacakmış, ya aşkı...Baştan alınlarına yazılmış olan kaderi de yüreğindeki kederi de alıp gitmiş uzak diyarlara su... Ateş kızmış, ateş yakmış ormanları... Aramış suyu diyarlar boyu, günler boyu, geceler boyu Bir gün gelmiş, suya varmış yolu Bakmış o duru gözlerine suyun, biraz kırgın, biraz hırçın. Ve o an anlamış;aşkın bazen gitmek olduğunu. Ama gitmenin yitirmek olmadığını....Ateş durmuş, susmuş, sönmüş aşkıyla. İşte o zamandan beridir ki:Ateş sudan, su ateşten kaçar olmuş..Ateşin yüreğini sadece su, Suyun yüreğini sadece ateş alır olmuş... _________ 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 cok güzeldı tşk ler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Geceyuruyen Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Güzel bir hikaye coldhellangel Ateş sudan, su ateşten kaçar olmuş..Ateşin yüreğini sadece su, Suyun yüreğini sadece ateş alır olmuş... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
UsagiNarciss Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 ve onlar o kadar ozeldıler kı....sadece kalp atısı ayırırdı onları....urkek,hızlı,garıp kalp atısları....bır melek...bır tanrı...ıkısı de sonsuz atesten arındılar.... o karanlık bir gecede rastladı yüzüne vuran ışığa....p alışık deildi buna dünyayı tek taraflı yaşıyordu....o dünyasını yeniden değiştirecekti....o artık farklıydı hayatını hiçe sayıp tek bir kişi için yaşamaya and içmişyi....o artık sonsuza dek adını yazmıştı kalbine çıkarabilecek kimsede yoktu ve olamazdıda.... (gnoxısın bana kazandırdıgı bıtaneme,Typhonuma ) (ayrıca 100 ) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Geceyuruyen Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Ve perde V. KIZIL LADY'NİN BELİRİŞİ Kızıl Lady artık çok yakınındadır...Tam karşısında 2 kalem ucu kadar... Nefes alışlar sessizliği bozar,çok soğuktur ve her nefes alışta ki o sis perdesi... Ve arasından bakan o gözler...Dudaklarım yapışmıştır adeta... Ellerim her zaman ki gibi titremekte bunu kontrol edemeyişimin verdiği heyecan...Hayır hayır... Bana bu kadar yakınken onunla konuşamamak... Ve ilk tümceler dökülür kilitli bir han kapısının açıldığı anda cıkan o ses gibi incedir...Bir öksürükle ses tonunu düzeltir... --Kızıl Lady bana adını bahşeder misiniz? Bir adım geri atar...Yanlış bir soru sorduğunu düşünmez kahraman...Kararsızdır... Kızıl Lady,kızıl Lady...Kararsızlığı karşısında bir geri adım daha atar o sisde yavastan kaybolur kırmızılığı... --Tekrar gelicek misin?... Cevabını alamayacağını bile bile sormuştur...Ama neden,hiç mantıklı gelmiyordur olanlar... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Typhon Yanıtlama zamanı: Mayıs 19, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 19, 2008 o karanlık bir gecede rastladı yüzüne vuran ışığa....p alışık deildi buna dünyayı tek taraflı yaşıyordu....o dünyasını yeniden değiştirecekti....o artık farklıydı hayatını hiçe sayıp tek bir kişi için yaşamaya and içmişyi....o artık sonsuza dek adını yazmıştı kalbine çıkarabilecek kimsede yoktu ve olamazdıda.... ve onlar o kadar ozeldıler kı....sadece kalp atısı ayırırdı onları....urkek,hızlı,garıp kalp atısları....bır melek...bır tanrı...ıkısı de sonsuz atesten arındılar.... -Onu tanımamı ve yakınlaşabilmemi sağlayan kadere ve gnoxis'e çok teşekkür ederim,aradığım huzuru ve mutluluğu UsagiNarcissmde buldum ve bu ona - Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
pithc Yanıtlama zamanı: Mayıs 20, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 20, 2008 despotca yasatılmıs yasantılardan haz almıyorum..alamıyorum...insanların isteklerine cevap vermesi lazımken bu hayat neden baskaları tarafından yönetiliyor...en basta aile reisi olarak "baba"...baba nedir ne degildir...baba sadece dogumumuzdaki ilk temelleri atan mimarmıdır yoksa belli bir yasa kadar sadece parasını yedigimiz mazlummudur...mazlumlar kısıtlıyorlar hayatı...hayatımızı p*ç ediyorlar...kızım despotmuyum ben yoksa yasantına senin yerine manevra yapanlardanmıyım ben senin babanım...iyiligini istiyorum ama sende harman olup ucup gitme.... 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
zaranca Yanıtlama zamanı: Mayıs 20, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 20, 2008 Ne yazsam bu aralar az gelir oldu bana...Hani aklım da başımı almış...İnzivaya çekilmişler bir!!!Ne desem boş aklıma gelen herşey bir VAR_mış bir YOK-muş...Başlamadan bitiveriyor ben de aşklar!!!Ardından isyanlar keşkeler başlar.Elimde değil ki...Ben de ""kısmet""diyorum,geçiştiriyorum.....Daha gençsin unutursun diyorlar,ben çok önceden başlamışım yaşlanmaya,içim geçmiş anlayacağın ..Hem de bu yaşta!Pes artık... Sevgi diyorum kendime....Bi kulaktan girmiyor ki diğerinden çıksın...Haliyle kulağıma küpe de olmuyor...Dinletemiyorum kendimi..Ben de orada bırakıyorum aklımdan geçen herşeyi...Varsın faydası yok,zararı da olmasın bünyeme...Zaten yeterince besleniyorum ,iyi bakıyorum kendime...Birşey İS-TE-Mİ-YO-RUMMM!!!Ama YOK...Sadece birşey istiyorum....""Allah iyiliğimi versin""" bi tek..Benim,bu yazıyı okuyanın,okumayanın.....herkesin !!!Ve ardından 3 elma düşsün..Sevipte karşılık bulamayana,sınavından geçemeyene,zor durumda olana... Herkese birer tane nur topu gibi Elma...Yeni çıktı fırından.... -------------------- Ne gerek varsa giderken bile sevdim ben seni,yemek yerken bile, bakkaldan sigara alırken de hatta.. Önemli olan zamana bırakmak değil, zamanla bırakmamaktı üstelik. Ağrıma gidiyor, Yaralarım kanıyor sus.. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Geceyuruyen Yanıtlama zamanı: Mayıs 22, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 22, 2008 Günlerin geçmek bilmediği anlar... Geceye gam vurur kamçılı,uzun,alabildiğine uzak,olabildiğine karanlık düşünceler,,,Kahramanın üzüntü içindeki şaşkınlığı onu oyalar,,,Kafası cok karışmış,bu girdap içinde umutlarını öldürmekle meşguldür,,,Tekrardan geleceğini aklı kesmez,,,Hep o karanlığa bakar bu şekilde düşünse bile bunu yapmaktan asla vazgeçmez,,,Aylar ve peşinden yıllar geçer,,,Soğuktan bütün teni çatlaklar içinde ve bu çatlaklardan akan kanlar,,,Gecenin karanlık teninin kızıl olduğu gece,,,Ve o karanlık içinde hiç de kacıramayacağı bir şey göz bebeklerinin büyüdüğü an,,,Kızıl Lady;evet O,,,Asilliği karşısında yerden kalkamaz bile kahraman,,,Bunca yıl gelmeyeceğini düşünmesine rağmen,,,O artık gelmiştir,,,Eskisinden daha gösterişli,,,devasa bir şatonun karşısında verdiğin o şaşkınlık ifadesi,,,Bu sefer tutuklu kalmaz,kelimelerinden çekinmez,İçinden geçenleri bir istasyondan geçen trenin vagonları gibi ardı ardına sıralar,,, Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fcuk the life Yanıtlama zamanı: Mayıs 22, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 22, 2008 Yürümek vardı, ondan önce bırakılmış ayak izlerini ezip geçmek.. Ayakları vardı, daha önce ezilip iz bırakılan bacaklarına bağlı.. İzler vardı.. Hani adım adım, yavaş yavaş kavrulan, kabuk tutamamış.. Biraz daha gitmeli, adım üzerine adım eklemeli.. Adım yazmalı her adımda.. Ben kalmalı geçtiğim her sahne.. Gösterime girmemiş düşüncelerin fragmanları oynuyor müphem deride. Çizgilerin nihai kırışıklığı.. Kontrol edebileceğim kadar dönebilen bir boyun yapısı. Edemeyeceğim kadar uzayan düşünce boyunduruğu.. Korkuyorum, yol değil korkutan; çizgiler.. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KraKer Yanıtlama zamanı: Mayıs 22, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 22, 2008 İçimde dolduramadığım boşluklarım var Ne yaparsam yapayım dolduramadığım boşluklar.. Geçmişe dair özlemlerim oldu hep Ama hep oldu,bitmedi hiç,geçmedi hiç.. Bebekken annemin karnını özledim, Çocukken bebekliğimi, Ergenken çocukluğumu, Gençken yani şuanda ise bütün geçmişimi.. Dönebilsem diyorum gerilere daha gerilere.. Geleceğede bakıyorum Ve ben geçmiş ile gelecek arasında bugünü yaşamaya çalışıyorum.. Neden zaman zaman mutluyken zaman zaman mutsuzum diye soruyorum kendime Ama cevap yine yok,zaten neyin cevabını bulabildim ki şimdiye kadar, Koca bir hiç.. Çok cesaretliyim diye geçiniyorum Ama bu şehri bile terkedemedim ki.. Kafamın estiği gibi çekip gidemedim hiç.. Takılıp kaldım hayatın kimi yerlerinde Her seferinde kurtuldum Ama başka takılmalar hiç bitmedi.. Bir taraftan eksikliklerimi tamamlamaya çalışıyorum Diğer taraf ise her seferinde yine eksiliyor.. Bana inat.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
coldhellangel Yanıtlama zamanı: Mayıs 22, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 22, 2008 hayata kanıyorum kanatıyorum hayatı... ruhumuda saklayıp uçuyorum. sisli gölgelerde biri var adı yok. hayali bir gezegende bekleyen sessiz ve sakin huzurlu ve mutlu karanlık bir uçurum. sisler ve rüzgarlar hafifce aralarken gölgeleri karşımda biri var ve o birinin gözlerinden uzak bir diyar burası.. karanlık kuyunun kaygan zemini buharlaşmış duygusallığın acımasızlıkla yoğrulmuş tenha köşelerinden birinde sessizce pusulanmış aşk... beni ve seni beklerken anlıyorum biz olmadığımızı.. uzak bir yerde yalnızca hayallerine dokunabilirken kaybolmuşken kör oluşluğunda unutmaya çalışırken sen ya da hatırlamaktan zevk almadığında özlemin daha bir yakın ve tazeyken .. kırıklarına basıyorum hayallerimin kan yerlerde ve gönlümde süzülürken hafif bir çığlık sen diye haykırırken sus diyebilmek için susuyorum.. kan akıtırken her yana ayaklarım yürüyorum kırıklara basmaktan zevk alırcasına acıyı hissetmeye alışırcasına kan revan içinde... sessizliğimle sardığım aşk sende kaybolup uyurken ben çığlıklarım ve buğulu gözlerimin aynaya yansıyan haliyle eriyip yok oluyorum... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
zaranca Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2008 Cevabı kanatırcasına kaşıdığım kafamda ararken gözümün önünde duruyormuş çözüm kümesi...!!!Sahi nedir alt kümesi ana kümesi hayatın...Elden ayaktan da düşürdü ya beni bu meret.Aldığım rapor bile dinlenmeme yetmiyor dört duvar sıkar oldu artık benliğimi...Çıksam çayıra bayıra ahh sevgili çık biran olsun aklımdan!!!Sözcüklerin yeter kanadığı yakında çıkar o da zivanadan.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
coldhellangel Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2008 hayata kanıyorum kanatıyorum hayatı... ruhumuda saklayıp uçuyorum. sisli gölgelerde biri var adı yok. hayali bir gezegende bekleyen sessiz ve sakin huzurlu ve mutlu karanlık bir uçurum. sisler ve rüzgarlar hafifce aralarken gölgeleri karşımda biri var ve o birinin gözlerinden uzak bir diyar burası.. karanlık kuyunun kaygan zemini buharlaşmış duygusallığın acımasızlıkla yoğrulmuş tenha köşelerinden birinde sessizce pusulanmış aşk... beni ve seni beklerken anlıyorum biz olmadığımızı.. uzak bir yerde yalnızca hayallerine dokunabilirken kaybolmuşken kör oluşluğunda unutmaya çalışırken sen ya da hatırlamaktan zevk almadığında özlemin daha bir yakın ve tazeyken .. kırıklarına basıyorum hayallerimin kan yerlerde ve gönlümde süzülürken hafif bir çığlık sen diye haykırırken sus diyebilmek için susuyorum.. kan akıtırken her yana ayaklarım yürüyorum kırıklara basmaktan zevk alırcasına acıyı hissetmeye alışırcasına kan revan içinde... sessizliğimle sardığım aşk sende kaybolup uyurken ben çığlıklarım ve buğulu gözlerimin aynaya yansıyan haliyle eriyip yok oluyorum... bu kadarı hakedecek biri:confused: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mysteriouslady Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2008 Sustum Zamana bıraktım herşeyi Belki geçerli bir nedeni var diyerek,iyi niyetle yaklaştım her tutumuna... Günler geceler birbirini kovaladı Seri bir frekensla akmakta olan kum saati gibi ... sabrettim bekledim Çok özledim Sadece küçük bir merhabaydı beklediğim Minik bir tebessüm belkide Günahsız çıkarsız ve tüm içtenliğiyle gülümseyen çocukların tebessümlerinde aradım seni Fakat anladım ki seni bıraktığım yer orası değilmiş Umutlarımı avuçladım rengarenk oldular İçimden geçen tüm renkleri topladım avuçlarımda Tek eksiğim beyazımdı belkide rengarenk hayallerle bezeli bir dünya çizdim ikimize Fakat görüyorum ki beyaz rengi bulamamışım ben içimde Bulduğumu sandım belki ve şimdi siyaha boyandı dünyam Tek başına ve yapayalnız bir dünya Gerçekten sevmiş olsaydın ben yalnız kalır mıydım?............ Mylady...... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
phobosORbia Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2008 Karamsarlık abidesi ruh halim...Cevaptan ümidi kestim çoktan soru sormaya bıle aciz kalmışım yok hiçbirşeye mecalim...İstediğim ya da istediğiniz gibi olamadığımdan üzgün olmam lazım belki de ama ben böyleyim...Şimdi yine kendini kurtarma çabalarında benliğim... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
coldhellangel Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2008 sakinim belkide olmadığım kadar suskun nedenlerimde var aslında ama asıl neden sen senin bendeki sessizliğin sardı yeniden susmayı seçiyorum kendimi ve belkide seni acıtmamak için sınırı var mıdır sessizliğin dayanamadan bağırısam eğer sus der nmisin yetmez mi aşklarımın kan revan iinde ölmesi her varoluşluğunda aşkın ruhhların hüznü denizin ıslak kumuna yazılan hayaller giibi arkamı döndüğümde olmayan mavi denizlerin gökyüzüyle buluştuğu anda ya dabuluştuğunu sandığımız varsayımlarımızla alakalı her şey bir gülüşün gamzelerine teslim olan sen yağmurda erimek üzere olan sırılsıklam beklerken ben teslimiyeti almadan gidiorum 2 perdelik aşka sahip kuklalarım ilk perdemde kayboldum dekoru soğuk ve anlamsızken şimdi başkasına ait perdelerdeyim rolüm yokken ezber yapıyorum aşkı ezberliyorum nefret kusuyorum hala ve hala deliliğin dibine vururcasına perdelerimi yaşayıp özlüyorum... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.