Jump to content

Karalama Defteri


KATA

Önerilen Mesajlar

Bütün sevgilerin arasında nasılda sırıtıyorsun

 

eskitemediğim yüzünde farklı bir mana var

ve bambaşka bir anlamı gözlerinin

 

sanki asırlardır yaşıyormuş gibisin

içinde birşeyler eksik

binlerce aşkı bastırıp ruhuna devam etmeye çalışıyorsun bildiğin yollara

:p

 

 

perhaps.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Öldürdüm sevgiyi,yaşamak ile acıyı.

Çünkü sevgiydi sebebi tüm acıların.

Zaman yaktı ruhumu,canımı,

İnanmak ise paslanmaktaydı.

 

Yaram dipte,ben karanlıktayım.

Yakındı ölümün korkunç eli.

Belki körüm belki bir hiç

Görmedi yarım aklım doğru yeri.

 

Çaresiz bir dert değil felaket bu,

Söndürttü değeri derin karanlıkta.

Saçma inançlarım ile körelttlm beynimi.

Hangi katil korkularıma mahkum etti beni ?

 

Evet.Ağır bir yozlaşmaydı bu ...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

[h=6]kalıbına tükürülmüş insaların yaşayan cesetlerine baka baka yürüyorum ağızları balgam dolu kazanmışların arasından korku nedir bilipde bilmemezlikten gelerek koşuyorum gördüğüm her yükseğe ,farkettimde alçaklara olan yüksekliğim korkutuyor beni durayımda şu tepede bağlayayım kendimi bu mesafeye ne olur ne olabilemez...[/h]

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

sevda olmalıydı bizimkisi

bize yakışır olmalıydı

ölümden vazgeçecek kadar çok sevince

acısı da dillere destan olmalıydı elbette

birlikte yazmadık masalımızı

bitmemeliydi orda

acısı da sevgimize yakışır olmalıydı

sevda olmalıydı bizimkisi

sonsuzluğa uzanmalı ölüm bile bitirmemeliydi

bu yüzdendir içimi eriten acını yaşatmam

çünkü bizimkisi sevda olmalıydı

varlığı kadar yokluğuda büyük olmalıydı

bir gün bir yerde karşılaşacağız sevgilim

senin yanında bedenine hep sadık kaldığın bir adam olacak

ben belki tek başıma olacağım

belki her gün seninle aldattığım birisi olacak yanımda

içimizde fırtınalar kopacak göz göze gelince

sarıldığımız bir anı hakim olacak düşüncelerimize

bir adım atıp gözlerimiz dolu hiç bırakmayacakmışcasına sarılmayı düşlerken

geçip gideceğiz birbirimizi

gözlerimiz geri dönmeye ürkecek

gözlerimiz hareketsiz karşıya bakarken

aklımız her şeyi silmişcesine birbirimizde olacak

o acının tarifi olmayacak

çünkü bizimkisi sevda olmalıydı

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ben ki delilikle dahilik arasındaki yerde,

İzler gökyüzünü, dalar hayallere,

Düşünür kendini, bilemez ne, niye?

Gördüğün yerde, konuştuğun dilde.

 

Geçmişten güzel olamaz ya Dünya,

Bugünü yaşamazsan, yarının nerede?

Kıpırdamasan da durduğun yerde,

Bir gün düşersin farketmesen de.

 

Gerçeğin ardındaki asıl gerçek,

Gördün mü, duydun mu, sordun mu?

Gidebildiğin yere kadar gitsen de,

Anlamazsın, varamazsın hakikate.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

kapılıp gitti nehirlere bir kez daha umarsızlık boncuklarımdan yapma kolyem,birdaha geçmem artık bu köprüden,ne zaman baksam aşkın küçük balıklarına düşüveriyor kolyem soğuk sulara,her güzel balığın içinde bir boncuk var artık ,umutlarımdan ve umarsızlığımdan beslenir oldular,,,atlamak geldi şu an içimden atlayıp nehrin sularına yüzgeçlerle savaşmak geldi içimden,tüm umutlarımı umarsızlığımı geri alabilirim belki ozman balıklardan,bu kadar sovunmasızken savaşamıyorum çünkü aşkla..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

kaderin tozlu raflarında saklıdır yazısı gerçek aşkların pek bulup okuyan olmaz,savaş tanrılarının eline geçmiş aşklar zaman geçtikçe hasret olmuş adı ayrılık olmuş..çığlıklarla yazılmış kitabımın ilk cümleleri bunlar kağıtların bile ağzı yanmaya başladı cümlelerin acısından..tahta oturmuş deneyimsiz yeni yetme bir kral gibi günümüzün aşkları,bu koca sevda krallığının halkı boş ve gereksiz acılar içinde yanar durur daha aşkın yüceliğine varamamışken bile..sahte ışıkları kapamak gerek mum ateşinin turuncu rengine kavuşmak gerek ,mesafeler koymak gerek araya sevgiliyle bazen,sadakati asilleştirmek duyguları kaygan deliklerin sapkın anlamlarıyla bir tutmamak gerek ,tutkular aşkı beslemeli, köpeği olmamalı aşk tutkuların..bu günlerde bir kaç et parçası paçavra ya da para gibi gözükmekte insanlar birbirine,manasını kaybetmiş gözler.sımsıcak gülüşler,sımsıcak tenler..kalple yer değiştiren duygular düzene girmeli mantık aşka hizmet etmeli kalpler sadakati ve sevmeyi yeniden öğrenmeli,yağmur bile yağdırabilmeli öpüşmeler...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

[h=6]Tanrı’yla aynı fikirde değilim

İntihar edenlerin

Cehenneme gideceği konusunda

Kainatın yaratılışına

Katılmaktan bıktığımda ruhum

İntihar edeceğim bende

Denenmemiş bir yolla

Nerdeyse bütün akıllı kalpler

İntihar edipsiktir çekmiş yeryüzüne

Ben ateist değilim, babasıymış gibi

Tanrı’ya küsen bir çocuğum

Eğer Tanrı intihar edenleri ve Nietzsche’yi

Cehenneme gönderirse

Cehennemde yanmayı tercih ederim bende

Tanrı dürüstlüğü sever..

 

Tanrı’nın hayal gücünü beğenmiyorum

Ben Tanrı olsam

Peygamberler göndermez

Direkt konuşurdum insanlarla

Ben Tanrı olsam

Hitler’i iyi kalpli bir Yahudi olmakla cezalandırırdım

Yahut yetenekli bir yazar yapardım onu

İçindeki kötülüğü insanlara değil

Tuvallere boşaltırdı

Ben Tanrı olsam

Devletler yok olur

Gül kokulu bireyler var olurdu sadece

Atlar çılgın zamanlar koşardı

Ben Tanrı olsam

Düşünce gücüyle herkesin

İstediği karakter olmasını sağlardım

Dünya bir şiirin

Yaratılım sürecine dönüşürdü böylece

Ben Tanrı olsam intihar ederdim

İnsanlarla birlikte

Acı çekmeyi öğrenemediğim için

(Cesar Mendoza)[/h]

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hedefler Kör Olmuş..

Gözleri yok hedef tahtasının,görmeyince canıda acımıyor,sadece yıpranıyor hepsi bu...Ta ki kullanılmaz hale gelene kadar hep senin kontrolünde.Hedefin körlüğüne güvenim delip geçiyorum ve kullanılmaz hale getiriyorum,hedef tahtası yerine koyduğum ve sonsuzluğuyla övündüğüm aşkımı..Attığım her ihanet oku aynı zamanda umarsızlığımı delip geçiyor.Her vurduğumda hedefi dahada korkmaya başlıyorum.Ancak hatırlıyorum artık aşk için kaleme aldığım cümleleri,sadakatimi ve sonsuz aşkımı,yarimi..hatırlıyorum...Hazır hedefin canı yanmamışken ve henüz fazla yıpratmamışken vazgeçiyorum oynak bir karaktere sahip olmaktan,vazgeçiyorum ve yıprattığım umarsızlığımı onarıp sevgdiğime tekrar sadakat yemini ediyorum.

Sevmenin yüceliğini unutmadım ve bir insana yakışır gibi değil,aşkıma ruhumu katıp seviyorum artık...Hatalarımdan bir hançer dövdürüyorum kalbimin har ateşinde ve saplıyorum vicdanıma,daha sıcakken çelik...

Şeytanı da kızdırmıyorum daha fazla,sadakatim kopmaz zincirlerle bağlıyken aşkıma,cinsel arzuların kurbanı olmaya bir adım atıyorum sokağa.Bu kadar uzak ve bu kadar özlüyorken yormamak için bedenimi...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Her gün aynı tekerrür'ün fısıltılarıyla uyanıyorum ,

TANRI'nın çatlak dudaklarından hep aynı kelimeler dökülüyor üzerime ,

' yürü çocuk ' ...

burası , bu dünya bir tımarhane ,

hep aynı rüya var gözlerimde ,

annem yünden prangalar örüyor bana ,

sehabeler topluyorum deli gömleği giydirilmiş bir güneşin önünden ,

gözlerim karanlık , kainat kadar sonsuz ,

siyahları ürkütüyor melekler , gölgeler bembeyaz kefenler gibi ..

sırtları tabut yüklü çocuklar görüyorum ,

kurtlanmış hayaller taşıyorlar içlerinde ..

ve sakın bakmayın gözlerime ,

annem şehit verdi beni bir yudum sevgiye ...

 

Kasisyah Erkan Erarslan ...

( Şiiryonist )...

 

Şahsıma aittir ...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sevginin, güvenin “İyi ki sen varsın”ın kokusu…

 

İnsanlar gerçekte konuşmuyorlar. Konuşur gibi yapıyorlar. Öğrendikleri sözcükler var. Birbirlerine onları söylüyorlar. Gerçekte çok azı, çok az zaman için konuşuyor. Onlara da dikkat et, duygu sözcükleri yoktur. Birbirlerine söylemeleri gereken sözleri söylerler, onun için de çoğunlukla birbirlerini dinlemezler.

 

Ve koklamak, öyle incelikli bir duygudur ki...

Zavallı koku alma duygumuz. Öylesine kötü kokularla bozuldu ki. Biliyor musun?, insanlar insan kokusunu bile alamıyor. Bir kadının kokusu. Bir erkeğin kokusu. Çocuğun kokusu. Yaşlı insanın kokusu. Umudun kokusu. Bezginliğin kokusu. Hayata kırılmanın kokusu. Mutluluğun kokusu. İnsanlar bütün bunları unuttular.

 

Dokunma da öyle, insanlar bunu da unuttu.

Bir elin el üstüne konması. Bir omuzun omuza dayanması. Bir sırtın sırta dayanması.

 

Koku ve dokunma. İşte gerçek iletişimin iki yolu. İnsanlar ikisini de unuttu.

 

Bu koku yalnız insanda, insanın insanda yarattığı koku; İnsanı insan kılmanın kokusu. Sevginin kokusu. Güvenin kokusu. “İyi ki sen varsın”ın kokusu.

 

”Bir gün mutluluğun kokusunu tanıyacaksınız. O zaman daha da mutlu olacaksınız, biliyorum...”

 

Kaynak : anetteinselberg.wordpress

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Asya’da maymun yakalamak için kullanılan bir çeşit tuzak vardır.

 

Bir hindistan cevizi oyulur ve iple bir ağaca veya yerdeki bir kazığa bağlanır.

Hindistan cevizinin altına ince bir yarık açılır ve oradan içine tatlı bir yiyecek konur.

Bu yarık sadece maymunun elini açıkken sokacağı kadar büyüklüktedir, yumruk yaptığında elini dışarı çıkaramaz.

Maymun tatlının kokusunu alır ve yiyeceği kavrar, ama yiyecek elindeyken elini dışarı çıkartması olanaksızdır.

Sıkıca yumruk yapılmış el, bu yarıktan dışarı çıkamaz.

Avcılar geldiğinde maymun çılgına döner ama kaçamaz.

 

Aslında maymunu tutsak eden bir şey yoktur.

Onu sadece kendi bağımlılığının gücü tutsak etmiştir.

Yapması gereken tek şey elini açıp yiyeceği bırakmaktır.

Ama zihninde açgözlülüğü o kadar güçlüdür ki bu tuzaktan kurtulan maymun çok nadir görülür.

 

 

"Bizi tuzağa düşüren ve orada kalmamıza neden olan şey, arzularımız ve zihnimizde onlara bağımlı oluşumuzdur.

 

Tüm yapmamız gereken, elimizi açıp benliğimizi ve bağımlı olduğumuz şeyleri serbest bırakmak ve dolayısıyla özgür olmaktır."

 

J.Golstein

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

"Yaşam üzerine fazla geldiği zaman onu zorlama,

Biraz duraksa, neler olup bittiğine anlam verme!

 

Mutlaka yanlış bir şey oldu..

Ve düşüncelerin ile dileklerin aynı orantıda değildi

Ve varlığın ile buluşamadı.

 

Sorun yok, sadece bekle.

 

Güneş doğacaktır, çimler yeşerecektir,

Çiçekler açacaktır,

Rüzgâr esecektir,

Ve yağmur yağacaktır,

 

Zorlamaya gerek yoktur, olması gereken kendiliğinden olur.

 

İzlemene devam et, şahitlik güzeldir.

Hem olayın dışındasındır hem de içinde...

O bir dengedir,

O anlamlıdır..

 

Şahit ol, tanık ol, olan ile bütünleş.

Güzellik olanların içinden filizlenecektir;

 

Zorlamaya gerek yoktur, olması gereken kendiliğinden olur."

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Şeytanların gözünde Tanrı'laşan melekleri gördüm bugün ,

uçurum ucundaki çarmıh'ta Tanrılıktan istifa ederek asıyorlardı kendilerini ,

birinin dudaklarından damlayan kan tanesi ağlattı bütün beyazları ,

şeytanlar siyahları metanetlendiriyordu , siyahlar beyazları ..

kargalar hüzün dolu çığlıklar atarak uzaklaşıyordu güneş yattığı uykudan uyanırken ,

artık sıra galibiyet nara'ları atan martılardaydı ,

bir ağaç dalında pinekleyen iki güvercindik sen ve ben ..

hayatın farkına henüz varabilmiş merhamet budalası yaşlıların park meydanında

etrafa buğday saçacağı saat'i bekliyorduk ,

sabırsızlık doldurmuştu kursaklarımızı ,

sen yuvanı terk etmiştin , ben özgürlüğümü ,

TANRI'nınsa tüm bu olup bitenden hiç haberi yoktu sanki ,

koymuştu dünyayı eski bir pick-up üzerine döndükçe dönüyordu ,

hep aynı tekrar , o sadece dinliyordu ...

Kasisyah Erkan Erarslan ( Şiiryonist ) ...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Çok gördüm ben, elçileri, kimseleri

Hiçbirini düşünceme almadım

Tanrı mı? Ne verdi ki bana o?

Düşüncesinde miyim ben onun?

Öyleyse, neden görmüyor beni, seni, bizi?

Bir kağıda yazılıp unutulmuş gibiyiz

Çizilip, bırakılmış gibi

Sanat eseriyiz ama, değeri bilinmemiş gibi

Görülmeyen şey, şey değil, hiçtir

Bilinmeyen şey, bilinmeyen değil, olmayandır.

Noktalama işareti sadece satırlarda

Zira kim durup soluklanabilir ki?

Hey çocuk! Dur ve düşün!

Boyundan büyük işlere kalkışma!

Yaradana böyle laf etme!

Diyenler, çok bilmiş sözler edenler

Boşuna bu sözleri

Önemli olan iki cümleyi bir araya getirmek,

marifet değil

Önemli olan düşüncelerini belirtmek

Adaletin kılıcı varsa

Kötülerinde kalkanı var.

Önemli olan kötü olmak değil

Kimsenin adamı olmamak.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kapanmaz yaralarım var artık ruhumda.

Usul usul süzülüyor pıhtılaşmaya yüz tutmuş kanım...

Bomboş sokaklarda nereye gittiğini bilmeden

Ve aslında görmeden 1 metre bile önünü yürümek gibi.

Umut sadece bir kelime artık sözlükte.

Düzelme ihtimali yok hiç bir şeyin.

Ruhum kırbaçlanıyor sonsuzluğa uzanan aynalarda.

Cezam ömür boyu aydınlık sokaklar...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Öyle deli divane sevemem seni. Her şey bir kenara sen bir kenara diyemem sen de dememelisin. Gitmedi mi ölene kadar birlikteyiz diyenler, hangi sevdanın sonu mutlu bitti. Ben bile bile öldüremem ne seni ne kendimi. Ölecek kadar sevemem belki ama hayatta tutacak kadar önemseyebilirim.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...