mksubzero349 Yanıtlama zamanı: Mayıs 21, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 21, 2012 Affetmek o kadar zor ki... Hayatta en çok değer verdiğim enerji olan sevgiye hakaret derecesinde anlamlar yükleyenlere karşı o kadar doluyum ki... Ama dediğinden başka çare yok gibi. Bu dünyaya sevmeyi öğrenmek ve öğretmek için geldik sonuçta, değil mi? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mksubzero349 Yanıtlama zamanı: Mayıs 22, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 22, 2012 Birinin, senin gözlerinin önünde tükendiğini ve onun haberi olmaksızın buralardan gideceğini bilmek o kadar acı ki... Hiçbir şey yokmuş gibi yaşamaya çalışan o kişinin arkasından ağlayan çocuklarını görmek o kadar bitirici ki... Umutların hepsi tükenmiş gibi görünürken en ufak bir dal parçasına koca bir kütüğe sarılırmış gibi sarılmak o kadar yıkıcı ki... Böyle bir sonu hakketmeyen insanın kanser olması o kadar kırıcı ki... Dedenin hayattan yavaş yavaş elini ayağını çektiğine şahit olmak o kadar yorucu ki... Bu yıl, değer verdiğin ikinci bir insanı kaybedeceğini bilmek o kadar yakıcı ki... Ne yapmalıyım bilmiyorum. Her şeyin üst üste geldiği bu zamanda 2012'nin iyi bir yıl olduğunu söyleyemeyeceğim. 2012, bize ölüm, yıkım ve psikolojik çöküş getirdin. Yavaş yavaş kaynayan bir dünya ve gittikçe üzüntüden kahrolan insanlar getirdin... Se bana başarısızlık, dayıma ölüm, dedeme kanser ve aileme hüzün getirdin. Ah 2012, sen kıyameti yalnızca bana getirdin! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2012 Üzerime yapışmıyorsun, etime işliyorsun söküp atmak olmuyor, kesip atmak olsa olsa... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
juniper Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2012 Benim bu ellerim ne olacak? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2012 Adamaklıllı bir gece öyle üçe beşe bakar cinsten değil önüne geleni yıkar cinsten hani... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
juniper Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2012 Şimdi bir sorum var... Dirilerin üzerleri toprakla örtülür mü? Ya da... Siz hiç bir okyanusu dudaklarından öptünüz mü? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
juniper Yanıtlama zamanı: Mayıs 24, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 24, 2012 “Umutsuzluk; insanoğlunun kendine karşı hazırlayabileceği suikastlerin en korkuncudur, umutsuzluk manevi bir intihardır.” Jean Paul Sartre Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
juniper Yanıtlama zamanı: Mayıs 24, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 24, 2012 Benim bu ellerim ne olacak? Ellerim kurtulacak ellerinden Bir kuru dal ağaçtan kopar gibi. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mksubzero349 Yanıtlama zamanı: Mayıs 24, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 24, 2012 Sevmek ve sevilmek mutlu eder insanı. Sevgi vazgeçilmezimizdir çünkü. Sevgi, bizi biz yapandır. Karanlık bir odayı aydınlatan lamba, soğuk bir yeri ısıtan kalorifer gibidir. Her zaman durumları iyiye götüren, her zaman iyi hissettiren ve her zaman yol gösterendir. Alaaddin'in cini gibidir. Her durumda bize her şeyi verebilir ve bizi mutlu edebilir. Evet, kalbimiz Alaaddin'in lambası ise sevgimiz o cindir işte! Eğer ki doğru kullanırsak onu, elde edemeyeceğimiz hiçbir şey yoktur. Sevgi bizi biz yapandır çünkü ve dünyayı dünya yapan. Köpeği köpek yapan da beni ben yapan da sevgidir. Ve sevgi, paylaştıkça azalmayan bir değerdir. Paylaştıkça katlanan ve sakladıkça yok olan bir enerjidir. Sevgi her şeyimizdir ve sevgisiz bir dünya ağaçsız bir orman gibidir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Khuizo Yanıtlama zamanı: Mayıs 24, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 24, 2012 Cyrano de Bergeracın istemem eksik olsun tiradı. - Ne yapmak gerek peki? Sağlam bir arka mı bulmalıyım? Onu mu bellemeliyim? Bir ağaç gövdesine dolanan sarmaşık gibi Önünde eğilerek efendimiz sanmak mı? Bilek gücü yerine dolanla tırmanmak mı? İstemem! Herkesin yaptığı şeyleri mi yapmalıyım Le Bret? Sonradan görmelere övgüler mi yazmalıyım? Bir bakanın yüzünü güldürmek için biraz şaklabanlık edip, Taklalar mı atmalıyım? İstemem! Eksik olsun! Her sabah kahvaltıda kurbağa mı yemeli? Sabah akşam dolaşıp pabuç mu eskitmeli? Onun bunun önünde hep boyun mu eğmeli? İstemem! Eksik olsun böyle bir şöhret! Eksik olsun! Ciğeri beş para etmezlere mi yetenekli demeli? Eleştiriden mi çekinmeli? Adım Mercuré dergisinde geçse diye mi sayıklamalı? İstemem! İstemem! Eksik olsun! Korkmak, tükenmek, bitmek Şiir yazacak yerde eşe dosta gitmek. Dilekçeler yazarak içini ortaya dökmek? İstemem! Eksik olsun! İstemem! Eksik olsun! Ama şarkı söylemek, düşlemek, gülmek, yürümek Tek başına Özgür olmak Dünyaya kendi gözlerinle bakmak Sesini çınlatmak, aklına esince şapkanı yan yatırmak Bir hiç uğruna kılıcına ya da kalemine sarılmak Ne ün peşinde olmak, para pul düşünmek, İsteyince Aya bile gidebilmek. Başarıyı alnının teriyle elde edebilmek.Demek istediğim asalak bir sarmaşık olma sakın. Varsın boyun olmasın bir söğütünki kadar. Yaprakların bulutlara erişmezse bir zararın mı var?- Dök içindeki öfkeyi dostum. Ama saklama benden seni sevmediğini. - Sus Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
juniper Yanıtlama zamanı: Mayıs 28, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 28, 2012 Bir sabah bir çiçek vakti uyanır gelir özlediğin, Baharı gücendirmeden, geciken mevsimin yasında… O zaman ki yaratıkların en mutlusu benimdir. Çözülür kâinatın dili de; ruhum bütününe serpilir. Hikâyesi hiç bilinmez bir kahramandır özlediğin. Ellerinde sevincin geç kalmış hüzün tazeliği… Yaşadığı tüm şehirleri denizin ters tarafında bilir. Geceye akışmış yasemin kokularında bir gezgindir yüreği. Bilirim deniz hiç dönmez bizden yana, Hiç dönüp de gelmez geriye özlediğin. Ne baharı gücendirir, ne yasındadır mevsimin… Özlediğin; gecenin hep ters yüzündedir. Esin Deniz Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
masal perisi Yanıtlama zamanı: Mayıs 28, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 28, 2012 ''İnsan ancak acılarla yoğurulursa gerçek formuna ulaşabilir:Çünkü o zaman hem taş olur hem heykeltraş.'' Napoleon Bonapart Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
juniper Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2012 Ve madem ki böyledir, artık bir daha bir kahkaha gibi gülmeyecek gözlerimde gözünüz. Teveccühünüz mavi bir pırıltı, bir mücevherdir başımda. Başımdan düşürdüm onu, kaybettim gelemedim ayıbettim. n.h.ran Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nakreb Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2012 N- afile çabalar ve bastıurılmış duygular A -artık önem vermiyorum çevremdeki hiç bi dostuma K -alpsiz deyin hadi şimdi de beni benden alanlar R -isk almak mı zor gelir artık bana E - skiden diye başlayıp bitirmek istediğim çok cümle var ama B -erkan artık dayanamıyor çektirdiğiniz acılara Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
melenie Yanıtlama zamanı: Mayıs 30, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 30, 2012 "en karanlık an şafak sökmeden önceki andır" demiş nietzsche bakalım, bekleyip göreceğiz Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
juniper Yanıtlama zamanı: Mayıs 30, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 30, 2012 Palyaço i. kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde kaç kilo çekerdi yalnızlık kaç kere ezildim altında yaz yağmurlarının belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahları her sirk geldiğinde ağlamaklı olurduk hep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize kim sevmezdi çiçekleri filan "ben sevmezdim" dedim, "yalan" dedi bunu palyaço söyledi, palyaço söyledi ben yazdım yazdım, yazmasam ağlayacaktım herkes ağlarmış biraz, ben de ağladım sırf bu yüzden mi ağladım alçaklık gibi bir şey oldu bu biraz biraz birazdım her şeyden dün biraz sinirlenmiştim mesela yarın bir kadını seveceğim biraz biraz biraz kör oldum bügünlerde ama rakı kadehlerini boşaltmayın eksilmesin hiçbir şey hiçbir şeyden dahi olsa kalsın biraz ii. umursamıyorum yılgınlığımı filan çünkü sessizce yaşanmalı her şey bir devrim sesszce olmalı mesela ve her sözcüğüne inanmalı bir palyaçonun bir palyaço neden yalan söylesin ki ben palyaço olsaydım söylemezdim marangoz olsaydım da söylemezdim ben insan olsaydım yalan söylemezdim! hem nereden çıkardınız palyaçonun yalnızlığını kaç kilo çeker ki bir palyaço hem neden yüzüme vuruyorsunuz bir çirkin ördek yavrusu olduğumu gocunmam ki ben, ben gocunmam bir palyaço ne kadar gocunmazsa o kadar, o kadar gocunmam işte rakı doldurun! eksilmesin iii. bitmedi, yazacağım daha yazmazsam ağlayacağım çünkü alçakça olacak biraz hem biz o zaman kimdik ki, nerelere giderdik her sokakta biraz daha eksilirdik bilirdim, geceleri puslu puslu olurdu bazen bazen birisi fısıldarmış gibi olurdu "duyamadım", derdim, "tekrar et!" sessizliğe bürünürdü o vakit her şey sokaklar daha bir puslu palyaçolar daha bir ağlamaklı olurdu ve ben daha bir alçak olurdum ağlardım biraz hem sen kimsin, çekiştirme diyorum hatta kuyruğuma basma diyorum acıyor, tırmalarım,- diyorum kahrol, kahrol! diyorum iv. geçen gün yüzüme rastladım bir ilan panosunda korktum birden, kusacak gibi oldum "olur öyle" dedi palyaço, "herkes alçaktır biraz" "otur ulan!" dedim, bağırdım ona ben bazen bağırırım biraz "rakı doldur!" dedim, "eksilmesin!" ben bazen eksilirim biraz aslında hepimiz eksilirmişiz biraz bunu sonradan öğrendim ben aslında her şeyi sonradan öğrendim herkes herkesi sonradan öğrenirmiş bunu da sonradan öğrendim örneğin; geçen gün bir kadınla seviştim biraz değil çok seviştim ya işte öyle palyaço diyorum ki, bunu da yeni öğrendim sevişmek de eksilmekmiş biraz v. kim sevmezdi ki kuş ötüşlerini filan "ben sevmezdim" dedim, "yalan" dedi bunu palyaço söyledi palyaço söyledi, ben yazdım yazmasam, alçak olacaktım hem ben roman da yazdım biraz bazen diyorum ki, palyaço, sen olmasan ben ne yaparım alçakça eksilirim belki biraz her yağmur yağışında yerindi dibine girerim hiçbir kadının kasıklarını öpemem belki ya da unuturum sonradan öğrendiklerimi biraz biraz anlıyorum ki, yüzler eller, o terli vücutlar filan her şey plastikmiş biraz vi. haydi sirtaki yapalım palyaço rakı doldur, yine eksildik biraz t.u. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
juniper Yanıtlama zamanı: Mayıs 31, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 31, 2012 Ve hepimiz biliyoruz: Dostlarımız, biz caddenin kenarında alevler içinde yanarken, karşıya geçip üstümüze işemeye üşenen kimselerdir. Murat Menteş - Dublörün Dilemması Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
juniper Yanıtlama zamanı: Haziran 1, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 1, 2012 “Bütün ömrümce aradığımı bulduğumda, oturup ağlayacağım bir deniz kıyısında.” Ataol Behramoğlu Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
codzombi Yanıtlama zamanı: Haziran 1, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 1, 2012 Tanrıya küsüm. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nakreb Yanıtlama zamanı: Haziran 2, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 2, 2012 N asıl bir yaşam bu kendime düşman eden A nlatmak isterim aslında her şeyi ama beyniniz yetmez K an kusarım lan bugün ve kimsede iyimisin demez R amak kaldı canıma taketmeme ve artık bu adam sonu görünmez yollardan gider E skisi gibi olsaydım eğer derdim berkan boş ver ne yazikki, B en artık kendimi tanıyamıyorum Tanrım bana güç ver Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
juniper Yanıtlama zamanı: Haziran 2, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 2, 2012 Boynuzsuz bunu okusa. 'mutluluk uçsuz bucaksız ormanlardadır mutluluk bomboş sahillerdeki coşkudadır insan elinin değmediği bir yerdedir denizin diplerinde ve gürlemesindedir insanları severim; ama doğayı daha çok severim...' Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nakreb Yanıtlama zamanı: Haziran 3, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 3, 2012 Ben yine aynı rüzgarda savrulan sen kendini ağırdan satan o seni benden alan ve biz en dibindeyiz artık adına aşk denen bu cehennemin (Berkan aydın) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
juniper Yanıtlama zamanı: Haziran 3, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 3, 2012 Her defasında daha çok hırpalıyoruz birbirimizi. Nasıl seviyoruz?? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
juniper Yanıtlama zamanı: Haziran 5, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 5, 2012 "kopsun nerden inceyse artık bu bağ bu düğüm her gece daha berbat daha vahim gördüğüm korkulu düşlerimi yorumdan kaçıyorum sırf sana üzülüyor sırf sana acıyorum git iş işten geçmeden git çok geç olmadan vakit günahıma girmeden katilim olmadan git" Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
juniper Yanıtlama zamanı: Haziran 7, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 7, 2012 “Unutuşum başka bir sendi, ben ölüyordum tropiko. unutuşun beyaz romansıyla ölüyordum. söylenecek başka bir şeyim yok artık. unutmak istemiyordum oysa. güzel kalan yaralar vardır çünkü.. limon kokulu, yağmurlu kadınlar vardır. hiç unutmayan kadınlar vardır.. limon kokulu.. her şeye rağmen.. yağmur kalan kadınlar vardır.”[TABLE] [TR] [TD] [/TD] [TD] Lale Müldür[/TD] [/TR] [/TABLE] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.