Lorelei Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2008 ..umutsuzluklarla..........ve hüzünle dolu... güneşinden yoksun; umut, bulutlar ardında gökyüzü kapkaranlık ve biz burada ışıksızız yollar aşılamaz türden, ufuklar bizden uzak .bugünler mutsuz ve yarınlar çok umutsuz ...amaçlar belirsiz ve araçlar çok yetersiz .....görüşebilmek zor, görüşmemek zor. .........sevebilmek ve de sevilebilmek, ............ne kadar mümkün sence? ...............ne kadar olası bu düş? ..................birleşebilir miyiz? .......................sen-ve-ben .........................bir gün! ...........................? __________________________ ______88888____88888______ ____888______888___888____ ___888______888_____888___ ___888_____888______888___ ____888___888______888____ ______88888____88888______ __________________________ Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raskolnikov Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2008 şimdi şurada bir zaman makinesi olsa.. beni alıp hiç bilmediğim, dşünmediğim bir yere götürse... ben orada kalsam...sonra ne bileyim...boşluğun ortasında olsam.....yok olmak üzere olsam ama olmasam...hep yemek yesem ama hiç doymasam.... biraz izin verin bana ne olur.....bırakında en azından canınım sıkıntısını tek yaşayayım.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
zibailelectra Yanıtlama zamanı: Eylül 30, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 30, 2008 kaçmak kolay geliyor acılardan, düşmüşken en karanlıkara, bir tünelde ateş böceği aramak benimkisi, hiç bulamayacağımı bilerek... artık acıtmıyor yüreğimi hiçbir ayrılık ve ağlatmıyor gözlerimi hain gidişler, her ayrılıkta ve her ihanette olduğu gibi ben oyunlarımı oynuyorum dilimde milyon tane küfür. hayat bir kumarsa eğer ben hep yenilen tarafım, çünkü hiç hile karıştırmadım...nasıl yaşadımsa aşklarımı onurluca, acılarım da en az aşklarım kadar onurlu olmak zorunda... ve ancak onurumu kaybedersem bu oyunu kazanacağımı biliyorum! ama yenilmiş olmayı, böylesine yenilmiş olmayı kişiliğime daha çok yakıştırıyorum... ---gün gelir tüm bedeller ödenir--- 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
coldhellangel Yanıtlama zamanı: Eylül 30, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 30, 2008 sessizce başlayan bir sabah... güzel biteceğine inanılan bir gün... insanlar tarafından lekelendi yeniden... üşüdüğümü hissettim... onu özlediğimi... onsuz yanlızlığımı... hayallerimi örselenmiş umutlarımı... insanlar için üzüldüm bugün... anlamaya ayırdım zamanı... sakince... sessizleğe emanet ettim beynimi... düşünmekten korkmadım... sessizliğe bıraktım kendimi... anlamlandırmaya çalıştım... çalıştım... çalıştım... sahilde bitti gün... karanlığında gökyüzünün denizin sessinde bozdum sessizliğimi... büyük beton parçasının ucuna oturdum... bir bütün oldu vücudumla... denize sürükledim beynimi... sessizliği denizin çığlığı ile bozuldu... sigaramın son nefesine kadar dalgaların sesiyle sevişen betonun ayakları içimdeki karanlığı aldı... yine deniz temizledi içimi... gün içindeki her insanıın bana bılaştırdığı pisliği kustum denize... yine beni dinledi... sigaramın dumanıyla buluşunca rüzgar sakinleştim... aslında sakindim görünüşte... içimi içimdeki beni gören denizdi... dalgalarının sesiyle rüzgarının büyüsüyle temizledi içimi... gelmek istedim denize kavuşmak... siyahlığa dalmak... onun olmak... kabul etmedi... kal dedi denizim... kal ve yap yapman gerekenleri... betonun bir ucunda, yanlız sigaramla ben, denizin dalgaları, sakinliğimi bozan çığlığı, rüzgarın büyüsüyle... teşekkürler denizim ben sende büyüdüm sende bittim sende başladım... bugün gibi... dün gibi yarın da olacağı gibi.... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Jessica Yanıtlama zamanı: Eylül 30, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 30, 2008 Bu gün bir aynaya bir kendime baktım. Yansımalar tartıştı, karşı karşıya geldiler.Uygunsuz kaçıcak bunu söylemem belki ama yine acıyla açıyorum ağzımı, laflarımın hepsi bu acıdan geçerek ulaşacak diğerlerine ama büyümek dedikleri de bu olsa gerek değil mi? Her yaş gününde mum söndürmek, her yıl daha çok karanlığa gömülmek, dileklerin daha önem kazanması vesaire bunun işareti aslında. Mutlu şarkılar bana göre değil, benim gibiler boş gözlerle geceleri şehrin ışıklarına bakarak avunurlar. "Hayatı seviyorum" yalanı benim gibilerini avutmaz. "Katlanmak zorundayım" diyecek kadar da açmam ağzımı. Ufak bir tebessümle aşağılıyorum olanları. "Evet" diyorum planladığım gibi, "Kabul ediyorum." . İzin verdim hepsine, bile bile devam etmekti tek yaptığım. Ne buna ölümsüz isimler koymak uygun olur, ne de bununla övünmek. Göz yumdum, asilmişim gibi hissetmek için. Kanım damarıma yapışıyor bazen, yanaklarımı şişiriyor hava dışarı çıkmak istemiyor. Gözlerim istemediğim yerlere odaklanıp istemediğim şeyleri hatırlatıyor bana. Siz buna kısa "nöbet"ler diyin ben onlara "ölümün çağrısı" demeyi uygun buluyorum. Ben hiç bir çağrıya cevap vermem üstelik, bundan sonra da vereceğimi sanmıyorum. Düzenleyemiyorum. Ne düşüncelerimi, ne yaşantımı, ne de bir yazımı. Zamanlar karışmaya başladı, hangisi önce oldu hangisi sonra bilemiyorum hatırladıkça anıları... Mutlu değildim hepsi olurken, aslında en başında dur diyebilmek için cesaret istemiştim en yakınımdan. Güvenme kendine, fay hattındasın demiştim. Yıkıldık. 1 ölüyle kurtulduk şükür ki.. Bir sevgilimi daha toprağa vermek zorunda kaldım... Aşkın Çağla 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Deaths_Expulsion Yanıtlama zamanı: Eylül 30, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 30, 2008 içimdeki çatışmalar yaralananlar kaybolup gidenler hepsi benden gidiyor aslında hepsi bir parçamken yok olmaya yüz tutuyorlar bırakan ben miyim alıp götüren hayat mı bırakmalı mıyım yoksa peşinden mi koşmalı işte yine bir ikilem 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
coldhellangel Yanıtlama zamanı: Eylül 30, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 30, 2008 sessizce başlayan bir sabah... güzel biteceğine inanılan bir gün... insanlar tarafından lekelendi yeniden... üşüdüğümü hissettim... onu özlediğimi... onsuz yanlızlığımı... hayallerimi örselenmiş umutlarımı... insanlar için üzüldüm bugün... anlamaya ayırdım zamanı... sakince... sessizleğe emanet ettim beynimi... düşünmekten korkmadım... sessizliğe bıraktım kendimi... anlamlandırmaya çalıştım... çalıştım... çalıştım... sahilde bitti gün... karanlığında gökyüzünün denizin sessinde bozdum sessizliğimi... büyük beton parçasının ucuna oturdum... bir bütün oldu vücudumla... denize sürükledim beynimi... sessizliği denizin çığlığı ile bozuldu... sigaramın son nefesine kadar dalgaların sesiyle sevişen betonun ayakları içimdeki karanlığı aldı... yine deniz temizledi içimi... gün içindeki her insanıın bana bılaştırdığı pisliği kustum denize... yine beni dinledi... sigaramın dumanıyla buluşunca rüzgar sakinleştim... aslında sakindim görünüşte... içimi içimdeki beni gören denizdi... dalgalarının sesiyle rüzgarının büyüsüyle temizledi içimi... gelmek istedim denize kavuşmak... siyahlığa dalmak... onun olmak... kabul etmedi... kal dedi denizim... kal ve yap yapman gerekenleri... betonun bir ucunda, yanlız sigaramla ben, denizin dalgaları, sakinliğimi bozan çığlığı, rüzgarın büyüsüyle... teşekkürler denizim ben sende büyüdüm sende bittim sende başladım... bugün gibi... dün gibi yarın da olacağı gibi.... şimdi senden kalan bir üşüme hakim denizim bana sana ait senden öte... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fcuk the life Yanıtlama zamanı: Eylül 30, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 30, 2008 Ben yangını söndürürüm elbet içimde.. Düşlediğimiz evi al sonra yan içinde.. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raskolnikov Yanıtlama zamanı: Eylül 30, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 30, 2008 gizliden gizliye söylediğimiz bütün şarkıları bağıra çağıra söylüyoruz artık...şimdi yanımda olmayan yol arkadaşlarım....ufak bir selamdır bu...size verebildiğim... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nazirella Yanıtlama zamanı: Ekim 1, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 1, 2008 aşk, rüzgarın etkisiyle ordan oraya sürüklenirken kimbilir belki bir el onu tutacaktı sevginin yoklugunu kalbinin derinlijlerindehissediyordu belkide ilk kez ve son kez sevmişti buna kendini iandırşmıştı çoktan şimdi aşkın seline kapılıp ordan oraya sürükleniyordu.......... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2008 fısıltıyla: topragın ınınde zemherı anılar ben olamadım barı sen ol evlat zamana karsı buyuk düsün oynamak ıcın ve ellerıne koca bır buket cıcek gecsın yaprakları savrulsun ruzgarda... amacsızca senden ayrı tıpkı özledıgın o dus gıbı kokusu ıcınde bır tavuk bır ajan ol mesela olamamak ınsandan farklı mesela zamansız bır yıgın saman ol atesınle kör et gece karanlık cok karanlık evlat sehrın ısıklarına sırtını cevır uzakta cok uzakta aradıgın... soguk terler dökülsün sırtından görünce azametını arzın korlar küllerine karıssın üfle arşa sonra tanrının ruhuna kendınden bır selam...hey hat.... eg basını veeee egılsın otlar pesınden ırı yarı camlar böyle bır manzara hayal ıste bunun gıbı bırsey işte bır faytonda ölümü bekle en nıhayet kapa gözlerını ve kapatacagım gözlerımı ben de sonra herseyi bırakıp ceker gıdersın sanırsın bır kapı acarak o saır gıbı bıl kı olmuyor evlat dusler harıc ......................................................................................................... soğuk sular aksın arktan yaprak tasısın damlalar omuzlarında bır kefen gıbı üstü acık o sık arabada karıncıların yolu.. kızıl denız sankı o.. tahıl ambarına gömulu altın ölümcükler bekler adamı sapkası örter sefkatli öpücügü Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
alev Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2008 hayattan nefret ediyorum ister acı ister tatlı ......... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raskolnikov Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2008 çamur yaparım kun katarım....içine s.çarım oyuncak yaparım... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2008 -o...gercekten acı cekıyor mu? -evet korkarım sandıgından fazla -öyleyse neden gülüyor ? -dimagımı bozma dımagımı bozma! -yol sonsuza -o sonsuz yolda naaaa na na na naa naa naaaanaaaa sıgaralar yakılıyor ızmarıtler atlıyor sömürüyor dudaklar sömürüyor ölesıye duman dolu o odada senın siluetın sessızım ve yesıl gözlerın neden sormasın bana!cevaplayamam kı öyle acız kalakaldı korkuluk kargalarsa hala ucusmakta tarlalar tarlalar o sarı bugday tarlaları o treni hatırlar mısın raylar ne kadar hızla akıyordu ayaklarımızdan öyle kolayca düştük senınle agzını acma sakın hıc konusmam artık ben... nanana naaaaaaaaaaa nana nana naaaaaaaaaaa -------------------- bogazıma saplanıyor acın na nana nana nanananaaaaaaaaaaaa Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mysteriouslady Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2008 Hatırlar mısın? Hani çook eskiden... Elektirikler kesilir,gaz lambalarıyla otururduk.. Duvarda gölge oyunu oynardık... Erkenden girerdik yataklarımıza Ama uyumazdık Saatlerce sohbet ederdik.. O zamanlar hayat daha mı güzeldi ne? İnsanlar daha çok meşgul olurlardı birbirleriyle... Sevgililer,daha çok bakarlardı birbirlerinin gözlerine... Hatırlar mısın? Hani çook eskiden Düşlerimiz ve hayatlarımız henüz kirlenmemişken Babam her zili çaldığında koşarak açardık kapıyı Sırf çikolatanın en güzelini kapabilmek için Ben her seferinde uyanıklık yapardım Seninkini de yerdim hatırlar mısın… Çok kızardın bana o zamanlar,çok kavgalarımız olurdu Bazende klasik kızkardeş kavgası yapardık senle Giysilerimizi parçalardık Şimdi düşünüyorumda, Halbuki ne kadar mutluymuşuz o anlarda Şimdi iki yetişkin beden hala o küçük kızları barındırıyor bünyesinde Ve şimdi giysilerimizin yerine Sen başka bir ucundan çekiştiriyorsun hayatı Ben başka bir ucundan.. Annem hayatı zoraki terketmek zorunda kaldığı günden bu yana Gerçekten hayatımızda çok şey değişti Anemin yokluğu bir realiteydi evet Fakat babamınki daha acı dimi? O gaz lambalarının ışığında Ne umutlar ne hayaller besledik senle Birçoğuna kavuşamamak değil şimdi beni acıtan Umut hep vardır çünkü Ama birdaha asla geriye gelemeyecek olanlardır Canımı yakan… Beni biliyorsun üç noktadan ibaret hayatım Hatta bir üç nokta daha eklendi şimdi önüne.., Özlüyorum, O günleri çok özlüyorum Fakat gün gelecek bu günleri de özleyeceğim belki Beynime kazınan ve hiç çıkmayacak olan bir gerçek var artık zihnimde Bir gaz lambasının ışığında mutlu olabilen bizler Şimdilerde her şeye sahip olduğumuz halde mutlu olamıyorsak Eksik olan birşeyler var Ve olması gereken…. Huzur,şevkat ve aile……… 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dhaka Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2008 (düzenlendi) ........................... Ekim 9, 2008 dhaka tarafından düzenlendi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Ekim 5, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 5, 2008 Her teşebbüsümde içimde kapladığın yerin büyüklüğünü fark ederek kırılıyor kalemim. Ne yazsam hep bir cümle eksik kalacak gibi. Mesafeler uzadıkça yakınlaşıyor , özledikçe koşarak geliyorum sana . Bir seviyorum ki öyle böyle değil. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raskolnikov Yanıtlama zamanı: Ekim 5, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 5, 2008 ne şimdi bu!.... yaptıklarınız bu kadar mı?...bu mu yani, söylediğiniz sözlerin sonu... yazık... tek kelime ile, sadece yazık..... size acıyorum artık....ben kendimi düzeltirim de, siz kendinizi nasıl düzelteceksiniz... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Jessica Yanıtlama zamanı: Ekim 6, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 6, 2008 Bu bir veda yazısıdır. Bu gidişin dönüşü olmucaktır. Beden ruhtan birkez ama tam ayrılır.. Bitkisel hayattaydım,organlarımı bağışladı en yakınım.. Naparsın kangren olan kolu keserler.. Kestirip atmak gerekti yapamadım şimdi vücudumu sardı. Gidiş zor ama yolum açık... Kollar var sarılmaya uzanmış,gözlerimi kapatıp derin nefes almama bakar en güzel öpücükler.. Gidiyorum. Kendimden,senden,evden.. heryerden. Bölesini beklememiştim.Kim beklerki. Doğurduğum acıyı babasını verip uzaklaşıyorum. iyi bak ona,büyüt başka kucaklarda... sevgilerle hepinize. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nazirella Yanıtlama zamanı: Ekim 7, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 7, 2008 Bugün seni hiç sevmedim... Seni bugün hiç özlemedim. bugün seni sevdiğimi bile düşünmedim. bugün aklımdan öylesine geçerken hiç dolmadı gözlerim. ben bugün seni istemedim kollarımda,korkmadım ilk defa sensizliğe,beni sarmanı istemedim delice bugün.. ben bugün seni hiç sevmedim... biliyor musun beni aslında gelmek üzere sen terkettin... seni hep kabul edip sarmamı istedin,her med_cezirde deniz gibi seni karşılamamı bekledin ama bak ben bugün seni beklemedim. ben şu bir avuç kalbimle dağ gibi aşkımı ayağının altına sermiştim. ben seni öylesine sevmemiş, ölesiye benimsemiştim. sen hep beni yerdin, hep sana dönerim diye boşverdin,ama bak ben bugün sana dönmedim. canım bugün acımadı bebeğim,alıştım belkide sensizliğe, geçiverdi günler. önce zor geldi sonra alıştım sensizlik zorluğuna. şimdi dimdik ayaktayım, hep gücüm yok diye arardım seni ama bak ben bugün seni aramadım... ellerimi ellerinde hisseder isyan ederdim,hani şu bizi bir türlü birlikte olmamıza izin vermeyen yanlızlık varya!!ona,ona hep ağlardım ellerin elimdeyken ve ben karanlık kutumda yanlızken... ben bugün ellerini hissetmedim,hissedemedim ve ben bugün hiç ağlamadım ağlayamadım... gitme diye dualar ederdim her gece sen uyurken üstünü örterdi yüreğim... ama bugün senin için dua etmedim ve üstünü örtmedi yüreğim.. ve uykuya daldığımda rüyama girerdin sevgilim.. uykumda severdim seni ama bak bugün rüyama bile girmedin.. sen bugün bende bittin... ben bugün yeniden sensiz bir hayata hoşgeldim... sensizdim ama bugün bunu hiç önemsemedim... her yeni güne uyandığımda her saniye,her an seni yeniden hep yeniden severdim. gözlerimin önüne gelirdi hayalin,bugün gelmedi... bugün sana gelmedim,seni aramadım,seni istemedim,seni hissetmedim ağlamadım ve ben bugün seni hiç sevmedim....... benim şiirimde bu..... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Ekim 9, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 9, 2008 janus, seni arıyoruz her tan yelınde camura saplanmıs kahkahalar sessiz bebekler yenı uyanmısken... sadece anlık bir esintide ılık ve tuzlu donuk gözlerden sefkatle dışa sızacak bekliyoruz her uyanışımızda bize vaad ettiğin şu merhameti... janus, nefes alamıyoruz biz... haberin yok mu? sehrin kapılarında değil içinde o tehlikede hayatlar... kaç tane saklanmış yüz var maskeler ardında sadece bir kez...bir kezcık es de düşür maskeleri huzura kavuşsun ruhlar... januuuuuuuuuuuus, seni arıyoruz her tan yelınde coşkuyla vurulsun kadehler! birileri gercekten mutlu olsun,gülümsesin de saklamış gözyaşları yıkasın yüzleri dürüstce yaşayalım artık şu hayatı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raskolnikov Yanıtlama zamanı: Ekim 9, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 9, 2008 yatağından kalktı...masanın üzerinde duran bıçağı eline eline alıp, cama yaklaştı...uzun uzun meydanı, giden insanları izledi... derin bir nefes aldıktan sonra elindeki bıçağa baktı. gülümsedi.... "elveda dünya..." ......................... yataktaydı...soluğu kesik kesik aldığının yeni farkına varmıştı...gözlerini açtığında onu camın kenarında, elindeki bıçağı ayağına silerken gördü...dehşete kapılmıştı...hızlı bir şekilde kalkmak istediğinde beceremedi.. buna bir anlam vermedi. bir daha denedi... olmadı....en sonunda kafasını hafifçe kaldırıp baktığında gerçeği gördü...o sırada onun sesi duyuldu.. "elveda hayat..." ........................... dünya, yatakta her yanından kanlar akarak yatıyordu, hayat elindeki bıçağı camdan aşağıya atarken, masada duran gömleğinin cebinden bir sigara çıkartıp yaktı...yatakta yatan kadına baktı...gülümsedi... "görüşürüz yakında....." Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raskolnikov Yanıtlama zamanı: Ekim 11, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 11, 2008 ne demeli ki şimdi!... çok safın galiba, çok çabuk inanıyorum... boşuna sıkılmış canım... boşuna kendimi kötü hissetmişim... neyse ya.... bu da iyi birşey... ağızdan çıkan çıkıyor bir kere.. dimi.... görüşürüz elbet bi ara.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
zaranca Yanıtlama zamanı: Ekim 15, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 15, 2008 Cümlelerin bile alı al,moru mor olmuşken söyle .Kendine bile hesap veremezken bir başkasına anlatabilmek kendini kolay değil öyle!!! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raskolnikov Yanıtlama zamanı: Ekim 15, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 15, 2008 çıkıp gitmek istiyor ruhum bedenimden, sessiz sakin bir şekilde hiçbir şey demeden bedenimi terk etmek istediğini söylüyor ruhum... İstanbul!.... yüreğimi yakmak zorundamısın hep, hep acıyacak mı canım senin yanında... dudaklarımda bir özlem türküsü, gözlerim hep yollara bakarken görüyorum kendimi...canım yanıyor, ruhum kendini azaplar içine atıyor...ben yoldaşlarımı özlüyorum... gözlerim kendinden boşalıyor artık.. nerdesiniz... kuşlar göçmeye başladı şehirden, neden hala gelmezsiniz.... canımı yakıyorsun istanbul ama almadan gitmiycem yoldaşlarımı senden!.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.