KATA Yanıtlama zamanı: Ağustos 30, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 30, 2008 az sonra duyucakların duymak ıstedıklerını karsılamaybılır,ve bu yuzden senden af dılemıyecegım cunku ıdrak etme gucum kısıtlı ıse .... -anneeee! -hakan oglum dur dıyorum sana ya,ya bırak onu elınden! -anneeeeeee! (belkı bır kahve...) az sonra duyucakların duymak ıstedıklerını karsılamaybılır,ve bu yuzden senden af dılemıyecegım cunku kımse özrü yüzünden suclanamaz ve dahası seyın kaynagınca bu yuzden yarglanması buyuk bır haksızl... (offff...) jack,bu ınanılmaz bır sey!demek ıstıyorum kı yanı sen bu ayılarla yılın ayını burda tek basına mı gecırıyorsun?ah tanrım ,ınanamıyorum.pekı nasıl ..... sayın basbakan torende... -yar gıtmeeee dur gıtmeeeee.... az sonra duyucakların duymak ıstedıklerını karsılamaybılır,ve bu yuzden senden af dılemıyecegım çünkü bazı seylerı soylemek zor yazmak yetersız..ıkımız ıcın de zor olan bu durumun -anlatmak ve anlamak- en azından kendısne saygı duyalım ve gırısımlerımızın becerıksızce attıgı fırca darbelerınden bu duvarı uzak tutalım. sadece gerı dondugumu,kapıyı caldıgımı ama senı bulamadıgıma ınanırsan yeter sanırım saygılarla gerı donmus ama senı bulamamıs bırı :rofl: 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mysteriouslady Yanıtlama zamanı: Ağustos 30, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 30, 2008 Bu gece,belkide en geç kalmış bir anında,geç te olsa....vazgeçiyorum.... "Keşke" ile başlayan cümleler kurmaktan çok yoruldum.... Eğer ortada bir yanlış varsa ve ben bunun farkında olduğum halde sürdürüyorsam bu yanlışı.... İşte o zaman lanet okurum kendime... Kendimi görmem için aynaya ihtiyacım yok! Hiçbir insan aynada yüzleşemez kendisiyle... Birilerinin bana hatalarımı hatırlatmasına hiç gerek duymuyorum... İçimdeki sesi dinlemem yeterlidir biliyorum.... En iyi dostum olabileceğim gibi,en azılı düşmanım yine ben olabilirim.... Sorumluluklarım var, Ve sorunlu bir kimliğim... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
kithy Yanıtlama zamanı: Ağustos 30, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 30, 2008 çekilir acı; kötülük paydasında... terkedilmişliği en çok bir mimarın....biriktirir kumbarasında göçük yalnızlıklarını.. kumbarası ; en büyük yalısı şehrin...önünde bir hüzün manzarası... diktiği katların bedbahtlığında yaratıyor umudu ve mutluluğu... sessizliği kulağında tüten çığlıklardan biliyor bu bahçıvan, gölgesinde yeşerdiği üzünç çiçeklerinin... içine sürüklendiği girdabın saflığında yaktığı sigaranın hacmi kadar gülümsemeye mahkum o. sürgünlüğünde yaşar en çok .. çiğ üstünde volta atan batık gemilerin.. ey...kayıp denizlerin körelttiği kanadı kırık martılar... ey... yaz ortasında sürüsünden koparılan yağmur ... sahi,benim sizden gayrı neyim var?!... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Demian Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2008 Dost: Kişiyi ne ise o şekilde kabul eden, kişiyi tahrip etmeye, kendine benzetmeye çalışmayan ise, bu bağlamda dostu olan var mıdır acaba? Şahsen benim öyle bir dostum hiç olmadı ve o şekilde bir dostluğa da hiç rastlamadım. Yoksa bu çok mu ütopik bir tanım oldu...? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
phobosORbia Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2008 sana yaralarımdan çiçekler, ilk yardım geceler biraz da ve yangından kurtarılması imkansiz acılar bırakıyorum. seni özümün gizinde saklıyorum. bütün asklarımın izlerini sayıklayarak ve aldatarak tüm sevdiklerimi, sana cinayetimin ipuclarını bırakıyorum. vasiyeti olmayan ölüler ülkesinden (türkülerin sırtındaki muamma!) yazik bir nakarat bırakıyorum sana `ben sana gülüm demem,gülün ömrü az olur` öç biter, biter sarkı, yaz olur. ( Yılmaz Erdoğan) 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dark_venus Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2008 Bir martı kanadına tırmandı mutluluk,çırpındı kanatlar aheste ve yüksekler daha bir yüksek göründü umutsuz gözlerime. Ateşli sayıklamaların ihtiras nöbetlerinde buhar olup giden sevgileri soludu anlamını yitiren kelimeler. Sesim donuktu kendime,hain ay tutulmaları sökülüyordu veremli ibadetlerimden. Süzülüyordu tokmaklı kapının altından dilini bilmediğim çığlıklar. İnsan bedbaht ve kinsizse gökyüzü turuncu renklidir o gün,homurdanarak saçıyordur tükrüklerini çorak topraklarına ölümsüzlüğün. Kanadından düştü mutluluk martı... Hala farkında değilsin sen, gökyüzü sensiz de var ... Silik isimler geçiyor gözlerimin önünden,insan kaç yıl daha katlanır ki yaşlanmaya sebebsiz. Ölüm sokulgan bir fare kemiriyor içimi kemirildikçe zehirleniyorum Zehirlendikçe diriliyorum. Usulca vaktimi bekliyorum... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
okyanussue Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2008 ufacıktım aşk kelimesinin tüm harflerini derin derin içime çekerek başlıyordum tanrım olan yalnız gecelerime,sanki ay ışığı gibi kokan sigara dumanımı soluyordum hayellerimde...kaç kez dişlerimi dilin düşmanı yapıp yaraladım kan damlacıklarına göz yaşlarım karışıyordu ve ellerimi kıpırdatamıyordum o en güzel öz tutmuş ellerimi ve sadece öylece izliyordu yüzümde kanatarak yaşattığım anılarımın yansıyışını...zemherinde katık oluştu ruhumun dönüşü olmayan yolların gerçekliğine inandırıyordu hayat beni hiç bir şey benim için imkansız olamamışken! hayli yorgunum bu gece ne varsa tükettim yine içimde ve bir odada kendime sarıldığımda tükettiğimin hayat değil kendimin olduğunu anladım her seferki gibi...soğuk bir yılan gibi nefretin kamçıladığı bedenim yeni günahlara gebe kalıyordu,ateş gibi vucutların beni nasıl üşüttüğünü ve ben o an nasıl üstümü örtecek bir anne bekliyordum!! usulca beni öpüp başımı okşadıktan sonra seni seviyorum diyen bir annnin sıcaklığı...böyle gecelerde o kadar yaralıyorki zihnim ruhumu elbiselerimi çıkarmadan öyle sızıp kalıyordum ve uykuya dalmadan bir saniye önceki duam şu an bende bana ait ne varsa öyle ölmek ve uyanmamak...yüküm ağır çeksem diyor hayat sanki bana ve yükümü senin yanına kadar taşıyıp sunsam sana tanrım ve açıp baksan içine o an gözlerini görmek isterdim,acıların sebebini biliyorum ben ve en çokta bu yeni yaralar açan bu sanki hiç bitmeyecek gibi geliyor uzun aralıklarlarla olsada hayattan sıyrılabildiğim gecelerde her gecede biraz daha büyüyor...ahh be tanrım o kadar güzel bir şarkı çalıyorki şimdi,nasıl anlatılırki bu duygu şarkı bana sanki gelsen diyor ama dizlerim tutmuyor ve az sonra kollarımıda parçalıcam biliyorum,ürküyorum artık kendimden korkmak değil bu!! http://img341.imageshack.us/img341/8241/dvsbl2.jpg 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Demian Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2008 --Saçma bir uslamlama: Saçma bir evrende yaşayan bir insanın, yaşamı da saçma ise, bu saçmalığı sürdürmek, saçmalığın dik alası olmaz mı?... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MaSkE Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2008 (düzenlendi) yalnız ve kalabalıkkkk.... Eylül 2, 2008 MaSkE tarafından düzenlendi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
UsagiNarciss Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2008 akşam hafifçe çökerken üstümüze gölgeleri yorgan edinmeye alıştk akşım ve aclıımız sadce bırbırımezeyken tesekkur etmeyı de bıldık kucuk karıncalar yolladı bıze bı sıah yonca ve tek ıstedıımız bırbırımızken tesekkur etmeyı bıldık sonsuzlarda yankılanırken ağıdım ben senı bıraktım ama sen benı bırakma ............. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Typhon Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2008 Asla bırakmam UsagiNarcissim... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Demian Yanıtlama zamanı: Eylül 2, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 2, 2008 Beşe bir bebeğim, beşin içinde bir. Hiç kimse burdan sağ çıkamayacak. Sen seninkileri alırsın, ben de benimkileri. Denersek başarırız bebeğim... İyi günlerin sona erdi bebeğim, karanlık çöküyor. Akşamın gölgeleri yılların içinden süzülüyor. Seni kimsenin anlamaya çalışmadığından dem vurarak, ellerinde çiçeklerle koridorda yürüyorsun.İyi zamanlarını bir avuç bozukluğa satıyorsun. Bir kez daha birlikte olalım bebeğim bir kez daha... Yaşlı çöker, genç güçlenir, bir hafta ya da daha fazla sürebilir. Onların silahları var; fakat biz ise çoğunluğuz. İyi bir zamanımızda başarırız bebeğim, denersek başarırız... Bir kez daha birlikte olalım bebeğim, bir kez daha. Jim Morrison'dan Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Eylül 2, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 2, 2008 adımla bır kez daha ve sonrakı hıc bır zamanda... hıc bır zamanında,sonrakı adımının! fazlalıkların eksıklıklerden cıktıgı o noktanın etrafı... anla artık etrafındaydı... saga sola salınan budaklarca baltalandı... kaldır basını ve dık tutmaya calıs yada tam tersı bılıyorsun tatlım,yerın gökten farkını; şu artıların toplamı eksılenden cıktıgı malum noktanın etrafı... yalpaladı gece ve son gözyasını döktürdü sana, aspıre edılırken kusmugun,topraga gömmek üzere çal bır ampul adrenalın! cal dunyadan,bır ampul atropın!... topla cıkar carp böl !hala bır anlamı varsa eger! bır anlamı varsa o düz cizgi için hala! şanslısın kapını kapattıktan sonra cok yogunlastı korıdor... ben de adımlamalıyım bır kez daha ve sonrakı hıc bır zamanda... hıc bır zamanında,sonrakı adımımın... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raskolnikov Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2008 raskolnikov, tezgahtaki kitapları toplayıp dükkana koymak ister ama kitaplar çok olduğundan tek başına kaldıramaz ve bir arkadaşından yardım ister. ikisi beraber kitapları kaldırıp götürürken tek basamaklı bir merdivenden inecekken kitapların aralarında bulunan "Ülkücü Hareket" adlı bir kitab düşer. - lan ülkücü hareket...lan nettin olum yaa... - ülkücü harekete ne olmuş gulfiros?... - ayaklar altına aldın ülkücü hareketi!... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
tears_of_rain Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2008 Bu kaçıncı gün bilmiyorum. Aşkın olmadan uyanıyorum sabahlara. Daha bir boğuk geliyor İstanbul'un havası sensiz. Aslında yabancı değildi sensizlik.Varlığın ve yokluğun aynıydı.Bu yüzden acıtmamalıydı. Ama anlıyorum.Bundan sonra gözlerinin parıltısını görmeyeceğim, avuçlarını koklamayacağım,bedenin bedenimle buluşmayacak.En baskın sesinle Aşkım dediğin kişi ben olmayacağım.Belkide canımı acıtan buydu. Sahi artık rüyalarında bensiz olacak değil mi? Off olmuyor ya düşünmesi bile korkunç. Şaşırıyorum kendime. Birçok gidişler gördü yüreğim. Kimi zaman yoruldu, kimi zaman çoşkuyla yaşadı aşkını. Ama çoğu zaman yara aldı. Anlatamadı kimseye derdini. Ama hep sevdi.... Peki şimdi ne olacak. Verdiğimiz söz buraya kadar değildi. Nedenler nasıllar bitmez şimdi... Bu kararı vermemek için çok sabrettim,dayandım.Ama gücüm kalmadı.Belkide en kızgın anımda istedim bitmesini.Şimdi mi? Yokluğunun canımı nasıl acıttığını bilsen... Oysa ne kadar mutluyduk ayrılmadan. Ama geçmiş yok.Gelmeyecek. Yani benimde vazgeçmem gerek.Bunu BİTSİN.. İSTEMİYORUM dediğimde düşünecektim.... Şimdi istemeye istemeye unutmak zorundamıyım. Hayır değilim unutmayacağım unutturmayacağım. Sen benimsin.Benim bitanecik kocamsın. Ben seninle varoldum.Sen yoksan ben de yokum. Seni seviyorum ötesi yok. 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Demian Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2008 İnsan varlığının sırrı yalnızca yaşamak değil, birşey için yaşamaktır; insan ne için yaşadığını bilmezse yokluğa savrulur gider... İvan Karamazov 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
zibailelectra Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2008 melankolik bir deliyim başım hep önde kahkalar eğreti, umut sürgünde mutluluk sadece yakışır sana hüzünse doğuştan mirastır bana Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
coldhellangel Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2008 yıkık dökük bir evim var uzakta. içinde ne suyu var ne elektriği ne yanan bir ocak var içinde ne de ısıtacak içimi sobam.. duvarları çatlamış tavanı dökük yağmur suları içine damlayan bir ev bu.. içindek, eşyaları fareler kemirmiş içindeki huzuru insanlar silmiş.. sevgi ölmüş. yalan yapışmış duvarlara.. ne bu evi yeniden yapıcak ne de terkedicek güç var... yıkık dökük duvarların altında ağlayan ben.. hayaletlerin bile gelmekten mutsuz olduğu bu evde ruhumla birlikte taınmicak bir haldeyim.. uzak.. yakın... bir ayak mesafesinde.. hayat.. bir sigara nefesimde.. bu evin hikayesi bitmez ben biterim o bitmez... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ephi Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2008 kibir..kibirinizle mahvolcaksınız.dünya benim içinde yeriniz yok ki.istediğim düşmanım olur istediğim dostum.debelenip durun.gece o yatağa yattığnızda kurduğunuz tüm cümleler anlamını kaybedicek ve sadece ruhunuzu hissediceksiniz o zaman gerçekleri görüceksiniz,ve ertesi güne bana daha düşman bi şekilde uyanıcaksınız. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Jessica Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2008 Uzaklaşıyorum kendimden. Sevgim nefrete aşık oldu,mantığım huzuru intiharda buldu. "Düşünmek yok"ve "ne kadar az anı okadar az acı"diyerek sünger çekip hafızama oturdum az sallanan bir koltuğa.Penceredeki şehirler,isimler değişti.Zaman eskidi,gün de kalbim gibi karardı. Ruhum fahişe değildir ve kontenjanı azdır yüreğimin,zaten seversen anca birini sevebilirsin.Koyarsan kalbini,yalnız birinin yanına koyabilirsin ve burda artık kalp yok... Birileri doğarken ben ölücem.Gün doğucak,o doğacak, o'nun birliktelikleri doğucak belki ama ben gömücem içimdeki kederi.Issız bir kasaba,küçücük bir yatak ve boş bir masa eşlik edecekler bana.Gülücekler üstelik ,çünkü komik bu olanlar... Kabuk değiştirmek denildi tarihte buna.Eski maskeyi savuşturup yenisini takarken gördüm onu.Fahişelikteydi ruhu,kızdıklarıyla kızarmıştı.Utanç bile uğramaz olmuştu hanesine,yuttuğu sözleriyle doymuştu.Savurdu,savruldum.Sevgimi yitirdim.O beni,bense kendimi kaybettim. Yazmamak,kusmuğunu yutmaktır birileri için.Düşüncelerimi tekrar tekrar öğüttüm şu kısa zamanda,kaç kez geri çekip kaç kez dışarı çıkardım onları.Geçen gün bir havuzda gördüm yansımamı ve "özledim" dedim. Cevap gelmedi karşımdan.. Özlememişti belli ki,uzaklaştım havuzdan.Bakmıyorum artık aynalara.Saçımı da taramıyorum.Yemek yiyorum ama onlar da sevmiyor benim bedenimi hemen kaybediyorum onları.Bedenim çirkin,bedenim ufak,bedenim kokmuş... Çabam yok artık,hayallerimden vazgeçeli kaç ay oldu? Huzurum da yok artık.Basirleşmişti dünyam,fişini çektim. Kocaman bir kadınım artık,ayaklarımın üzerinde duramayabilirim.Düşmek için kucaklara ihtiyacım yok O'nun gibi.İlgisizlikten bu hale geldim,bakımsız bir bayanım.Fotoshopda daha iyi olsaydım belki alabilirdim biraz daha beğeni... Açtım kapılarımı.Ben değil artık sadece onlar beni sevmeli.Yaşayıp görmek gerek,başarılı olucak mı bu strateji. En sevdiklerim hep beni iteledi ve giderken kimse bana "dur" demedi.Sahiplenmek yitirmektir zaman sadece bunu öğretti.Yitirdim sevdiklerimi. En kara halimle geliyorum sana ankara.. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2008 ninnisi doğmamısın besıgıne rüzgarıdır titretir hanımellerıni kapısından uzanan ısık bahcesıne... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raskolnikov Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2008 (düzenlendi) Canım yanıyor!... Buralar bana hiç iyi gelmiyor.. Yapılanlar, yaptıklarım beni hiç memnun etmiyor…. Canım yanıyor!... Sensiz durmak zaten yeterince acı iken, senin kokun olan yerlerde beklemem neden?... Sen yokken seni düşünmek koyuyor bana… Sen yokken senin yolunu beklemek koyuyor bana.. Canım yanıyor!.. Bütün bunları düşünmekten, düşündüklerimin içinde senin olmandan, sensiz güne başlamaktan, günü sensiz bitirmekten nefret ediyorum… senden nefret ediyorum... -------------------- kendimden tiksiniyorum arkadaş, yaptıkalrımdan, yapacakalrımdan.. ne bileyim.... iğrenç biriyim ben, nefret edilecek biriyim, üzerine kusulacak biriyim... olmadı gelin öldürün beni, sonra diriltin bi daha öldürün... geçmedi mi hıncınız.. diriltin beni, parçalara ayırıp, birleştirip yeniden ayırın... aslında varya beni ilk başta iyi bir falaka, sonra elektrik verme, sonra yine falaka, sonra tuzlu yolda yürütme.. ne bileyim işte, aklınıza gelecek bütün işkence yöntemlerini deneyin üzerimde işte... dünyanın en zararlı yaratığı benim aslında, söyleyim size... tarımda kımıl zararlısı derler en zararlı yaratığa ama bilmezler, en zararlısı benim.. benim varya o kadar çok zararım var ki.... tiksiniyorum kendimden.. nefret ediyorum...kendimi öldürmek istiyorum... anlamıyorum bir kere insanları, onlara iyi daranmıyorum, onlara güzel davranmıyorum... ............................ kusun bütün kininizi bana, öldürün beni, yok edin... benim hayatımı yönlendirin, yönlendirdiğiniz hayatın içinde beni istediğiniz hale sokun... benim yaşamamı lütfedin....ama sizin istediğiniz gibi olsun... özgür bırakmayın beni, ne bileyim, karar vermemi istemeyin... hem sonra beni eleştirmeyin ha... şımarırım, kendimi birşey sanarım eleştirince...beni eleştirmeyin, sadece bana saldırın.. saldırın, yok edin beni...tekrar diriltip, tekrar yok edip, tekrar diriltin... Eylül 4, 2008 raskolnikov tarafından düzenlendi Ardarda Atılan Mesajlar Birleştirildi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lorelei Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2008 Hayat, gerçekten derdin ne? Söyle, merak ediyorum.. Biliyor musun, barışacağımızı hiç sanmıyorum.. Yazık.. Çok yazık! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Zendor Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2008 kusayım hepsine.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fairy_of_cats Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2008 NEFRET ettiğin halde vazgeçemiyorsan yaşamaktan....Belki içindeki umuttan değil,vazgeçme cesaretini bile gösteremediğinden gerçeğindendir.... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.