Jump to content

Karalama Defteri


KATA

Önerilen Mesajlar

bu aralar kendimi çok düşündüm,düşündükçe acıdım, açıdıkça agladım, agladıkca ne kadar aciz,basit oldugumu farkettim.

ve sonra düşünmeyi bıraktım daha sonra düşünmeden düşündüm. ve aslında hiç basit aciz yada baska bişi olmadıgımı farkettım.

ben özel bi insanım,ben sevilen bi insanım, ben cekilmyen bi insanım, en önmlisi o kadar yaratık içinde ben bi insanım! ' dedim .

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

keşke tüm yaşadıklarımı unutup yepyeni bir pencereden bakabilsem hayata.

ne kadar çok şey bilirsen o kadar da mutsuzsun

unutuveriyosun her şeyi eski sevgiliiyi şunu bunu

unutuyosunda niye izi kalıyor ki

garip şey şu hayat

basit desen basit değil karmaşık desen karmaşık değil

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bu günlerde sessizlik fobim var

İki dakika sessiz kalsam kendimi başka bir dünyada buluyorum

Boş sokaklarda acı dolu çığlıkların duyulduğu bir dünya

Her zamankinden daha çok takıyorum maskemi artık

Hep gülüyorum her zaman kaçıyorum kendimden

Kendim olmaya dair ne varsa unutmak geçiyor içimden

Yine bir sessizlik arasındayım

Kelimeler, binlercesi var etrafta

Her birinin geçmişi sabıkalı

Mutluluk için tehlikeli görülüyorlar

Düşüncelerimi idama mahkum ettim

yok olmaları gerek ben buradan göçmeden

çirkinleşiyor her şey

böyle olmamalıydı

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hiç umursamamış gibi başladım bugüne.

Uyandığımda yalnızlığı düşünmeyerek geçirdim içimi..

Bir gün önceden istenmemenin sinyalini beynime kazıyarak uyudum gece.

Sabah telefonun başını beklememiş gibi yaptım, her titrediğini sandığım anda da koştum..

Zaten hazırdım çaresizliğe ama yine de burkuluverdi yüreğim.

Hatırlanmamanın acısı işledi yine içime her bugün gibi..

Astım yüzümü bekledim sonra..

Hiç bişeyi değiştirmedi bu, kapım kapalı olduğu sürece görünmezdim..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Aynı okyanusun farklı kentleriydik

Uzaktı birbirine düşlerimiz

Farklıydı mevsimlerimiz

Uzanamazdı asla ellerimiz

Kırılırdı...Sıcaklığında bir merminin

 

Kar yağardı sokaklarımıza

Filizlenen sevgiler kalbimizde donardı

Yağmurlar dökülürdü bulutlardan

Sel taşkını hüzünlerde boğulurduk

Sevmeler yasaktı ikimize

Çünkü farklı dünyalardaydık

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hesap gününü bekliyorum sabırla içime akıttıklarımı yüzlerine tükürebilmek için.

Hiç acımadan salya sümük ne varsa çıkarıp püskürteceğim üstlerine başlarına.

Arınmak için.

İğrenç.

Acıyla yoğurup karman çorman yaptığım yüreğimi alıp atacağım kafalarına.

Gözlerimi çıkarıp vericem ellerine, gözyaşlarım biraz da onların avuçlarına aksın.

Ölmek için.

Yazık..

Havasızlıktan vs.den çürümüş ciğerlerimi bağışlayacağım onlara.

Biraz da onlar boğulsun kendi dokularında, soludukları ateş biraz daha yaksın.

İçlerini kokutmak için.

Acınası..

İnim inim inlesinler , cefanın en delisini tam beyinlerinden yesinler.

Şimdi kinden alayla gülümseyip büküyorum dudaklarımı.

Kahkahalarla gülmek için.

Komik.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

...yaşam

 

bir bir geziyorum ölümleri, gecenin bakışları arasında. sabah

göğe yelken açıyorum, gündüzler tanımıyor beni nasılsa. ayna-

larda yürüyorum bazen, martılarla düşüyorum denize; dudak-

larımı siliyor acılar. soluk alışımı duyamıyorum. sokak lambaları

gibi geç yanıyorum. gölgeler yürümüyor artık. kıvrılan yollarda

şarap lekeleri, sabahın ilk izi. ezanla dönüyor evine yüzü

külrengi gececikler. kaç kuytuda paslanıyor yalnızlık? üşüyorum.

gideceğim.

 

ve ben güzün ağlayacağım

sulara çekileceğim dönerken balıkçılar

yakamoz göreceğim dümensiz simsiyah gözleri

öleceğim

ve ben…

 

kaan ince

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Her “keşke” bir tecrübedir hayatta…Nedense son günlerde bütün cümlelerim “keşke” ile başlar oldu…Ya da ben,insanlara güvenmenin ne kadar büyük bir aptallık olduğunu,henüz yeni fark etmiş olmanın verdiği şaşkınlıkla söyleniyorum deli misali,,,

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Seninle aramızdaki fark ne biliyor musun

Sen hep ölmekten korktun kaybolmaktan kaçtın

Ben seni sevdikçe sen sevgimden kaçtın

Sevilmekten korktun sen

Bense bile bile ölüme sürükledim adımlarımı

Sonunda uçurum olduğunu bile bile…

Sonsuz boşluğa geldiğimizde sen uçup gittin

Bense kanatlarımı çoktan kırmıştım

Güneş öylesine gözümü alıyordu ki

Her şey görünmeyecek kadar parlaktı

Karanlık olansa sadece ben

Bile bile attım kendimi boşluğa

Seninle birlikte her şey kararmaya başladı

Zamanla sen bile karardın kalbim bulamadı seni

Düşüncelerim karanlığa aç kaldı hep

Bir film gibi izledim ben hala düşerken sebeplerin uçup kurtuluşunu

Kendi karanlığımdan korkar oldum

Acıdan ürpermiş kahkahalar atarken aldırmayışımdan korkar oldum

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

iki ölü çocuk.. kavgaya tutştu.. teki aldı eline kırık bir tabanca.. ve diğer ölü çocuğu öldürdü.. diğeriyse baktı acı acı arkasından.. oradaydı.. fakat yoktu.. düşündü durdu dakikalarca.. saatlerce.. fakat ölü çocuk asla dönmedi yarım kalan hatıralarına... kırık dökük oyuncaklarıyla oynadı durdu çocuk..içindeki yalnızlıkta onu boğarcasına....

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Çevremde onca insan varmış gibi.

Ama benim kendi içimdeki yalnızlığın bi tarifi yok.

Derler ya, kalabalıkların arasında yalnız kalmak gibi..

Alakası yok.

Keşke diyorum.

Ben de o klişeyi yaşayıp kalabalığın içinde yalnız kalabilsem.

Ağlamamak için gözlerimi kırpıştırabilsem.

Benim bu halsizliğimin bi sonu yok..

Kaç kere diledim belki.

Ciğrelerimin yanmasına göz yumup tuttum nefesimi.

Acıma acı kattım da sessiz dualarımı söylendim.

Hani..

Kurtulabilmiş miyim, yok olabilmiş mi ?

İçimi ince ince çizip geçen bi neşter gibi keskin acı..

Tek yaptığı şey, morfinsiz dikmek oldu kan revan olmuş yaralarımı..

Giderken de hepsini tek tek sökmeyi unutmaması da yanına kaldı.

En kötüsü de kan kusan bi yürek bıraktı bana..

Belki nefret belki kinle sarmalamaya uğraşıyorum..

Ruhuma da bulaştığı oldu tabi.

Yüreğin izlerini taşıyacak anlaşılan terkettiğinde bedeni.

Bu acının izlerini.

Ya da ruh acının merkezi, kim bilebilir..

Ama boğulmalardan öylesine bıktım..

Ağlayıp ağlayıp dikişlerime tuz basmaktan..

Bıktım..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

yazmayalı epey olmuş anlaşılan içimdeki huzursuzluktan yola çıkarak çözdüm bunu da. kendime dair bir şeyler çözebilmiş olmak güzel şey. körelmişim eskiden en azından çözemediklerimi yazardım yazarken çözerdim ya da çözemeden sadece yazardım. şimdi çok şeyi alıp götürmüş zaman. ve ben çok şeyi alıp yutmuşum insanlardan. ne zaman böyle oldum? ne zaman geceler bile anlayamaz oldu dilimi? çok geç... midem bulanıyor dışarının sessizliğinden başım ağrıyor içimdeki seslerden. ne ben anlıyorum ne de onlar. sakin,sessiz,fikirsiz,sadece kendine duyduğu sevgiyle uyumak istiyorum. öyle ya ben zaten sadece kendini sevenim. ah üstat keşke söylenen kadar acımasız olabilseydim. keşke dibine kadar bencilliği yaşayabilseydim. ben sadece başta kaybedenim. en başta gidenin ardında gidenim. bir anlatabilseydim merdivenleri tırmalarken bir söyleyebilseydim. ben sevmeyi biliyorum sadece söylemeyi beceremiyorum hepsi bu. içelim.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bugün pazartesi.eskiden okul yılları sevemezdim sonra sevdim bu günü. diğerlerinden ayırıp üzmek istemedim ki onu. ya da kendimi. şimdi savaş alanı gibi pazartesileri ruhum. kime neye savaş açtığı meçhul. kahramanlar buğulu. kalbim direniyor içimdeki savaşa. nefesim alış verişlerinde aceleci. bacaklarım yorgun. ciğerlerim zaten küs. gözlerim dudaklarım kendi halinde dans ediyor. bende dans ediyordum daha yeni unuttum adımları yine hatırlayacağım günü bekliyorum. pazartesilerin normal bir gün olabileceği zamanı. bugün pazartesi sevgilinin dizinde yatma zamanı... kimler için..meçhul,buğulu... hoş birileri bugün mutlu. neydi hah evet benim hala bir umudum var güzel günler beni bekler.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

"Bilgelik, yalnızın kalabalık bir pazar yerinde kendi kendine fısıldamasıdır."

 

Bu sözü okurken bir dalgalanma hissettim ciddi biçimde. İnsan neden yalnızlığını yüceltmek istiyor? Melankoli ne çeşit bir ızdırap böyle. İnsan çektiği acıların kendini olgunlaştırdığı veya herhangi bir şekilde karşılığını alacağını nasıl bu kadar keskin bir şekilde dile getirebilir ki? Etrafımdakilere kulak kabartıyorum da; ya sevgilisinin kendine ne cevap verdiğini ya "face"te ne yaptığını anlatıyor bir diğerine. Onlar bunları düşünürken benim onların düşüncelerini incelemem, durduk yere farklı paradigmalarla toplumsal yapıya bakarak kafamı allak bullak etmem nasıl normal olabilir?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Geçinmek için ne yaptığın beni ilgilendirmiyor

Neyi özlediğini,

Kalbinin arzuladığı şeye kavuşmanın hayalini kurmaya cesaret edip edemediğini bilmek istiyorum

 

Kaç yaşında olduğun beni ilgilendirmiyor

Aşk için, hayallerin için, yaşıyor olma serüveni için

Bir aptal gibi görünme riskini göze alıp almayacağını bilmek istiyorum

 

Ay'ının etrafında hangi gezegenlerin döndüğü beni ilgilendirmiyor

Kederinin merkezine dokunup dokunmadığını, hayatın ihanetlerince açılıp açılmadığın, daha fazla acı korkusundan kapanıp kapanmadığını bilmek istiyorum

 

Saklamaya, azaltmaya ya da düzeltmeye çalışmadan benim ya da kendi acınla oturup oturamayacağını bilmek stiyorum

 

Benim ya da kendi neşenle olup olamayacağını, insan olmanın sınırlılığını hatırlamadan, bizi dikkatli ve gerçekçi olmamız için uyarmadan çılgınca dans edip coşkunun seni parmak uçlarına kadar doldurmasına izin verip vermeyeceğini bilmek istiyorum

 

Bana anlattığın hikayenin doğru olup olmaması beni ilgilendirmiyor

Kendi kendine dürüst olmak için bir başkasını hayal kırıklığına uğratıp uğratamayacağını; ihanetin suçlamasına dayanıp, kendi ruhuna ihanet edip etmeyeceğini bilmek istiyorum

 

Güvenebilir ve güvenilebilir olup olamayacağını bilmek istiyorum

Her gün sevimli olmasa da güzelliği görüp göremeyeceğini bilmek istiyorum

Benim ve kendi hatalarınla yaşayıp yaşayamayacağını;

Bir gölün kenarında durup gümüş Ay'a "EVET!" diye bağırıp bağırmayacağını bilmek istiyorum

 

Nerede yaşadığın ya da ne kadar paran olduğun beni ilgilendirmiyor

Keder ve umutsuzlukla geçen bir gecenin ardından, yorgun, bitap da olsan,

çocuklar için yapılması gerekenleri yapıp yapmayacağını bilmek istiyorum

Kim olduğun, buraya nasıl geldiğin beni ilgilendirmiyor

Çekinmeden benimle ateşin ortasında durup durmayacağını bilmek istiyorum

 

Nerede, kiminle, ne okuduğun beni ilgilendirmiyor

Diğer her şey bittiğinde seni ayakta tutan şeyin ne olduğunu bilmek istiyorum

 

Kendinle yalnız kalıp kalamadığını, ve o boş anlarda sana arkadaşlık eden kendini gerçekten sevip sevmediğini bilmek istiyorum..

 

Oriah Mountain Dreamer

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

artık halka gitmeyiniz siyasiler partiler ve kurumlar, o bildiğiniz halk öldü!

ellerinizle elbirliğiyle hep birlikte kirlettik diri diri gömdük.

şimdi kendinize benzettiğiniz bu kukla milletten sizler için geçerli olan dürüstlük beklentiniz fazlasıyla desteklenmeye başladı o kadarki boynuz kulağı geçer cinsinden!

işte şimdi tam olarak bizler birbirimizin aynadan yansıyan yüzleriyiz.

kızmıyorum kızamıyorum artık yobazlara hükümete ben yobaz olmasaydım bunlar yine başa gelebilirmiydi?

yobazlık kaç çeşittir bunu tanımlayabilirmisininiz?

Benim elimde bir gerçek var bu gerçek M.K.Atatürk tür.

"Zafer zafer benimdir diyebilenindir" diyebilen.

"seçme şansınız yoktur olması gerekenler vardır" diyebilen!

halkın zehir soluduğu ciğerini söker alır gibi bir millete nefes olmuştur..

o kalbinde yaşattığı ve kendininde ancak onunla yaşayabildiğini bilen bir milletin mensubuydu!

 

siz niye dileniyorsunuz şimdi? dilenmeyiniz! öyle bir duruş ve yaşam gösterinizki halk bunun bir parçası olmak için size kendi gelsin!

600 miyonla yaşamın ne demek olduğunu gösterin aç olduğun halde ekmeğini ihtiyaç sahiblerinle paylaşın!

alem eşlerini lüks lokantalarada son model arabalarda yaşatırken çocukları kolejlerde okurken bir dediği iki edilmezken sen ailene yok demenin ne demek olduğunu göstermelisin syn vekilim!

içten içe kan ağlarken kendin bile inanmadığın içi boş vaatlerin umutların altında ezilirken, ahlaksız isteklerle sana gelipte ülkeni kurtarmalısın dediklerinde madem ülkemi kurtarabiliyorumda neden ailemi kurtaramıyorum demelisin.

belkide hiç evlenmemeli insan! yalan söylemekten bıkmalı! çok sevdiğim bir sözü anımsadım "ellerinin yaktığı kanattığını bile bile nasıl uzatır insan elini başka bir ele"

kamplaşmalarla çıkar sahiplerince bölünmüş her yerinden kanayan bir devlet içinde vatanın bütünlüğünü nasıl savunursun?

sapık ideolojilerin mandacılığında her siyasi fikrin kendi vatan anlayışıyla birbirine vurdurulan bir halk düşünün!

çıkar sahiplerine uymadığında vatanını sevdiğinde vatanseverlerin ödediği bedeller hep aynıdır her yüzyılda inandığın gibi yaşamanın bir bedeli vardı o da yaşamamasıydı belkide bu halkın..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Gitmek bazen tek çıkış yolu gbi gelir insana.Ama bilmez gitmenin çıkmaz sokak olduğunu..Anladığında geç kalmıştır. Her sey değiştinde gelir aklı başına.Herseyi bırakıp,kurduğu tüm cümleri yutup, yeniden dönmek ister insan.Ama bulamaz aradığını bıraktığı yerde. Ona kucağını acı acar sadece.. Ona sarlır,onunla ağlar insan..Onu da bırakıp gitmeye karar verir. Kaçar yanında kalan tek seyden.Onu da terkedip gitmek ister insan.Nereye giderse gitsin, ne kadar kaçarsa kaçsın peşini asla bırakmıyacağını bile bile..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

hiç tanımadığım insanlara bakıyorum

hiç tanımadığım yüzlerle konuşuyorum

belki yokluğundan kurtulurum diye

sonra baktığım her yüz sana benzemeye başlıyor

söylenilen kelimeler bir şeyler hatırlatmaya...

vazgeçtim tüm bunlardan

büyüdüm bir adım.

ilk önce öldüm sonra büyüdüm

sonra yine öldüm,

sonra yine,yine

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bomboş sokaklar sensiz

yine o karanlık

korkunç ihtişamıyla yansıdı yalnızlığıma

yine o vahşi gözler

paslı kapılarını aralayıp beni izliyor

sen olmayınca yanımda

soğuk yeller esiyor

zehirli sarmaşıklar çekiştiriyor beni boşluklarına

gölgeler sınıyor sokak lambalarını

çok ama çok uzaklardan

bir ışık beliriyor

nasıl da ısıtıyor içimi

loş bir umut aydınlatıyor ormanımı

çalılar kıpraşıyor

gizemli, uzun saçlı bir kadın gelip

seni dizlerine yatırıyor

bulutlar, yağmurlu akşamlar konduruyor gözlerine

kaçıp gidiyor

ansızın, habersiz

ağlıyor musun gündüz gece

tekrar onun sesini duymak istiyor musun

her şeyini verir misin yine

oysa ben

kırık ve kimsesiz olmayı istememiştim

şimdi ise ne sen kaldın

ne de başka bir sevgi ellerimde

oysa ben

o kadının seni sen yaptığını biliyordum

bu yüzdendi suskunluğum

aldığım darbelere rağmen

ayakta durmayı öğrendim

yitik aşklarda aradın o kadını

ıssız ormanlarda

çok yanlış yerlerde

soğuk ellerin dokunmuyordu artık eskisi gibi

tutunmuyordu yaşamın adi mevsimlerine

bendim o

bulmuştun işte beni

her şeyimle seni sana yaşatmak için gelmiştim

sonsuz kere

inan bana her çılgınlığı yapabilirdim seninle

zamanın ve mekanın ötesinde

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...