Jump to content

Karalama Defteri


KATA

Önerilen Mesajlar

..umutsuzluklarla..........ve hüzünle dolu...

güneşinden yoksun; umut, bulutlar ardında

gökyüzü kapkaranlık ve biz burada ışıksızız

yollar aşılamaz türden, ufuklar bizden uzak

.bugünler mutsuz ve yarınlar çok umutsuz

...amaçlar belirsiz ve araçlar çok yetersiz

.....görüşebilmek zor, görüşmemek zor.

.........sevebilmek ve de sevilebilmek,

............ne kadar mümkün sence?

...............ne kadar olası bu düş?

..................birleşebilir miyiz?

.......................sen-ve-ben

.........................bir gün!

...........................?

 

 

 

__________________________

______88888____88888______

____888______888___888____

___888______888_____888___

___888_____888______888___

____888___888______888____

______88888____88888______

__________________________

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

şimdi şurada bir zaman makinesi olsa.. beni alıp hiç bilmediğim, dşünmediğim bir yere götürse... ben orada kalsam...sonra ne bileyim...boşluğun ortasında olsam.....yok olmak üzere olsam ama olmasam...hep yemek yesem ama hiç doymasam....

 

biraz izin verin bana ne olur.....bırakında en azından canınım sıkıntısını tek yaşayayım....

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

kaçmak kolay geliyor acılardan, düşmüşken en karanlıkara, bir tünelde ateş böceği aramak benimkisi, hiç bulamayacağımı bilerek...

artık acıtmıyor yüreğimi hiçbir ayrılık ve ağlatmıyor gözlerimi hain gidişler, her ayrılıkta ve her ihanette olduğu gibi ben oyunlarımı oynuyorum dilimde milyon tane küfür.

 

hayat bir kumarsa eğer ben hep yenilen tarafım, çünkü hiç hile karıştırmadım...nasıl yaşadımsa aşklarımı onurluca, acılarım da en az aşklarım kadar onurlu olmak zorunda...

 

ve ancak onurumu kaybedersem bu oyunu kazanacağımı biliyorum! ama yenilmiş olmayı, böylesine yenilmiş olmayı kişiliğime daha çok yakıştırıyorum...

---gün gelir tüm bedeller ödenir---

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

sessizce başlayan bir sabah... güzel biteceğine inanılan bir gün... insanlar tarafından lekelendi yeniden... üşüdüğümü hissettim... onu özlediğimi... onsuz yanlızlığımı... hayallerimi örselenmiş umutlarımı...

 

insanlar için üzüldüm bugün... anlamaya ayırdım zamanı... sakince... sessizleğe emanet ettim beynimi... düşünmekten korkmadım... sessizliğe bıraktım kendimi... anlamlandırmaya çalıştım... çalıştım... çalıştım...

 

sahilde bitti gün... karanlığında gökyüzünün denizin sessinde bozdum sessizliğimi... büyük beton parçasının ucuna oturdum... bir bütün oldu vücudumla... denize sürükledim beynimi... sessizliği denizin çığlığı ile bozuldu...

 

sigaramın son nefesine kadar dalgaların sesiyle sevişen betonun ayakları içimdeki karanlığı aldı... yine deniz temizledi içimi... gün içindeki her insanıın bana bılaştırdığı pisliği kustum denize... yine beni dinledi... sigaramın dumanıyla buluşunca rüzgar sakinleştim... aslında sakindim görünüşte...

 

içimi içimdeki beni gören denizdi... dalgalarının sesiyle rüzgarının büyüsüyle temizledi içimi... gelmek istedim denize kavuşmak... siyahlığa dalmak... onun olmak... kabul etmedi... kal dedi denizim... kal ve yap yapman gerekenleri...

 

betonun bir ucunda, yanlız sigaramla ben, denizin dalgaları, sakinliğimi bozan çığlığı, rüzgarın büyüsüyle... teşekkürler denizim ben sende büyüdüm sende bittim sende başladım... bugün gibi... dün gibi yarın da olacağı gibi....

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bu gün bir aynaya bir kendime baktım. Yansımalar tartıştı, karşı karşıya geldiler.Uygunsuz kaçıcak bunu söylemem belki ama yine acıyla açıyorum ağzımı, laflarımın hepsi bu acıdan geçerek ulaşacak diğerlerine ama büyümek dedikleri de bu olsa gerek değil mi? Her yaş gününde mum söndürmek, her yıl daha çok karanlığa gömülmek, dileklerin daha önem kazanması vesaire bunun işareti aslında.

 

Mutlu şarkılar bana göre değil, benim gibiler boş gözlerle geceleri şehrin ışıklarına bakarak avunurlar. "Hayatı seviyorum" yalanı benim gibilerini avutmaz. "Katlanmak zorundayım" diyecek kadar da açmam ağzımı. Ufak bir tebessümle aşağılıyorum olanları. "Evet" diyorum planladığım gibi, "Kabul ediyorum." . İzin verdim hepsine, bile bile devam etmekti tek yaptığım. Ne buna ölümsüz isimler koymak uygun olur, ne de bununla övünmek. Göz yumdum, asilmişim gibi hissetmek için.

 

 

Kanım damarıma yapışıyor bazen, yanaklarımı şişiriyor hava dışarı çıkmak istemiyor. Gözlerim istemediğim yerlere odaklanıp istemediğim şeyleri hatırlatıyor bana. Siz buna kısa "nöbet"ler diyin ben onlara "ölümün çağrısı" demeyi uygun buluyorum. Ben hiç bir çağrıya cevap vermem üstelik, bundan sonra da vereceğimi sanmıyorum.

 

 

 

Düzenleyemiyorum. Ne düşüncelerimi, ne yaşantımı, ne de bir yazımı. Zamanlar karışmaya başladı, hangisi önce oldu hangisi sonra bilemiyorum hatırladıkça anıları... Mutlu değildim hepsi olurken, aslında en başında dur diyebilmek için cesaret istemiştim en yakınımdan. Güvenme kendine, fay hattındasın demiştim. Yıkıldık. 1 ölüyle kurtulduk şükür ki.. Bir sevgilimi daha toprağa vermek zorunda kaldım...

 

Aşkın Çağla ;)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

içimdeki çatışmalar

yaralananlar kaybolup gidenler

hepsi benden gidiyor aslında

hepsi bir parçamken yok olmaya yüz tutuyorlar

bırakan ben miyim alıp götüren hayat mı

bırakmalı mıyım yoksa peşinden mi koşmalı

işte yine bir ikilem

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

sessizce başlayan bir sabah... güzel biteceğine inanılan bir gün... insanlar tarafından lekelendi yeniden... üşüdüğümü hissettim... onu özlediğimi... onsuz yanlızlığımı... hayallerimi örselenmiş umutlarımı...

 

insanlar için üzüldüm bugün... anlamaya ayırdım zamanı... sakince... sessizleğe emanet ettim beynimi... düşünmekten korkmadım... sessizliğe bıraktım kendimi... anlamlandırmaya çalıştım... çalıştım... çalıştım...

 

sahilde bitti gün... karanlığında gökyüzünün denizin sessinde bozdum sessizliğimi... büyük beton parçasının ucuna oturdum... bir bütün oldu vücudumla... denize sürükledim beynimi... sessizliği denizin çığlığı ile bozuldu...

 

sigaramın son nefesine kadar dalgaların sesiyle sevişen betonun ayakları içimdeki karanlığı aldı... yine deniz temizledi içimi... gün içindeki her insanıın bana bılaştırdığı pisliği kustum denize... yine beni dinledi... sigaramın dumanıyla buluşunca rüzgar sakinleştim... aslında sakindim görünüşte...

 

içimi içimdeki beni gören denizdi... dalgalarının sesiyle rüzgarının büyüsüyle temizledi içimi... gelmek istedim denize kavuşmak... siyahlığa dalmak... onun olmak... kabul etmedi... kal dedi denizim... kal ve yap yapman gerekenleri...

 

betonun bir ucunda, yanlız sigaramla ben, denizin dalgaları, sakinliğimi bozan çığlığı, rüzgarın büyüsüyle... teşekkürler denizim ben sende büyüdüm sende bittim sende başladım... bugün gibi... dün gibi yarın da olacağı gibi....

 

 

şimdi senden kalan bir üşüme hakim denizim bana sana ait senden öte...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

aşk, rüzgarın etkisiyle ordan oraya sürüklenirken kimbilir belki bir el onu tutacaktı sevginin yoklugunu kalbinin derinlijlerindehissediyordu belkide ilk kez ve son kez sevmişti buna kendini iandırşmıştı çoktan şimdi aşkın seline kapılıp ordan oraya sürükleniyordu..........:D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

fısıltıyla:

topragın ınınde zemherı anılar

ben olamadım barı sen ol evlat

zamana karsı

buyuk düsün oynamak ıcın ve ellerıne koca bır buket cıcek gecsın

yaprakları savrulsun ruzgarda... amacsızca senden ayrı

tıpkı özledıgın o dus gıbı

kokusu ıcınde

bır tavuk bır ajan ol mesela

olamamak ınsandan farklı mesela

zamansız bır yıgın saman ol

atesınle kör et

gece karanlık

cok karanlık evlat

sehrın ısıklarına sırtını cevır uzakta cok uzakta aradıgın...

 

 

soguk terler dökülsün sırtından

görünce azametını

arzın

korlar küllerine karıssın

üfle arşa sonra

tanrının ruhuna kendınden bır selam...hey hat....

eg basını veeee

egılsın otlar

pesınden ırı yarı camlar

böyle bır manzara

hayal ıste bunun gıbı bırsey işte

bır faytonda ölümü bekle en nıhayet

kapa gözlerını ve kapatacagım gözlerımı ben de

 

sonra herseyi bırakıp

ceker gıdersın sanırsın

bır kapı acarak o saır gıbı

bıl kı olmuyor evlat dusler harıc

.........................................................................................................

 

soğuk sular aksın arktan

yaprak tasısın damlalar omuzlarında

bır kefen gıbı

üstü acık o sık arabada

karıncıların yolu.. kızıl denız sankı o..

 

tahıl ambarına gömulu

altın ölümcükler

bekler adamı

sapkası örter sefkatli öpücügü

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

-o...gercekten acı cekıyor mu?

-evet korkarım sandıgından fazla

-öyleyse neden gülüyor ?

-dimagımı bozma dımagımı bozma!

-yol sonsuza

-o sonsuz yolda

 

naaaa na na na naa naa naaaanaaaa

 

sıgaralar yakılıyor ızmarıtler atlıyor

sömürüyor dudaklar sömürüyor ölesıye

duman dolu o odada senın siluetın

sessızım

ve yesıl gözlerın

neden sormasın bana!cevaplayamam kı

öyle acız kalakaldı korkuluk

kargalarsa hala ucusmakta

tarlalar tarlalar o sarı bugday tarlaları

o treni hatırlar mısın

raylar ne kadar hızla akıyordu ayaklarımızdan

öyle kolayca düştük senınle

agzını acma sakın

hıc konusmam artık ben...

 

nanana naaaaaaaaaaa nana nana naaaaaaaaaaa

--------------------

bogazıma saplanıyor acın

na nana nana nanananaaaaaaaaaaaa

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hatırlar mısın?

Hani çook eskiden...

Elektirikler kesilir,gaz lambalarıyla otururduk..

Duvarda gölge oyunu oynardık...

Erkenden girerdik yataklarımıza

Ama uyumazdık

Saatlerce sohbet ederdik..

O zamanlar hayat daha mı güzeldi ne?

İnsanlar daha çok meşgul olurlardı birbirleriyle...

Sevgililer,daha çok bakarlardı birbirlerinin gözlerine...

Hatırlar mısın?

Hani çook eskiden

Düşlerimiz ve hayatlarımız henüz kirlenmemişken

Babam her zili çaldığında koşarak açardık kapıyı

Sırf çikolatanın en güzelini kapabilmek için

Ben her seferinde uyanıklık yapardım

Seninkini de yerdim hatırlar mısın…

Çok kızardın bana o zamanlar,çok kavgalarımız olurdu

Bazende klasik kızkardeş kavgası yapardık senle

Giysilerimizi parçalardık

Şimdi düşünüyorumda,

Halbuki ne kadar mutluymuşuz o anlarda

Şimdi iki yetişkin beden hala o küçük kızları barındırıyor bünyesinde

Ve şimdi giysilerimizin yerine

Sen başka bir ucundan çekiştiriyorsun hayatı

Ben başka bir ucundan..

Annem hayatı zoraki terketmek zorunda kaldığı günden bu yana

Gerçekten hayatımızda çok şey değişti

Anemin yokluğu bir realiteydi evet

Fakat babamınki daha acı dimi?

O gaz lambalarının ışığında

Ne umutlar ne hayaller besledik senle

Birçoğuna kavuşamamak değil şimdi beni acıtan

Umut hep vardır çünkü

Ama birdaha asla geriye gelemeyecek olanlardır

Canımı yakan…

Beni biliyorsun üç noktadan ibaret hayatım

Hatta bir üç nokta daha eklendi şimdi önüne..,

Özlüyorum,

O günleri çok özlüyorum

Fakat gün gelecek bu günleri de özleyeceğim belki

Beynime kazınan ve hiç çıkmayacak olan bir gerçek var artık zihnimde

Bir gaz lambasının ışığında mutlu olabilen bizler

Şimdilerde her şeye sahip olduğumuz halde mutlu olamıyorsak

Eksik olan birşeyler var

Ve olması gereken….

Huzur,şevkat ve aile………

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Her teşebbüsümde içimde kapladığın yerin büyüklüğünü fark ederek kırılıyor kalemim. Ne yazsam hep bir cümle eksik kalacak gibi. Mesafeler uzadıkça yakınlaşıyor , özledikçe koşarak geliyorum sana . Bir seviyorum ki öyle böyle değil.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

ne şimdi bu!....

yaptıklarınız bu kadar mı?...bu mu yani, söylediğiniz sözlerin sonu...

 

yazık...

 

tek kelime ile, sadece yazık.....

 

size acıyorum artık....ben kendimi düzeltirim de, siz kendinizi nasıl düzelteceksiniz...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bu bir veda yazısıdır.

Bu gidişin dönüşü olmucaktır. Beden ruhtan birkez ama tam ayrılır.. Bitkisel hayattaydım,organlarımı bağışladı en yakınım..

 

Naparsın kangren olan kolu keserler.. Kestirip atmak gerekti yapamadım şimdi vücudumu sardı. Gidiş zor ama yolum açık... Kollar var sarılmaya uzanmış,gözlerimi kapatıp derin nefes almama bakar en güzel öpücükler..

 

Gidiyorum. Kendimden,senden,evden.. heryerden. Bölesini beklememiştim.Kim beklerki. Doğurduğum acıyı babasını verip uzaklaşıyorum. iyi bak ona,büyüt başka kucaklarda... sevgilerle hepinize.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bugün seni hiç sevmedim...

Seni bugün hiç özlemedim. bugün seni sevdiğimi bile düşünmedim. bugün aklımdan öylesine geçerken hiç dolmadı gözlerim. ben bugün seni istemedim kollarımda,korkmadım ilk defa sensizliğe,beni sarmanı istemedim delice bugün.. ben bugün seni hiç sevmedim...

biliyor musun beni aslında gelmek üzere sen terkettin... seni hep kabul edip sarmamı istedin,her med_cezirde deniz gibi seni karşılamamı bekledin ama bak ben bugün seni beklemedim.

 

ben şu bir avuç kalbimle dağ gibi aşkımı ayağının altına sermiştim. ben seni öylesine sevmemiş, ölesiye benimsemiştim. sen hep beni yerdin, hep sana dönerim diye boşverdin,ama bak ben bugün sana dönmedim.

 

canım bugün acımadı bebeğim,alıştım belkide sensizliğe, geçiverdi günler. önce zor geldi sonra alıştım sensizlik zorluğuna. şimdi dimdik ayaktayım, hep gücüm yok diye arardım seni ama bak ben bugün seni aramadım...

 

ellerimi ellerinde hisseder isyan ederdim,hani şu bizi bir türlü birlikte olmamıza izin vermeyen yanlızlık varya!!ona,ona hep ağlardım ellerin elimdeyken ve ben karanlık kutumda yanlızken... ben bugün ellerini hissetmedim,hissedemedim ve ben bugün hiç ağlamadım ağlayamadım...

 

gitme diye dualar ederdim her gece sen uyurken üstünü örterdi yüreğim... ama bugün senin için dua etmedim ve üstünü örtmedi yüreğim.. ve uykuya daldığımda rüyama girerdin sevgilim.. uykumda severdim seni ama bak bugün rüyama bile girmedin..

 

sen bugün bende bittin... ben bugün yeniden sensiz bir hayata hoşgeldim... sensizdim ama bugün bunu hiç önemsemedim...

 

her yeni güne uyandığımda her saniye,her an seni yeniden hep yeniden severdim. gözlerimin önüne gelirdi hayalin,bugün gelmedi... bugün sana gelmedim,seni aramadım,seni istemedim,seni hissetmedim ağlamadım ve ben bugün seni hiç sevmedim.......

benim şiirimde bu.....:)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

janus,

seni arıyoruz her tan yelınde

camura saplanmıs kahkahalar sessiz

bebekler yenı uyanmısken...

sadece anlık bir esintide

ılık ve tuzlu

donuk gözlerden sefkatle dışa sızacak

bekliyoruz her uyanışımızda

bize vaad ettiğin şu merhameti...

janus,

nefes alamıyoruz biz... haberin yok mu?

sehrin kapılarında değil

içinde

o tehlikede hayatlar...

kaç tane saklanmış yüz var maskeler ardında

sadece bir kez...bir kezcık es de

düşür maskeleri

huzura kavuşsun ruhlar...

januuuuuuuuuuuus,

seni arıyoruz her tan yelınde

coşkuyla vurulsun kadehler!

birileri gercekten mutlu olsun,gülümsesin de

saklamış gözyaşları yıkasın yüzleri

dürüstce yaşayalım artık şu hayatı

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

yatağından kalktı...masanın üzerinde duran bıçağı eline eline alıp, cama yaklaştı...uzun uzun meydanı, giden insanları izledi...

 

derin bir nefes aldıktan sonra elindeki bıçağa baktı. gülümsedi....

 

"elveda dünya..."

.........................

 

yataktaydı...soluğu kesik kesik aldığının yeni farkına varmıştı...gözlerini açtığında onu camın kenarında, elindeki bıçağı ayağına silerken gördü...dehşete kapılmıştı...hızlı bir şekilde kalkmak istediğinde beceremedi.. buna bir anlam vermedi. bir daha denedi... olmadı....en sonunda kafasını hafifçe kaldırıp baktığında gerçeği gördü...o sırada onun sesi duyuldu..

 

"elveda hayat..."

 

...........................

 

dünya, yatakta her yanından kanlar akarak yatıyordu, hayat elindeki bıçağı camdan aşağıya atarken, masada duran gömleğinin cebinden bir sigara çıkartıp yaktı...yatakta yatan kadına baktı...gülümsedi...

 

"görüşürüz yakında....."

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

ne demeli ki şimdi!...

 

çok safın galiba, çok çabuk inanıyorum...

boşuna sıkılmış canım...

boşuna kendimi kötü hissetmişim...

neyse ya....

bu da iyi birşey...

 

ağızdan çıkan çıkıyor bir kere.. dimi....

görüşürüz elbet bi ara....

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

çıkıp gitmek istiyor ruhum bedenimden, sessiz sakin bir şekilde hiçbir şey demeden bedenimi terk etmek istediğini söylüyor ruhum...

 

İstanbul!....

 

yüreğimi yakmak zorundamısın hep, hep acıyacak mı canım senin yanında...

 

dudaklarımda bir özlem türküsü, gözlerim hep yollara bakarken görüyorum kendimi...canım yanıyor, ruhum kendini azaplar içine atıyor...ben yoldaşlarımı özlüyorum...

 

gözlerim kendinden boşalıyor artık.. nerdesiniz...

 

kuşlar göçmeye başladı şehirden, neden hala gelmezsiniz....

 

canımı yakıyorsun istanbul ama almadan gitmiycem yoldaşlarımı senden!....

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...